• Sonuç bulunamadı

3. PROBLEMĠN BELĠRLENMESĠ VE KAVRAMSAL ÇERÇEVENĠN

3.3 Tüketicinin Mimari Mekan Deneyimini Etkileyen DeğiĢkenler

3.3.4 Mekanın sosyal etkileĢim düzeyi

Etrafımızı çevreleyen mekanlar, insan topluluklarının davranıĢlarını etkilemektedir. Çevrenin söz konusu etkisini, ekolojik-psikoloji çerçevesinde açıklayan Barker (1968), fiziksel çevrenin, sosyal etkileĢim düzeyi üzerindeki etkisini tanımlamıĢtır. Bazı mekanlar, insanlar üzerinde ayırma ve bölme etkisi yaratırken, bazı mekanlar ise birleĢtirici, topluluk oluĢturucu etkiler oluĢturmaktadır. Bu bağlamda Barker (1968), mimari mekanları iki farklı grupta tanımlar; Sosyal etkileĢim düzeyi düĢük olan mekanlar (sosyofugal) ve sosyal etkileĢim düzeyi yüksek olan mekanlar (sosyopedal). Markin ve diğ. (1976), bu iki zıt kavramın mağazalarda müĢteri kalabalığını kontrol etmek için kullanıldığını belirtmektedir.

Sosyal iliĢkiler, fizksel çevreden etkilenir ve bu etkileĢim ile birlikte biçimlenir. Örneğin, bir bina içerisindeki koridorların geniĢlikleri, o koridordaki sosyal iliĢkilerin düzeyini ve dolayısıyla sosyal davranıĢları da etkilemektedir. Bütün sosyal etkileĢimler (social interaction), yer aldıkları fiziksel çevreden etkilenirler. Ġç mekanların mimari kurgusu ve organizasyonu, sosyal etkileĢimi biçimlendirmektedir. Ünlü ve diğ.‟nin çalıĢması (2001), okul yapılarında koridorların öğrencilerin sosyal etkileĢimi üzerinde etkin olduğunu, ve çok geniĢ koridorların söz konusu etkileĢimi azalttığını ortaya koymaktadır.

Günümüzde alıĢveriĢ eylemi, sadece belli ürünleri satın alma ve birtakım servislerden ve hizmetlerden faydalanma olarak görülmeyip, bir sosyal gereksinim ve sosyal eylem olarak da tanımlanmaktadır. MüĢteriler açısından düĢünüldüğünde sosyal olma ihtiyacı, fiziksel ve biliĢsel ihtiyaçlar kadar önemlidir (Fan Ng, 2003). Kapalı alıĢveriĢ merkezlerinde, tüketim eyleminin sosyal yönünün baskınlaĢması mimari kurguyu etkilemiĢ, sokak mantığında kurgulanan alıĢveriĢ merkezlerinin iç mekanları bünyelerinde kafeler, kitapçılar ve restoranlar gibi sosyal etkileĢim alanlarını benimsemiĢtir. Mağaza iç mekanlarında da benzer yaklaĢımlar görülmekte, satıĢ reyonlarının yanında özel sohbet mekanları ve kafeler oluĢturulmaya baĢlanmaktadır. Bu kafeler, tüketimde sosyal olguyu güçlendirmekte ve mağaza atmosferinin bir parçası haline gelmektedir (ġekil 3.18).

Fan Ng, (2003), mağaza iç mekanlarının sosyal potansiyelini iki farklı boyutta tanımlamıĢtır, bunlar; “BirleĢtirme” ve “EtkileĢim” Ģeklindedir. Mağazalar, insanları yan yana getirme ve etkileĢtirme potansiyeline sahiptir. Sommer ve diğ., (1981), aynı kentteki süpermarketletin ve yerel tarım ürünleri marketlerinin sosyal etkileĢim (social interaction) potansiyellerini karĢılaĢtırırken, sosyal etkileĢimin mağazadaki insan yoğunluğuna ve mimari organizasyona (architectural layout) bağlı olduğunu ortaya koymaktadır. GerçekleĢtirdiği semantik çalıĢmada Sommer ve diğ., (1981), yerel tarım ürünleri marketlerinin müĢteriler tarafından daha insancıl, arkadaĢça, küçük ve kırsal olarak tanımlandığını belirtmektedir. Süpermarkette müĢterilerin ¾‟ü yalnız dolaĢırken, yerel markette ¾‟ü grup Ģeklinde dolaĢmaktadır. Burnunla birlikte, her iki mağaza türünde müĢteri etkileĢim oranları yakınlık göstermiĢ olsa da, yerel marketteki müĢteri etkileĢiminin daha sosyal ve etkileĢime yönelik olduğu vurgulanmaktadır.

Sommer ve diğ. nin, (1981) çalıĢması, süpermarket mekanlarının fiziksel ve organizasyonel düzenlemelerinin sosyopetal mekana yönelik olmadıklarını ve bunun da “trafik-bazlı” mimari kurgudan kaynaklandığını ortaya koymaktadır. Lineerlik ve yüksek tavan gibi özellikler, mekanın “samimi” ve “cana yakın olma” özelliklerini, ve müĢterilerin hem kendi aralarındaki, hem de satıcılarla olan sosyal etkileĢimlerini azaltmaktadır.

Barker (1968), mekanın fiziksel ve sosyal karakterleri ile insanların o mekan içindeki davranıĢları arasındaki eĢleĢim ya da uygunluğu tanımlarken “sinomorfi” (synomorphy) terimini kullanmıĢtır. Sommer (1998), „co-op‟ (Amerika‟da eskiden sebze-meyvelerin satıldığı) marketlerde gerçekleĢtirdiği çalıĢmada “ideoloji”nin fiziksel mekanı biçimlendirdiğini ve mekanın fiziksel karakteri ile sosyal strüktürü arasında “sinomorfi” olduğunu belirtir.

Mağazaların grup ve arkadaĢ çevresi ile dolaĢılması da sosyal alıĢveriĢ eyleminin bir parçasıdır. Grup Ģeklinde gerçekleĢen alıĢveriĢlerde, farklı inanların yan yana gelme ve karĢılaĢma olasılıkları yüksek olduğundan sosyal etkileĢim oranı fazladır (Sommer ve diğ., 1981; Sommer ve diğ., 1992; Sommer, 1998). Kalabalık grup Ģeklinde gerçekleĢen alıĢveriĢlerde, mağaza içinde geçirilen süre ve alıĢveriĢ miktarı artıĢ göstermektedir (Sommer ve diğ., 1992).

Bitner (1992), hizmet mekanlarını sadece müĢteriler değil, çalıĢanlar ile de iliĢkili olarak incelemiĢtir. ÇalıĢanlar ve müĢteriler farklı özellikte fiziksel çevrelere gereksinim duyduklarından, belirli bir grup ya da belirli bir insan için tasarlanan mekan, baĢkaları için ya da baĢkaları arasındaki iliĢkiler için aynı oranda baĢarılı olmayabilir. Bitner (1992), daha verimli bir çalıĢma elde edilmesi için tasarlanmıĢ mekanların, sosyal etkileĢim üzerinde aynı oranda baĢarılı olamayacağını, mekanlar oluĢturulurken müĢteri ve çalıĢanlar arasındaki karĢılıklı etkileĢimin de düĢünülmesi gerektiğini söylemektedir.

Fiziksel özelliklerle beraber, mekandaki insan yoğunluğu da sosyal etkileĢim düzeyini etkiler (Sommer ve diğ., 1981). Süpermarketlerde insan yoğunluğu arttıkça insanlar arasında sosyal etkileĢim artıĢ göstermektedir. Bu nedenle, Amerika ile karĢılaĢtırıldığında daha yoğun ve kalabalık olan Avrupa‟daki süpermarketlerde, sosyal iletiĢimin daha fazla olabileceği değerlendirmesi yapılabilmektedir.

Altman (1975), davranıĢın çevrenin „transactional‟ belirleyicisi olduğunu söylemektedir; “mahremiyet” (privacy), “kiĢisel mekan” (personal space) ve “egemenlik sınırı” (territoriality) insan ve çevre arasındaki sosyo-psikolojik etkileĢimi anlatan temel davranıĢsal mekanizmalardır. Markin ve diğ. (1976), mağaza mekanının sosyo-psikolojik etkisinden bahsederken, “kiĢisel mekan”, “egemenlik sınırı” (territoriality) ve “çevresel algı” üzerinde yoğunlaĢmıĢtır. Farklı özellikteki topluluklar, farklı türde egemenlik sınırlarına ihtiyaç duyarlar. Markin ve diğ.(1976), mağaza mekanının sosyo-psikolojik etkisinden bahsederken, statü ve egemenlik sınırı arasında bir iliĢki olduğunu ileri sürmüĢler; farklı statüdeki insanların farklı egemenlik sınırlarına sahip olduklarını, statü arttıkça insanların daha geniĢ ve daha özel mekanlara ihtiyaç duyduklarını ortaya çıkarmıĢtır. Bu sebeple belli gruplar için tasarlanmıĢ butik dükkanlar gibi özel alıĢveriĢ mekanları kiĢi ile kullandığı mekan arasında güçlü bir bağ kurulmasını sağlamaktadır.

Ġnsanların alıĢveriĢ davranıĢında, “kiĢisel mekan” kavamı da oldukça önemlidir. BaĢkasının müdahale edemeyeceği, kiĢiyi çevreleyen ve o kiĢiye ait olan alan, Sommer (1969) tarafından “kiĢisel mekan” olarak tanımlanmıĢtır. Mağazaların iç mekanlarında zaman zaman oluĢan kalabalıklar, kiĢisel mekanı zedelemesi nedeniyle strese sebep olabilmektedir. KiĢisel mekan ihtiyacı farklı kültürlerde farklılık gösterebilmektedir.