• Sonuç bulunamadı

Meslek Etiği ve Meslek Etiği İlkeleri

Büyük Türkçe Sözlüğü’nde meslek tanımı; ‘‘Belli bir eğitim ile kazanılan, sistemli bilgi ve becerilere dayalı, insanlara yararlı mal üretmek, hizmet vermek ve neticesinde para kazanmak için yapılan, kuralları belirlenmiş iş’’ olarak yapılmaktadır (TDK, 2019)

Meslek, insanların yaptıkları işin karşılığında para kazandıkları, belli bir eğitimle kazanılan bilgi ve beceriye bağlı ve toplum tarafından kurallar konulan iş olarak tanımlanabilir.

Meslek, insanın para kazanmak için gerçekleştirmiş olduğu, ilgi ve yetenek doğrultusunda tercih edilen, eğitim ile öğrenilen, kişiye unvan kazandıran iş olarak tanımlanabilir. Meslek insanın toplumdaki konumunu belirleyen önemli bir etkendir. Her mesleğin görev alanı ve görev tanımı, mesleki araç ve gereçleri, çalışma koşulları, iş sahası ve işe bulma ihtimalleri, mesleki eğitimleri ve kariyer olanakları farklılık göstermektedir. İnsanlar meslek seçimi yaparken bu farklılıkları değerlendirerek seçim yapması önerilir.

Teknolojinin gelişmesi ve insanların değişen gereksinimleri sonucu meslek alanlarında da yenilikler ve değişiklikler söz konusu olmaktadır. Meslek etiğinin ortaya çıkışındaki tarihsel ilerleme ilk olarak bilimsel bilgilerin kullanımında gelişigüzel bir yol izlenmesinin doğurduğu sonuçlar ile başlamış olduğu görülmektedir.

Milli Eğitim Bakanlığı’nın ‘Meslekî Eğitim Ve Öğretim Sisteminin Güçlendirilmesi Projesi’ nde meslek etiği tanımı; ‘‘iş yaşamındaki tutumları yönlendiren, onlara rehberlik eden etik ilkeler ve ölçünlerin toplamına “mesleki etik” denilmektedir. Belirli bir meslek grubunun, meslek üyelerine emreden, onları belli kurallarla davranmaya zorlayan kişisel eğilimlerini sınırlayan, yetersiz ve ilkesiz üyeleri meslekten dışlayan, mesleki rekabeti düzenleyen ve hizmet ülkülerini korumayı amaçlayan mesleki ilkelerdir’’(MEGEP, 2006: 23).

Mesleki etik ilkeler, dürüstlük, adalet, eşitlik, saygı gibi temel ahlaki değerler üzerine her meslek için ayrı düzenlenmiş özel yazılı kurallardır. Bu ilkeler meslek yaşamının gerçeklerini yansıttığı ölçüde önemlidir. Mesleklerin alanları ile ilgili sorumluluklarını açıklayarak ortaya koyar (Fain, 1992: 2).

30

Her mesleğin var olma amacı bulunmaktadır. Mesleği icra edenler ise mesleğin amacına uygun eylemlerde bulunması gerekmektedir. Bir meslek üyesinin eylemleri mesleğin saygınlığını ve gelişimini etkilemektedir. Kişinin şahsi çıkarları mesleğin amacından üstün olmaması gerekmektedir. Bir insanın çıkarları doğrultusunda gerçekleştirdiği eylem mesleğe karşı duyulan güvenin zedelenmesine neden olabilir. Ayrıca bazı meslek alanlarının birbiri ile doğrudan ya da dolaylı etkileşim içerisinde olduğu bilinmektedir. Yani bir meslek üyesinin eylemleri sadece mesleğini ve meslektaşını değil, diğer meslekleri ve meslek üyelerini de etkilemektedir.

Her mesleğin ahlaki tutum ilkelerine gereksinimi vardır. Birçok meslek grubunda bu davranış biçimleri yazılı hale getirilerek kodlara dönüştürülmüştür. Birçok meslek grubunda ise ahlaki davranış şekilleri tutuma dönüşmüş ancak yazılı hale getirilmemiştir (Kutlu, 2008:108). Her bir mesleğin kendi içinde var olan görevleri kısmen yasalarca belirtilmekte, kısmen mesleğin veya genel olarak kamunun görüşüne göre uygulanmaktadır (Russel, 2014:51). Etik, insan eylemlerinin ahlaki açıdan sorgulanmasıdır. Meslek etiği ise mesleki eylemlerin ahlaki sorgulamadan geçmesi şekilde ifade edilebilir. Ahlak kuralları yasaya bağlı olmamakla birlikte toplum içerisinde yaptırıma sahip olduğu bilinmektedir. Yazılı hale getirilmemiş mesleki ahlak kuralları da meslek alanlarında yaptırıma sahip olduğu görülmektedir.

Kuçuradi (2007) İnsan Hakları Kavramı ve Çeşitleri adlı kitabında meslek etiğinin en önemli özelliğinin meslek etiği ilkelerinin evrensel olmasından söz etmektedir (s. 21).

Teknolojinin gelişmesi ve olanakların artması her mesleğin (coğrafi şartların olanak sağlaması koşulu ile) Dünya çapında uygulanabilirliğini sağlamaktadır. Bu uygulanabilirliğin sorunsuz olması meslek etiği ilkelerinin evrensel nitelikte olmasının neticesinde sağlanabilinir. Etik ilkelere ait olan bir başka özellik ise, onların kesin ve değişmez değil, genel olmasıdır. Etik ilkeler geneldirler. Çünkü benzer özelliklere sahip çok çeşitli eylem tarzları bu genel ilkelerin altında genelleştirilebilirler.

Bir meslek üyesinin eylemleri, bir yerden sonra meslektaşlarını ilgilendirmektedir. Kişinin mesleki açıdan yanlış bir davranışı sadece kişiyi etkilemez, toplumun mesleğe bakışının değişmesi söz konusu olabilir. Toplum tarafından değerli olması yönünden önemini yitirmiş bir meslek, gelişme olasılığını da kaybederek meslek üyelerine yarar sağlayamaz hale gelebilir. Meslek etiğinin, genel ahlak kurallarından

31

fazlası, mesleki bilgi ve uzmanlık nedeniyle meslek üyelerine yüklenen ek bir sorumluluk olmaktadır. Meslek etiği, her meslek mensubunun iyi olma amacına dayanmaktadır. Verimliliğin ve niteliğinin devamlılığı ve artışı için meslek etiğine gerek duyulmaktadır (Başpınar ve Çakıroğlu, 2012: 63-65).

3.5.1. Doğruluk

Doğruluk kavramı doğru sözlülük ve güvenirliğe işaret eden bir olgu olduğu bilinmektedir. Bunun yanında etik davranış ise başkaları ile ilişkilerde dürüst olmayı ve içtenliği gerektirmektedir. Etik konusunda içten ve dürüst davranmayanlar, ilişkilerde kendi sonlarını hazırlarlar ve güven ortamı ortadan kalkar. İnsanlar arasında en çok zarar verici tutum biçimi çoğunlukla korku ve güvensizlikten kaynaklanan yalan söylemedir. Bu yüzden kişiler yalandan uzak durarak üstlerine ve altlarına tam bir güven sağlamak zorundadır. Çalışma yaşamı içerisinde doğru davranış biçimlerini uygulamak, dürüst, adaletli, eşit ve tarafsız olmak, yalan söylememek meslek etiğinin temel ilkelerindendir (MEB, 2006: 25). Yaşamın her aşamasında bütün meslektaşlar çalışmalarının her tarafında dürüstlük ilkesini sergilemelidirler. Belirli bir meslek alanının kurmuş olduğu ilişkiler ve kurum dışındaki temasları samimi ve doğru olmalı ve yürütülen bütün etkinliklerde güvene dayalı bir ortam sağlanması gerekmektedir

3.5.2. Yasallık

Çalışma yaşamının her aşamasında karşılaşılan sorunlarda ve çalışanlarla ilgili sorunların çözümünde yasalara bağlı kalmak da mesleki etik ilkelerindendir. Çağımızda iş yaşamında gerek üretim alanını gerekse çalışma yaşamını belirleyen yasalar bulunmaktadır. Yasal yönetmelikler konusunda sadece devletlerin değil uluslararası bir takım kuruluşların da bu konuda etkili olduğunu söylenebilinir(Tutum, 1979: 237). Çalışma yaşamını düzenleyen Uluslararası Çalışma Örgütü ile üretim standartlarını düzenleyen Uluslararası Standartlar Örgütü (ISO)’yu bunlara örnek gösterilebilir. Yasal olarak suç oluşturan emirlerin yerine getirilmemesi konusunda yöneticilerin kesin tutum içinde olması gerekmektedir. Verilen emirlerin yasalara aykırılığının, üst yöneticilere hatırlatılması, yöneticinin yönetimde rahatlığının ortadan kaldırılması ve hukukun üstünlüğünün sağlanmasında önemli katkıları olmaktadır

32

3.5.3. Yeterlik

Görevin yapılması ve görevin getirdiği sorumlulukları yerine getirmek için gereksinim duyulan yetenek, bilgi ve becerileri anlatan bir kavram olarak tanımlanmaktadır. Sahip olunan yeterlikler, mesleki başarıların göstergesi olarak önemsenmekte ve bir iş ya da meslek alanını tam olarak tanımlamak için karşılanması gereken minimum ölçünler olarak düşünülmektedir. İnsanların işlerinde sahip oldukları mesleki boyut kişiye, “uzman” veya “yetkili” gibi kimlikler kazandırmaktadır (MEB, 2006: 26).

3.5.4. Güvenirlik

İnsanların meslek olarak yapmakta oldukları işlerin kendine ait etik değeri ve ilkeleri bulunmaktadır. Bir kişi bir işi kabul ettiğinde başaracağı kabul edilir ve güvenilir kişi olarak adlandırılabilinir. İnsanların meslek yaşamında başarılı olmalarındaki en etkili etken işleri ilgili bilgiye sahip olmaktır. Bu yüzden insanlar, onların sorun ve gereksinimlerine cevap verileceğine, onlara yardımcı olunacağına inanmaktadırlar. Mesleğin üyeleri bu etik değer ve ilkelere uygun davranmak zorundadırlar(MEB, 2006: 26). Buna uygun davranmadığı durumunda ise meslek etiği ilkeleri devreye girmektedir. Meslek etiği davranış kuralları şöyle özetlenebilir:

a) Mesleki olarak yetersiz ve ilkesiz üyeleri meslekten ayırmak, b) Meslek içi yarış ortamını düzenlemek,

c) Mesleğin amaçlarını korumak. Bu durum meslek türüne, özelliğine hizmet alanına göre çeşitlilik gösterebilmektedir

3.5.5. Mesleğe bağlılık

Mesleği sevmek ve mesleğe ilgili olmakla gerçekleşmektedir. Bir kişinin işini neden yaptığını bilmesi ve gereği gibi yapabilmek için çaba göstermesi, sorumluluklarını, amaçlarını bilmesi, örgütün amaçlarını bilmesi ve benimsemesi ve tüm bunların gerçekleştirilmesi için katkı vermesi mesleğe olan bağlılığıdır denebilir. Örgüt imgesine uygun davranmak, meslektaşlarla ve diğer çalışanlarla iş birliğine açık olmak, gerektiğinde iş birliğini sağlamak bağlılıktır. İnsanın yaptığı işi benimsemesi ve en iyi ve doğru haliyle yapmaya çalışması son derece önemlidir. Bu duruma mesleğe bağlılık adı verilmektedir. İşyaşamı süresince kişinin devamlı kendini geliştirmesi ve eğitim olanaklarından yararlanması, işine verdiği değeri göstermektedir. Sadece kendi

33

gelişimini yeterli görmeyip, meslektaşlarının mesleki gelişimine katkıda bulunmakta meslek etiği kapsamındadır. Mesleğe bağlılık kişinin işini sevmesine ve huzurlu bir ortamda çalışmasına katkıda bulunur. Bu durum mesleki verimliliği artırabilir (Aydın,1993: 123).

3.5.6. Sorumluluk

Sorumluluk genel bir ifade ile belirli bir görevin istenilen nitelikte ve miktarda yerine getirilmesidir. Çoğunlukla iki tür sorumluluk bulunmaktadır. Birinci sorumluluk, üstlere hesap vermeyi içeren sorumlu olmadır. İkinci olan ise bir işi yapmayı üstlenmek anlamına gelen sorumluluk almadır. Mesleği ile ilgili konularda kendi sorumluluklarının bilincinde olmak etik kodların değişmez ilkelerinden biridir. Sorumluluk, mesleki ve etik ölçülere uymayı gerektirdiği kadar, bu ölçülerin yaratılmasını da gerektiren bir kavramdır. Yapılanlar kadar yapılmayanlardan da sorumlu olunduğunu unutmamak gerekir (Başaran, 1989: 105).

3.5.7. İnsan Haklarına Saygı

İnsan olmanın sağladığı özelliklerin getirdiği haklar, insanın kişilik haklarıdır ve bu haklar dokunulmaz, devredilmez ve vazgeçilmez özelliktedir. Bu hakların iyi anlaşılması ve bireylerin bu haklarına saygılı olmak, bir görevlinin mesleki değerleri arasında öncelikle yer alması gereken unsurdur. Temel insan haklarına iş yaşamının gerektirdiği boyutlarda saygılı olmayı gerektirir. İnsan hakları, insanların özgürlüğe ve bazı haklara sahip olması denmektedir. Temel insan haklarına iş yaşamının gerektirdiği boyutlarda saygılı olmaktır (Çalışlar, 1983: 205).

3.5.8. Sevgi ve Hoşgörü

Mesleği ile ilgili insan ilişkilerinde sevgi, saygı, anlayış ve hoşgörülü olunması durumudur. Mesleğini icra ederken bu değerler doğrultusunda davranan insan meslek hayatında daha verimli olabilmektedir. Yasalara ve etik kurallara aykırı olmadıkça, sevilmeyen ya da onaylanmayan şeylere katlanabilinir. Hoşgörü ilkesi insanın karşısındaki insanla etkileşim içinde iken onunla eşduyumiçinde olmaya; etkileşim konusunda onun algılarını tanımaya çalışması; böylece ona tepkide bulunması ve ona belli bir sınır içinde kusurluluk hakkı tanınmasını gerekmektedir (Fromm, 1995: 134).

34

Benzer Belgeler