• Sonuç bulunamadı

Hüsnü GERENGİ1, İlyas UYGUR2, Mine KURTAY3, Mesut YILDIZ4

mesut4760@gmail.com

1-2-3-4Düzce Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Korozyon Araştırma Laboratuvarı, Düzce / Türkiye

Öz: Korozyon genel anlamda, malzemenin bulunduğu ortamda özelliklerini kaybederek parçalanması ve kullanılamaz hale gelmesidir. Enerji ve emek harcanarak doğadan kazanılan malzemelerin, korozyonla tekrar doğaya dönmesi; harcanan emeğin, enerjinin ve paranın boşa gitmesi demektir. Korozyon, ekonomik açıdan olduğu kadar insan sağlığı açısından da oldukça önemlidir. Korozyon ürünlerinin özellikle besin maddeleri ve ilaçların içine sızması tehlikeli sonuçlar doğurabilmektedir. Endüstrinin her bölümünde, korozyon problemi vardır. Metallerin büyük bir kısmı su, çeşitli kimyasal madde ve atmosfer etkisine dayanıklı olmadığı gibi normal koşullar altında da korozyona uğramaktadır. Açık atmosferde bulunan tanklar, depolar, direkler, taşıtlar, iş makineleri, metal aksamdan yapılmış binalar, yeraltı boru hatları, gemiler, iskele ayakları vb. her şey korozyon süreci ile karşı karşıyadır. Korozyon sonucu dayanımını yitirmiş yapıtların, beklenmedik bir anda çökmesi iş kazalarına neden olur. Metalik malzemelerin ilk hali olan ve cevher olarak adlandırılan hammaddelerin oksit ve sülfürleri haline dönüşümünü engellemeye daha doğrusu yavaşlatmaya yönelik uygulamalar bilim dünyasınca yakından takip edilmektedir. Metallerin, minimum enerji ve maksimum düzensizlik ilkesi gereği uğradığı bu karmaşık değişim sürecini aydınlatmak için şüphesiz disiplinler arası işbirliğine ihtiyaç vardır. Bunun için bilim adamları, korozyon hızının ölçülmesi ve korozyona karşı önlemlerin alınabilmesi için sürekli araştırmalar yapmaktadır. Bu veriler doğrultusunda yeni alaşımlar elde edilmekte veya yeni yöntemler geliştirilmektedir. Alüminyum ve alaşımları, mükemmel mekanik özellikleri ve yüksek korozyon direnci nedeniyle inşaat, elektrik mühendisliği ve ulaştırma gibi çeşitli alanlarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Alüminyum 6000 serisi alaşımlar, korozyona dayanıklı olarak kabul edilmektedir. Bu alaşımlar açık hava koşullarına maruz kal- dığında yüzeyinde pasif oksit film tabakası oluşmaktadır. Alüminyum yüzeyinde oluşan bu doğal oksit filmi, yeterli koruma sağlamadığı için Al ve alaşımları kirlenmiş atmosfer koşullarında ya da sulu ortamlarda aşınmaya karşı eğilimlidir. Endüstriyel uygulamalarda kullanılacak olan alüminyum ve alaşımlarının ortam koşullarında korozyon

mekanizmasına mimoza bitki ekstraktının etkisini ortaya koymaktır. Mimoza bitki ekstraktının korozyon inhibisyon mekanizması, elektrokimyasal yöntemler kullanılarak aydınlatılmış ve mimoza bitki ekstraktının %70’e varan bir inhibitör etkinliği göstererek anodik inhibitör özellikte olduğu tespit edilmiştir. Mimoza bitki ekstraktı içerisinde bulunan flavonoid moleküllerin ve özellikle tanen moleküllerinin metal yüzeyinde Temkin adsorpsiyon izotermlerine uygun şekilde koruyucu bir bariyer oluşturduğu SEM ve EDS analizleriyle ispat edilmiştir. Böylece, alüminyum alaşımlar için kullanılan çevreye ve insan sağlığına zarar veren kromat esaslı kaplamalar yerine doğal bir ürün olan mimoza bitki ekstraktının inhibitör olarak kullanılabileceği gösterilmiştir.

EXAMINING SPATIAL ANALYSIS TOWARDS PEDESTRIAN COMFORT LEVEL IN HISTORICAL ENVIRONMENT IN THE CASE STUDY OF BARTIN CITY

Canan CENGİZ1, Pelin KEÇECİOĞLU DAĞLI2

pkececioglu@bartin.edu.tr

1-2Bartın University, Faculty of Forest, Department of Landscape Architecture, Bartın / Turkey

Öz: Rapid urbanization in today’s cities has led urban spaces to enter a process of rapid change and led to the increase of environmental problems. Not only the physical conditions, but also the assumed functions are differentiated in urban areas. This situation brought along failure to protect the cultural historical patterns, the loss of urban identity, the change of human scale, the emergence of negative consequences in terms of access and circulation related to pedestrian movement and the increase in the number of vehicles. It is important to know that pedestrians are the priority user in urban spaces and this should not be ignored in landscape planning and design studies. At this point, it is important to give a place to pedestrian zone applications that ease urban crossings and keep the pedestrian comfort in the forefront rather than the applications that restricts pedestrian movement and generates difficulties in the perception of historical environment in human scale. The pedestrian zones are urban studies that aim to provide transport services and the commercial efficiency in the historical city center as well as enriching the social and cultural life, making them active and alive, and additively to make pedestrians to take the advantage of the urban functions. Pedestrian zone applications promote the continuity of pedestrian access and arised as not only the pedestrianized zone that is completely closed to motor vehicles, but also the shared pedestrian paths that varies in applications according to intended use. In urban areas, safe and comfortable vehicle/pedestrian shared paths or roads that are free of cars are important as specialized pedestrian zones in terms of reduction in pedestrian-vehicle interaction to minimum, and in terms of physical, social, aesthetic and economic functions. Pedestrian comfort must be provided to make the streets more livable for pedestrians. Kanlıırmak Street which is extended along Bartın Stream that have importance of Bartın’s historical urban identity, and traditional street patterns which are connected to Kanlıırmak Street have been selected as the research areas. The selected research areas in Bartın’s historical city center have narrow vehicle road width that causes traffic density, traffic congestion, give cause for vehicles to park on pedestrian

first floor usages of the structures along the pavement has been identified for pedestrians. In conclusion, pedestrian comfort level related to the traditional street pattern sample, that have special importance in Bartın historical urban pattern research areas, are determined, and recommendations have been developed in the direction of pedestrian priority design criterias. Maintaining the continuity of pedestrian accessibility in comfort provide ssocial, environ- mental and economic contributions in the Bartın historical urban identity whole as well as increase the perception of historical and cultural pattern, the creation of safe and comfortable open spaces and pedestrians to be in harmony with the environment, revitalization of the historical urban pattern.

SİTE KONUTLARINDAKİ ÇOCUK OYUN ALANLARININ YOZGAT KENTİNDEKİ