• Sonuç bulunamadı

MERKEZ BANKASI İŞLEMLERİ

PARA POLİTİKASI VE PİYASALAR

KREDİLERDEKİ GELİŞMELER (Trilyon TL)

III.2. MERKEZ BANKASI İŞLEMLERİ

Merkez Bankası para politikası, temel hedef olan fiyat istikrarı çerçevesinde oluşturulmuştur. 18 Ocak 2002 tarihli niyet mektubu ile Uluslararası Para Fonu ile yapılan ve 2002-2004 dönemini kapsayan yeni Stand-by anlaşması önceki dönemlerde olduğu gibi, Merkez Bankası bilanço kalemleri üzerine belirli sınırlamalar getirmiştir. Bu çerçevede, 2002 yılı para politikası uygulaması ve Merkez Bankası işlemleri enflasyon hedefi ve büyüme öngörüsü ile uyumlu bilanço hedeflerini sağlamaya yönelik olmuş, diğer yandan enflasyon hedefine ulaşılması yolunda belli başlı politika aracı olan kısa vadeli faiz oranları etkin şekilde kullanılmıştır. Bu doğrultuda, 2002 yılında Merkez Bankası faiz oranları Açık Piyasa İşlemleri (APİ) ve Bankalararası Para Piyasası’nda (BPP) aynı vadeler için eşit olarak belirlenmiştir. Kısa vadeli faiz oranları çeşitli makroekonomik değişkenlerin gelecek dönem enflasyonu üzerine etkilerinin kapsamlı şekilde göz önüne alınması ile belirlenmiştir. Dalgalı kur rejimi uygulamasına 2002 yılında devam edilmiş, ekonomik programın kararlı ve tutarlı uygulamaları sonucunda dalgalı kur rejiminin işleyişi giderek daha sağlıklı bir yapıya kavuşmuştur.

2001 yılı içerisinde gerçekleştirilen kamu bankaları ile TMSF bünyesindeki bankaların likidite ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik Bankacılık Operasyonu ve Hazine’nin Uluslararası Para Fonu kredilerini Türk lirası ödemelerde kullanması sonucu oluşan likidite fazlalığı, 2002 yılı içerisinde Merkez Bankası işlemleri üzerinde belirleyici olmuştur. Bu çerçevede, 2002 yılında da 2001 yılında olduğu gibi piyasadaki Türk lirası likidite fazlalığının sterilize edilmesinde APİ çerçevesindeki ters repo işlemleri ile BPP’de gerçekleştirilen alım yönlü işlemler eşgüdüm içerisinde yürütülerek, enflasyonist bir parasal genişlemenin önüne geçilmiştir. Diğer yandan, Merkez Bankası 2002 yılı Şubat ayına kadar olan dönemde TMSF bünyesindeki bankaların, Nisan ayına kadar olan dönemde ise kamu bankalarının kısa vadeli likidite ihtiyaçlarını sağlamaya devam etmiştir.

Büyük ölçüde Hazine’nin Bankacılık Operasyonu çerçevesinde bu bankalara verdiği DİBS’leri erken itfa etmesine bağlı olarak bu bankaların kısa vadeli likidite durumlarındaki iyileşme, söz konusu bankalara yapılan fonlamanın 2002 yılı Nisan ayı itibarıyla son bulmasını beraberinde getirmiştir.

2002 yılı değerlendirildiğinde, Merkez Bankası’nın piyasadan çektiği likidite dönemler itibarıyla önemli ölçüde dalgalanma göstermiştir. Çekilen likidite miktarı 2002 yılında 4,9 katrilyon ile 10,5 katrilyon Türk lirası arasında değişmiş ve 2002 yılında ortalama 7,6 katrilyon Türk lirası olmuştur. Çekilen likidite miktarının dalgalanmasında özellikle yılın son dönemlerinde artış gözlenmiştir. Aralık ayında likidite talebinin dinî tatil dönemi nedeniyle artmasına bağlı olarak çekilen likidite

2002 yılında,

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

yıl içindeki en düşük düzeyine gerilemiştir. Merkez Bankası’nın piyasadaki fazla likiditeyi çekmesinde değerlendirmeye aldığı önemli bir değişken Hazine’nin iç piyasalardan borçlanma durumu olmuştur. Bu çerçevede, Hazine’nin Merkez Bankası nezdindeki mevduatında artış olan dönemlerde piyasadaki fazla likiditenin azalmasına bağlı olarak Merkez Bankası tarafından piyasadan çekilen likidite miktarında bir azalış gözlenmiştir. Yıl sonu itibarıyla, APİ ve BPP’deki işlemler çerçevesinde piyasadan çekilen likidite miktarı 9,6 katrilyon Türk lirası olmuştur.

Merkez Bankası, finansal piyasalarda istikrarın sağlanması ve piyasaların daha etkin işlemesi amacına yönelik olarak bazı düzenlemelere gitmiştir. Bu doğrultuda, Merkez Bankası BPP ve Döviz ve Efektif Piyasaları’nda (DEP) üstlendiği aracılık faaliyetlerini 2 Aralık 2002 tarihinde sona erecek şekilde aşamalı olarak azaltmıştır. Bunun yanı sıra, nihai kredi mercii işlevi çerçevesinde 2002 yılı Temmuz ayından itibaren geç likidite penceresi uygulaması ile bankalara limitsiz olarak teminat karşılığında likidite olanağı sağlanmıştır. Ayrıca, Piyasa Yapıcılığı sisteminin etkinleştirilmesine yönelik olarak, piyasa yapıcısı bankalara repo ve doğrudan alım işlemleri ile ek fonlama olanağı tanınmıştır.

TABLO III.2.1 FAİZ ORANLARI

(Ağırlıklı Ortalama Bileşik Faiz Oranları, Yüzde)

İMKB Tahvil ve Bono İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Piyasası

Kesin Alım-Satım Repo-Ters Repo Hazine BPP 2002 Pazarı Pazarı (O/N) İhaleleri (O/N)

Ocak 68,3 80,2 71,4 80,3

III.2.1. Açık Piyasa İşlemleri

2002 yılının Nisan ayına kadar olan dönemde, Merkez Bankası açık piyasa işlemleri aracılığıyla kamu bankalarının ve TMSF bünyesindeki bankaların kısa

Merkez Bankası,

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

2002 Yıllık Rapor 94

vadeli likidite ihtiyaçlarını repo işlemleri ile karşılamıştır. Diğer yandan yıl boyunca piyasadaki Türk lirası likidite fazlalığının sterilize edilmesinde BPP’de gerçekleştirilen alım yönlü işlemlerin yanı sıra açık piyasa işlemleri çerçevesinde İMKB Repo-Ters Repo Pazarı’nda yapılan ters repo işlemleri kullanılmıştır.

Bilindiği üzere, 2001 yılında kamu bankaları ve TMSF bünyesindeki bankaların çok yüksek düzeylerdeki kısa vadeli borçlanma gereksinimleri Merkez Bankası tarafından karşılanmıştır. 2001 yılı Bankacılık Operasyonu ile kamu bankalarına ve TMSF bünyesindeki bankalara Hazine tarafından mali yapılarının güçlendirilmesi amacıyla verilen DİBS’lerin 14 katrilyon Türk liralık bölümünün Merkez Bankası tarafından doğrudan alımı, söz konusu bankaların likidite sorunlarını önemli ölçüde gidermişse de geriye kalan borçlanma ihtiyaçlarının APİ çerçevesinde gerçekleştirilen repo işlemleri ile karşılanmasına devam edilmiştir.

2002 yılının ilk dönemlerinde Merkez Bankası ağırlıklı olarak APİ çerçevesinde kotasyon yöntemi ile gerçekleştirilen 1 haftalık vadedeki repo işlemleri yoluyla kamu bankalarını ve TMSF bünyesindeki bankaları fonlamaya devam etmiştir. 18 Ocak 2002 tarihli niyet mektubu ile Uluslararası Para Fonu ile yapılan 2002-2004 dönemini kapsayan yeni Stand-by düzenlemesi çerçevesinde, sağlanan kredilerin 9,1 milyar ABD dolarlık ilk dilimi 7 Şubat 2002 tarihinde Hazine hesaplarına girmiştir. Sağlanan kredinin 3,5 milyar ABD dolarlık bölümü, Hazine tarafından TMSF bünyesindeki bankalara Bankacılık Operasyonu çerçevesinde verilen DİBS’lerin erken itfasında kullanılmıştır. Söz konusu bankalar, elde ettikleri likiditenin 2,8 milyar ABD dolarlık bölümü ile Merkez Bankası’na repo işlemlerinden kaynaklanan toplam 3,7 katrilyon Türk lirası olan borçlarını ödemişlerdir. Böylece, APİ çerçevesinde TMSF bünyesindeki bankaların repo işlemleri yoluyla fonlanması son bulmuş, kamu bankalarına yapılan ve 8 Şubat tarihi itibarıyla 2,1 katrilyon Türk lirası düzeyinde olan fonlamaya ise devam edilmiştir.

8 Şubat 2002 sonrası dönemde, kamu bankalarının likidite durumlarındaki iyileşmeye bağlı olarak söz konusu bankalara repo işlemleri yoluyla yapılan fonlama giderek azalan bir eğilim göstermiştir. 2002 yılı içerisinde APİ çerçevesinde yapılan son repo işlemleri olan sırasıyla 110 ve 190 trilyon Türk lirası tutarındaki 12 Nisan tarihli 5 günlük ve 16 Nisan tarihli gecelik işlemlerin geri ödemeleri kamu bankaları tarafından 17 Nisan tarihinde yapılmıştır. Böylece, bu tarih itibarıyla kamu bankalarının ve TMSF bünyesindeki bankaların APİ çerçevesinde repo işlemleri yoluyla fonlanması uygulaması sona ermiş, 2002 yılının geriye kalan döneminde repo işlemi yapılmamıştır.

2002 yılı Şubat

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

İMKB Tahvil ve Bono Piyasası Repo-Ters Repo Pazarı’nda kotasyon yöntemiyle gerçekleştirilen ters repo işlemleri Bankacılık Operasyonu ile birlikte piyasada ortaya çıkan Türk lirası likidite fazlalığının çekilmesinde 2002 yılı boyunca aktif olarak kullanılmaya devam edilmiştir. Ters repo işlemleri gecelik ve bir haftalık vadelerde gerçekleştirilmiş, özellikle yılın ikinci yarısında daha belirgin olmak üzere ağırlık gecelik işlemlerde olmuştur. Ters repo işlemlerinin piyasadan çekilen likidite toplamı içerisindeki payı 2002 yılı boyunca yüzde 7 ile yüzde 43 arasında değişmiş, özellikle Ağustos ayı sonrası dönemde önemli ölçüde dalgalanma göstermiştir. Söz konusu oran 2002 yılında ortalama olarak yaklaşık yüzde 26 seviyesinde kalmış, BPP’de gerçekleştirilen alım yönlü işlemler likidite fazlalığının sterilize edilmesinde daha ağırlıklı olarak kullanılmıştır. Ters repo işlemleri ile piyasadan çekilen likidite rakamsal olarak yıl boyunca 511 trilyon Türk lirası – 4,4 katrilyon Türk lirası aralığında hareket etmiş, ortalama olarak ise 2 katrilyon Türk lirası düzeyinde gerçekleşmiştir. 2002 yılının son iş günü itibarıyla ters repo işlemleri 2,1 katrilyon Türk lirası düzeyinde gerçekleşmiş, 9,6 katrilyon olan toplam tutarın yüzde 22’sini oluşturmuştur.

TABLO III.2.2 TOPLAM - 2.376,5 396.984,5 396.947,2 40.710,4 46.670,0 -8.373,4 Kaynak: TCMB.

(1) (7)=(1) - (2) - (3) + (4) + (5) - (6).

2002 yılı boyunca Merkez Bankası doğrudan alım işlemi gerçekleştirmemiştir.

2002 yılı Nisan ayı sonrası dönemde ise, kamu bankalarının ve TMSF

İMKB Tahvil ve

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

2002 Yıllık Rapor 96

bünyesindeki bankaların fonlama ihtiyacının sona ermesine bağlı olarak repo işlemi gerçekleştirilmemiştir. 2002 yılında açık piyasa işlemlerinin piyasaya net etkisi 8,4 katrilyon Türk lirası likidite çekilmesi yönünde olmuştur. 2002 yılı içerisinde kamu bankaları ve TMSF bünyesindeki bankalarla yapılan repo işlemlerinin dönüşleri, fonlama tutarının yaklaşık 6 katrilyon Türk lirası üzerinde kalmış, bu da açık piyasa işlemleri ile piyasadan çekilen 8,4 katrilyon Türk lirasının önemli bir bölümünü oluşturmuştur.

2002 yılının son iş günü itibarıyla APİ portföyünün Türk lirası değeri 19,7 katrilyon olmuştur. 2002 yılı sonu itibarıyla 2,1 katrilyon Türk liralık DİBS’in ters repoya bağlı olması sonucunda kullanılabilir portföy değeri ise 17,7 katrilyon Türk lirası olmuştur. 2002 yılı içerisinde Hazine tarafından Merkez Bankası’na Temmuz, Eylül ve Aralık aylarında sırasıyla 554,1 trilyon Türk lirası, 689 trilyon Türk lirası ve 1.030,3 trilyon Türk lirası tutarlarında nakit kupon ödemesi yapılmıştır. Diğer yandan, Mayıs ayı içerisinde Merkez Bankası’nın 2001 yılı kârından Hazine’ye aktarılması gereken tutar, Hazine’nin Merkez Bankası’na kupon itfaları ve bazı DİBS’lerin erken itfaları ile mahsuplaştırılmış ve Hazine’ye 2001 yılı kârından nakit aktarım yapılmamıştır.

Kamu borçlanmasında istikrar sağlanması ve ikincil DİBS piyasasının derinleştirilmesi amacıyla Piyasa Yapıcılığı Sistemi Eylül 2002’den itibaren tekrar yürürlüğe konulmuştur. Merkez Bankası, finansal istikrarı artırabilmek için piyasa yapıcısı bankalara ek likidite olanağı tanımıştır. Yapılan düzenlemelerle, piyasa yapıcısı bankalar 22 Temmuz 2002 tarihinden sonra Hazine Müsteşarlığı ihraçlarından alacakları ve itfa edilmemiş Türk lirası cinsi kıymetlerin yüzde 10’u kadar likiditeyi Merkez Bankası’ndan repo işlemleri yoluyla sağlayabilme olanağına sahip olmuşlardır. Aynı zamanda, bu uygulama çerçevesinde söz konusu bankalar repo yapabilecekleri miktarın yarısı tutarında Merkez Bankası’na doğrudan satış da yapabilme imkanına kavuşmuşlardır. Bir günde gerçekleştirilebilecek toplam DİBS alım miktarı piyasa yapıcısı bankalara tanınan ve yüzde 10’luk toplam likidite imkanının yarısı olan toplam DİBS satış imkanının en fazla yüzde 20’si ile sınırlandırılmıştır. Merkez Bankası, piyasa yapıcısı bankalara sağlanan repo imkanının faiz oranının kendi borç verme ve borç alma faizlerinin ortalamasından yüksek olmamasına dikkat edeceğini ilan etmiştir. Söz konusu faizler 2 Eylül 2002 tarihinde yüzde 49 olarak belirlenmiş, 11 Kasım tarihli faiz indirimiyle de yüzde 47 olarak belirlenmiştir. 2002 yılında piyasadaki mevcut fazla likidite koşullarında, piyasa yapıcısı bankalar bu ek likidite olanağını kullanmamışlardır.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

TABLO III.2.3

APİ REPO-TERS REPO ORTALAMA FAİZ ORANLARI