• Sonuç bulunamadı

Mirasçılıktan Çıkarmada Tenkis

B. MİRASÇILIKTAN ÇIKARMANIN AÇILACAK BİR DAVA İLE

3. Mirasçılıktan Çıkarmada Tenkis

Kanunen geçerli bir çıkarma sebebinin bulunmadığı durumlarda, mirasçılıktan çıkarma tasarrufunun tenkisinden söz edilir. Mirasçılıktan çıkarma, sebebinin tasarrufta gösterilmediği ya da gösterilen sebebin gerçek olmadığı ve geçerli sebep olarak kabulünün mümkün olmadığı durumlarda tenkis edilebilir.

MK. m. 512/f.2'ye göre, bu dava "itiraz" olarak isimlendirilmiştir. Ancak, doktrin bu davaya genellikle "tenkis" davası demektedir.196 Mirasçılıktan çıkarılan mirasçı, tenkis davası sonucunda mahkemece verilecek karar ile hem mirasçılık sıfatını geri kazanır, hem de saklı payını ihlal eden mirasçılıktan çıkarma tasarrufunun saklı payını ihlal etmeyecek duruma getirilmesini sağlar.

193 Fikret Güvenç, "Mirastan Iskata Karşı Açılacak Davanın Niteliği ve Bu Davadaki İspat Yükü", İBD,

C:61, S:10-11-12, İstanbul 1987, s.673.

194 Kocayusufpaşaoğlu, s.341; Eren, s.138.

195 Y. İBK., 07.12.1955 T. ve E: 1955/16- K: 1955/25 (Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararları, Hukuk

Bölümü, C: IV, 1948-1956, İkinci Basım, Ankara 1984, s.652

196 Kocayusufpaşaoğlu, s.315; Serozan/Engin, s.262; İnan/Ertaş/Albaş, s.369; Ayiter Kılıçoğlu, s.179;

MK. m. 512/f.3 hükmüne göre, tenkis davası sonucunda çıkarma tasarrufu tamamen geçersiz hale gelmez. Mirasçılıktan çıkarma tasarrufu, mirasçılıktan çıkarılan mirasçıya düşen miras payının tasarruf edilebilir kısmı oranında geçerli kılmaya devam eder.197

a. Tenkis Nedenleri

Tenkis davası, mirasçılıktan çıkarma sebebine odaklanan bir davadır. Tenkis sebepleri; çıkarma sebebinin gerçek bir vakıa olmaması, tasarrufta gösterilmemesi ya da mirasçılıktan çıkarmaya yeterli bir sebep olmaması durumlarıdır.

(aa) Çıkarmaya İlişkin Sebebin Ölüme Bağlı Tasarrufta Gösterilmemesi Mirasçılıktan çıkarma sebebinin tasarrufta hiç gösterilmemesi halinde, mirasçılıktan çıkarma tenkis edilebilir198 (MK. m. 512/f.1). Mirasbırakanın, çıkarma tasarrufunda hiç göstermediği bir sebebin sonradan diğer mirasçılar tarafından gösterilebilmesi mümkün değildir.199 Ancak, Yargıtay aksi görüştedir.200 Yargıtay'ın bu görüşüne katılmak mümkün değildir. Şöyle ki; MK.m.514/1 hükmünün, çıkarma sebebinin "mirasbırakanca gösterilmesi" gerektiği yönündeki açık ifadesi karşısında Yargıtay'ın görüşü isabetli değildir. Kaldı ki bu husus, ölüme bağlı tasarrufların kişiye sıkı sıkıya bağlı olması prensibine de aykırıdır.

Yukarıda da belirtildiği üzere, mirasçılıktan çıkarma sebebi olan vakıaların somut, açık, kesin ve net bir biçimde mirasçılıktan çıkarma tasarrufunda gösterilmesi gerekir. Aksi durumda tasarruf tenkis edilebilecektir.

197 Kocayusufpaşaoğlu, s.316; Dural/Öz, s.208; Güvenç, s.674.

198 Y. 2HD. 17.05.1977 T. ve E: 1977/2769-K: 1977/4135 (YKD, 1978/8, s.1279) 199 Ayan, s.153

(bb) Çıkarmaya İlişkin Tasarrufta Gösterilen Sebebin Gerçeği Yansıtmaması

Mirasçılıktan çıkarma tasarrufunun hukuken geçerliliğini koruyabilmesi için, tasarrufa temel teşkil eden vakıanın gerçekten meydana gelmiş olması gerekir. Hayal ürünü ve düzmece sebeplere dayanan mirasçılıktan çıkarma, tenkis edilebilir.201

MK. m. 512/f.2 hükmüne göre; mirasçılıktan çıkarma tasarrufunda gösterilen sebebin varlığını ispat, çıkarma tasarrufundan yararlanan mirasçılara veya vasiyet alacaklısına yani davalıya düşer. Bu durumda davalı taraf, çıkarma tasarrufunun esasını teşkil eden sebebin gerçek olduğunu ispat etmek zorundadır. Aksi halde sebep, gerçeğe aykırı kabul edilerek tasarrufun tenkisine mahkemece karar verilecektir.202

(cc) Çıkarmaya İlişkin Tasarrufta Gösterilen Sebebin Geçersiz Olması Mirasbırakanca tasarrufta gösterilip, gerçekliği davalı tarafça ispat edilen vakıaların MK. m. 510 hükmünün aradığı şartlar çerçevesinde, hukuken geçerli bir çıkarma sebebi oluşturması gerekir. Aksi durumda geçerli olmayan ve tenkise tabi bir çıkarma tasarrufundan söz edilir.203 Örneğin, çocuğun, babasının istemediği kişilerle arkadaşlık etmesi halinde mirasçılıktan çıkarılması tasarrufu geçerli bir sebebe dayanmaz. Zira MK. m. 510'da düzenlenen sebeplerin hiçbiri burada yoktur. Bu durumda tasarruf tenkis edilebilir ve mirasçılıktan çıkarılan çocuk saklı payına yeniden kavuşabilir.

Mirasçılıktan çıkarma tasarrufunda sebep olarak dayanılan vakıaların gerçekliğini ispat, davalılara düşer (MK. m. 512/f.2) Ancak ispat edilen vakıaların hukuken geçerli çıkarma sebebi sayılıp sayılamayacağının takdiri hâkime aittir204 (HUMK. m. 76).

201 Y. 2HD. 02.11.1987 T. ve E: 1987/6672- K: 1987/8263 (YKD, 1988/3, s.330.) 202 Y.2HD. 26.12.2002 T. ve E:2002/13985- K: 2002/14916 (Mese Yazılım Programı). 203 Y.2HD., 12.05.1988 T. ve E:1988/3778-K: 1988/5278 (YKD, 1989/1, s.19.)

b. Tenkis Davası

Mirasçılıktan çıkarma tasarrufu ile ilgili olarak bir tenkis davası da açılabilir. (aa) Davacı

Genel olarak tenkis davası, saklı payının tam karşılığını alamayan mirasçılar tarafından açılabilir (MK. m. 560). Bu nedenle, tenkis davasının davacısı saklı paylı mirasçıdır.

Mirasçılıktan çıkarmanın iptali davasından farklı olarak, mirasçılıktan çıkarılan mirasçının alacaklılarına da tenkis davası açma hakkı tanınmıştır (MK. m. 562/f.2). Mirasçının tenkis davası açmaması halinde, elinde borç ödemeden âciz belgesi bulunan alacaklıları ve iflas idaresi MK. m. 562/f.1 hükmünde düzenlenen şartlar çerçevesinde tenkis davası açabilirler.205

(bb) Davalı

Davalılar, mirasçılıktan çıkarma tasarrufu sonucu veya davacı aleyhine hak ve menfaatler edinen kimselerdir. Tenkis davası da mirasçılıktan yararlanan ve/veya vasiyet alacaklarına karşı açılır.206

(cc) Tenkis Davasında Dava Açma Süresi

Kanuna göre, tenkis davası açma süresi, davacının saklı payının zedelendiğini öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl içinde geçmekle düşer. Ancak, dava açma hakkı her halde, vasiyetnamelerde açılma tarihi, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihi üzerinden on yıl geçmekle düşer (MK. m. 571/f.1). Her iki süre de, hak düşürücü süre olup, hâkim tarafından re'sen nazara alınması gerekir.

Tenkis davası açabilmek hak düşürücü sürelere bağlıyken, mirasçılıktan çıkarmanın tenkisinin gerektiği iddiası, def'i yoluyla her zaman ileri sürülebilir (MK. m. 571/f.3).

205 Fikret Eren, Türk Medeni Hukukunda Tenkis Davası, Ankara 1973, s.132-134; İmre/Erman, s.240. 206 Kocayusupaşaoğlu, s.316; Oğuzman, s.215.

(dd) İspat Yükü

Mirasçılıktan çıkarma sebebinin ispatını, davalı tarafa yükleyen MK.m.512/f.2 hükmünün, ispat yükü konusunda genel kuralı koyan MK. m. 6 hükmüne göre bir istisna teşkil edip etmediği hususunda207; mirasçılıktan çıkarma sebebinin davalı tarafça ispat edilmesi genel kuralın tekrarından başka bir şey değildir. Zira davalıların mirasçılıktan çıkarma tasarrufundan hak elde edebilmeleri, çıkarma sebebini ispat edebilmelerine bağlıdır. Ayrıca bir şeyin yokluluğunu da ispat etmek oldukça güçtür.

Kanun koyucunun, ispat yükü konusunda özel bir düzenlemeye yer vererek, tasarrufta gösterilen çıkarma sebeplerinin varlığını ispatlayacak delilleri bulma yükümlülüğünü, mağdur durumdaki saklı paylı mirasçıdan istemenin doğru olmadığını; zira gerçeklerin, tasarruftan yararlanan kimselerce ispatının daha mümkün olduğunu da vurgulamak istediği söylenebilir. Bu şekilde bir taraftan mirasbırakana, çıkarma sebebine dayanarak saklı paya dokunma imkanı verilirken, diğer taraftan mirasçılıktan çıkarma müessesesi, saklı paylı mirasçıyı koruma maksadıyla sınırlanmış ve böylece hakkaniyete uygun bir denge kurulmuştur.208

(ee) Mirasçılıktan Çıkarma Tasarrufunun Tenkisine İlişkin Mahkeme Kararı Tenkis davasının kabulü yönündeki mahkeme kararı bozucu yenilik doğuran bir karar niteliğine sahiptir. Bu karar ile, tasarruf geçmişe etkili olarak, kısmen geçersiz olur. Mirasçılıktan çıkarılan, saklı payına tekrar kavuşur209 ve saklı paylı mirasçılar için öngörülen bütün haklara sahip olur, borçlardan da aynı şekilde sorumludur.

Mahkemece verilecek karar, miras payının tasarruf edilebilir kısmı üzerinde etkili değildir.

Mirasbırakan bu pay üzerinde tasarrufta bulunmuş ise bu tasarrufu korunur. Mirasbırakanın tasarrufta bulunmaması halinde, örneğin tasarruf edilebilir kısım mirasçılıktan çıkarılanın altsoyuna geçmiş ise tenkis davası sonunda da tasarruf

207 Dural/Öz, s.209. 208 Güvenç, s.674-675.

edilebilir kısım, altsoyda kalır.210 Mirasçılıktan çıkarılan ile birlikte terekede hak sahibi olan diğer mirasçılara geçmez.211

Tenkise ilişkin karar, davanın tarafları arasında hukuki sonuç doğurur. Taraf olmayanların hukuki durumunda bir değişiklik yaratmaz.212

210 Hatemi, s.106. 211 Ülkü, s.50.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

MİRASÇILIKTAN KORUYUCU ÇIKARMA

Türk Medeni Kanunu madde 513'e göre; "Mirasbırakan, hakkında borç

ödemeden âciz belgesi bulunan altsoyunu, saklı payının yarısı için mirasçılıktan çıkarabilir. Ancak, bu yarıyı mirasçılıktan çıkarılanın doğmuş ve doğacak çocuklarına özgülemesi şarttır.

Miras açıldığı zaman borç ödemeden âciz belgesinin hükmü kalmamışsa veya belgenin kapsadığı borç tutarı mirasçılıktan çıkarılanın miras payının yarısını aşmıyorsa, mirasçılıktan çıkarılanın istemi üzerine çıkarma iptal olunur."

Mirasçılıktan çıkarmanın ikinci türü Medeni Kanunumuzun 513. maddesinde yerini bulan borç ödemeden âciz sebebiyle mirasçılıktan çıkarma, doktrindeki adıyla koruyucuyu çıkarmadır. Bu koruyucu çıkarma cezai mahiyet taşımaz. Kanun koyucunun buradaki amacı mirasçılıktan çıkarılan kişinin çocuklarının korunmasına yöneliktir. Doktrindeki adını da buradaki korumadan alır. Koruyucu mirasçılıktan çıkarma Zürih Kantonu Medeni Kanununun 988. paragrafından İsviçre Federal Medeni Kanununa geçmiş bir müessesedir.213 Koruyucu çıkarma müessesesinin uygulanma değerinin olduğu söylenemez. Hatta doktrinde adalete hukuk ilkelerine aykırı ve hatta kanun tarafından, kanuna karşı hilenin teşvik edildiği gerekçeleriyle eleştirildiği de olmuştur.214 Âciz sebebiyle çıkarmanın kökeni Roma Hukukuna dayanmaktadır. Roma hukukunda koruyucu çıkarmaya "Exheredatio bonamente facta" denilirdi. Roma hukukundan ise müşterek hukuka, (Pandekt Hukukuna) geçmiş ve niteliği değiştirilerek Alman Medeni Kanunu tarafından da kabul edilmiştir.215

Kaçıncı dereceden olursa olsun altsoy her zaman saklı paylı mirasçı sıfatına sahiptir. Tereke üzerinde mutlak hak sahibi olan altsoyun borçlarını ödemekten âciz halde bulunması sebebiyle, âciz durumda olan mirasçının hissesinin alacaklıların eline

213 İnan/Ertaş/Albaş, s.373.

214 Ferit Hakkı Saymen, "Âciz Sebebiyle Mirastan Iskat", İstanbul Barosu Mecmuası, C:XIII, 1939,

s.145-169.

geçmesini engellemek için getirilen bu müessese, âciz halde bulunan mirasçının altsoyunu korur. Zaten doktrinde de bu yönüyle eleştirilmektedir. Ancak hemen belirtmek gerekir ki koruyucu çıkarma yoluna gidip gitmemek hususunda takdir yetkisi, mirasbırakana aittir.

Kanun koyucu mirastan koruyucu çıkarma müessesesiyle altsoy mirasçılarının menfaatini gözetirken alacaklıların haklarının korunması prensibini göz ardı etmeyerek koruyucu çıkarmanın ancak kısmi nitelikte olabileceğini kabul etmiştir. Böylece her iki tarafın da menfaatleri gözetilmiş ayrıca çıkarma tasarrufu dışında kalan kısmın korunan altsoya özgülenmesi şartı getirilerek menfaatler dengesi sağlanmıştır.216

Mirastan koruyucu çıkarmanın gerçek anlamda bir mirasçılıktan çıkarma olup olmadığı yönünde tereddütler hasıl olmuştur. Bunun başlıca sebepleri kanunun sistematiği, koruyucu çıkarmayla mirasçılık sıfatının kaldırılamaması, çıkarma için kusur şartının aranmaması, tasarruf edilen saklı payın altsoya özgülenme şartı ve kısmi nitelik arz etmesidir.217 İmre ve Erman'a göre koruyucu pay daha çok saklı pay hakkının sınırlandırılması niteliğindedir.218 Öte yandan Tongsir ise koruyucu çıkarmayı gerçek ve teknik anlamda mirasçılıktan çıkarma olarak görmektedir. Sebep olarak ise kanun koyucunun koruyucu çıkarmayı mirasçılıktan çıkarmanın bir türü olarak düzenlemesini göstermektedir.219 Bizimde katıldığımız görüş koruyucu çıkarmanın tam ve gerçek manada çıkarma olduğu görüşüdür. Burada saklı pay üzerinde kısmi tasarruf önem taşımaz. Önemli olan mirasbırakanın, saklı pay sahibi mirasçının saklı pay hissesi üzerinde az ya da çok tasarruf edebilmesidir. Koruyucu çıkarmaya kısmi nitelik verilmesi alacaklıların haklarının korunması prensibinin bir gereğidir ve kanaatimizce bu husus koruyucu çıkarma müessesesinin gerçek bir mirastan çıkarma olduğu gerçeğini değiştirmez.

Kanun koyucu da koruyucu çıkarmayı mirasçılıktan çıkarmanın bir türü olarak düzenlemiştir. Zira koruyucu çıkarmayı ayrıntıya girmeden tek madde halinde düzenlemiştir. Cezai çıkarmayı düzenleyen başlık altında her iki çıkarma türü içinde

216 Çubuklugil, Mahiyet, s.444. 217 Saymen, s.146.

218 İmre/Erman, s.242. 219 Tongsir, s.259

uygulanabilecek ortak hükümler bulunmaktadır. Koruyucu çıkarmaya ilişkin hüküm bulunmayan hallerde, cezai çıkarmaya ilişkin hükümler amacına aykırı düşmediği müddetçe koruyucu çıkarma için de uygulanabilir.220

I. KORUYUCU ÇIKARMANIN ŞARTLARI

Mirasçılıktan çıkarma işlemi de bir ölüme bağlı tasarruf işlemiyle gerçekleştirilebildiğinden, ölüme bağlı tasarruf işlemleri bakımından aranan şartlar burada da uygulanır. Fiil ehliyeti, irade beyanı, hukuka ve ahlaka uygunluk, gerekli şekil şartları koruyucu çıkarma müessesesi için de aynen geçerlidir. Koruyucu çıkarma sebebinin tek olmasına bağlı olarak, bu husus şartlar başlığı altında konu incelenmiştir.

Benzer Belgeler