Ebû ‘Ubeyd, eserinde mesellerin şerhi esnasında aşağıda açıklanacağı üzere birçok dilsel konuya değinmiştir.
2.10.1. Kelimenin Tanımını Zikretmesi
Ebû ‘Ubeyd, eserinde meselde geçen bazı kelimelerin tanımlarını zikretmiştir. Örneğin; “Zulm” مْلُظلا kelimesini “Bir şeyi yerli yerine koymamaktır.” ِرْيَغ يِف ِءي شلا ُعْض َو ِهِع ِض ْوَم şeklinde Aṣma‘î’den rivayetle tanımlamıştır. Ebû ‘Ubeyd, eserinde genel olarak eserinde tekrar yapmaktan kaçınmasına rağmen bu tanımı farklı yerlerde 3 kez tekrar etmiştir.497
2.10.2. Kelimenin Nasıl Oluştuğunu Açıklaması
Ebû ‘Ubeyd, eserinde değişime uğramış bazı kelimelerin asıl formunun nasıl olduğunu örneklerle açıklamıştır.
Örneğin Ebû ‘Ubeyd; Kardeş gibi olan iki kişi hakkında kullanılan, “İkisi Cezîme’nin iki yardımcısı gibidir.” َةَميِذَجْن ْيَناَمْدَنَك اَمُه meselini zikretmiştir. Mesel’in açıklamasında geçen “Benî Ḳayn kabilesindendir.” نيَقْلَب ْنِم ifadesinin aslında نْي َقلا يِنَب’daki “nun” ن ve “yâ” ي harflerinin hazfedilerek oluştuğunu ifade etmiştir. “Bel‘anber” رَبْنَعْلَب ve “Belhuceym” ميَجُهْلَب kelimelerinin de aynı şekilde dönüştüğünü söylemiştir.498
496 Ebû ‘Ubeyd, Kitâbu’l-Ems̱ âl, s. 12., M. no: .866. Mesel metnindeki, kıssa, anlam ve harekelerdeki
ihtilaflar için Bkz: Ebû ‘Ubeyd, Kitâbu’l-Ems̱âl, s. 97, 144, 226, 227.
497 Ebû ‘Ubeyd, Kitâbu’l-Ems̱ âl, s. 259, M. no: 831; Diğerleri için örnekler Bkz: Ebû ‘Ubeyd, Kitâbu’l-
Ems̱âl, s. 145, 260.
2.10.3. Harekesini Açıklaması
Ebû ‘Ubeyd, eserinde mesel metninde ve açıklamalarda geçen bazı kelimelerin harekelerini zikretmiştir.
Örneğin: “İlmin sonuna ulaştı.” ِهي َر َوْطَأ ِمْلِعلا يِف ٌن َلَُف َغَلَب ْدَق anlamına gelen meselde geçen “ ِهي َر َوْطَأ” kelimesindeki râ “ر” harfinin Ebû Zeyd’in kesra ile okuduğunu diğer alimlerin ise fetha ile okuduğunu zikretmiştir.499
2.10.4. Kelimenin Müfredine Değinmesi
Ebû ‘Ubeyd, eserinde meselde geçen bazı kelimelerin müfret siğasına değinmiştir. Örneğin “Arkadaşı hakkında uyarılan kişi için kullanılan” “Çocuklardan sakın ki kusmuğu sana bulaşmasın.” اَهِئاَقْعَأاِب َكْب ِاُت َلَ ناَيْب ِ الا ِق تِا anlamındaki meselde geçen “ءاَقْعَلأا” kelimesinin müfredinin “ ٌيْقِع” olduğunu belirmiştir.500
2.10.5. Kelimenin Çoğuluna Değinmesi
Ebû ‘Ubeyd, eserinde birçok yerde bazı kelimelerin cemisini de zikretmiştir. Örneğin; “Efendisinin mahfeli ile övünen köle gibi.” اَهِت ب َر ِجْد ِحِب ِة َر ِخاَفلا َك anlamına gelen meselin metninde geçen “Mahfel” جْدِحلا kelimesinin cemisinin جوُدُح ve جاَد ْحَأ olduğunu ifade etmiştir.501
2.10.6. Kelimenin İsmi Tasğir Oluşuna Değinmesi
Ebû ‘Ubeyd, eserinde meselde geçen bazı kelimelerin ismi tasğir olduğuna değinmiştir.
499 Ebû ‘Ubeyd, Kitâbu’l-Ems̱ âl, s. 806, M. no: 614. 500 Ebû ‘Ubeyd, Kitâbu’l-Ems̱ âl, s. 224, M. no: 689.
501 Ebû ‘Ubeyd, Kitâbu’l-Ems̱ âl, s. 285, M. no: 927; Diğer örnekler için Bkz: Ebû ‘Ubeyd, Kitâbu’l-Ems̱âl,
Örneğin; “Mu‘aydî’yi duyman görmenden hayırlıdır.” ُها َرَت ْنأ ْنِم ٌرْيَخ ِيدِيْعَمُلاب َعِمَس َت ْنَأ anlamına gelen meselin açıklamasında Mu‘aydî ُّيِ ديَعُملا isminin “Me‘ad” دَعَم’ a mensup bir adamın ismi tasğir siğası ile söylenmesinden oluştuğunu ifade etmiştir.502
2.10.7. Ezdat Olduğunu İfade Etmesi
Ebû ‘Ubeyd, eserinde meselde geçen bazı kelimelerin ezdat olduğuna değinmiştir. Örneğin, zamanından önce gerçekleşen durumlar için kullanılan “Cariye çocukken hamile kaldı.” ِدَل َولا ْنَع ُن ِجْناَهلا ْت لَجْن anlamındaki meselin metninde geçen “Küçük” لَجْن anlamındaki kelimenin hem küçük hem büyük anlamında kullanılan ezdat bir kelime olduğunu ifade etmiştir. Küçük anlamı için İmrui’l-Ḳays’ın babasının öldürülmesinden sonra söylediği şu şiiri ile ile istişhad etmiştir. Fakat “büyük” anlamı bilindiği için şiir ve şahide gerek olmadığını söylemiştir.503 (Mütedârik):
2.10.8. Terhim Yapıldığını İfade Etmesi
Terhim; sonunda bitişik tâ “ةى ة” bulunan münadâ isimlerin son harfinin kolay telaffuz etmek için hazfedilmesine denir.504
Ebû ‘Ubeyd, eserinde bir yerde terhim yapıldığına dikkat çekmiştir. O da Aṣma‘î’den rivayet ettiği “Ona sırrımı açıkladım” ي ِروُقُشِب ِهيلإ ُتْيَضْفَأ anlamındaki meselin açıklamasında istişhad ettiği ‘Accâc’ın şu şiirinde geçmiştir: (Recez):
َو ي ِرْيَس َفْشِإ ِقا ي ِريِعَب ىَلَع ي ي ِري ِذ َع ي ِرِكْنَتْسَت َلَ َي ِراَجْن . َو َح َذ ِر َم ي َل ا ْي َس ِب لا َم ْح ُذ ِرو ي ِرو ُق ُش ْن َع ِثي ِد َحلا ُة َر ْث َك َو 8
502 Ebû ‘Ubeyd, Kitâbu’l-Ems̱ âl, s. 97, M. no: 229; Diğer örnek için Bkz: Ebû ‘Ubeyd, Kitâbu’l-Ems̱âl, s.
266.
503 Ebû ‘Ubeyd, Kitâbu’l-Ems̱ âl, s. 297, M. no: 969.
504 Mustafa Meral Çörtü, Sarf-Nahiv-Edatlar, 11. Baskı, İFAV Yayınları, İstanbul, 2010, s. 346.
ْلَلَجْن ُها َوِس ءْيَش لُك َلََأ . 1 Agâh olun, onun dışındaki herşey basittir.
Şiirde geçen “ي ِراَجْن” kelimesinin aslı münâdâ olan “ة َي ِرا َجْن ا َي” kelimesindeki bitişik tâ “ةى ة”nın terhim yapılıp hazfedilmesi ile olmuştur.505
2.10.9. Dilsel Kavramları İfade Etmesi
Ebû ‘Ubeyd, eserinde bazı dilsel kavramlara da değinmiştir.
Örneğin Ebû ‘Ubeyd, araştırmadan yaptığı şeyi bozmak zorunda kalan kişi için kullanılan “Yıkanlar yapanlardır.” اَهُؤاَنْبَأ اَهُؤاَنْجْنَأ anlamındaki meseli zikretmiştir. Daha sonra mesel metninde geçen “ءاَنْجْنَأ” ve “ءاَنْبَأ” kelimelerinin müfredinin “ ناَجْن” ve “ ناَب” olduğunu zikretmiştir. Sonra da “لاَعْفَأ” vezni üzere çoğul olmayı “aziz çoğulluk” anlamına gelen “cem‘un azîzun” “ ِم َلََكلا يِف ٌزي ِزَع ٌعْمَجْن اَذَه” terimi olduğuna işaret etmiştir. Bu ifadeden nahiv ilmine ait yazılan eserlerde ender rastlanan bir kavramın da bilgisine ulaşılmıştır. Ebû ‘Ubeyd, daha sonra bu siğada gelen “باَحْصَأو ب ِحاَص ،داَهْشَأو دِهاَش” gibi bazı örnek kelimeleri zikretmiştir.506
2.10.10. Kelimenin Siğasının Anlamına Değinmesi
Ebû ‘Ubeyd, eserinde geçen bazı kelimelerin müfret ve cemisini zikrettiği gibi kelimenin siğasının ifade ettiği anlama da değinmiştir.
Örneğin Ebû ‘Ubeyd, “Varlıklı olmasına ragmen cimrilik yapan kişi hakkında kullanılan “sen malını tutan bir cimrisin.” ة َريِظَحلا ُدِكَنَل َك نِا meselini zikretmiştir. Daha sonra mesel metninde geçen “Tutmak” ةَريِظَح kelimesinin “Tutulan” ة َروُظْحَم anlamına geldiğini yani ismi mefûl siğasının anlamında kullanıldığını ifade etmiştir. Daha sonra bu anlamda kullanılan “Sevgi” ةَبيِبَح, “Sevilmiş” ةَبوُبْحَم ve “Bağlantı” ةَطيِب َر, “Bağlanmış” ةَطوُب ْرَم kelimelerini örnek vermiştir.507
505 Ebû ‘Ubeyd, Kitâbu’l-Ems̱ âl, s. 60, M. no: 98. 506 Ebû ‘Ubeyd, Kitâbu’l-Ems̱ âl, s. 302, M. no: 988.
507 Ebû ‘Ubeyd, Kitâbu’l-Ems̱ âl, s. 308, M. no: 1008; Diğer örnek için Bkz: Ebû ‘Ubeyd, Kitâbu’l-Ems̱âl,
s. 224, M. no: 690.
1 Ey kadın! Mazeretimi çok görme, sefere çıkmamı ve deveme acımamı. 2 Sırlarımı açıklamamı ve mahzuru olmayan şeyleri saklamamı da.