• Sonuç bulunamadı

Mali Tabloların Bağımsız Dış Denetimden Geçmiş Olması

2.4. Finansal Raporların Doğruluk ve Güvenirliğini Sağlayan Unsurlar

2.4.4. Mali Tabloların Bağımsız Dış Denetimden Geçmiş Olması

Ekonomik kararların güvenilir ve tutarlı olabilmeleri için verilen finansal değer bilgilerinin doğru olması gerekmektedir. Firma dışındaki gelen bireyin firma tarafından düzenlenmiş finansal tabloları güvenli olduğunu düşünmeyebilir. Bundan ötürü karar verilmeden önce finansal değerlerin doğrululuğu araştırılmalıdır. Dolayısıyla finansal tabloların güvenilirliğini sağlamak için üçüncü bir tarafa gereksinim duyulur. Bu taraf da bağımsız denetimdir (Oğuz, 2015: 6).

Finansalların hedefi verileri kullananlara faydalı veriler vererek düzgün kararlar vermelerini gerçekleştirmek olduğundan tablolar kullanan gereksinimlerini lanse edecek biçimde hayata geçirilmelidir. Bu bağlamda bağımsız denetim kuruluşlarının yapmış oldukları denetim sonuçları, işletmenin ortakları ve tüm paydaşları açısından oldukça önemlidir (Aydın ve Tuğay, 2018: 280).

Bağımsız denetçi muhtemel şahıs ya da kurumdan bağımsız hareket eden, kendisine verilen kontrol yetkisiyle işyerlerin parasal bilgilerinin, parasal tablolarının evvelden tespit edilen kriterlere doğruluğu, münasipliği konusunda incelemeyi gerçekleştiren kişidir. Bu kişi kontrol aşamasında uygun seviyede güvence verecek münasip, yeterli adede bağımsız denetim delili sağlamayı hedefler. Aynı zamanda kontrol ölçütlerinde ifade edilen, lüzumlu olan bütün kontrol tekniklerini tatbik eder. Bu kişi kayıt, defter ile vesikalar üstünden kontrolünü hayata geçirir. Aynı zamanda kazandığı verileri inceleyerek neticeyi rapor biçiminde alakalı kişilere izah eder(Çelik, 2015: 55).

Finansal cetvel kullananları hür kontrolcülerden kontrol eden firmanın varlığını devam edebilme yeteneğini zorlayan belirsizlikleri inceleyip raporlamasını arzu etmektedir (Aydın ve Tuğay, 2018: 280).

Kamuoyunun finansal tablolara olan güveninin sağlanması büyük oranda bağımsız denetçilere bağlıdır. Bilhassa halka açık şirketlerin çıkarttıkları hisse senetlerine yatırım yapılması ya da yapılması yönünde karar alınmasında etkili olan finansal tabloların bağımsız bir denetimden geçmesi ehemmiyet arz etmektedir(Walker, 2002: 7). Ayrıca denetim ekibinin ve denetim firmasının daha önce denetlediği işletmeyle çalışması denetimde kaliteyi artırmaktadır. Nitekim denetim firması daha

önce yaptığı denetim tecrübesine dayanarak etkin ve verimli bir denetim yürütebilmektedir. Bağımsız denetim ekibi işletme hakkında daha önce yaptığı denetim tecrübesine dayanarak riskli hesapları ve bunların önemlilik seviyesini daha kolay tespit edebilecektir. Ayrıca daha önce düzeltilmesi istenen hatalı ve düzensiz hesaplara yoğunlaşılarak gerekli alanlarda düzeltmeye gidilip gidilmediği ya da hesaplarda aynı yanlışların sürdürülüp sürdürülmediğine dikkat çekilerek denetim komitesi, iç denetçi ve finansal raporları hazırlayanlar bilgilendirilecek ve böylece finansal raporlamanın kalitesinin daha da artırılmasına yardımcı olunacaktır (Boon vd., 2008: 98).

Bağımsız denetim konusunda uzmanlaşma da önemlidir. Çünkü bu konuda uzmanlaşmış bağımsız denetim firmaları sektördeki gereksinimleri iyi analiz edeceğinden personel eğitimini ve teknolojik yatırımlarını da tecrübesiz bir firmaya nazaran daha kolay yapacaktır. Piyasadaki Pazar payını ve uzmanlık iddiasını kaybetmek istemeyen denetim firması da denetim kalitesinden taviz veremeyecektir (Gramling vd., 2001: 20). Buradan hareketle parasal cetvellerin tüm şekilde mühim bir yanlış yapılıp yapılmadığıyla alakalı şekilde gerçekleşecek inceleme: bağımsız denetçinin yaptığı işyeri içinde mühim vazifeler yapan çalışanın veri, hüner ile deneyim seviyelerinin incelenmesini, kontrol esnasında profesyonel kişilerden faydalanılmasının lüzumunun olup olmadığıyla alakalı karara varılmasını, münasip gözlem seviyesinin teshite edilmesini, işyerinin devamlılığıyla alakalı mühim kuşku doğuran vaka ile şartların olup olmadığıyla alakalı bir inceleme yapılmasını kapsar (Çelik, 2015: 101).

Bağımsız denetim yapan firmanın güven uyandırması da çok önemlidir. Swanger (1998: 65) tarafından gerçekleştirilen performanstaharici ile dahili kontrolün aynı kontrolşirketince yapılmasının bilgi kullanıcıları üzerinde negatif etki yarattığı tespit edilmiştir. Burada bilgi kullanıcılarının denetim firmasının bağımsızlığına olan inancı arttıkça denetlenen finansal tablolara olan güven de artmaktadır (Arı, 2009: 411). Bilindiği üzere finansal tablolar bir anlamda işletme yönetiminin iddialarıdır. Bu iddiaların güvenirlik kazanması finansal tabloların bağımsız denetimden geçmesiyle mümkün olmaktadır. Bağımsız denetçiler ise denetledikleri finansal tabloların genel kabul görmüş muhasebe standartlarına ve etik ilkelere uygun olup olmadığını, işletmenin gerçek durumunu yansıtıp yansıtmadığını bildirerek finansal tabloların doğruluk ve güvenirliğini ortaya çıkarmaktadır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

MUHASEBE MESLEK ETİĞİNİN FİNANSAL RAPORLARIN KALİTESİNE OLAN ETKİSİ VE BİR UYGULAMA

3.1. Muhasebe Meslek Etiği

İşle ilintili başarı kazanabilmenin en önemli unsuru kuşkusuz mesleksel, ahlaki kaidelerdir. Saydığımız terimler muhasebe mesleki temelinden ilerlemiş devletlerde altmışlı senelerde mevzubahis edilmişken Türkiye’de doksan beşli senelerin bitiminin ardından mevzubahis edilmiştir. Milenyumdan sonra da ehemmiyetini arttırmıştır. Şu andaysa iş alanında ve muhasebe alanlarında vazgeçilmezler içinde durumu kesinleşmiştir (Sayım ve Usman, 2016: 135).

Ezeani vd (2012)’ne göre muhasebe etiği, muhasebe için geçerli olan ahlaki değerler ve düşüncelerdir. Bilhassa muhasebe mesleğinde etik dışı davranışların sonuçları meslek etiğinin öneminin altını çizmektedir. Bunlardan şirketlerin iflasları, yatırım ve tasarruf kaybı ve kamu güveninin kaybedilmesi, iş dünyasındaki etik olmayan davranışların sadece ahlaki açıdan yanlış olmadığını, aynı zamanda ekonomiye de zarar verdiğini göstermiştir. Dolayısıyla, mesleğin tüm tarafların yararına olacak şekilde güven aşılayan, etik bir çerçevede yapılması ciddi önem taşımaktadır (Ezeani vd., 2012: 2-3).

Ogbonna (2010: 102), etik kaygılarından yoksun olan herhangi bir örgütün, arzulanan amaç ve hedeflere ulaşamayacağını ve uzun süre hayatta kalamayacağını belirtmiştir. Dolayısıyla kurumsal şirketlerin başarısızlıklarının da muhasebe meslek mensuplarının etik kurallara riayet etmemesinden kaynaklı olduğunu iddia etmiştir.

Muhasebe meslek etiği; yasalara uygun şekilde hizmet verilmesini, toplumun değer yargılarının göz önünde bulundurularak topluma tarafsız ve güvenilir bilgilerin verilmesini, meslek mensubunun etki altında kalmadan bağımsız hareket edebilmesini ve dürüstlüğünü ifade etmektedir (Karaman, 2015: 31).

Muhasebe mesleğinde etik, yasalara uygun bir şekilde işlemelerin gerçekleştirilmesinin yanında toplumsal değer yargılarının da göz önünde tutularak topluma güvenilir bilgilerin sunulmasıdır (Sayım ve Usman, 2016: 135). Muhasebe uygulamalarında dikkat edilmesi gereken bazı ilkeler bulunmaktadır. Bu ilkeler şu şekilde sıralanabilir (Alkan, 2013: 103):

1. Muhasebe, ilgili taraflara eşit yaklaşım içinde olmalıdır.

2. Finansal raporlarda yanlış yorumlamaya yol açacak ifadelere yer verilmemelidir. Kullanılan ifadeler, açık, doğru ve net olmalıdır.

3. Muhasebe verileri özel çıkarlar için kullanılmamalı, tarafsız, önyargısız ve gerçeği yansıtmalıdır.

Etik kurallar, yasal düzenlemeler ve özgür seçim hakları muhasebe meslek mensuplarının davranışlarını şekillendiren ana etkenlerdir. Bir muhasebe meslek mensubu mesleğini yaparken genel kabullenilen muhasebe prensipleriyle ana terimleri dahilinde hareket etmektedir. Bu terimlerden bilhassa toplumsal mesuliyet kelimesi ahlakıyla oldukça alakalıdır ve ahlaki kurallara uyulması gerekli hale getirmektedir (Billen ve Yılmaz. 2014; 59).

Toplum nezdinde muhasebe mesleğine duyulan güvenin temininde, topluma muhasebe mesleğinin işlevi daha iyi anlatılmalıdır. Ayrıca muhasebecilerin toplumsal ahlaki değer yargılarına bağlılıkları ve bu değerleri göz önünde tutarak mesleklerini en iyi şekilde icra etmeye çalışmaları da toplum nazarında mesleğe duyulan güveni artırmaktadır. Bu bağlamda muhasebe çalışanları mesleklerini icra ederken toplumsal değer yargılarına ehemmiyet vermeli, belli kişi ya da grupların yerine toplum çıkarını gözetmeli, bilgi üretirken doğruluk, objektiflik, tarafsızlık ve dürüstlükten taviz vermemelidir (Yıldız, 2010: 158).