• Sonuç bulunamadı

İçmimarlar İçin Davranış Kuralları

Bir kişinin içmimar unvanını alabilmesi için içmimarlık alanında lisans eğitimini tamamlaması ve meslek kuruluşunun bir üyesi olması gerekmektedir. Bir içmimar için en önemli kural meslek kuruluşuna bağlı olma ilkesidir. Bu ilke meslek varlığını devam ettirebilmesi ve meslek itibarının korunması için çok önemli olduğu bilinmelidir. Ayrıca

60

meslektaşların meslek kuruluşuna bağlılıkları, kendi içlerinde bütünlük ve dayanışmayı sağlamaktadır. Meslek odasına üye olmak ile birlikte mesleki etik ilkeler çerçevesinde mesleği icra etmek ise, içmimarlık mesleğinin gelişimini ve ilerlemesini sağlamaktadır.

İçmimarlık mesleği teknoloji ve insan odalı bir meslek alanı olduğu için, değişen toplum, kültür ve gelişen teknoloji ile insanların gereksinimleri devamlı değişmektedir. Bu yüzden bir içmimar sahip olduğu bilgi ve becerilerini devamlı geliştirme çabası içerisinde olmalıdır. Bilgi ve becerisi doğrultusunda sadece yapabileceği işleri kabul etmelidir.

İçmimar kendi ilgi ve çıkarları doğrultusunda hareket ederek unvanını ve mesleğini zor durumda bırakacak eylemlerde bulunmaması gerekmektedir.

İçmimar tasarımını oluştururken, kullanıcının içinde bulunduğu toplumun kültürüne, sosyal ve çevresel ölçünlerini değerlendirerek bir çalışma yapmalıdır. Toplumun kültüründen, sosyal ve çevresel ölçünlerinden çok geride kalmış bir tasarım kabul edilememektedir. Ayrıca kullanıcıların iyiliği, sağlığı ve güvenliği hesaba katılara tasarımlar yapılmalıdır.

İçmimar tasarımı kullanıcının zevkleri, istekleri ve gereksinimleri doğrultusunda yapmalıdır. Bu tasarımı elbette kendi bilgi ve birikimleri ile bir araya getirerek oluşturmalıdır. Kullanıcın talep ettiği bir ürün, kullanım, sağlık, güvenlik açısından tehlike oluşturacağı ön görülüyorsa kullanıcıya bu durumlardan söz edip, ürün fikrinden vazgeçirmek gerekmektedir. Kullanıcının talebi de olsa yapılan tasarımlardan içmimar sorumludur.

İçmimar gözlem ve analiz yoluyla çalışmaları daha yararlı hale getirecek, verimliliği arttıracak, çalışmaların işleyişi hususunda gerekli görülen yeterliliği sağlayacak aynı zamanda denetleme yapabilecek çalışanlar sağlamalı ve bu çalışanları koordine etmelidir.

İçmimar, bir iç mekânın tasarımını yapmaya başlamadan önce kullanıcı ile görüşüp ilk olarak onun taleplerini belirlemelidir. Bu talepler doğrultusunda işin kapsamı, şartları, sorumlulukları, yükümlülükleri, hizmet bedeli ve sözleşme süreci yazılı bir ifade ile belirlenmeli ve sonrasında işi kabul etmelidir. İçmimar kullanıcı ile bu sözleşmeyi gerçekleştirmediği takdirde iş süresi boyunca ve sonrasında sorunlarla karşılaşabilir. İçmimar sorunlarla karşılaştığı durumda vermiş olduğu içmimarlık hizmetini sonlandırabilir.

61

İçmimar bir işe başlamadan önce hizmet bedelini açık ve net bir şekilde, yapılacak işler tanımlanarak kullanıcıya bildirmeli ve anlaşma kullanıcının kabulü ile başlamalıdır.

İçmimar, yapılan iş akdi öncesinde, mevcut hizmetle ilgili başka bir meslektaşının önerdiği ücreti göz önünde bulundurarak, kendisinin yapmış olduğu ücret önerilerinde değişiklik yapmamalıdır.

İçmimar tasarım yaparken gerçeklikle örtüşen tasarımlar yapmak zorundadır. Kullanıcıya karşı şeffaf olmalı ve olası değişikliklerden ya da iş sürecini etkileyecek durumlardan kullanıcıya haber vermesi gerekmektedir.

İçmimar kullanıcı ile karşılıklı güven sağlamalıdır. Kullanıcının talep etmiş olduğu iç mekân tasarımı ile ilgili gizli kalmasını istediği konular içmimar tarafından gizlilik sağlanmalıdır.

İçmimarın mesleğine sadakatle bağlı olması ve mesleğinin itibarını kötüleyecek mesleki eylemlerde bulunmaması gerekmektedir. Meslektaşlarına karşı dürüst olmalı, onların çalışmalarını desteklemelidir. Tasarlanacak olan iç mekân bir yapı ise gerektiği takdirde yapının mimarından izin alınmalıdır.

İçmimarın çalışanları var ise, onlara karşı adaletli olmalı, onlara güvenmeli ve hak ettikleri ödenekleri sunması gerekmektedir. Ayrıca çalışanlarının mesleki gelişimlerine katkı sağlamalı, yol gösterici olmalıdır.

İçmimarlık mesleği bir tasarım alanıdır. Bu yüzden içmimarın özgün tasarımlar oluşturması ve hiçbir şekilde kullanıcının talebi dahi olsa, intihal içeren tasarımları yapmaması gerekmektedir.

İçmimar işlerini meslek kuruluşunun belirlediği yasal çerçeve içerisinde, yönetmelikler doğrultusunda yapması gerekmektedir.

Yukarıda söz edilen temel kurallar hangi alanda uygulanırsa uygulansın, uygulandığı alanda genel olarak içmimarlıkla ilişkili olmuş olan bütün etkinlikleri kapsamaktadır. Maddeler halinde sıralanmış olan bu temel kurallar, bir içmimarın en başta kamuoyuna olmak üzere, işverenlere, hizmet sunduğu kurum, kuruluş ya da kişilere ve çalışanlara yönelik görev bilincini, sorumluluk ve yükümlülükleri de içeriğinde bulundurmaktadır. Yukarıda maddeler halinde belirtilmiş olan bu temel kurallar doğrultusunda, bir içmimarın çalışma etkinliklerinde bulunurken, o etkinlik

62

hususunda yeterli olamadığı ya da beklenilen başarıyı gösteremediği takdirde, meslek kuruluşunun yasal çerçevesince belirlenen cezalara tabii tutulmaları gerekmektedir.

4.4. Bölüm Değerlendirmesi

Değişen zaman ve gelişen teknoloji ile birlikte insanların sosyal yaşamlarının ve kültürlerinin değişmesi; isteklerin, zevklerin ve gereksinimlerinde değişmesine neden olmaktadır. Teknolojinin gelişmesinin sağladığı katkı ile birlikte bu değişimler insanlarda yapabilirlik gücünün artmasına neden olmaktadır. Özellikle hayvan ve insanlar üzerinde yapılan deneyler ve çevreye yayılan zararlı kimyasal maddeler nedeniyle insanlar üzerinde gelecek kaygısı oluşturmaya başlamıştır. Bu sorunların oluşumunu ve artışını engellemek için meslek alanlarının meslek etiği kurallarına gereksinim duyulmaktadır.

Bir insanın meslek etiği ilkelerini benimsemesi için her şeyden önce kişinin sorumluluk bilincine, adalet, dürüstlük, cesaret ve ölçülülük erdemlerine, özgür iradeye, vicdana ve ahlak bilincine sahip olması gerekmektedir. Bu değerler kişiye çocuk yaşta, ailesi ve toplum tarafından öğretilmektedir. Ancak kişi öğrendiği bu ahlak değerlerini ve eylemlerini sorgulamayı öğrenmelidir. Çünkü etik bilinç bu sorgulama sonucu ortaya çıkmaktadır. Kişiler ancak, sorunlarla karşılaştıklarında o sorunun çözümüne odaklı sorgulamalar yapmaktadır. Düşünürler ise sorunları daha geniş açıdan değerlendirerek sorgular ve evrensel nitelikte yanıtlar bulmaktadır. Etik ilkeler ise bu evrensel nitelikteki yanıtlar neticesinde ortaya çıkmaktadır.

Meslek alanlarında karşılaşılan sorunlar da evrensel nitelik taşımaktadır. Bütün meslek alanları için geçerli olan; doğruluk, yasallık, güvenirlik şeklinde genel ifadeler ile belirtilen mesleki etik ilkeleri de evrensel niteliktedir. Ancak her meslek alanı için mesleki etik ilkeler, meslek kuruluşları tarafından özelleştirilmektedir.

İçmimarlık, insan-mekân ilişkisini kuran, öznesi insan olan ve insanlar tarafından, insanlar için yapılan meslek alanıdır. İç mekânlar, insanların kendilerini dış etmenlerden soyutladıkları, kendi varlığını, kimliğini, enerjisini, kültürünü ve ahlaki değerlerini yansıttığı alanlardır. Bu yüzden insanlar için yaşam alanları olan iç mekânlar önemli ve özeldir. İnsanlar yaşam alanlarında kendi yansımalarını en doğru biçimde görmek için içmimara gereksinim duyabilir.

63

İçmimar kullanıcının istekleri, zevkleri ve gereksinimleri doğrultusunda iç mekânı işlevselleştirecek bir tasarım yapmak ile sorumludur. Bu sorumluluk sınırları içerisinde kullanıcıyı gözlemleyerek, onun ruhsal ve fiziksel gereksinimlerini çözümleyip, kullanıcı için en doğru iç mekânı tasarlaması gerekmektedir. Bir içmimar, bunu yapabilmesi için kendi mesleki bilgi birikimine, kültürel edinimlere ve deneyiminin olmasına gereksinim duymaktadır. İçmimarın sorumluluk içerisinde olduğu sadece kullanıcının istek ve gereksinimleri doğrultusunda bir tasarım yapmak değildir. Bir içmimar toplumun kültürel değerlerini göz önünde bulundurarak tasarım yapması gerekmektedir. Toplumun sosyal ve kültürel değerlerinin gerisinde ya da ötesinde bir tasarım, kullanıcılar tarafından benimsenemeyebilir. İçmimarın sorumluluğunun olduğu bir başka alan ise meslektaşlarıdır. Ancak en önemli sorumluluğu mesleğine karşı olduğu kabul edilebilir ve içmimar sorumluluklarını daima mesleğin çıkarlarına olacak şekilde yerine getirmelidir. Bu yüzden meslek ahlakı, mesleki davranış kuralları ve etik ilkeleri önem taşımaktadır.

Mesleki birlik ve bütünlüğü sağlayan, bununla birlikte mesleki gelişime ve ilerlemeye etken olan en önemli sorumluluk, içmimarın meslek kuruluşu mensubu olması olarak kabul edilebilir. Türkiye’de ‘‘Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’’ne bağlı olan içmimarlar odası ‘‘Türk Anayasa Hukuku 135. Madde’’ gereğince kamu kuruluşu niteliğinde bir meslek kuruluşudur.

Dünya çapında önem taşıyan: Amerikan İçmimarlar Derneği (ASID), Uluslararası İçmimarlar Federasyonu (IFI), Avrupa İçmimarlar Konseyi (ECIA) içmimarlık meslek kuruluşları araştırmanın bu bölümünde yer almaktadır. İçmimarlık meslek etiği ilkeleri, araştırma içersinde yer alan meslek kuruluşlarının benimsemiş olduğu ilkeler ile ele alınmaktadır.

64

SONUÇ

Meslek etiği ilkeleri her meslek alanında, meslek sahipleri tarafından benimsenmesi gerekmektedir. Meslek etiği ilkeleri çerçevesindeki mesleki eylemler, mesleğin itibarına, yararına, gelişimine ve ilerlemesine önemli derecede ve olumlu yönde katkı sağlamaktadır. Meslek etiği ilkelerinin aksi tutumlarını benimseyerek mesleği icra etmek; meslek itibarının zedelenmesine, o mesleğin tanımının diğer insanlar tarafından farklı algılanmasına neden olmaktadır ve mesleğin gelişimine engel olmaktadır.

Meslek etiği ilkelerini kavrayabilmek ve benimseyebilmek için öncelikle ahlakı oluşturan kavramları bilmek gerekmektedir. Bu durumda sıralamayı tersten aktarmak doğru bir anlatım biçimi olacaktır. Meslek etiğini bilmek için etiği; etiğin ne olduğunu bilmek için ahlakı; ahlakın ne olduğunu bilmek için ise, ahlakı oluşturan temel kavramları bilmek gerekmektedir. Bu doğrultuda araştırma kapsamında öncelikle; kültür, erdem, vicdan, özgür irade, sorumluluk, değer kavramları irdelenmiştir.

İrdelenen bu kavramlar insan karakterini oluşturan, seçimlerini, zevklerini ve gereksinimlerini şekillendiren kavramlar olmaktadır. Bir insanın karakteri, zevki, isteği ve gereksinimi her meslek alanında etken kabul edilebilir. Özellikle nesnesi insan olan, insanın isteği, beğenisi ve gereksinimi doğrultusunda eyleme dönüştürülen içmimarlık mesleği için ise oldukça önemli etkenlerdir.

İnsan topluluk halinde yaşayan varlık olarak bilinmekte ve kabul edilmektedir. Topluluk halinde yaşayan insanların birbirleri ile anlaşabilmeleri ve bir arada hoşgörü sınırları içerisinde yaşayabilmeleri için davranış kurallarına gereksinim duyulmaktadır. Ahlak, bir arada yaşayan insanların; içinde bulundukları toplumun töreleri, gelenek ve görenekleri doğrultusunda, uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve davranış kuralları olarak tanımlanabilir. Bu bağlamda, kültür, erdem, vicdan ve sözü edilen diğer kavramlar insanların; törelerini, geleneklerini ve göreneklerini oluşturan, dolayısıyla davranış biçimini şekillendiren kavramlar olarak bilinmektedir. İnsanlar bulundukları toplum içerisinde nasıl davranacaklarını, benimsedikleri kültürü, töreyi, gelenek ve göreneği; çocuk yaşta ve ilk olarak en küçük toplum birimi olan ailesinden, daha sonra içinde bulunduğu toplumdan farkında olmaksızın öğrenip, benimsemektedir. Ancak insan, çocuk yaşta öğrenmiş olduklarını genç yaş itibariyle sorgulamaya başlamaktadır. İnsanların ahlak kurallarını sorgulamaya başlaması ile etik kavramının ortaya çıktığı bilinmektedir. Felsefede bu süreç iki dönem olarak ele alınmaktadır. İlk olarak

65

çocukluk dönem; yani ahlak dönemi, ikinci olarak sorgulama yani; etik dönem olarak kabul edilmektedir. Etik, nesnesi insan olan ve insan eylemlerini ahlaki açıdan sorgulayan bir felsefe disiplini olarak tanımlanabilinir. Etik, yapıp etmeleri değil, onların arkasındaki gerekçe ve nedenleri araştırmaktadır.

Meslek, insanların yaptıkları işin karşılığında para kazandıkları, belli bir eğitim ile kazanılan bilgi ve beceriye bağlı olan iş olarak tanımlanabilinir. İnsanların meslek yaşamları sürecindeki mesleki eylemlerini ahlaki açıdan sorgulayan disiplin ise, meslek etiğidir. Teknolojinin gelişmesi ve insanların değişen gereksinimleri sonucu meslek alanlarında da yenilikler ve değişiklikler söz konusu olmaktadır. Meslek etiğinin ortaya çıkışındaki tarihsel ilerleme ilk olarak bilimsel bilgilerin kullanımında gelişigüzel bir yol izlenmesinin doğurduğu sonuçlar ile başlamış olduğu görülmektedir. Meslek alanlarındaki sorunlar insanların hayatlarına doğrudan ya da dolaylı bir şekilde zarar verecek hale gelmesi insanları korkutmuş ve bu tehlikelerin önüne geçmek amacıyla uzmanlar tarafından meslek etiği ilkeleri oluşturulmuştur. Meslek etiği ilkeleri, insanlara iş yaşamları sürecindeki eylemlerini yönlendiren, rehberlik eden ilkeler kabul edilmektedir. Belirli bir meslek grubunun, meslek üyelerine emreden, onları belli kurallarla davranmaya zorlayan kişisel eğilimlerini sınırlayan, yetersiz ve ilkesiz üyeleri meslekten dışlayan, mesleki rekabeti düzenleyen ve hizmet ülkülerini korumayı amaçlayan mesleki ilkeler olmaktadır.

Meslek üyesinin eylemleri mesleğin kendisini, meslektaşlarını ve toplumu etkilemektedir. Meslek üyesinin, mesleğin amacı dışında eylemlerde bulunması durumda mesleğin itibarının zedelenmesine, meslektaşlarının işlerine, mesleğin gelişimine ve ilerlemesine engel olmaya neden olabilmektedir. Meslek üyelerinin hem kendileri hem de mesleğin zarar görmemesi adına mesleklerini: Doğruluk, yasallık, yeterlik, güvenirlik, mesleğe bağlılık, sorumluluk, insan haklarına saygı, sevgi ve hoşgörü ilkeleri kapsamında yapmaları gerekmektedir.

Meslek etiği ilkeleri ile ahlakı oluşturan kavramlar birbirleri arasında bağlantı olan kavramlardır. İnsanının kültürüne bağlı olarak saygı, sevgi ve hoşgörü değerleri oluşmaktadır. Erdem sahibi olan insan zaten bilgili, ölçülü, cesaretli ve adaletli bir insan olduğu kabul edilir ve doğruluk, yasallık, yeterlik ilkelerini benimseyerek davranmaktadır. İnsanın özgür iradeye sahip ve sorumluluk bilincinde olması ise, doğru sözlü, güvenilir, sorumluluk sahibi olmasını sağlamaktadır ve mesleğine bağlılık

66

gösterebilmektedir. İnsanın değerlerinin ne olduğu mesleğine karşı olan tutumunu belirlemektedir. Vicdana sahip bir insan ise tüm bu ilke ve kavramların değerlendirmesini yapar ve ona uygun tutum sergiler. Ahlakı oluşturan kavramların meslek etiği ilkeleri ile ilintili olmasının yanı sıra içmimarlık mesleğini de doğrudan etkilemektedir.

İçmimarlık mesleği, insan odaklı ve tasarıma dayalı bir meslek alanı olarak bilinmektedir. İçmimarlık, insan-mekân-işlev ilişkisini tasarım ile buluştururken insanların fiziksel ve ruhsal gereksinimlerini de göz önünde bulundurmak ile yükümlü olmaktadır. İnsanın fiziksel ve ruhsal gereksinimlerini ise kültürü, sosyal yapısı, zevkleri, beğenileri, alışkanlıkları, değerleri ve sorumlulukları belirlemektedir. İçmimar ise bu belirleyici etkenler doğrultusunda; kendi eğitimi, bilgisi ve kazanmış olduğu tecrübesi ile harmanlayarak iç mekânı tasarımını yapmaktadır. Bir tasarım sürecinde sadece kullanıcının gereksinimleri, beğenileri ve istekleri etken olmamaktadır. Kullanıcının içinde bulunduğu topum kültürü de tasarım sürecini etkilemektedir. Kullanıcının içinde bulunduğu toplumun kültür değerlerini taşımaktadır ve dolaylı yönden toplum, kullanıcının talep ettiği iç mekân tasarımına etken olmaktadır. İçinde bulunduğu toplumdan farklı bir kültürü benimsemiş olan kullanıcının talepleri doğrultusunda yapılan tasarım, toplum tarafından kabul görülemeyebilir. Toplum ve kullanıcı dışında tasarım sürecini etkileyen başka bir faktör ise içmimarın kendisi olmaktadır. İçmimarın bilgisi, tecrübesi, kültürü, değerleri, sorumluluk bilinci, özgür iradeye sahip olması, erdemli olması; içmimarın tasarım sürecinde değerlendireceği tasarım ürünlerini, kullanıcı ile ilişkisini ve yapacağını tasarımını etkilemektedir. Bu bağlamda araştırmanın kilit konusu olan ahlakı oluşturan kavramların ve ahlakın; içmimara, içmimarlık mesleğine, içmimarın tasarım sürecine, kullanıcının gereksinimlerine ve meslek etiği ilkelerinin oluşumuna etkisinin olduğu görülmekte ve büyük önem taşımaktadır.

Meslek etiği ilkelerinin benimsenmesi ve yaptırımı sağlanmasında en büyük katkı meslek kuruşları tarafından olmaktadır. Mesleğin tanıtılması, yetki ve sorumlulukların denetlenmesi, diğer meslek odalar ve meslek dalları ile ilişkiler kurma, yaygın yapma, üyeler arasındaki beraberlik ve kültür bütünlüğünü sağlama, bilim ve araştırmaya yöneltmek şeklinde ifade edilebilen mesleki görevlerin meslek kuruluşları olmadan gerçekleşmesi olası görülmemektedir. Meslek kuruluşu mesleğin içindeki bütünlüğü, uyumu ve meslekler arasındaki ahlaki disiplini sağlamaktadır. Ayrıca

67

mesleğin gelişimine katkı sağlamakta ve meslek üyelerinin gereksinimlerine yanıt vermektedir. Meslek kuruluşları olarak da adlandırılan “kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının” ortak özelliklerinden en önemlisi kanunla kurulmuş olmalarıdır. Bu madde dahilinde meslek etiği ilkelerini benimsememiş olan ve ötesinde davranan meslek üyeleri yasal olarak cezai bir yaptırıma tabi tutulacaktır.

Her meslek alanının ait olduğu bir meslek kuruluşu bulunmaktadır. İçmimarlık mesleğinin meslek kuruluşu: Türk Mühendis ve Mimarlar Odalar Birliğine bağlı olarak kurulan, Anayasa’nın 135. Maddesinde belirtildiği şekliyle kamu kuruluşu niteliği taşıyan, İçmimarlar Odası olduğu bilinmektedir. Bir içmimarın sahip olduğu en önemli sorumluluğu ise; meslek kuruluşu olan İçmimarlar Odası’na üye olması gerekliliğidir. Meslek odası ‘‘Serbest İçmimarlık Hizmetlerini Uygulama, Tescil ve Mesleki Denetim Yönetmeliği’’ nde belirtilen amaç doğrultusunda içmimarın, mesleki haklarının ve mesleki sorumluluklarının bilincinde olarak mesleğini yapması konusunda yol gösterici olmaktadır. İçmimarların odaya üye olması aynı zamanda mesleki bütünlüğün bir göstergesi kabul edilmektedir.

Evrensel nitelik taşıyan meslek etiği ilkeleri Dünya çapında kurumuş olan içmimarlık meslek kuruluşları tarafından benimsenmiş ve mesleki davranış kuralları belirlenmiştir. Dünya çapında kurulmuş olan birçok içmimarlık meslek kuruluşları bulunmaktadır. Ancak bu araştırma kapsamına alınan kuruluşlar; dünya çapında önem taşımakta olan: IFI, ECIA ve ASID kuruluşları olmaktadır. Dünya çapındaki meslek kuruluşları ABD ve Avrupa Birliği olmak üzere iki ayrı çatı altında ele alınmaktadır. Dünya’da içmimarlık alanında meslek kuruluşu olan Amerikan İçmimarlar Enstitüsü’nün (AID) Amerika Birleşik Devletleri’nde kurulduğu bilinmektedir. Daha sonra yine ABD’de kurulan Ulusal İçmimarlar Derneği’nin (NSID) ile Amerikan İçmimarlar Enstitüsü’nün (AID) birleşmesi sonucu Amerikan İçmimarlar Derneği (ASID) kurulduğu bilinmektedir. Amerikan İçmimarlar Enstitüsü (AID) içmimarlar ve içmimarlık öğrencileri ile birlikte mesleğe katkı sağlayan üreticiler ve tedarikçiler için en eski ve en büyük meslek organizasyonu olarak bilinmekte ve bu bağlamda önem taşımaktadır.

Dünya çapında eğitim, araştırma ve uygulama alanlarında, bilgi ve deneyimin paylaşıldığı küresel bir forum görevini üstlenen ve bu yolla mesleki gelişime katkı sağlayan uluslar arası bir kuruluş olan: Uluslararası İç Mimarlar / Tasarımcılar

68

Federasyonu’dur (IFI). İçmimar ve içmimarlık tanımlarını, mesleğin kapsamını ve standartlarını, içmimarların yetki alanlarını ve sorumluluklarını esas alan ve küresel nitelikte tüm kuruluşları tek bir çatı altında toplamakla önem taşıyan IFI farklı kültür, dil ve coğrafyadan meslektaşların kendi deneyim ve algıları ile paylaşımlarına olanak sağlayan bir kuruluş olmayı hedeflemektedir. Bu hedef doğrultusunda 17-18 Şubat 2011 tarihinde, New York’ta yapılan sempozyumda yayınlanan İç Mekan Deklarasyonu ile IFI; içmimarda bulunması gereken özellikleri yedi temel kavram altında küresel bir tanımlama ifade etmiş bulunmaktadır. IFI’nin yayınlamış olduğu İç Mekan Deklarasyonunda ele aldığı başlıklar olan: Kültür, iş dünyası, bilgi, değer, sorumluluk, ilinti, kimlik kavramları ile ahlakı oluşturan kavramların örtüştüğü görülmektedir. Ayrıca IFI’nin küresel forumda çalışma alanı oluşturması dünya çapında önem taşımaktadır.

Dünya çapında Avrupa ülkelerinde önem taşıyan ve içmimarlık mesleği alanındaki ortak platformu olarak 1922 yılında kurulan ECIA: Avrupa İçmimarlar Konseyi (European Council of Interior Architects) tarafından; İçmimarlar İçin Davranış Kuralları Ve Meslek Etiği İlkeleri başlığı altında mesleki sorumluluk ve mesleki yeterlilik konularında standartlar oluşturulmuştur. Bu standartlar: Genel sorumluluk, Mesleğe karşı sorumluluk, Topluma karşı sorumluluk, Müşteriye karşı sorumluluk, Reklam- tanıtım ve Uyum-yaptırımlar olarak altı başlık altında toplanmaktadır. Avrupa Birliği’ne üye ülke olma isteği içinde olan Türkiye, ECIA’ nın belirlemiş olduğu İçmimarlar İçin Davranış Kuralları Ve Meslek Etiği İlkeleri’ni benimsemektedir. Ahlakı oluşturan, insan karakterine ve gereksinimlerine yön veren kavramların; insanın özel ve mesleki yaşamında ne kadar önem taşıdığı ve ne büyük yer kapladığı gözlemlenebilmektedir. İçmimarda ve içmimarlık mesleğinde etken olan: Kültür, erdem, vicdan, değer, özgür irade, sorumluluk kavramlarının bireye çocuk yaşta kazandırıldığı bilincini vererek; bireyin eğitiminin ve ahlak öğreniminin ne kadar önem taşıdığına vurgu yapılmaktadır. Sonuç olarak, bu araştırma kapsamı içerisine alınan başlıklar içmimar ve içmimar adayı olanların, meslek yaşamları sürecinde; meslek sorumluluğu bilinci içerisinde olmasına, ahlaki değer taşıyan eylemlerde bulunmasına ve bunları sonucu olarak meslek etiği ilkelerini benimsemesine katkıda bulunabilir. İçmimar ve içmimar adayının meslek etiği ilkelerinden biri olan sorumluluk kavramının bilincine ulaşması gerekliliğine vurgu yapılarak; içmimarın ilk sorumluluğu olan,

69

TMMOB İçmimarlar Odası mensubu olması gerekliliğine değinilmektedir. Araştırma

Benzer Belgeler