• Sonuç bulunamadı

Hilâl gazetesinin ele aldığı başlıca konulardan biri de maariftir. Gazete, Osmanlı Devleti’nin gerileyişinin ve gelişmiş devletler seviyesinden uzak kalışının arkasında cehaletin ve eğitime yeteri kadar önem verilmeyişinin olduğunu vurgulamıştır. Osmanlı Devleti’nde maarifle ilgili gelişmeleri yakından takip eden

167 Hilâl, 17 Şubat 1884, nr. 10, s. 1. 168 Hilâl, 13 Nisan 1884, nr. 18, s. 1.

gazete, Maarif Nezareti’nin faaliyetlerini izlemiş, Şarkî Rumeli’de muallim ve mektep eksikliği olan yerlerle ilgili hükümete bilgi vermiştir.

Gazetenin, maarif ile ilgili yayımladığı yazılardan maarifin önemini idrak ettiğini ve bu idraki okurlarına da kazandırmaya çalıştığını görüyoruz. Gazete, “Maarif” başlıklı makalesinde konunun öneminden şu ifadelerle bahsetmiştir;

“Dünyayı gördüğümüz şu hal-i ümran ve medeniyete eriştiren bu ondoku-

zuncu asırda, herkes maarifin kadir ve kıymetini anlamaya başladı. Şimdiki zamanda milletler bütün sai ve ikdamlarını maarif cihetine hasr edip, istikbâllerinin saadet ve ikbalini yalnız o cihetten biliyorlar.

Maarif, cemiyet-i beşeriyenin rehberi makamında olup her maksada vasıl oluyor.

…Bugün, Avrupa’nın gözlerimizi kamaştıran mamuriyeti şems-i marifinden muktebes [alınmış] bir cüz’i nurani değil midir?

…Şimendüferler ve telgraflar (…?) maarif kuvvetiyle meydana gelmiş şeylerdir. Yaşadığımız şu küçük memlekette mevcut akvam ve milel-i muhtelifenin hal ve mevkileri bir kere nazar-ı tetkik ve muvazeneden geçirilse, tahsil-i ilm ve maarifata meyl ve rağbetleri ziyade olan millet hangisi ise intizam ve mamuriyetce dahi o milletin ötekilerine faik [üstün] bulunduğu görülür. El hâsıl maarifin fevaid

[faydalar] ve muhsinatı [iyilikler] kadr-ü kıymeti pak-ı âlidir.”169 (Bkz. Ek: 7)

Bugün olduğu gibi şüphesiz o dönemde de kitlelerin basın aracılığıyla eğitilmesinin önemi anlaşılmış ve gazeteler cahil halkın eğitilmesinde önemli bir araç olarak kullanılmıştır170

. Hilâl gazetesi de, bu konunun önemini idrak etmiş ve maarif konusunda üzerine düşen sorumluluğun bilinciyle hareket etmiştir.

Gazete, Şarkî Rumeli Vilayeti’nde maarif konusunda yapılan haksız uygulamaları okurlarıyla paylaşmış ve hükümeti uyarır nitelikte haberler yapmıştır. Bu haberlerde verilen bilgiler Filibe’de Bulgarlar ile Türkler arasında maarif konusunda ki eşitsizliği gözler önüne sermekte ve İslam ahalinin maarifteki

169 Hilâl, 23 Aralık 1883, nr. 2, s. 1. 170 A. Girgin, Yerel Gazetecilik, s. 88.

durumunu ortaya koymaktadır. Bu konuyla ilgili gazetenin yaptığı bir haber şu şekildedir:

“Sair senelerde olduğu gibi bu sene dahi Meclis-i Kebir [Filibe Sancak Meclisi] Filibe Sancağı bütçesini tanzim ettiği sırada rüştiye [ortaokul]

mekteplerinin idaresi mesarifatına 60 bin ve hükümetin ianesiyle [yardım parası] tahsil-i ilm eden 13 şakirdana [öğrenci] 25 bin kuruş iane tahsis etmiş ve bu paranın rüştiye mektepleri ile 13 şakirdana tevzii [dağıtma] ve taksimini Sancak Mekâtip Komisyonu’na havale eylemiştir.

Filibe Sancağı’nda 11 Bulgar rüştiye mektebi bulunduğu halde yalnız 1 (bir) Müslüman rüştiyesi bulunması bu iki milletten her birinin miktar-ı nüfusuyla nispet kabul etmediği gibi 13 Bulgar şakird meyanında 1 şakird bile Müslüman bulunmamasının icraat-ı müsavatkaranenin [eşitlik] netaic-i hüsnasından olduğu iddia edilemeyeceği hususlarını inzar-ı amaya [uyarma] arz etmeye mecbur olduğumuzdan hakikaten beyan-ı teessüf [üzülme] ederiz.

Sancak Mekâtip Komisyonu zikir olunan 25 bin kuruşu 13 Bulgar şakirdanına taksim eylediği gibi rüştiyeler ianesi olan 60 bin kuruşun dahi 56 bin kuruşunu Bulgar rüştiye mekteplerine ve yalnız 4 bin kuruşunu İslam rüştiye mekteplerine tahsis ile işin içinden çıkmıştır.

Ne semahat! [cömertlik] Nizamnâme-i Dâhilî’nin, 349. maddesinde171 cemaat-ı muhtelife-i mezhebiyenin her birine verilecek ianenin tahminen bu cemaatlerin vilayet masraflarına iştirâkleri nisbetinde olacağına dair bir fıkra münderic olduğu halde bundan tegafül [anlamamazlık] ile Sancak Meclis-i Kebiri’nin ondan sonra da Sancak Mekâtip Komisyonu’nun böyle bir takım gayr-ı adalette bulunmasına ne mana verileceği bilinemez.”172

Yine Hilâl gazetesi, Şarkî Rumeli Vilayeti Müslümanlarına maarif konusunda yapılan haksızlıkları, “Maarif-i Umumiyemize Bir Nazar”173 başlıklı yazısında anlatmıştır. Bu yazıda, vilayet bütçesinden maarife her yıl elli bin lira kadar bir para ayrıldığını ve bu paranın nüfus nispeti gözetilmeyerek tamamına

171 Dâhilî Nizamnâme’nin maarif ile ilgili diğer maddeleri için bkz. M. Aydın, Şarkî Rumeli, s. 84-86. 172 Hilâl, 18 Mayıs 1884, nr. 23, s. 1.

yakınının Bulgar okullarına ve öğrencilerine harcandığını ifade etmiştir. Maarife ayrılan paranın, Dâhilî Nizamnâme hükümlerine göre her milletin nüfusu ve hükümete verdikleri vergi nispetinde paylaştırılması gerektiğini belirtmiştir. Yazının devamında ise, paranın kırk beş bin lirasının Bulgar okullarına ayrıldığını, Müslüman, Rum, Yahudi ve Ermeni okullarına da üçer, beşer yüz lira dağıtılarak Dâhilî Nizamnâme hükümlerinin hiçe sayıldığını vurgulamıştır. Ayrıca Avrupa’ya gönderilen öğrencilerin tamamının Bulgarlardan oluştuğunu, Müslümanlardan ise bir öğrenci dahi olmadığını söylemiştir. Gazete yazının sonunda, maarife ayrılan elli bin liranın nüfus nispeti dikkate alınarak dağıtıldığında en az on beş bin liranın Müslümanlara, altı bin liranın Rumlara, dört bin liranın da Ermeni ve Yahudilere düşmesi gerektiğini ifade etmiştir.

Gazete, “Maarif” başlıklı başka bir yazısında, Şarkî Rumeli Vilayeti’nde maarifin mevcut durumunu on beş, yirmi sene öncesi ile karşılaştırmış ve Müslümanlara şu nasihatlerde bulunmuştur:

“…Fi’l vakıa mekteplerimizin bundan on beş, yirmi sene evvelki intizamsızlığına bakarak şimdi ki ahvali teşekkür olunacak derecelerde ise de bulunduğumuz zamana nispetle bu terakki hiç hükmünde kalır. Binaenaleyh elden geldiği kadar ikdam ve gayret ederek mekteplerimizin ıslah-ı ahvali ile vatanın tarık- ı tahsilde ileri gitmesine çalışmalıyız.”174

Gazete, maarif konusunda ki olumsuzlukların yanında Şarkî Rumeli’den yapılan göçleri önlemek amacıyla bazı olumlu yönleri de vurgulamak ihtiyacı duymuştur. Gazete, “Ahali-i İslamiye’ye Nasihat” başlıklı yazıda: “…Hele

mekteplerimize edilen himmet şayan-ı takdir değil midir? Çocuklarımız kendi lisanlarından başka sair lisan dahi öğrenmekte ve o sayede medeniyet ve terakkiyat olmaktadır.”175

diyerek, Müslümanların Şarkî Rumeli’de kalmaları için maarifin iyi durumda olduğunu ileri sürmüştür.

Gazete, Şarkî Rumeli Vilayeti’nde Türklere ait okulların fiziki durumları, kitap ve öğretmen ihtiyaçları hakkında bilgiler vermiştir. Okulların maddi sorunlar yaşadığından, öğretmen ve kitap ihtiyaçlarının yeterli düzeyde karşılanmadığından

174 Hilâl, 16 Aralık 1883, nr. 1, s. 1. 175 Hilâl, 23 Aralık 1883, nr. 2, s. 1.

söz etmiştir 176. Okulların ıslahı ve gelişmesi için alınması gereken tedbirlerle ilgili

yazılar yayımlamıştır177. Şarkî Rumeli Vilayeti’nin çeşitli yerlerinden gönderilen ve

okulların durumunu anlatan mektuplara yer vermiştir178

.

Benzer Belgeler