• Sonuç bulunamadı

Türkiye Cumhuriyeti 59. Hükümetinin Milli Eğitim Bakanlığı, ilköğretim öğrencilerine yönelik olarak Türkçe dersi müfredatıyla ilgili olmasının yanında boş zamanlarını değerlendirmek ve diğer derslerde de yardımcı olmak amacıyla edebi nitelikli 100 eserden oluşan bir liste hazırlamıştır. 15 Temmuz 2005’te kamuoyuna açıklanan liste tüm valiliklere bir genelge ile gönderilmiştir. 100 Temel Eser listesinde “Türk Edebiyatı”, “Hazırlatılacak Eserler” ve “Dünya Edebiyatı” başlıkları bulunmaktadır. Ortaöğretim ve ilköğretim için hazırlanan listelerde, tartışmalara sebep olmamak için yaşayan yazarların eserlerine yer verilmemiştir. Yaklaşık bir yıl süren çalışmalarda, listenin hazırlanması sürecinde çocuk edebiyatı yazar ve uzmanları ile 4000 kadar öğretmenin görüşü alınmış ve listeye bakanlık tarafından son şekli verilmiştir (Arıcan ve Yılmaz, 2010: 500).

Söz konusu 04/08/2005 tarihli 2005/70 sayılı “İlköğretim Okullarında Okutulacak 100 Temel Eser Genelgesi”nde öncelikle 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu'nun "Millî birlik ve bütünlüğün temel unsurlarından biri olarak Türk dilinin, eğitimin her kademesinde, özellikleri bozulmadan ve aşırılığa kaçınılmadan öğretilmesine önem verilir; çağdaş eğitim ve bilim dili hâlinde zenginleştirilmesine çalışılır ve bu maksatla Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu ile iş birliği yapılarak Millî Eğitim Bakanlığınca gerekli tedbirler alınır." maddesi hatırlatılmaktadır.

Genelgede Millî Eğitim Bakanlığımızın amaçlarından olan, öğrencilere okuma alışkanlığı kazandırmak; bu yolla onları düşünen, düşündüğünü doğru ve açık bir şekilde ifade eden, algılama gücü yüksek, yorum yapan, analitik düşünen, sentez kabiliyeti kazanmış; doğruların tek noktadan değil, çeşitli yönlerden bakmak yoluyla ortaya çıkacağını kavramış, güzellik duygusu ve estetik anlayışı gelişmiş, kültürlü, millî ve manevî değere sahip, yüksek karakterli bireyler yetiştirmekten bahsederken, bu amaca ulaşmak için de kitap okumanın gereğine değinmektedir. “Kitap okuma insan şahsiyetini zenginleştirir. İyi seçilmiş bir kitap, insan için yeni bir ufuktur. Dünyaya bakış tarzı kitaplarla şekillenir. Kültür, okuma yolu ile, özellikle klasik hâle gelmiş eserleri tekrar tekrar okuma yoluyla kazanılır. Bu nedenle Bakanlığımızca her türdeki okulda, öğrencilerin kitap okuma alışkanlığı kazanması amacıyla, çocukluk ve ilk gençlik dönemi edebiyatı üzerine uzman kişilerin yaptığı araştırmalar sonucu belirlenmiş eser isimleri esas alınarak 5,6,7 ve 8. Sınıflar için bir liste oluşturulmuştur.”

Daha alt sınıflar için böyle bir liste oluşturulmamasının sebebi ise, bu sınıflara yönelik sayısız yayın olduğu gerekçesiyle oldukça zor olmasına bağlanıyor. 100 Temel Eser listesine getirilen eleştirilerden biri olan, halen hayatta olan yazarlara yer verilmemesinin sebebi ise şöyle açıklanıyor. “Eserlerin belirlenmesinde orta öğretim için hazırlanan listede tutulan yol izlenmiş, hayatta olan sanatçılarımızın eserlerinden seçme yapılmamıştır. Bu tutum, bugün hayatta olan değerli yazarlarımızın eserlerinin görmemezlikten gelindiği veya onların eserlerinin daha değersiz olduğu anlamına gelmez. Hayatta olan, eser vermeye devam eden yazarlarımızın da şüphesiz çok önemli, okunması ve okutulması gereken yayınları vardır. Ne var ki bunlar arasında tercih yapmanın zorluğu ortadadır. Bugünün çocuklarına, kavramlar dünyası ile muhatap olmanın ancak, yayın hayatını sürdüren hayatta olan yazarların eserleri ile mümkün olacağı, yaklaşımına saygı duymakla birlikte katılmıyoruz.”

100 Temel Eserin yayınlanmasının amaçları ve ilköğretim öğrencilerine faydaları ise şöyle sıralanmıştır: Bütün öğrencilerin Türk ve dünya edebiyatının klasikleşmiş önemli eserleri ile doğrudan karşılaşması amaçlanmıştır. Bu eserlerin belli bir program ve metot çerçevesinde okunup işlenmesi öğrencilere dil bilinci, Türkçe ve kültür açısından önemli kazanımlar sağlayacaktır. Aynı eserleri okumuş, o eserlerdeki dil varlığı ile duygu ve düşünce zenginliğini fark etmiş, hatta özümsemiş bireylerden oluşan toplum, hiç şüphesiz daha hoşgörülü, daha paylaşımcı, kültür seviyesi yüksek, bağımsız ve demokratik düşünce kabiliyeti kazanmış bireylerden oluşacaktır. Bu eserler, öğrencileri dilimizin, edebiyatımızın klasik hâle gelmiş örnekleriyle tanıştıracak, onlardaki dil ve muhteva zenginliğini kavramalarını sağlayacak, böylece günümüzde gelinen noktayı görmelerini temin edecek,

onlarda edebiyat ve kültür tarihi fikrini oluşturacaktır. Dil ve millet varlığı arasındaki bağı da anlamalarını sağlayacak, sosyal ve kültürel değişmeleri görmelerine yardımcı olacaktır.

Listede, Dede Korkut Hikâyeleri'nden günümüze kadar çeşitli devrelerden örnekler yer almakla birlikte ağırlık tabiî olarak Cumhuriyet sonrasına verilmiştir. Öğrencilerin hayal gücünü zenginleştiren ve çocuk ruhunu besleyen, geliştiren özelliklere sahip olmalarından dolayı masallara fazlasıyla yer verilmiştir. Ayrıca dil ve kültür zenginliğimizi ortaya koydukları, sosyal hayatımızla birlikte ortak ruhumuzu da dile getirdikleri gerekçesiyle türkülere, atasözlerine, bilmecelere, ninnilere, mânilere ve deyimlere de yer verilmiştir.

100 Temel Eser’in okullarda okutulabilmesi için yararlanılabilecek yöntemlere de değinilmektedir: “Öğrencilerin sosyal ve kültürel etkinliklerde faydalanmaları, boş zamanlarını değerlendirmek üzere öncelikle başvurabilecekleri kaynak eserler olarak tavsiye edilmesi, tavsiyesinin öğrencilerin sınıf seviyeleri ve öğretim programları dikkate alınarak zümre öğretmenler kurulunca yapılması, Türkçe dersi müfredatı ile ilişkilendirilip okutulması, çoğunu okuyan öğrencilere Bayrak Törenlerinde ödül verilmesi, tanıtımları için konularını içeren münazara ve dinleti programlarının düzenlenmesi, dramaların hazırlanması. Ayrıca öğrencilerimize okuma alışkanlığı kazandırmak amacıyla okul idaresince hafta içi belirlenecek bir günde 30 dakikalık ‘okuma saati’ uygulaması yapılacak, okul kütüphaneleri öğrencilerin severek ve isteyerek gidecekleri sıcak ve sevimli mekânlar hâline dönüştürülecektir.”

Millî Eğitim Bakanlığı, okumayan Türkiye gerçeğini dikkate alarak, önce 2004’te ortaöğretim ve ardından 2005’te ilköğretim öğrencileri için 100 Temel Eser başlığı altında iki kitap listesi açıkladı. İlk ve ortaöğretim okullarında okutulacak 100 Temel Eser listelerindeki kitapların ortak amacı okuma alışkanlığı kazandırmak ve ortak duygu ve bilincin oluşmasını sağlamak biçiminde belirlendi. İlköğretimin 5, 6, 7 ve 8. sınıfları için okunacak kitap listesi genelgesinde, Türkçe dersi müfredatı ile ilişkilendirilip okutulması ve öğrencilerin sınıf seviyeleri ve öğretim programlarına zümre öğretmenlerinin dikkat etmesi bilgileri ve günde 30 dakikalık Okuma Saati uygulaması dışında hiçbir ölçüte yer verilmemiştir (Şirin, 2006: 70). Genelgeyle ilgili

yayınlanan 100 Temel Eser Raporu’nda Dilidüzgün şu yorumları yapmaktadır: Bu projenin

temel ilkesi, adından da anlaşılacağı gibi, seçilmiş 100 kitabı okunması gereken yapıtlar olarak belirlemek ve ilköğretim (ortaöğretim) çağındaki çocukların bu kitapları okumalarını sağlayarak onlarda hem okuma kültürünün oluşmasına, hem de onlara okuma alışkanlığının kazandırılmasına yardımcı olmak. Ancak projeye yöneltilen eleştirileri şöyle özetleyebiliriz: Seçilen kitapların niteliği, liste oluşturma

anlayışı,seçilen kitapların ticari bir anlayışla metalaşması,bu kitapların eğitim sürecinde yanlış kullanımı gibi. Bu maddeler açıklandığında “100 Temel Eser” projesinin amacından nasıl ve neden saptığı, böylesi listelerin sakıncalı yanlarının neler olduğu da ortaya çıkacaktır (Dilidüzgün, 2009: 41-42).

Yılmaz’a göre; 100 Temel Eser Projesi için, kanımca doğru amaç, belirlenen bu eserlerin belirlenen eğitim aralığındaki öğrencilere okutulmasını sağlamak olmalıdır. Bir liste yapmanın böyle bir çabanın ancak bir parçası olabileceği unutulmamalıdır. Sözü edilen amacın gerçekleştirilebilmesi için bu eserleri okumuş, hatta bu proje için yeniden okumuş ‘öğretmen’ ile bu eserleri okuldaki öğrencilerine ödünç verecek işlevsel bir ‘okul kütüphanesi’ sağlanması gereken son derece önemli unsurlardır (B.Yılmaz, 2009: 21).

BÖLÜM 3