• Sonuç bulunamadı

I. TBMM’DE MUŞ MİLLETVEKİLLERİ VE MECLİS FAALİYETLERİ 30

2.6. Osman Kadri Bey (BİNGÖL) 151

2.6.3. Osman Kadri Bey’in Meclis Çalışmaları 152 

2.6.3.2. Meclis Konuşmaları 156

- Konya Mebusu Refik Beyle Arkadaşlarının, Müdafaai Milliye Teşkilâtının Takviyesi Hususunda Tedbirlerin Gizli Bir Celsede Müzakeresine Dair Takriri Münasebetiyle Sözleri

Meclis’in 12 Temmuz 1920 tarihli oturumunda, Konya Mebusu Refik Beyle arkadaşları, Müdafaai Milliye Teşkilâtının Takviyesi Hususunda Tedbirlerin Gizli Bir

630TBMM ZC., D. 1, C. 12. s. 3. A: İzmit, Bolu, Zonguldak, Bilecik, Eskişehir; B: Karahisar-ı Sahib,

Konya, Aksaray, Silifke; P: Antalya, Isparta, Burdur, Denizli, Aydın, Menteşe; T: Kastamonu, Kangırı, Sinop; S: Samsun Amasya, Tokat, Sivas; C: Ankara, Çorum, Yozgat; Ç: Kayseri, Niğde, Kırşehir.

631TBMM ZC., D. 1, C. 12. s. 3, Bulut, s. 90.

632MADDE 1. — İcabatı ahval dolayısiyle berveçhiâti menatıka muvakkaten Büyük Millet Meclisince

müntehap birer müfettişi umumi izam olunur.

633TBMM ZC., D. 1, C. 12. s. 8. 634TBMM ZC., D. 1, C. 12. s. 8.

Celsede müzakeresine dair takrir sundu. Takrirde, Dahiliye Vekâletinde bir hayli memurların bulunduğundan söz edilmiştir. Bu takrir hakkında söz alan Osman Kadri Bey, bunun doğru olduğunu fakat Dahiliye Vekâletine bağlı bir çok vilâyetler, müstakil mutasarrıflıkların da bulunduğunu, Dahilîye Vekili yalnız şahsı ile bu kadar işleri idare edemeyeceğinden kâtiplere, memurlara ihtiyaç duyduğunu ifade ettiği şu konuşmayı yapmıştır635:

“Refik Bey kardeşimiz, Dahiliye Vekâletinde bir hayli memurların bulunduğundan bahsediyorlar. Bu doğrudur efendim. Fakal düşünülsün ki Dahiliye Vekâletine merbut bir çok vilâyetler, müstakil mutasarrıflıklar var. Dahilîye Vekili yalınız şahsı ile bu kadar umuru idare edemez. Her halde kâtiplere, memurlara muhtaçtır. Dahiliye Vekâletinde bazı münasebetti ve münasebetsiz birtakım memurlar intihap edildiği düşünülüyorsa şüphesiz bunu ekseriyetle bizim arkadaşlarımızdan da söyleyenler vardır. Yalnız bendeniz şunu arz ediyorum ki; infisalini işittiğim. vali sabık Yahya Galip Bey; Muş’ta muhasebecilikte, mutasarrıf vekâletinde ve Bitliste defterdarlıkta hüsnü nam kazanmış mı. Azlinden dolayı Dahiliye Vekâletine söylemek fırsatını arıyordum, Mumaileyh buradan azledilmiş, burada istihdamı muvafık değil ise hizmeti vataniyesinden istifade edilecek başka mahaller eksik değildir. Bir de zabıtanın hizmetçi meselelerinden bahsetmek İstiyorum. Ekseriya zabıtan muharebelere gidiyor ve bunların bîkes kalan aileleri başında kalan hizmetçiler akrabalarından oluyor veya en ziyade zabitin İtimat etmiş olduğu kimselerden bulunuyor. Bendeniz bunların iltimasını muvafık bulmuyorum.”

- Karahisarı Sahip Mebusu Mehmet Şükrü Bey’in, Bekir Sami, Hacim Muhittin ve Âşir Beylerin Ayrılmalarına ve Şimdiye Kadar Bir Divanı Harbe Görevlendirilmemeleri Sebebine Dair Dahiliye ve Erkânı Harbiye-i Umumiye Riyasetinden İstizah Takriri münasebetiyle Sözleri

Meclis’in 14 Ağustos 1920 tarihli oturumunda, Bursa’nın Yunan işgaline uğramasında hataları ve ihmalleri olduğu iddiasıyla, Bursa Valisi Hacim Muhittin Bey, Kolordu Komutanı Bekir Sami Bey ile Tümen Komutanı Aşir Bey’in azledilmelerine ve Harp Divanına verilmelerine dair Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Şükrü Bey, İçişleri Bakanlığına ve Genel Kurmay Başkanlığına takrir vermiştir. Bu takrir üzerine söz alan Osman Kadri Bey, Bekir Sami Bey’in Birinci Dünya Savaşı esnasında Kuvayi

Seferiye Kumandanlığı ile Muş’ta geldiğini ve Muş’a büyük hizmetler yaptığını belirten şu konuşmayı yapmıştır636:

“Kendisimden sık sık bahsettiğimiz Bekir Sami Bey ki, Erkânı Harbiyei Umumiye Reisi Bey bu ismi bendemize tanıttırdı şimdi kendisünden bahsedilirken tahattur ettim. Bu zat harbi umumî esnasında kuvayi seferiye kumandanlığı ile Muşa gelmişti. Orada celâdet ve azim ile, salâbeti diniye ile tanınmış bir adam idi. Bir asker gibi bir düşmana hücum ederken halka ve ahaliye bir baba gibi şefkat ediyordu. Hattâ Muşlular kendisine bir altın saat göndermek teşebbüsünde idiler. Vaziyetin tebeddülü ile bu maksat akamete uğradı. Bu şeahdet benim için bir kaderşinasliktır, Orada büyük, büyük hizmetler yapmıştır. Bu hizmetlerinde muvalffak olmuştur. Burada talihsizlik münasebetiyle başka bir şeye muvaffak olamamış ise bu kaderşinaslık zail olmuş olmasın.”

- 1922 Ziraat Bankası Bütçesi Müzakereleri Münasebetiyle Sözleri

Meclis’in 13 Aralık 1922 tarihli oturumunda, Ziraat Bankası Bütçesi görüşmeleri esnasında söz alan Osman Kadri Bey, Nevahi Kanunu’nun hayata geçirilmesinin, büyük bir savaş atlatmış olan millet için çok önemli olduğuna vurgu yapmış ve görüşülmesini talep ettiği şu konuşmayı yapmıştır637:

“Meclisin ruznamesinde tercihen müzakeresi mukarrer Ziraat Bankasının bütçesi vardır. Bununla; birçok halkın yüzü gülecek, birçok dul ve yetimler sevinecek, Harbi Umumi dolayısiyle hâk ile yeksan olan memleketlerimizin, birçok dertlerini söylemek mecburiyetindeyim. Hayati mesele, olan Nevahi Kanuniyle saadetimiz temin edilecekken bilâkis Meclis bu cihetleri fevkalâde ihmal etmiştir. Hiç lüzumu olmadığı halde Nafıa Vekâleti istizahına günlerle devam, ediliyor. Bilhassa temenniyatım budur. Eğer maksudumu eda edememişsem aczime bağışlayınız. Terciham ruznamei müzakerata alınan Ziraat Bankası bütçesi intihaptan sonra müzakere edilsin.”

636TBMM ZC., D. 1, C. 3. s. 224. 637TBMM ZC., D. 1, C. 25. s. 341.

- Müsakkafat Vergisi ve Ağnam Resmiyle Gümrük Tarifesinin Tadiline ve 15 Ağustos 1336 Tarihli Kanunun İlgasına ve Memaliki Nıüstahlasa Aşar Muamelâtına ve Aşar Mültezimlerinden Edayı Deynedenlerin Emlâki Merhume ve Mütefevvizalarının İadesine ve Aşar Nizamnamesine ve Vilâyetlerin Hissei Menafii ve Mesarifine ve Tömbekiler Beyiye ve İstihlâk Resmine ve ve 9 Kânunuevvel 1338 Tarihli Avans Kanununa Bir Madde İlâvesine Dair Kanun Münasebetiyle Sözleri

Osman Kadri Bey, Meclis’in 16 Aralık 1922 tarihli oturumunda söz alarak, 1 Dünya Savaşı’nın özellikle Doğu bölgesinde Hakkâri, Van, Muş, Bitlis, Bayezid, Erzincan livalarını çok sarstığını buralarda ekonomik hayatın savaştan sonra durma noktasına geldiğinden bahsederek ağır vergiler alınmaması hususunda şu konuşmayı yapmıştır638:

“Arkadaşlar Harbi Umumi memleketlerimizi bilhassa Hakkâri, Van, Muş, Bitlis, Bayezid, Erzincan livalarını öyle sarsmıştır ki, öyle bir sarsmıştır ki, onun safahati fecaatengizini tahlil etmek ancak mahallinde tetkik etmekle kabil olabilir. Arkadaşlar! Zannetmeyiniz ki, orada hükümran olan âlâm ve ıztırap bugün vilâyatı Garbiyedeki alam, ve ıztırap onun yüzde biri olur. Affınıza güvenerek israf ettiğim vaktinize müteessir olmıyacağım Müsakkafat Kanunu denilince... Arz edeyim efendim. Müsakkafat denilince hatırınıza güzelim mağazalar, muhteşem binalar gelir. Oralarda ise güzel mağazalar şöyle dursun, meskenler birer kulübe, evler birer kümestir. Ankara’da, Konya’da, İstanbul’da, Trabzon’da tatbik ettiğimiz kanunların aynı oralarda caridir. Buralarına ev, mağaza demek için biraz fazla düşünmek lâzımdır. Ve Müsakkafat Vergisinden fazla vergi alınmak için de hiç şüphe etmiyorum ki, iktidarlarını bilirler. Üç yüz, beş yüz lira sermayeli bir tüccarımız bugün maatteessüf yoktur. Muhteşem bir çiftlik sahibinin, sürülerle koyun sahibinin bugün üç beş keçiye ancak malik olduğunu ciddiyetle iddia edebilirim. Bu şeraiti hayatiyenin müşkül olduğuna rağmen bizi oralarda tutan başka bir şey değildir. Arkadaşlar yalnız ve yalnız analarımızın, babalarımızın kabirleridir. Yoksa hayati iktisadiye ve içtimaiye oralarda sönmüştür. Şahsan Maliye Vekilinden ve Heyeti Aliyenizden ayn ayrı bilhassa rica ediyorum. Oraları bu halde bırakmamak imkânı ne ise tevessül buyurunuz. Vaziyetleri arz ediyorum, maksadım oralara derman bulmaktır. Her birerlerinizden ferden ferda rica ediyorum. Buraları bu halde bırakmayınız ve buralara bir çare bulunuz ve bir de takrir takdim ediyorum. Rica ederim kabul ediniz.”

- İktisat Vekili Mahmud Esad Beyi’n İşgalden Kurtarılmış Yerlerin İktisadi Durumu Hakkındaki Beyanatı Münasebetiyle Sözleri

Meclis’in 30 Aralık 1922 tarihli oturumunda, İktisat Vekili Mahmud Esad Bey, Batı Anadolu’da iki aya yakın devam eden seyahatında 1. Dünya Savaşı’nın sosyal, ekonomik ve kültürel yıkıntılarına dair gözlemlerini Meclis’le paylaşarak bundan sonraki süreçte atılacak ekonomik adımlardan bahsetmiştir. İktisat Vekili Mahmud Esad Bey’inkonuşması devam ederken Osman Kadri Bey söz alarak, cevaplaması istemiyle İktisat Vekili Mahmud Esad Bey’e şu sözlü suali yöneltmiştir: “Efendim beyanatınızın

umumi olması lazım gelir. Binaenaleyh beyanatınıza Doğu vilayetleri de dâhil midir?

sorusuna karşılık İktisat Vekili Mahmud Esad Bey, “Dâhildir efendim.” sözleriyle cevap vermiştir. Tekrar söz alan Osman Kadri Bey, İktisat Vekili Mahmud Esad Bey’e yeni bir sual yöneltmiştir: “Beyanatınız arasında yabancı sermayelerinden de bahis

buyurdunuz. Fakat bu sermayelerin hangi iktisadi sahalarda işletilmesine taraftarsınız. Bu hususta müspet bir programınız var mıdır ve ne şekilde muamele olunacaktır?”

sorusuna karşılık İktisat Vekili Mahmud Esad Bey: “yabancı sermayeler;

memleketimizin, BMM’nin kanun ve nizamlarına tâbi olmak şartıyla ve Türkiye vatandaşlarından daha fazla ve daha müsait şartlar dâhilinde çalışmaktan vazgeçmeleri şartlıyla her türlü kolaylığı elde edebilirler. İsteriz ki Türk sermayesi, Türk emek ve üretimi yabancı sermayesiyle karşılaşsın. Fakat kapitülâsyon gibi birtakım şartlarla değil. Hatta medeni memleketlerde yabancı sermayesinin, yerli sermaye kadar hakkı ve imtiyazı yoktur. Biz o derecesini istemiyoruz. Biz diyoruz ki yabancı sermayeye, kanunlarımız gereğince ve Memleketimizdeki yerli ahalinin sermayesinden daha fazla hakkı olmamak şartıyla her türlü kolaylık gösterilebilinir. Binaenaleyh yabancı sermaye her hususta memleketimizde çalışabilir. Şirketlere de girebilir. Fakat Türkiye Büyük Millet Meclisinin kanun ve nizamlarına tabi olmak şartıyla.” sözleriyle cevap vermiştir.

Tekrar söz alan Osman Kadri Bey, İktisat Vekili Mahmud Esad Bey’e başka bir sual yöneltmiştir: “Demin de arz ettiğim gibi, beyanatınız umumi olmak itibariyle, onun içine Doğu vilayetleri de dâhil midir?” sorusuna karşılık İktisat Vekili Mahmud Esad Bey: “Evet, Doğu vilayetleri de dâhildir, bütün Türkiye dâhildir.”639 sözleriyle cevap

vermiştir.

- Muş Mebusu Ali Rıza Bey’in, Tecavüz Ettirdiği Müddetin Mezuniyetten Sayılmasına Dair Divanı Riyaset Kararı Münasebetiyle Sözleri

Meclis’in 6 Ocak 1923 tarihli oturumunda, Muş Mebusu Ali Rıza Bey’in, Tecavüz Ettirdiği Müddetin Mezuniyetten Sayılmasına Dair Divanı Riyaset Kararı okunurken Osman Kadri Bey söz alarak, Muş Mebusu Ali Rıza Bey’i destekleyici cihette şu konuşmayı yapmıştır640:

“Efendim arkadaşımız Ali Rıza Bey (Divanı Riyasete verdiği takrirden başka bir şey söyleyeceğim.) Bu zat 24 Mayısta Muş’tan Van’a gidiyor. Kiyaset tarafından vâki olan davet telgrafının tarihi 16 Hazirandır. Muş’tan hareketi 29 Hazirandır. Van’da vazifesini bitirdikten sonra Muş’a avdet ediyor. O vakitten sonra hasta bulunuyor ki, hakikaten o vakit orada idim. 8 Temmuz tarihinde doktor rapor veriyor. O müddet geçiyor. Divanı Riyaset evvelce kendi ifadesini almadığı için bu tecavüzünü lüzumsuz addetmiştir. Yani böyle bir sebebi mâkul görmemiştir. Şimdi tekrar ikinci takrirle meseleyi izah etmiştir.”

- 1923 Yılı Birinci Avans Kanunu Münasebetiyle Sözleri

Meclis’in 28 Şubat 1923 tarihli oturumunda, 1839 Senesi Birinci Avans Kanunu görüşülürken bu kanunun 2. maddesi641 içerisinde geçen “Mülkiye daireleri maaş

kadroları Muvazenei Maliye Encümeninin 1338 senesinde tesbit ettiği kısım ve maddelere göre tatbik olunur.” şeklindeki madde ile ilgili olarak söz alan Osman Kadri

Bey, “Şimdi şu halde Sıhhiye Vekâleti yarın muhacirleri gönderecek. Bunların

masrafları bundan hariç mi kalacaktır? Sonra maarif mektep açmış bu hariç mi kalacaktır? Bunu üç ay sonraya tehir etmek demek muhacirleri göndermemek demektir.”642 diyerek bu meselenin de Avans Kanununa ilavesini istemiştir.

- Havalii Şarkiye Muhacirlerinin İadesi ve Meskenlerinin Tamir ve İnşası İçin Tahsisat İtasına Dair Kanun Münasebetiyle Sözleri

Meclis’in 31 Şubat 1923 tarihli oturumunda, Havalii Şarkiye’de Rus istilâsına maruz kalan mahaller ahalisinden dahili memlekete hicret etmiş olanların gidecekleri

640TBMM ZC., D. 1, C. 26. s. 203.

641MADDE 2. — Devairi mülkiye maaşat sarfiyatı Muvazenei Maliye Encümeninin bin üç yüz otuz sekiz

zerresinde tes'bit etmiş olduğu fusul ve mevadda tatbik olunur. Masarif tediyatı fusul ve mevaddı aidesinde murak'kam tahsisatın üç aya isabet eden miktarının yüzde yetmişini tecavüz edemez.

yere sevk ve iadeleri masraflarıyla Havalii mezkûrede savaş dolayısıyla kısmen veya tamamen tahrip edilmiş olan meskenlerinin süratle tamir ve inşası masraflarına karşılık Sıhhiye ve Muaveneti İçtimaiye ve Maliye Vekâletleri bütçelerine tahsisat ilâvesi hakkında kanun tasarısı müzakere edilmiştir. Bu kanun hakkında söz alan Osman Kadri Bey, Havalii Şarkiye muhacirlerinin iadesi ve meskenlerinin tamir ve inşası içinayrılan bütçenin yetersiz olduğu hakkında şu konuşmayı yapmıştır643:

“Bu beş yüz bin lira yahut bir milyon, aksamı memleketimizin, harabolan muhitinin yalnız ahırlarını tamir edemez. İşte nazarı şefkat ve merhametinizi celp için daha evvel söylemiş ve yine tekrar ediyorum ki; bu memleketler, o memleketlerdir ki; Harbi Umumiden evvel hareketi arzdan musabolan Aydın, Denizli, Konya’ya, İtalya’nın bilmem ne şehrine birçok muavenetler yapmış, imkânsızlık karşısında hâk ile yeksan olmuş, yıkılmış, yakılmış berbad olmuştur ve bu defada tekrar ediyorum ki bu memleketlerde hayatı içtimaiye, hayatı iktisadiye sönüktür. Ben öyle zannediyorum ki; bu teklif ile Hükümet vereceği paraların gayrimüsmir olacağını tahmin ediyor da dilencilere sadaka verir gibi bizi susturmak istiyor. Hükümet bize sadaka verdiğini zannediyorsa biz bunu reddediyoruz, kabul etmiyoruz. Bizim dertlerimizi düşünsün ve adamakıllı tarasın, ne gibi noksanımız varsa onu ikmal etsin. Biz bütçe dâhilinde, ve milletin büyük ruhuna hitabederek îs’tiane ediyoruz, yardım işitiyoruz. Ben Mecliste öyle bir çığır, öyle bir cereyanın mevcudiyetini anlıyorum iki; bu defa bu beş yüz bin lira verilirse bu memleketlerin dertlerine bir dereceye kadar derman olmuş olur.”

- Bazı Mahkumların Affı Hakkındaki Kanun Tekliflerine Dair Adliye Encümeni Mazbatası Münasebetiyle Sözleri

Meclis’in 11 Nisan 1923 tarihli oturumunda, “Bâzı Mahkûmların Affı Hakkındaki Kanun” ile ilgili söz alan Osman Kadri Bey, Doğu vilayetlerinde iletişim imkânlarının kısıtlı olduğundan dolayı yayınlanan kanunların Muş’a zamanın da ulaşmadığını beyan ederek Tecili Mücazat Kanunu’nun Muş’ta hakkıyla tatbik edilmediğini, konunun tekrar ele alınması gerektiği hakkında şu konuşmayı yapmıştır644:

“Beyefendi, Tecili Mücazat Kanunu bir kısım havalide tatbik buyruldu. Fakat bizim memleketlerde ne telgraf, nede diğer vesait bulmadığı için tamamiyle tatbik

643TBMM ZC., D. 1, C. 28. s. 265-266. 644TBMM ZC., D. 1, C. 29. s. 55.

edilemedi. Bunun için birkaç defa müracaatte bulunduk, semeri bir netice istihsal edemedik. Memleketimiz cidden müşkülât içindedir. Affı umumi kabul olunmıyacaksa hiç olmazsa bu kanunu bir kere daha neşir ve tamim ediniz.