• Sonuç bulunamadı

2.4. Görsel Sanatlar Dersi Programı

2.4.3. Müze Bilinci

İnsanoğlunun başlangıcından günümüze kadar olan sosyal, iktisadi ve kültürel hayatındaki birikimlerini bünyesinde toplayan müzeler, onları korumakta ve sergilemektedir. Müzeler, insanlık tarihinin gelişim evrelerine tanıklık eden, bu evrelerin başlamasında ve tamamlanmasında rol oynayan en değerli örneklere sahiptir.

Müzeler, aynı ya da farklı coğrafyalarda, ulusların oluşturdukları medeniyetlerin her alanda ortaya koymuş olduğu ürünleri bünyelerinde barındırırlar. 21. yüzyılda teknolojinin imkânlarıyla daha da kolaylaşan kültürler arası iletişim, farklı ulusların daha kısa sürede birbirini tanımasına imkân vermektedir.

Var oluşundan 21. yüzyıla kadar birçok safha geçirmiş olan insanlık, geçmişini tanıma, anlama ve bilme merakı ile doludur. Ulusların geçmişlerinde yaşadıkları tecrübelerin, sosyal ve kültürel birikimlerin maddi kalıntılarını muhafaza eden müzeler, ulusal benliğin oluşmasında da etkili kurumlardır.

Pek çok gelişmiş ülkede müzelerden, etkin bir eğitim ortamı olarak yararlanılmaktadır. Eğitimde aktif olma, tecrübe sahibi olma, çevre, inşa ve etkileşim kavramlarının ön plana çıkmasıyla müzeler, çocuk eğitiminde önem taşıyan kurumlar hâline gelmiştir. Çünkü müzeler çocukların yaparak, yaşayarak, duyuşsal, devinimsel, zihinsel, bilişsel ve sosyal gelişimine katkıda bulunabilecek uygun bir ortam sağlamaktadır. Müzeler, çeşitli kültür varlıklarını tanıtarak, çocuklara o toplumun bir bireyi olduklarını hissettirerek kişiliklerini ve öz güvenlerini geliştirmeye yardımcı olur ve çocukların sanatla bağ kurmalarına katkıda bulunur. Küçük yaşlardan itibaren müzelerdeki eserlerle karşılaşan ve bunlarla ilgili etkinlikler yapan bir çocuğun sanat anlayışı gelişmekte ve sanata bakış açısı farklılaşmaktadır. Bu durumdan yola çıkarak “Görsel Sanatlarda Biçimlendirme” ve “Görsel Sanat Kültürü” öğrenme alanlarının yanı sıra “Müze Bilinci” adı altında bir öğrenme alanının verilmesine gerek duyulmuştur. Bu öğrenme alanında yer alan öğrenme mekânları, müzelerle birlikte ören yerlerini, anıtları, tarihî yapıları, sanat galerilerini vb. içine alacak şekilde geniş tutulmuştur. “Müze Bilinci” öğrenme alanı ile öğrenciler;

• Görsel sanatların birbirinden farklı dallarında verilmiş olan, aynı zamanda birer kültür ve tarih mirası sayılan eserleri tanırlar. Bu çerçevede öğrenciler, sadece yerel olanı değil aynı zamanda evrensel olanı da gözlemleyebilirler.

• Çok çeşitli ve zengin arkeolojik katmanlardan oluşan Türkiye Cumhuriyeti topraklarını, Anadolu medeniyetlerini tanır ve bu değerlere sahip çıkma bilinci edinirler.

• Müzelerin eğitim yoluyla kişilere sunacağı geniş imkânlar ve bakış açılarının yanı sıra, öğrencilerin yeni yaratımları ortaya çıkarması ve içinde bulundukları toplumu, coğrafyayı ve bunun sonucunda da farklı kültürleri kavraması sağlanır.

Program kapsamında öğrencilerin gelişim seviyesine ve öğrenme alanının özelliğine göre birinci sınıftan sekizinci sınıfa doğru kademeli olarak oluşması beklenen kazanımlar belirlenmiştir. Kazanımlar, öğretim sürecinde öğrencilerin edinecekleri bilgi, beceri ve alışkanlıkları kapsamaktadır. Öğrencilerin görsel sanatlar dersinin amacına ulaşması her öğrenme alanının kendine özgü kazanımlarının edinilmesine bağlıdır. Kazanımlara verilen sıra numaraları, bir önem ve öncelik sırası göstermemekte; yani birinci kazanımın, onuncu kazanımdan daha önemli ve öncelikli bir kazanım olduğu anlamına gelmemektedir.

İlköğretim Görsel Sanatlar Dersi (1-8. Sınıflar) Öğretmen Kılavuz Kitabı’nda yer alan kazanımların hayata geçirilmesi için çeşitli etkinlik örneklerine yer verilmiştir. Bu etkinlikler birer tavsiye niteliğindedir ve uygulamada öğretmene yardımcı olmak amacıyla hazırlanmıştır. Öğretmen, bu etkinlikleri olduğu gibi veya çeşitli değişiklikler yaparak uygulayabilir; aynı zamanda bir ders saatinde birden fazla etkinliğe de yer verebilir. Yeni etkinlikler hazırlanırken ve uygulanırken bunların hangi kazanımlara yönelik olduğuna dikkat edilmeli, bu yapılırken öğrencilerin ilgi ve ihtiyaçları da göz önünde bulundurulmalıdır. Program’da yer alan etkinlikler, öğrenci seviyesine uyarlanarak farklı sınıflarda da uygulanabilir.

İlköğretim Görsel Sanatlar Dersi (1-8. Sınıflar) Öğretim Programı ve Kılavuzu, öğrencinin birikimini, gelişim basamaklarını ve bireysel farklılıklarını göz önünde bulunduran ve öğrenciyi merkeze alan bir yaklaşımla hazırlanmış, bütün kazanım ve etkinlikler de bu açıdan ele alınmıştır. Bu nedenle Program’da, öğrenme etkinlikleri bir bütünlük içinde değerlendirilmiş ve öğrencinin katılımını gerektiren uygulamalara yer

verilmiştir. Bu uygulamalar bireysel farklılıklara göre şekillendirilebilen, bağımsız ve grup içinde öğrenmeyi özendiren, öğretim etkinliklerini okul dışına da taşıyan bir nitelik göstermektedir. Program, öğrencilere görsel sanatlar alanında bilgi ve becerileri kazandırmanın yanında, onların yeni bilgi ve çözümler üretmeyi alışkanlık hâline getirmelerini de amaçlamaktadır. Bu nedenle öğrenciler bütün öğretim etkinliklerine etkin olarak katılmakta, öğretmen ise bu süreç içinde öğrenciyi yönlendiren, ona yardımcı olan ve kendini geliştirmesinde yol gösteren bir rehber konumunda bulunmaktadır. Öğretmen aynı zamanda öğrenciyle birlikte öğrenendir. Bu çerçevede;

• Öğrenciler, karşılaştıkları sorunlara bireysel ve grup olarak yaratıcı çözümler üretir, bu bilgi ve deneyimlerini geliştirerek sosyal çevreleriyle paylaşırlar. • Öğrenciler, bağımsız olarak öğrenmeyi, çeşitli araştırma teknikleriyle bilgiye

ulaşmayı, değerlendirmeyi, sorgulamayı ve yorumlamayı hayatlarının bütün safhalarında bir alışkanlık hâline getirirler.

• Öğretmen, öğrenme sürecinde öğrencilerin karşılaştıkları zorluklarda onlara yardımcı olur ve yapıcı eleştirilerle onları yönlendirir.

• Öğretmen, öğrenme sürecinin her aşamasında öğrencilerin ürünlerini dikkate alır ve onları destekler.

• Öğretmen, öğrencilerin öğrenme etkinlikleri içindeki gelişimlerini izler, değerlendirir, onları kendilerini değerlendirmeye özendirir.

• Görsel sanatlar hayatın her alanında bir bütünlük ve devamlılık gösterdiğinden, öğretmen öğrencilerin aileleriyle iş birliği içinde olmalı, okul dışında da estetik duyarlığın geliştirilmesini sağlamaya yönlendirmelidir.

• Öğrenme-öğretme sürecinde, öğrencilerin etkinliklere istekle katılmaları, ilgi ve dikkatlerini canlı tutmaları, kendilerini tarafsız gözle değerlendirebilmeleri amacıyla bütün öğretim süreçlerinin hayata dönük olması amaçlanmıştır (MEB, 2009: 12-14).

Araştırmamın konusunu oluşturan Görsel sanatlar dersi içerisindeki üç öğrenme alanından birisi olan “Müze Bilinci” öğrenme alanına ait kazanımlar da şu şekildedir:

Birinci sınıf kazanımlar; Müze, sanat galerisi, ören yeri, tarihî eser, anıt vb. hakkında fikir sahibi olur (Kazanım 1), Müze, sanat galerisi, ören yeri, tarihî eser, anıt

vb. ile ilgili edindikleri kartlar, posterler gibi görsel belgelerle müze köşesi yapmaktan haz duyar (Kazanım 2), Müze, sanat galerisi, ören yeri, tarihî eser, anıt vb. ile ilgili izlenimlerini paylaşır (Kazanım 3), Müzeler, sanat galerileri, anıtlar, ören yerleri ve çevresinden edindiği izlenimlerle görsel tasarımlar yapar (Kazanım 4).

İkinci sınıf kazanımlar; Müze, sanat galerisi, ören yeri, tarihî yapı, anıt vb. yerlerin kurallarına uygun davranır (Kazanım 1). Müzedeki ve sanat galerilerindeki eserlerin, Ören yerlerinin, tarihî yapıların, anıtların vb. önemini kavrar (Kazanım 2). Müze, sanat galerisi, ören yeri, tarihî eser, anıt vb. ile ilgili görsel tasarımlar yapar (Kazanım 3). Ülkemizin müze, ören yeri, tarihî eser, anıt vb. zenginliklere sahip olmasından gurur duyar (Kazanım 4).

Üçüncü sınıf kazanımlar; Müzedeki eserlerin korunmasının önemini kavrar (Kazanım 1). Müze, sanat galerisi, ören yeri, anıt vb. yerler ile tarihî eserlerle ilgili araştırma yapabilmenin yollarını keşfeder (Kazanım 2). Müzedeki eserlerle ilgili duygu ve düşüncelerini görsel çalışmalarla ifade eder (Kazanım 3). Ülkemizin müze, ören yeri, tarihî eser, anıt vb. zenginliklere sahip olmasından gurur duyar (Kazanım 4).

Dördüncü sınıf kazanımlar; Yakın veya uzak çevresinde bulunan ören yeri, tarihî eser, anıt gibi yerlerin özelliği hakkında ön bilgi edinir (Kazanım 1). Müzelerin içerdiği eserlere göre Resim Müzesi, Arkeoloji Müzesi, Etnografya Müzesi ve Bilim Müzesi gibi sınıflandırıldığını fark eder (Kazanım 2). Ören yeri, tarihî eser, anıtlar ve müzelerden yola çıkarak iki veya üç boyutlu görsel tasarımlar yapar (Kazanım 3). Orijinal eser ile röprodüksiyon arasındaki farkı bilir (Kazanım 4). Ülkemizin müze, ören yeri, tarihî eser, anıt vb. zenginliklere sahip olmasından gurur duyar (Kazanım 5).

Beşinci sınıf kazanımlar; Müze, ören yeri, tarihî eser, anıt vb. ziyaretleri yapmaya istek duyar (Kazanım 1). Müze, ören yeri, tarihî eser, anıt vb. yerlerde edindiği bilgileri ve gördüğü eserlerin tarihle ilişkisini arkadaşları ile tartışır (Kazanım 2). “Restorasyon” ve “Konservasyon” kavramlarını tanır (Kazanım 3). Gördüğü tarihî eserlerden yola çıkarak görsel tasarımlar yapar (Kazanım 4). Ülkemizin müze, ören yeri, tarihî eser, anıt vb. zenginliklere sahip olmasından gurur duyar (Kazanım 5).

Altıncı sınıf kazanımlar; Müzedeki eserlerle, bu eserlerin ait oldukları dönemlerdeki sanat anlayışı arasında ilişki kurar (Kazanım 1). Değişik kültürlere saygı duyar (Kazanım 2). Eserler aracılığıyla Anadolu uygarlıklarını tanır (Kazanım 3). Görsel tasarımlarında Anadolu uygarlıklarına ait eserlerden yararlanır (Kazanım 4). Müzedeki eserlerden yola çıkarak çeşitli görsel tasarımlar yapmanın kendi kültür birikimine katkısını tartışır (Kazanım5). Ülkemizin müze, ören yeri, tarihî eser, anıt vb. zenginliklere sahip olmasından gurur duyar (Kazanım 6).

Yedinci sınıf kazanımlar; Müzelerin, ulusal ve evrensel kültür ürünlerinin geçmişten geleceğe taşındığı mekânlar olduğunu kavrar (Kazanım 1). Ulusal kültürümüze sahip çıkmanın önemini kabul eder (Kazanım 2). Tarihî eserlerin ve kültürün taşıyıcısı niteliğindeki sanat eserlerinin kayıt altına alınmasının gerekliliğini ve önemini fark eder (Kazanım 3). Sanat eserinin özelliklerini kavrar (Kazanım 4). Tarihî eserlerin özelliklerini açıklar (Kazanım 5). Tarihî eser ile sanat eserinin özellikleri arasındaki farkı belirler (Kazanım 6). İlgi duyduğu sanat eserleri hakkında araştırma yapar (Kazanım 7). Tarihî eserlerimize sahip çıkılmasının herkes için bir ulusal görev olduğunu benimser (Kazanım 8). Kültürel miras olan eserlerin, kaçakçılığının sonuçlarını tartışır (Kazanım 9). Ülkemizin müze, ören yeri, tarihî eser, anıt vb. zenginliklere sahip olmasından gurur duyar (Kazanım 10). Tarihî eserlerin müzelere teslim edilmesi gerektiğinin bilincine ulaşır (Kazanım 11).

Sekizinci sınıf kazanımlar; Türk müzeciliğinin kurulmasında öncülük eden kişileri araştırarak bilgi edinir (Kazanım 1). Seçtiği herhangi bir eserin müzeye ulaşma sürecini araştırır (Kazanım 2). İnternet üzerinden bir müze ziyareti yapar (Kazanım 3).

İnternet üzerinden araştırdığı müzeye yönelik tanıtıcı görsel çalışmalar yapar (Kazanım

4). Kültürel mirasa sahip çıkmanın önemini pekiştirmede bilişim teknolojilerinden yararlanır (Kazanım 5). Müzedeki eserler, tarihî yapılar, anıtlar vb. den yola çıkarak görsel tasarımlar yapar (Kazanım 6). Ülkemizin müze, ören yeri, tarihî eser, anıt vb. zenginliklere sahip olmasından gurur duyar (Kazanım 7). Tarih, kültür ve görsel sanatlar arasındaki ilişkinin farkına varır (Kazanım 8) (MEB,2009: 44-157).

Programda yer alan bu kazanımların amacına uygun bir şekilde kalıcı ve yararlı olabilmesi için, öğretmenlerin, okul yöneticilerinin, müze yöneticilerinin ve velilerin işbirliği içinde olması gerekmektedir. Eğitim kalitesini yükseltebilmek için eğitim

bütünlüğü içerisinde farklı zeka alanlarına yönelik bilimsel öğretim yöntemleri uygulanmalıdır. Burada öğretmenlere büyük görevler düşmekte ve öğrenmenin daha etkili olabilmesi için faklı öğretim yöntemleri kullanmalıdırlar.

2000’li yıllarda önem kazanan müzeler ve müze eğitimi konusu, sanat eğitiminde öğretmenlere yeni ufuklar açan, değişik ve etkili sanat öğretimi imkanları sunan bir alan olarak ortaya çıkmıştır. Gerek sınıf, gerekse sanat öğretmenlerinin 2000’li yıllarda sıklıkla başvurdukları ve çok yararlandıkları müzeler ve sanat galerileri, öğrenciler ve halk için özel eğitim programları gerçekleştirmektedirler (Buyurgan ve Mercin, 2005: 107). Özsoy ve Mercin (2003: 304) göre; “yapılan araştırmalar ve uygulamalar, sanat eğitiminde müzeleri kullanmanın, yaparak-yaşayarak öğrenmeyi sağladığını, kapalı sınıf ortamından daha rahat bir sanat atmosferi sunduğunu, eleştirel yaklaşımı kolaylaştırdığı için yaratıcılığı teşvik ettiğini ortaya koymuştur.”

Öğrencilere alternatif öğrenme yöntemleri ve mekanları sunarak, öğrenmede aktif rol almalarını sağlayarak öğrenmeyi daha eğlenceli hale getirebiliriz. Bu şekilde oluşan öğrenme daha etkili ve kalıcı olacaktır.

MEB Etkili Öğretme ve Öğrenme Öğretmen El Kitabı’na göre; etkili öğretim, öğrenme olayının doğasını ve değişik gelişim aşamalarındaki öğrencilerin nasıl öğrendiklerini anlamayı gerektirir. Öğretim ya da öğretme öğrenciye bilgi aktarma değildir. Öğretme, öğrencinin öğrenmesine rehberlik etme faaliyetidir. Öğretmen ise, okulda istendik öğrenmelerin oluşmasına rehberlik eden kişidir. Öğrenme, öğrencinin öğretme ortamına aktif olarak katılımıyla gerçekleşmektedir (Senemoğulu ve Gömleksiz, 2001:17-18).

Öğrencileri kapalı sınıf ortamından uzaklaştırarak daha canlı, yaşayarak deneyim edindiren bir ortamda derslerini gerçekleştirmek, öğrencileri mutlu edecektir. Bu ihtiyacı karşılayan kurumların başında müzeler gelir (Buyurgan ve Mercin, 2005: 107). Müzede yapılan eğitim ile, çocukların okullarda sanatla ilgili öğrendikleri soyut bilgileri somutlaştırmak; gerçek sanat eserlerini gözlemlemek, incelemek, hissetmek, onlara dokunmak; müzede daha rahat bir ortamda çalışabilme imkanı sağlamak ve öğrenmeyi farklı eğitici müze oyunlarıyla zevkli hale getirerek yaratıcılıklarını kışkırtmak

bakımından sanat eğitiminde kalıcı yaşantılar elde edilebilmesinin en önemli alanını oluşturur (Mercin, 2002: 56).

“Müzelerde örgün eğitimin alışılmış (basmakalıp) yöntemleri dışında, çeşitli etkinliklerle çağdaş bir eğitim-öğretim yapılabilir. Bu sayede, çocukların sanat ile bir bağ kurması ve bu bağı geliştirmesi sağlanabilir. Küçük yaşlardan itibaren müzelerde sanat objeleri ile karşılaşan ve bunlarla bağlantılı etkinlikler yapan bir çocuğun sanat anlayışı gelişir. Sanata bakış açısı farklılaşır” (Fazlıoğlu ve Fazlıoğlu, 2009: 327).

Müze eğitiminde öğrenmenin verimli olabilmesi için yapılacak etkinlikler önem kazanmaktadır. Öğrenmenin eğlenceli ve kalıcı olabilmesi için alışılagelmiş öğretim yöntemleri yerine farklı yöntemler kullanılmalıdır. Sınıflarda yapılan etkinliklerden farklı olarak müzelerde ortamın da özellikleri bağlamında farklılıklar bulunmaktadır. Bu çalışmanın amacı; oyuna dayalı müze etkinliklerinin öğrenci üzerinde başarıya ve tutumlarına etkisidir. Oyunların müze eğitiminde kullanılması duyuşsal değişkenlerle birlikte başarının gelişimine etkisini araştırmaktır. Bu nedenle bu çalışmaya kuramsal zemin oluşturacak şekilde oyun kavramı, oyunla öğrenme ve sanat eğitiminde oyunun yeri konuları üzerinde durulmuştur.