• Sonuç bulunamadı

Mirâs, verâset yoluyla intikal eden mâl, mülk, para ve haklardır. Bir şahsın ölümü sırasında yakın akrabalarına intikal edecek bütün malları, hakları, borçları ve hukuki durumlarıdır. Sicilde yer alan ve mirâs olarak adlandırdığımız belgeler genellikle, mirâsçıların anne ve babalarından ya da diğer yakınlarından kendilerine intikal eden malları, üzerinde herhangi bir ihtilafa düşmeden, paylaştıkları ve mahkemeye gelerek bunu bir kez de kadı huzurunda ikrar etmek suretiyle tescil ettirdikleri hüccetlerdir.

Ölen kimesnenin miras olarak bıraktıklarına “tereke” veya “muhallefat” denir. Günümüz hukuk dilinde tereke murisin mal, hak, alacak ve borçlarının bütününü ifade eden bir kavram iken fıkıh terminolojisinde, ölenin mal varlığının sadece aktif kısmını belirtmek üzere kullanılır.193

Mirasçılıktan söz edebilmek için bazı şartların bulunması gerekir. İlk şart; Mûris’in vefat etmiş olması, hayatta olan bir kimsenin malına mirasçı olunamaz. Ancak kedisinden uzun süre haber alınamayan ve dinden dönüp darülharbe iltica eden kişiler hakkında mahkemece hükmen vefat kararı verilmesi durumunda bunların malları belirli sorumluluk hükümleri çerçevesinde mirasçılara paylaştırılabilir. İkinci şart;Muris öldüğü sırada mirasçının hayatta bulunması. Bir diğer şart; Miras engellerinin bulunmaması, bunlar varissin murisini öldürmesi, Muris’in veya mirasçının gayrimüslim olması, lian veya zina gerekçesiyle çocuğun babaya nisbet edilmemesi, kölelik, murisle varisin hangisinin önce öldüğünün bilinmemesi gibi durumlardır.194

Mirâs davalarıyla ilgili belgelerde ilk önce ölen kişi ve varisleri tanıtılmıştır. İncelediğimiz sicillerde ölen kişiden bahsedilirken “bundan akdem” kalıbı kullanılmıştır. Belgenin sonraki bölümünde ise davanın sebebi anlatılmıştır. Davanın sebebi, Mirasçıların anlaşmazlığa düşmeleri olabileceği gibi, Vasi ataması veya paylaşılan hisselerin onaylatılması gibi durumlar olabilmektedir.

Miras’ın davalarının tanımı yaptıktan sonra incelenen sicildeki miras konularını değerlendirmeye alabiliriz. Sicilde mirasla ilgili oldukça fazla belge mevcuttur. Miras meselesinin konu olduğu belgelerde, kimi zaman mahkemede miras taksiminin yapılması

192 Barkan Ömer Lütfi, “Edirne Askeri Kassamına Ait Tereke Defterleri(1545-1659)”, Türk Tarih

Belgeleri Dergisi, C.3 S.5-6, 1966, s.2-3.

193 Pakalın, Sözlük, C.3, s.460. 194 (Aktan, 2005), s.144.

tescillenmiş kimi zaman da mirastan doğan anlaşmazlıklar dava edilerek mahkemeye taşınmıştır.

Defterdeki ilk miras kaydında; Kuzgun Kavağı Mahallesinde fevt olan Mehmet Şahin Sur isimli kişinin oğulları; Mehmet ve İbrahim kızı; Halime’nin babalarından kalan emval ve erzakları almak için vasi lazım gelmiş Murad bin Eyvad vasi kabul edilmiş 21 Mayıs 1687tarihinde kaydedilmiştir195. Bu belge miras kaydı olmakla birlikte aynı zamanda bir vasi

tayin belgesi özelliği de taşımaktadır.

Sedirler Mahallesinde yaşarken ölen İsa bin Mahmut’un eşi Rabia, oğlu Ali ve kızları Fatma ve Safiye, Saliha, Kıymet, Cennet, Ayşe’dir. İsa’nı kızı Fatma ölür. Fatma’nın mirasçısı; eşi Seyidi Ahmet ve kızları Fatma ve Huridir. İsa’nın muhallefatından Keçeciler sukunda vaki bir taraftan El-hac Hüseyin mescidi vakfı olan dükkân ve bir taraftan yediler havlusu ve bir taraftan Ali mülkü ve bir taraftan tariki amme ile mahdut bir bab Keçeci dükkânından altı sehimden bir sehmini Fatma ölmeden önce kardeşi Aliye verdiğini ve geri almak istediğini söyleyen Ahmet mahkemeye başvurur. Ali cevabında 8 senedir kirasını verdiğini söyler şahitler gösterir. 21 Mayıs tarihinde kaydedilmiştir.196 Bu belgede ilginç

durum dükkânın asıl sahibi ölmüş mal eşine ve çocuklarına kalmış. O dönemde anlaşan kardeşler Fatma’nın ölümüne kadar sorun yaşanmamış. Fatma’da ölüp çocukları ve eşi mirasçı olunca olay mahkemeye intikal etmiştir.

Başka bir belgede; Bayburt kazasında yaşayan İshak bin Üveysin çocukları; Dolap ucu Mahallesinde yaşayan Hüseyin, Musa, Mustafa ve Ahmet babaların dan kalan Karakaya Mahallesinde babaların arazi ve Emlaklarının olduğunu hisse talep etiklerini beyan ediyorlar. Şahitlere sorulduğunda 3-4 senedir karyede yaşamadıklarını emlak ve arazilerinin olmadığı cevabını aldılar. Deftere kayıt tarihi 16 Mayıs 1687’dir.197

Alaca Mescit Mahallesinde fevt olan Mehmet Seferin kardeşleri; Uz ağa ve Murad ağa ve Abdullah Mehmet Seferin varisleridirler. Mehmet Sefer’in eşi Ayşe binti diğer varistir. Uz Ağa ve Murad Ağa Babadağında ikamet ettikleri için miras işleri için Ali bin Hüseyin’in üzerine vekâlet vermişlerdir. Şahitler huzurunda Ali bin Hüseyin’in temsilciliği kabul olmuştur.198

Debbağhane Mahallesinde yaşarken ölen Mustafa’nın varisleri; zevcesi Rahime binti Mehmet ve çocukları, Bektaş, Cafer, Asiye ve Fatmadır. Mülklerden yirmi iki sehimden

195 KŞS.34/15-3 196 KŞS.34/18-1 197 KŞS.34/19-1 198 KŞS.34/40-1.

sekiz sehimi mezbûre Rahime’ye on dört sehimi mezbûr Bektaş’a Îsâbet eylediği belirtir. Bektaş ikrâr ve takrir-i kelam idüp müteveffâ-i mezbûrun muhallefatından mahalle-i merkûmda vâki’ bir taraftan mezbûr İsmail Çelebi mülki ve bir taraftan El-HâcHüseyin mülki ve bir taraftan El-HâcHüseyin mülki ve bir taraftan Üveys mülki ve bir taraftan târik-i âmm ile mahdûd bir oda ve bir tabhâne ve bir havluyu müştemil mülk-i menzilden yirmi iki sehimden benim on dört sehimi 114 guruşa satıyor. Rahibe binti de kendi hissesi olan 8 sehimi 32 guruşa sattığını beyan ediyorlar.199

Türbe-i Celalliye Mahallesinde sakin olan Osman ve zevcesi Fati’nin varisleri Halil ve Eminedir. Emine’nin de vefat etmesi üzerine onun çocukları İvaz, Alime ve Fati’dir. 12 Sehim mülkün 8 sehmini Halil, 2 sehmini İvaz, 1 sehmini Alime, 1 Sehmini Fati almıştır.

200Buda kadın ve erkek arasında eşit bir miras paylaşımının olmadığı kadılara mirasın 1/3

verildiği görülmüştür.

İçkal’a Mahallesinde sakin iken ölen Gülistan nam Nasraniye’nin oğlu Yuvan zımmi kız kardeşi Güllü’den annesinin terekesi olan; bir çift altun bilezik, bir çift altun küpe, bir göğüslük inci, bir siyah nab’as yektave bir alınlık ve dört sim hatim’den hisse tlebinde bulunuyor. Güllü ‘ye sorulduğunda bu mülkün kendisine ait olduğunu annesinin terekesi olmadığını beyan ediyor. Güllü’ye yemin teklif olunmadan davadan vaz geçilmiştir.201

İncelenen örnekler defterde bulunan miras belgelerinden toplamda 70 tane miras belgesi tespit edilmiş 202olup belgelerin tamamında ölen kimselerin varislerinin; eşleri, kız ve

erkek çocukları, kardeşleri, anne ve babalarından oluştuğu görülmüştür. O dönemde halk arasında mal eşitliği olmadığı için bazı zengin kişilerin mal varlığı fazla olduğu gibi kimi insanlarında az malları bölüşülmüştür. Günümüzdeki miras davaları ile benzerlik gösteren bir diğer yan ise miras taksiminden memnun kalmama ya da sonradan gerçek olmayan durumlarla mahkemeye başvurma olayıdır.

Benzer Belgeler