• Sonuç bulunamadı

31 Bilgi, (İkiztepe), ss. 114, 116.

32 Önder Bilgi, ‘MÖ. 2. Binyılda Orta Karadeniz Bölgesi’, III. Uluslararası Hititoloji Kongresi

Bildirileri, Ankara, 1998, (Orta Karadeniz), s. 68.

33 Bilgi, (Orta Karadeniz), s. 69. 34

Önder Bilgi, İkiztepe’de Ele Geçen Son Buluntuların Işığında Orta Karadeniz Bölgesi Protohistorik Çağ Maden Sanatı Hakkında Yeni Gözlemler, XII. Türk Tarih Kongresi, Ankara, 1999, (Maden), ss. 41-50.

Karadeniz bölgesinde, özellikle İkiztepe’de Anadolulu bir halkın yaşamını sürdürdüğünü, Kafkasya’dan veya Karadeniz’in kuzeyinden kimsenin gelmediğini destekler. Gelen varsa güneyden gelmiş olmalıdır. Çömlekçi çarkı ve sap delikli baltaların varlığı bunu ortaya koymaktadır. Çünkü çömlekçi çarkı ve sap delikli baltanın doğuş yeri Mezopotamya’dır36.

MÖ. 2. binyılın ikinci yarısında Orta Anadolu’da kurdukları siyasi birliği

İmparatorluğa dönüştüren Hititler’in Anadolu’ya MÖ. 2. binyılının başlarında, kuzeydoğu Anadolu üzeriden geldikleri bilim dünyası tarafından genel bir kanıya ulaşmıştır. Ancak dışarıdan geldikleri kabul edilen bu halkın kültürleri Anadolulu idi. Ve geldikleri varsayılan zaman diliminde kendilerine özgü herhangi eser tanımlanamamıştır. Önder Bilgi; ‘Hitit kültürü buram buram Anadolu kokmaktadır,

Holosen37, yani Yeni Isı Dönemi’nin başlangıcından beri Anadolu’da gelişmiş ve zamanla Mezopotamya uygarlığının etkisi altına girmiş olan kültürün bir parçası olduğu açıkça bellidir’ demektedir38. Bunu da yaptığı çalışmalarla ve araştırmalarla

şöyle açıklamaktadır;

1. Hitit siyasi yapısı diğer Önasya Devletleri gibi teokratik bir yapıya sahiptir. Kral aynı zamanda dini lider, başrahiptir. İmparatorluk dönemi Hitit dini yapısının; 1000 tanrılı olduğu yazılı belgelerle ve Yazılıkaya Açık Hava Tapınağı’ndaki görsel betimlemelerle bilinmektedir. Hititler’in zengin panteon’unun sebebi, onların insan haklarına ve o dönemin teolojik yapısına saygılı olmaları ile açıklanabileceği gibi, onların zapt ettikleri ülke halklarıyla aynı ırktan gelmiş olduklarını da gösterebilir. Teolojik yapılarında gelişimler görülse de Hitit Panteonu’nun başında Fırtına Tanrısı Tarhu/Teşup bulunmaktadır. Anadolu’da Neolitik Çağ’dan beri kutsal hayvan kabul edilen ve erkek gücünün simgesi olan boğa Teşup’un da kutsal hayvanı idi. Teşup’un karısı Hepat’tır ve kutsal hayvan

36 Bilgi, (Orta Karadeniz), s. 69.

37(bknz.http://www.biltek.tubitak.gov.tr/bilgipaket/jeolojik/Fanerozoik/Senozoik/Kuaterner/Holosen Pleistosende yaşanan son buzul çağının kapanmasıyla başlayan bölüm, 11 bin yıl öncesinden günümüze kadar süren zaman dilimini ifade eder. Gerçek bir jeolojik devir olmaktan çok yaşadığımız zamanı tanımlayan bir terimdir. Buzul çağları arasında sıcak bir dönem olan Holosen, insanlığın tüm kayıtlı tarihini ve uygarlığını içerir.)

38 Önder Bilgi, ‘Hitit Öncesi Anadolu’sunun Etnik Yapısı’, Colloquium Anatolicum II, (Ed. Metin Alparslan ve Meltem Doğan Alparslan), Türk Eskiçağ Bilimleri Enstitüsü Yayınları, 2003, (Etnik), s. 51.

olarak Neolitik Çağ’dan beri Anadolu’da doğanın ve üretkenliğin temsilcisi olan panterle özleşmiştir.

2. Hitit mimarisi kendine özgülüğünü korumuştur. Bağımsız ünitelerden oluşan iç avlulu saraylar, asimetrik planlı, merkezi avlulu tapınaklar ve anıtsal girişli, sandık duvar tekniğinde kiklopik taşlarla örülmüş savunma sistemi her şeyi ile yerel gelişimin eseridir. Dışarı açılımları kültürel yapılarında bazı değişimlere sebep olmuştur. Örneğin kabartmalı ortostatların varlığı gibi.

3. Hitit devletinin resmi arşivinde ele geçen belgelerden, Anadolu’da ilk siyasi birliğin, Eski Asur Ticaret Kolonileri Çağı’nın geç safsında, kendilerinden önce kurulduğu bilinmektedir. Kuššara’nın kralları Pithana ve oğlu Anitta’nın Kızılırmak kavsi içinde yer alan şehir devletlerini ele geçirerek siyasi bir birlik kurdukları bilinmektedir. Kuššara’dan sonra Neša’ya taşınan merkez, Anitta’dan sonra Zulu adlı zayıf bir kralın yönetiminde kalmıştır39. İlk Hitit kralı olan I.

Ḫattušili, kaynaklarda kendisinin Kuššara’lı olduğunu atalarının Kuššara

hanedanlığından geldiğini söylemiş ve kendisi de Kuššara’da ölmüştür. Bütün bu olayların, MÖ. 1900 yıllarını kapsayan Eski Asur Ticaret Kolonileri Çağı’nın geç safhasında meydana geldiği ve bu dönemde Neša kentinde Kral İnar ve oğlu

Waršama’nın hüküm sürmüş oldukları bilinmektedir. Çivi yazısı ile Asurca kaleme

alınmış pişmiş toprak tabletlerde adı geçen, gerek bu özel isimlerden ve gerekse diğer kelimelerden, Hititler’in Anadolu’da bulundukları açıkça belli olmaktadır. Bu durumu bir önceki yüzyıl da Koloni Çağı’nın erken safhasında da böyleydi40.

4. İkiztepe’de İlk Tunç Çağı III’e tarihlenen ahşap bir yapı kalıntısında ele geçen uzun gövdeli bir kabın üzerinde bulunan Hatti Fırtına Tanrısı Taru’ya veya Hitit Fırtına Tanrısı Tarhu’ya tapınıldığını gösteren ‘W’ harfi; boğa boynuzunun sembolleştirilmiş halidir. Hitit Fırtına Tanrısı Tarhu/Teşup’un idoegramı olan ‘W’ motifi Tarhu/Teşup ile Taru’nun aynı tanrı olduklarını ve MÖ. 2. binyılından çok önceleri Hititler’in, yani Hint Avrupalıların Anadolu’da yaşadıklarını gösterir.

39 Bilgi, (Orta Karadeniz), ss. 52, 53. 40 Bilgi, (Etnik), s. 54.

5. İkiztepe’de İlk Tunç Çağı III mezarlarından ele geçen başlarının üzerinde birer disk bulunan bir tarafında kadın, diğer tarafında erkek motifi olan kabartmalı mızrak uçlarının üzerindeki güneş kültü ile ilgili motifler Hitit/Hatti tanrı ve tanrıçalarının Hitit öncesinde Anadolu’da tapınım görmüş olduklarını göstermektedir. Hitit metinlerinin bahsettiği Hatti Güneş Tanrısı Eştan veya Hitit Güneş Tanrısı İştanu ile Güneş Tanrıçası Wuruşemu’yu temsil etmiş olmalıdır. Bu durumda İkiztepe’nin, dolayısıyla Orta Karadeniz Bölgesi halkının MÖ. 2. binyıl öncesinde Hititli-Hattili oldukları anlaşılmaktadır.

Bütün bu verilerin sonucunda İkiztepe’de ve Orta Kardeniz’in genelinde oturan halkın, binlerce yıldan beri burada yaşayan ve Hititler’in atası olan proto Hint Avrupalı otoktan bir kavim olduğu ortaya çıkmaktadır41.

41 Bilgi, (Etnik), ss. 55-56.

İKİNCİ BÖLÜM