• Sonuç bulunamadı

3. MATERYAL VE METOD

3.1. Materyal

Göller bölgesinde doğal olarak yetişen soğanlı bitki türleri, bu çalışmanın ana materyalini oluşturmaktadır.

3.1.1. Göller bölgesinin coğrafik konumu

Göller bölgesi coğrafi olarak doğuda Beyşehir gölü, batıda Acı göl ve Solda gölü, kuzeyde Eber gölü, güneyde ise Gülük ve Köprülü geçitleri ile sınırlanan irili ufaklı 65 gölün bulunduğu bölgedir. Güneyi Toroslarla çevrili, iç bölümlerinde yüksek ve alçak dağ sıraları, onların arasında kalan havzalar ve de çok sayıda göl ile karstik bir bölgedir (Güneş, 2011). Bölgedeki göllerin büyük çoğunluğu tektonik olsa da Isparta'daki Gölcük gibi yer yer volkanik göllere de rastlanmaktadır.

Yaklaşık 25.000 km² alana sahip olan Göller Bölgesi, Isparta, Burdur illeri ile Afyon, Denizli, Konya ve Antalya illerinin bazı bölümlerini kapsar. Göller bölgesinin sınırlarını coğrafik, ekonomik ve kültürel faktörler belirlemektedir (Karaduman, 1997). Bu çalışmada, Göller Bölgesinin Antalya, Isparta ve Burdur illerini kapsayan (Şekil 3.1) bölümünde yetişen soğanlı bitki türleri ele alınmıştır.

42

Şekil 3.1. Göller bölgesindeki çalışma alanını belirten harita görüntüsü (Kılıçaslan, 2016)

3.1.2. Göller bölgesinin iklimsel özellikleri

Göller bölgesi iklim bakımından hem yanındaki İç Batı Anadolu iklimini andırır, hem de Akdeniz ikliminin etkisi altında bulunur. Burada da Akdeniz kıyı bölgesindeki gibi kış yağışları çok yer tutar. Hem de İç Anadolu ikliminin bazı özelliklerini gösterir. İlkbahar yağışları da, hemen hemen kış yağışları değerine yakındır. Yaz kuraklığı ise, Akdeniz iklimine göre biraz daha hafiftir. Göller bölgesi iklimi bunların bir karışımı ve İç Anadolu‟ya bir geçiş alanıdır. Ayrıca burada donlu günler sayısı, İç Anadolu’dakilere bir dereceye kadar yakın olduğu halde, Akdeniz kıyı bölgelerinden son derece fazladır (URL 1, 2013; Dönmez, vd., 2013).

Göller bölgesinde yüksek dağlık arazi ile bu dağların arasındaki oluklar rüzgâr yönlerini etkilemektedirler. Rüzgâr yönüne bağlı olarak göllerin yüzeyinden buharlaşan su ile nemlenen hava kütlelerinin yaslandığı dağ yamaçları daha nemli iklim etkisinde kalmaktadırlar (Bekçi ve Usul, 2001; Kantarcı, 2008;

Dönmez, vd., 2013). Kuzeydoğudan esen hakim rüzgârlar göllerin yüzeyinden buharlaşan su ile nemlenmekte ve bu nemi göllerin batısındaki dağların yamaçlarına yaslamaktadırlar. Böylece göllerin batısındaki dağ yamaçları daha

43

nemli ve yağışlı, doğudaki dağ yamaçları daha kuru ve daha az yağışlı iklim tiplerinin etkisinde bulunmaktadır.

3.1.3. Göller bölgesinin toprak yapısı

Göller bölgesinde yaygın görülen toprak tipleri; alüvyal ve kolüvyal topraklardır (Avcı, 1996). Bunun yanında kireçsiz kahverengi orman toprağı ve kırmızı renkli Akdeniz topraklarıda (terra–rossa) görülmektedir. Alüvyal topraklar:

Delta ovalarında ve akarsuların oluşturduğu çöküntü ovalarında yaygındır.

Akarsular taşıdığı malzemeleri geniş sahalara yayar ve biriktirir. Malzemelerin boyutuna göre alüvyon topraklarda; kumlu, killi bazende kumlu- killi katlar bulunur. Sürekli birikmenin olduğu alüvyon topraklarda horizonlaşma görülmez. Buna karşılık taşkınların olduğu kenar kısımlarda sığ topraklar vardır. Alüvyal topraklar; mil ve kumdan oluştuğu için kolay işlenir. Kolüvyal topraklar: Dağ yamaçlarından taşınan maddeler yamaçların eteklerinde birikir.

Bu biriken toprakta yamaç deposu, kolüvyal depolar, bu depoların üzerindeki topraklara kolüvyal topraklar denir. Bu toprakların fiziksel ve kimyasal özelliklerini yamaçtan gelen malzemenin özelliklerini etkilemektedir. Yamaç depolarındaki kaba malzemeler yamaçta sellerin oluştuğunu, ince malzemeler doğal dengenin bozulmadığını gösterir. Yamaç toprakların dağ kuşakların etekleri boyunca yer yer görülür. Kireçsiz kahverengi orman toprğı: Bu topraklar, ana materyalin granit, silisli şist, andezit gibi silisli olan ve İç Anadolu’nun kuzey ve doğusu ile İç Batı Anadolu’da 1000 m’nin üzerinde step ormanı veya kuru ormanlar altında gelişme göstermiştir. Besin maddeleri bakımından fakir olan bu topraklar yıkanmanın fazlalığından dolayı hafif asitli reaksiyon gösterirler. Kırmızı renkli akdeniz toprakları (terra–rossa): Bu topraklar, Akdeniz Bölgesi’nin tamamında görülmektedir. Kireçtaşı marn kil ve konglomera ve gnayslar üzerine oluşmuş topraklardır. Toprağın rengi kırmızı açık kırmızı ve sarı renktedir. Toprak iri taneli ve killidir. Toprak kireç taşı üzerinde oluşsa bile kireçli bir yapıda değildir. Bunun sebebi yeterince yıkanmış olmasıdır. Toros dağlarında 1000 m den yüksek sahalarda toprağın rengi organik madde birikiminden dolayı koyulaşarak kırmızımsı kahve ve kahverengine dönüşmektedir.

44 3.1.4. Göller bölgesinin bitki örtüsü

Dağların denize bakan yamaçlarında makilikler ve yer yer yüksek ormanlar kaplı ve arkalarında çukur alanlar ise karasal etkilerin arttığı bir iklim tipine rastlanır. Yine de Akdeniz’in etkisi nedeniyle bu kesimlerdeki iklim, İç Anadolu’daki kadar şiddetli karasal özellikler taşımaz. En sıcak ay ortalaması kıyılardaki 27-28 °C, iç kısımlar 23-25 °C dir; en soğuk ay ortalaması ise kıyıda 10 °C dolayında iken iç kısımlarda 1,5-2 °C kadar iner. Benzer biçimde, yıllık ortalama sıcaklık kıyılarda 18-20 °C, iç kısımlarda ise 12-14 °C kadardır (Günal, 2013).

Göller bölgesinin batı kesiminde, daha fazla yağış alan Barla Dağı’nın (2799 m.) kuzey ve doğusu, Davras Dağı’nın (2635 m) güney ve doğu yamaçları, Karlık Dağı, Sarıkum Tepe, Bucak kuzeydoğusundaki Asar Tepe kuzey yamaçlarının 1200 m.den yüksek seviyeleri Lübnan Sedir ve Toros Göknarının hakim olduğu yarı nemli ormanların yayılış alanıdır. Ihlamur (Tilia rubra subsp. caucasica), kızılcık, fındık, titrek kavak, üvez (Sorbus torminalis), kasnak meşesi (Quercus vulcanica) gibi türlerin karıştığı bu ormanlar batı kesimde Söğüt Dağları, Salda Gölü’nün kuzeyindeki ve güneyindeki dağlık alanlar ile Burdur Gölünün güneyindeki Kestel Dağı (2334 m) üzerinde yerlerini kızılçam, karaçam, ardıç türlerinden oluşan kuru ormanlara bırakırlar (Avcı, 1996; Günal, 2013).