• Sonuç bulunamadı

Mal Piyasası Dengesi Ve IS Eğrisi

5.MİLLİ GELİR DENGESİ: IS-LM MODELİ

5.2. Mal Piyasası Dengesi Ve IS Eğrisi

Tüketim malları, yatırım malları ve kamu hizmetlerinin üretildiği piyasaya mal piyasası denir.

IS-LM modelinde anahtar değişken olan faiz oranı değiştiğinde hasıla düzeyi de değişecektir. Diğer bir ifadeyle her faiz oranına karşılık gelen bir hasıla düzeyi söz konusudur.

Mal piyasasını temsil eden IS doğrusu, farklı faiz oranlarına karşılık gelen hasıla düzeyini temsil eden noktaların birleştirilmesiyle elde edilir.

IS eğrisi mal ve hizmet piyasasında Yatırım-Tasarruf eşitliğinin sağlandığı faiz oranları ve denge gelir seviyelerini birleştiren noktaların geometrik yeridir. Mal piyasasının dengede olduğu noktalar IS eğrisi üzerindedir.

Denge hasıla düzeyini belirlemek için başlangıç hareket noktası toplam harcamalar ya da aynı şey olan toplam taleptir.

Devletin olduğu dışa kapalı ekonomi modeli, tüketici + firma + devletten oluşan üç sektörlü bir modeldir.

132 Y=kh (A0 - bi); kh.A0 - kh.bi ; IS DENKLEMİ

-kh.bi ifadesinin önündeki (-) işaretinin sebebi IS eğrisinin negatif eğilimli olmasıdır. ( Faiz oranları ile reel milli gelir arasında ters yönlü ilişkinin olması)

kh.A0 - kh.bi

i=nominal faiz oranı. Bağımsız değişkendir. Aynı zamanda bu bağımsız değişken içsel değişkendir. İçsel değiken resmin içindeki değişkendir ve resmin içindeki bir değişkende bir değişme olursa fonksiyon üzerinde bir hareketliliğe sebep olmaktadır.

A0=Otonom harcamalar = (C0+I0 +Go)

b= yatırımın faize duyarlılığı yani yatırımın faiz esnekliğidir.

Kh=harcama çarpanı= (1− α)1

IS Denklemi Üzerinden IS Doğrusunun Eğiminin Elde Edilmesi AD = C + I + G

Denklemde yar alan tüketim ve yatırım fonksiyonları ise sırasıyla aşağıdaki gibidir.

C= C0+ cY olan tüketim fonksiyonunda işin içinde artık devlet olduğu için milli gelir harcanabilir gelire eşit değildir.

T= vergi gelirleri,

T0 = otonom vergiler (gelirden bağımsız olan vergi) t=marjinal vergi oranı

tY= gelire bağlı vergiler

T= T0 + tY

Otonom vergiler sıfır olduğu zaman (T0=0) denklem; T= tY haline dönüşür. Diğer taraftan devlet transfer ödemesi de yapmaktadır. Transfer ödemelerini vergilerden karşılar. Bu durum kişisel geliri değiştirir. Şöyle ki; gelir, transfer ödemeleri kadar artarken ödenen vergiler kadar azalır.

Yani; Yd = Y + TR0 – T durumu ortaya çıkar. T= tY eşitliği yerine konursa denklem;

133 Yd = Y + TR0– tY haline dönüşür.

TR0=0 ise denklem

Y

d

= Y– tY ve Y

d

= (1-t)Y

olur.

Harcanabilir geliri; milli gelirden (Y) vergileri (T) çıkarıp, transferleri (TR0) eklediğimizde buluruz. Harcanabilir gelir, hanehalklarının ellerinde bulundurdukları geliri ifade eder.

Y yerine Y+TR0 –tY değeri konulup çözülürse aşağıdaki tüketim fonksiyonu elde edilir.

C = (C0 + cTR0) + c (1-t)Y Bu fonksiyonda;

(C0 + cTR0), otonom tüketim,

c (1-t)Y ise gelire bağlı tüketimdir. Fonksiyonun eğimi ise c (1-t) ile ifade edilir.

I= I0 + eY (Yatırım fonksiyonu)

Marjinal yatırım eğilimi(e); gelirdeki bir birimlik artışın uyarılmış yatırımları ne kadar artırdığını gösteren bir katsayıdır.

e= ∆𝐘∆𝐈 şeklinde ifade edilir. Marjinal yatırım eğilimi (e) aynı zamanda yatırım fonksiyonunun eğimidir.

Diğer taraftan yatırımları gelir dışında etkileyen diğer bir unsur da faiz oranıdır. Faiz oranı-yatırım ilişkisi dikkate alındığında;

I0= Otonom yatırırım i = faiz oranı

b= yatırımların faize duyarlılığı olmak üzere yatırım fonksiyonu şu şekilde ifade edilir.

I= I0 - bi olarak ifade edilir.

Bunlar toplam talep fonksiyonunda yerine konursa;

AD= Co + cTRo + c(1-t)Y + Io –bi + Go şekline dönüşür.

Ao= otonom toplam talebi temsil etmek üzere Ao= Co + cTRo + Io + Go şeklinde yazılır. Buradan;

AD= A0– bi + c(1-t)Y toplam talep denklemi elde edilir.

134 Dikey eksende AD, yatay eksende Y gösterilmek üzere denklemin başlangıç sabiti (Ao – bi), eğimi ise c(1-t) ile ifade edilir.

Şekil 5.1: IS Eğrisinin Elde Edilişi

A0-bi

Toplam talep AD, hasıla düzeyi Y iken, söz konusu denge hasıla düzeyine karşılık gelen faiz oranı (i)’dir. Faiz oranlarının (i)’den (i1)’e düşmesiyle toplam talep AD’den AD1’e, denge hasıla düzeyi de Y’den Y1’e yükselmiştir. Başlangıç dengesini temsil eden D noktası ile yeni dengeyi temsil eden D1noktalarının birleştirilmesiyle mal piyasasını temsil eden IS eğrisi elde edilmiştir.

 Eğri üzerindeki her noktada I=S eşitliği vardır.

 Eğri üzerinde her noktada koordinatlar gelir ve faiz (Y,i) dir.

 Faiz oranı ile gelir seviyesi ters orantılıdır.

135 IS eğrisinin sağ tarafında (üst tarafında) kalan noktalarda tasarruflar (sızıntılar) yatırımlardan (enjeksiyonlardan) büyüktür. Y > AE Mal arz fazlası (denge noktasını üstünde herzaman arz fazlası vardır )

B noktasında Y>AE

sızıntı(tasarruf)>enjeksiyon(yatırım)

IS eğrisin sol tarafında ( alt tarafında) kalan noktalarda tasarruflar (sızıntı) küçüktür yatrımlardan (enjeksiyondan) yani tasarruf yatırımdan daha küçüktür. Y < AE mal talep fazlası (denge noktasını altında herzaman talep fazlası vardır )

C noktasında ; Y<AE; Sızıntı(tasarruf) < enjeksiyon (yatırım)

IS Eğrisinin Eğimi

• IS eğrisinin eğimi negatiftir. Zira faiz oranının yükselmesi yatırımların karlılık oranını düşüreceğinden yatırım harcamalarını ve toplam talebi azaltır. Toplam talebin azalması ise denge gelir düzeyini düşürür.

• IS eğrisinin dik veya yatık oluşu yatırımların faiz oranına duyarlılığına ve çoğaltan katsayısına bağlıdır. Yatırımların faize duyarlığı arttıkça ve çarpanbüyüdükçe IS yatıklaşır, aksine faiz oranına duyarlılığı ve çoğaltan katsayısı küçüldükçe IS dikleşir.

• Yatırımların faiz oranına duyarlılığı arttıkça, IS yatıklaşır. Zira bu halde faiz oranındaki küçük bir değişme yatırımlarda büyük miktarda değişmeye yol açar ve gelir düzeyini önemli oranda etkiler. Yatırımların faiz oranına duyarlılığı azaldıkça ise IS dikleşir.

Uç durumlar: yatırımlar faiz oranına duyarlı değilse IS eğrisinin eğimi sonsuz, (yani IS dikey olurken); sonsuz duyarlı ise IS eğrisinin eğimi sıfır, yani IS yatay olmaktadır.

• Çarpanın büyümesi (marjinal tüketim eğiliminin artması ya da vergi oranının düşmesi) IS eğrisini ise yatıklaştıracaktır. IS eğrisinin eğiminin çarpana bağlı oluşu maliye politikasının IS’nin eğimini etkilemesini mümkün kılar. Çünkü ççarpan, vergilerden etkilenir; vergi oranında bir artış çoğaltanı küçültürken IS eğrisini dikleştirir.

136 IS Eğrisinin Kayması

IS eğrisinin kayması demek her bir faiz oranında gelir düzeyinin değişmesi demektir.

Otonom harcamalardaki bir artış, çoğaltana bağlı olarak IS eğrisini sağa kaydırır. Otonom harcamalardaki bir azalma ise IS eğrisini sola kaydıracaktır. IS eğrisindeki kayma çoğaltan ile otonom harcamalardaki değişmenin çarpımına eşittir.

Faiz oranları ile milli gelir seviyesi arasında ters yönlü bir ilişki vardır. Faiz oranları artarsa, milli gelir düşer. Faiz oranları düşerse milli gelir yükselir.

Faiz oranları yükseldiğinde, tasarruflar artar, harcamalar düşer. Harcamaların azalması stokların artmasına daha az üretim yapılmasına yol açar. Faiz oranları yükseldiğinde yatırım yapma maliyeti yükseleceğinden yeni yatırımlar üzerinde caydırıcı etki yaratır. Yatırımcılar ellerindeki fonları yüksek faizden yaralanmak amacıyla değerlendirirler. Yeni yatırım yapılmak istenmez. Tüketim harcamalarının ve yatırım harcamalarının azalması ise çarpan mekanizmasının da etkisiyle milli geliri azaltır.

IS eğrisinin sağ tarafa kayması genişleyici bir maliye politikasının uygulandığı anlamına gelir. Genişlemeci maliye politikası kamu harcamalarının artması, vergi oranlarının düşürülmesiyle olur. Aynı faiz düzeyinde daha fazla üretim yapılır ve milli gelir artar.

Şekil 5.2: IS Eğrisinin Kayması

i i

IS doğrusunu sağa kaydıran faktörler;

137

 Genişletici maliye politikası uygulamaları - Kamu harcamalarındaki artış - Transfer harcamalarındaki artış

- Vergi oranlarındaki azalış, (vergi oranlarındaki azalış aynı zamanda IS doğrusunun eğimini de etkiler. IS doğrusu daha yatık hale gelerek sağa doğru kayar.)

- Otonom vergilerdeki (T) azalma

 Eğer ekonomi dışa açıksa ihracattaki artışlar ve ithalattaki azalışlar

 İş hayatına ya da ekonomik geleceğe ilişkin olumlu beklentiler,

 Yatırım teşviklerinde meydana gelen artışlar

 Sermayenin marjinal verimliliğindeki artış beklentileri

 Fiyatlar genel düzeyindeki azalmalar ve buna bağlı olarak servetteki artışlar (Pigou etkisi)

 Denk bütçe politikasının izlenmesi IS eğrisinin sol tarafa kayması

Daraltıcı bir maliye politikasının uygulandığını gösterir. Kamu harcamalarının kısılması ve vergi oranlarının artırılması ile aynı faiz düzeyinde daha az üretim yapılmasına ve milli gelirin azalmasına neden olur.