• Sonuç bulunamadı

I.4. Mizah Türleri

II.1.4. MeĢrutiyet Mizahı

MeĢrutiyet mizahı da bir imparatorluk mizahıdır. Bu nedenle Osmanlı mizahının ikinci dönemi olarak sayabiliriz. Ancak bu dönem çok önemli farklarla

47

diğerinden ayrılır. Biricisi yazlı basına geçilmiĢtir, ikincisi de artık tarikatların değil partilerin etkinliği ön plandadır.

MeĢrutiyet döneminde geleneksel Osmanlı mizahı ve batı tarzı mizah bir arada görülür. Karagöz, meddah ve ortaoyunu artık halk mizahı haline gelmiĢ, aydınların tarzı olan mizah ise batı tarzı mizah dergileri, kantolar ve Direkler arası eğlenceleri olarak belirmiĢtir.

Ġlk mizah dergimiz olan Diyojen 1870 yılında yayınlanmaya baĢlamıĢtır.

Diyojen adlı bu mizah dergisi büyük ilgi toplamıĢ, geniĢ tepkilere yol açmıĢ, hatta mizahın yasaklanması için kanun tekliflerinin mecliste görüĢülmesine neden olmuĢtur. Diyojen‟le baĢlayan bu yazılı mizah hareketi, giderek Birinci MeĢrutiyet‟in ilanını gerektiren politik olayların bir parçası haline gelebilmiĢtir. Ġlk mizah eki Terakki Eğlencesi (1870). İbret Dergisi, bir yıl süreyle mizah dergisi olarak İbretnameyi Alem (1871) adıyla çıkar. Birinci MeĢrutiyet öncesi yayımlanan mizah dergileri, Diyojen‟den sonra , 1871‟de Hayal, 1872‟de Çıngıraklı Tatar, 1873‟te Latife ve Kamer dergileri, 1874‟te Şafak ve Kahkaha dergileri, 1875‟te Geveze ve Meddah, 1876‟da Çaylak dergisi. Bu dergilerin ortak özellikleri, Rum ve Ermeni yurttaĢlar tarafından çıkarılmıĢ olmalarıdır. O dönemin bütün yayın hayatı , Rum ve Ermeniler‟in elinde bulunduğu için bu durum doğaldır48

.

Birinci MeĢrutiyet‟in ardından Abdülhamit 32 yıl ülkeyi yönetmiĢtir ve bu dönemde mizah dergileri susmuĢ ancak 1908‟de tekrar ortaya çıkabilmiĢlerdir. Ancak yurt dıĢında Jön Türkler‟in basıp ülkeye gizlice soktuğu bazı dergiler bulunmaktadır. Bu gergiler; Hayal, Dolap, Pinti, Curcuna, Beberuhi, Tokmak ve Davul‟ dur.

Aslında son Osmanlı padiĢahlarının Karagöz‟ü canlandırmak için ayrı bir özen gösterdikleri burada belirtilmelidir. Bunun nedeni Ģöyle açıklanabilir. Ġlk Osmanlı padiĢahları güçlü olan tarikatlara dayandıkları halde, sonra gelenler kendilerini güçlü

48

görünce, Sünni, BektaĢi kırması denilebilecek, bir bakıma sarayın resmi tarikatı olan Halvetilik ve onun kollarına girmiĢlerdir. Ancak, imparatorluğun zayıflaması sonunda, saray yine güçlü tarikatlara dayanmak gereğini duymuĢtur. Nitekim, ilk NakĢibendi padiĢah olan I.Abdülhamid ile birlikte, Karagöz birden sarayın gözdesi durumuna gelmiĢtir. Mevlevi olan III.Selim günlerinde aynı ilgi sürmüĢtür. IV.Mustafa yine NakĢibendi‟dir ve sarayda kendisi Karagöz oynatacak kadar bu iĢe tutkunluk göstermiĢtir49

.

Abdülhamid‟in düĢürülüp Ġkinci MeĢrutiyet‟in ilanıyla birlikte Ġstanbul‟da otuz beĢi aĢkın mizah dergisi yayınlanmaya baĢlamıĢtır. Böyle bir olay Avrupa‟da dahi gösterilemez. 1 Ağustos 1908 tarihinde Zıpır dergisi yayımlanır. Ağustos ayı içerisinde, Püsküllü Bela, Gramafon, Mirat-ı Alem, Karagöz, Elüfürük, Nekregü, Zuhuri, Tasvir-i Hayal, Kalem, Cingöz, Üç Gazete, Zevzek ve Dalkavuk dergileri yayımlanır. Eylül ayında ise; Temaşa, Tonton, Cellat, Hacivat, Elüfürü, Mahkum, Hokkabaz, Karakuş ve Resimli Şakacı yayımlanmıĢtır. Ekim ayı içinde; Edep Yahu, Şakrak, Tavus ve Davul, kasım ayında; İbiş, Geveze ve Papağan yayımlanmıĢtır. Bu Ģekilde 1908 yılı içerisinde kırk dergi yayımlanmıĢ olur. 1909 yılında ise Eşref, Resimli Eşref, Nekregü ile Pişekar, Coşkun, Kalender, Laklak, Kartal, Ezop ve Karnaval dergileri yayımlanmıĢtır. 1910 yılında yayımlanan dergi sayısı tekrar yükselmiĢ ve on beĢe ulaĢmıĢtır bunlar; Arzühal, Yeni Geveze, Hande, İğne, Kahya Kadın, Dertli Garip, Gıdık, Kibar, Cem, Alafranga, Lala, El Malum, Şaka, Gülünçlü Sahne-i Meddah ve Tokmak.

1911 yılında da yine on beĢ dergi yayımlanmıĢtır; Curcuna, Züğürt, Şaka, Çekirge, Cadaloz, Cici, Kara Sinan, Cart Beyim, Latife, Falaka, Baba Himmet, Tokmak, Yeniçeri ve Münasiptir Efendim.

1910 ve 1911 yıllarındaki mizah dergileri artık hiciv oklarını Ġttihat ve Terakki Partisi‟ne ve iĢlemeyen MeĢrutiyet düzenine doğrultmuĢlardır. Bunun sonucunda 1912-

49

1913 yıllarında yayımlanan toplam mizah dergisi sayısı Ġttihat ve Terakki‟nin sansürü sonucunda dörde düĢmüĢtür.

MeĢrutiyet sevinci ile, Batı örneği mizah dergileri havai fiĢek gibi art arda fırlarken, dört yüzyıllık geçmiĢi olan KasımpaĢa‟daki Karagöz Loncası kendini aynı yıl kapamaktadır. Bu durumu, NakĢibendi tarikatının bir protestosu olarak değerlendiren söylemler vardır. Nitekim 31 Mart kalkıĢmasını baĢlatanlar, Karagöz oynatmakta olan bir kahvede toplanırlar ve gösterin sonunda “ġeriat isteriz” diye harekete geçerler50

.

Fransız Ġhtilali ile MeĢrutiyet ve Cumhuriyet akımlarının tüm dünyaya yayıldığı bir dönemde, Abdülhamid‟in kendi açtığı meclisi kapatması büyük tepki toplamıĢtır. Bu dönemde baĢta Fransa ve diğer Avrupa ülkelerinde Abdülhamid hedef haline gelmiĢ, Balkan ülkelerinin mutlakiyet yönetiminden kurtuluĢları “saraydan kız kaçırma” esprileriyle özdeĢleĢmiĢtir.

1908 yılında yayımlanan mizah dergileri ile içinde bulunulan siyasi durumu belirtirken, Abdülhamid‟in düĢmesini sağlayan ve imparatorluğu dünya savaĢına sokan Ġttihat ve Terakki Partsi‟nin etkinliğinden de bahsetmek gerekir. Bu dönemde mizahı çok etkin kullanan Ġttihat‟çılar Avrupa‟da özellikle adeta karikatür kampanyaları baĢlatmıĢlardır. Ġlk karikatürcümüz “Cem” de bu karikatürcülerin baĢında gelmektedir. MeĢrutiyet ile birlikte Cem Ġstanbul‟a gelmiĢ ve Kalem dergisinde çizmeye baĢlamıĢtır. Derginin beyni Salah Cimcoz Ġttihat Terakki üyesidir ve Cem de yine Talat PaĢa‟nın yakın bir dostudur.

Ġttihat ve Terakki Partisi iktidara gelinceye kadar mizahtan büyük ölçüde istifade ettiği halde iktidara geldiği dönemde mizaha adeta göz açtırmamıĢtır. Ancak daha vahim olan bu durumun ilerde her tek partili dönemde görülen bir durum olma özelliği kazanacak olmasıdır.

50