• Sonuç bulunamadı

MÜSADERENİN BENZER KURUMLARDAN FARKI

Müsaderenin zaman zaman kendisiyle en çok benzerlik gösteren çeşitli kurumlarla karıştırıldığı görülmektedir. Bu nedenle çalışmamızın bu bölümünde

241

Dülger, Müsadere s. 641.

242 Centel/Zafer/Çakmut, Genel Hükümer, s. 751. 243 Centel/Zafer/Çakmut, a.g.e., s. 751.

67

müsadereye benzeyen diğer kurumların özelliklerine yer verilecek ve bu kurumların müsadereden farklılıkları konusuna değinilecektir.

1.5.1. El Koyma ile Karşılaştırılması

Müsadere kurumu ile kendisiyle en çok benzerlik gösteren müsadereye tabi eşyayı emniyet altına almak için veya delil niteliği bulunan eşyanın toplanması için başvurulan el koyma tedbirinin; gerek kavram gerekse uygulamada ekseriyetle birbiriyle karıştırıldığı görülmektedir.

Müsadere ve el koyma kurumlarının başta amaçları, hukuki nitelikleri, konusu ve sonuçları gibi her iki kurumun aralarındaki temel farklılıklar yeterince anlaşılmadığı için bu durum uygulamada yanlış kararlar alınmasına sebebiyet vermektedir.244

Diğer taraftan 765 sayılı Eski TCK’nın 36. maddesinde “...zapt ve müsadere olunur” şeklinde “müsadere” ile birlikte “zapt” ibaresine de yer verilmesi ayrıca “zapt” kelimesinin eskiden müsadere anlamında da kullanılması gibi nedenlerin,245

müsadere kurumu ile el koyma tedbirinin birbirleri ile karıştırılmasında etkili olduğu değerlendirilmektedir.246

244 Gedik, Müsadere, s. 20.

245 765 Sayılı Eski TCK; md.36 : “....zabıt ve müsadere olunur.“ ; TCK md. 92: “... zabt ve müsaderesi

kanunen mecburi olan eşya....tecil olunmaz“ ; md. 96 : “....eşya zabt ve müsaderesi... için sadır olup mahkumun vefatından evvel katiyet kesbeden hükümler tenfiz olunur“ ;TCK md.100 : “umumi ve hususi aflar ve suçtan zarar görenin davadan ve şikayetten vazgeçmesi... zaptolunan eşyanın... istirdadını icap etmez“ ; TCK md.119: “bu madde gereğince kamu davasının açılmaması veya ortadan kaldırılması... zoralıma ilişkin hükümleri etkilemez“; TCK md. 291, 354, 395, 408 ve 427 : “...müsadere olunur“ hükümlerine yer verilmiştir.; Gedik, a.g.e., s. 21, dn. 65.

68

1.5.1.1. El Koyma

Sözcük anlamı olarak, el koyma; “zorla almak”, “üstüne konmak”, “bir mal ya da hakkın devlet tarafından zorla alınması” anlamlarına gelmektedir.247

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 123. maddesinde” ispat aracı olarak yararlı görülen ya da eşya veya kazanç müsaderesinin konusunu oluşturan malvarlığı değerleri, muhafaza altına alınır. Yanında bulunduran kişinin rızasıyla

teslim etmediği bu tür eşyaya elkonulabilir.” hükmüne yer verilmiştir.248

Buna göre bu madde hükmü kapsamındaki değerleri kişi rızasıyla teslim ederse, bunlar muhafaza altına alınacak, yanında bulunduran kişi rızasıyla teslim etmezse bunlara elkonulabilecektir.

Ayrıca 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 116. ve 117. maddelerinde belirtilen “suç delillerinin elde edilmesi” ifadesinin el koyma olarak anlaşılması gerekir.249

Öğretide bir tanıma göre el koyma; Elinde bulunduranın rızası hilafına olarak, ispat araçlarından olup, faydalı görülen veya müsadereye tabi olan eşyanın adliyenin eli altına alınmasıdır.250

Buna göre Ceza muhakemesi hukukunda ispat aracı olarak değerlendirilmesi gereken veya müsadere konusu olan eşyanın, zilyedinin rızası olup olmamasına bakılmaksızın, soruşturmayı yürüten makamca koruma altına alınması el koyma olarak nitelendirilmektedir.251

247 Türk Dil Kurumu, Türkçe Sözlük, 11. Baskı, Ankara, 2011, s. 774.

248 “…Elkoyma, mevzuatımızda önce 1412 sayılı mülga CMUK’nın 86 ve devamı maddeleri ile 1999

tarihli 4422 sayılı mülga Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu’nun (ÇASÖMK) 6. maddesinde düzenlenmiştir. 1412 sayılı eski CMUK’un 86. maddesinde elkoyma; “tahkikat için sübut vasıtalarından olmak üzere faydalı görülen yahut müsadereye tabi olan eşya muhafaza veya başka bir surette emniyet altına alınır; bu eşya bir şahsın yanında bulunur ve bu şahıs rızasıyla teslimden kaçınırsa zaptolunabilir.“ şeklinde düzenlenmişti. Bu düzenleme gereğince iki grup eşya üzerinde elkoyma kararı verilebilmekteydi. Bunlar: Tahkikat için sübut vasıtalarından olmak üzere faydalı görülen eşya ve müsadereye tabi eşyaydı. ÇASÖMK’nın 6. maddesine göre ise yine bu kanunda sayılan belirli suçları işlediğine dair kuvvetli şüpheler bulunan kişilerin, bu kanun kapsamındaki fiillerinden elde ettikleri hususunda kuvvetli şüphe bulunan her türlü menkul ve gayrimenkullerine soruşturma sırasında el konulmasına karar verilebilmekteydi.“Arslan, Müsadere, s. 207.; Sinan Genç, Suç Gelirlerinin Geri Alımı, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2016, s. 77.

249 Özbek/Kanbur/Doğan/Bacaksız/Tepe, Ceza Muhakemesi Hukuku, s. 322. 250

Veli Özer Özbek/M. Nihat Kanbur/Pınar Bacaksız/Koray Doğan/İlker Tepe, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, 3. Baskı, Ankara, Seçkin Yayınları, 2012. s. 322.

69

Başka bir tanıma göre el koyma, ceza muhakemesinde delil olabilecek ya da ileride müsadere edilebilecek eşya üzerinde zilyedin tasarruf yetkisinin kaldırılmasıdır.252

Diğer bir ifadeyle el koyma, yargılamanın yapılabilmesi için delillerin korunmasını ve ileride mahkûmiyet kararı verilecek olursa müsaderenin gerçekleşmesini sağlama amacına yöneliktir.253

01.06.2005 tarih ve 25832 sayılı Resmi Gazete yayınlanan Adlî ve Önleme Aramaları” Yönetmeliği’nin 4. Maddesinde “El koyma”; “Suçun veya tehlikelerin önlenmesi amacıyla veya suçun delili olabileceği veya müsadereye tâbi olduğu için, bir eşya üzerinde, rızası olmamasına rağmen, zilyedin tasarruf yetkisinin kaldırılması işlemi” olarak tanımlanmaktadır.

1988 Viyana Sözleşmesi’ne göre ise, “el koyma” mahkeme veya yetkili bir makam kararıyla, bir malın devri ve başka bir mala dönüştürülmesi işlemlerinin geçici olarak men edilmesi veya malın geçici olarak muhafaza edilmesi yahut kontrol altında bulundurulması olarak ifade edilmektedir.254

El koyma kendi içerisinde birçok ayrıma tabi tutulmakla birlikte doktrinde genel olarak basit (genel) el koyma ve özel el koyma olarak ikiye ayrılmaktadır.255 CMK’nın 123. maddesinde yer alan el koyma basit (genel) el koyma olarak nitelendirilmektedir. Basit el koyma işlemi de amacına göre; delil elde etmek amacıyla yapılan el koyma ve müsadereye tabi olan bir eşyaya el koyma şeklinde kendi içerisinde ikiye ayrılmaktadır.256

CMK’nın 123. maddesinin devamındaki maddelerde yer verilen taşınmazlara, hak ve alacaklara el koyma (CMK md. 128), postada el koyma (CMK md. 129 ve 130), şirket yönetimine el koyma (CMK md. 133), bilgisayarlarda, bilgisayar programlarında ve kütüklerinde el koyma (CMK

252 Nur Centel, Hamide Zafer, Ceza Muhakemesi Hukuku, Beta Yayınevi, 7. Baskı, İstanbul, 2010, s.

385.

253 Centel/ Zafer, Türk Ceza Hukukuna Giriş, s. 701.

254 Pınar Ökten, Ceza Muhakemesinde Arama ve Elkoyma, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler

Enstitüsü, Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara 2010, s. 58-59.

255 Genç, Suç Gelirlerinin Geri Alımı, s. 76. 256 Genç, a.g.e., s. 77.

70

md. 134), kaçaklara ilişkin el koyma (CMK md. 248) gibi özel koşullar gerektiren el koyma türleri özel el koyma olarak adlandırılmaktadır.257

El koyma hukuki niteliği itibarıyla bir koruma tedbiridir. Koruma tedbiri,258 ceza muhakemesinin yapılabilmesini veya hükmün yerine getirilebilmesini güvence altına almak amacıyla henüz hüküm verilmeden önce, kural olarak hâkim kararıyla başvurulan ve her biri temel haklara müdahale teşkil eden tedbirleri ifade eder.259 Soyaslan’a göre koruma tedbirleri; ileride yargılaması yapılacak olan suçun yeniden yaşatılması, suçun iz ve delillerine el konulması, bunların gerektiğinde muhafaza altına alınması ve suçlunun kontrol altında bulundurulması vasıtalarıdır.260

Bu tedbirlerin bazıları, kişi hak ve özgürlüklerini diğerlerine göre daha fazla etkilediğinden, doğrudan anayasalar tarafından düzenlenmiştir.261

Koruma

257

Genç, Suç Gelirlerinin Geri Alımı, s. 76.

258

“Ceza muhakemesinin yapılmasını veya yapılan muhakemenin sonunda verilecek kararların kâğıt üzerinde kalmamasını ve muhakeme masraflarının karşılanmasını sağlamak amacıyla, kural olarak, ceza muhakemesinde karar verme yetkisine haiz olan yetkililer tarafından, gecikmede sakınca bulunan durumlarda, geçici olarak başvurulan ve hükümden önce bazı temel hak ve özgürlüklere müdaheleyi gerektiren önlemlere koruma tedbirleri denir.“ Bahri Öztürk, Durmuş Tezcan, Mustafa Ruhan Erdem, Özge Sırma, Yasemin F. Saygılar, Esra Alan, Ceza Muhakemesi Hukuku, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2010, s. 381.

259 Örneğin; Ceza soruşturması kapsamında başvurulan tutuklama (CMK md. 100. vd.), gözaltına

alma (CMK md. 91 vd.) el koyma (CMK md. 123 vd.) arama (CMK md. 116 vd.), iletişimin denetlenmesi (CMK md. 135) gibi tedbirler, koruma tedbirleridir.; Centel/Zafer, Türk Ceza Hukukuna Giriş, s. 701. dn. 51.

260

Doğan Soyaslan, Ceza Muhakemesi Hukuku, Yetkin Yayınevi, 6. Baskı, Ankara 2016, s. 265.

261

Anayasamızın Özel hayatın gizliliği ve korunması adlı 4. Bölümün “Özel hayatın gizliliği“ başlıklı 20. Maddesinde“; “Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz. (Mülga cümle: 3.10.2001-4709/5 md.)(Değişik: 3.10.2001-4709/5 md.) Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırk sekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar.“ ve aynı şekilde; “Konut dokunulmazlığı“ başlıklı 21. maddesinde (Değişik: 3.10.2001- 4709/6 md.) “Kimsenin konutuna dokunulamaz. Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin konutuna girilemez, arama yapılamaz ve buradaki eşyaya el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırk sekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el

71

tedbirleri, esas itibariyle zorlayıcı tedbirlerdir. Koruma tedbirlerinin uygulanması için ayrıca ilgilinin rızası aranmaz. 262

Bunların uygulanabilmesi için kural olarak hâkim veya mahkemenin kararı gerekir. Ancak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısının kararı da yeterli olabilir. Fakat bu kararın hâkimin onayına sunulması gerekir.263

Hâkimin yazılı kararı “el koyma kararı” olarak adlandırılırken, savcı ve kolluk amirinin yazılı kararı “el koyma emri” olarak ifade olunur.264

Koruma tedbirleri geçicidir. Koruma tedbirleriyle sağlanmak istenen amaç gerçekleşince veya gerçekleşmeyeceği anlaşılınca ya da bu tedbirleri haklı gösteren sebeplerin ortadan kalkması halinde, tedbir de sona erecektir. Örneğin tutuklama kararı verilince yakalama tedbiri, beraat kararı verilince de tutuklama tedbiri sona erer.265

Koruma tedbirinin alınmasını gerektiren tehlikenin, artması veya azalmasına göre, daha ağır veya daha hafif tedbirler alınabilir.266

El konulan eşya, yargılama sonunda ya müsadere edilir ya zilyedine iade olunur ya da delil olarak dosyasında saklanır.267

Koruma tedbirleri, yakalama ve gözaltı, arama ve el koyma, iletişimin denetlenmesi, gizli soruşturmacı ve teknik araçlarla izleme, tutuklama ve adli kontroldür.268

Elkoyma, yargılama hukukunun diğer dallarında da ortaya çıkan bir kavramdır. Medeni yargılama hukukunda “ihtiyati tedbir”, icra-iflas hukukunda “ihtiyati haciz” adı altında düzenlenmiştir.269

koyma kendiliğinden kalkar.“ hükmüne yer verilmiştir.; Nevzat Toroslu, Metin Feyzioğlu, Ceza Muhakemesi Hukuku, Savaş Yayınevi, Ankara, 2014, s. 216.

262 Toroslu/Feyzioğlu, Ceza Muhakemesi Hukuku, s. 216. 263 Soyaslan, Ceza Muhakemesi Hukuku, s. 265.

264 Kunter/Yenisey/Nuhoğlu, Ceza Muhakemesi Hukuku, s. 936. 265

Kunter/Yenisey/Nuhoğlu, a.g.e., s. 734.

266 Ahmet Gökçen, Ceza Muhakemesi Hukukunda Basit El koyma ve Postada El koyma, Dokuz Eylül

Üniversitesi Hukuk Fakültesi Yayınları, Ankara, 1994, s. 21.

267

Murat Aydın, Arama ve El koyma, Seçkin Yayınevi, Ankara, 2009, s. 144.

268 Soyaslan, Ceza Muhakemesi Hukuku, s. 266. 269 Toroslu/Feyzioğlu, a.g.e., s. 247.

72

1.5.1.2. El Koymanın Konusu Bakımından Müsadere ile Karşılaştırılması

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 123. maddesine göre el koyma tedbirinin konusunu; ispat aracı olarak yararlı görülen malvarlığı değerleri ile eşya veya kazanç müsaderesinin konusunu oluşturan malvarlığı değerleri oluşturabilir.270

Müsadereye tabi eşya TCK’nın 54. maddesinde, suçun işlenmesi ile elde edilen veya suçun konusunu oluşturan ya da suçun işlenmesi için sağlanan maddi menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazançlar TCK’nın 55. maddesinde açıkça belirtilmiştir.

Bu arada kısaca değinmek gerekirse CMK’nın 124. maddesine göre kişi, yanında bulundurduğu ispat aracı olabilecek bir şeyi ya da eşya veya kazanç müsaderesinin konusunu oluşturan malvarlığı değerlerini göstermek ve teslim etmekle yükümlüdür.271

Kaçınma halinde bu şeyin zilyedi hakkında CMK 60. maddesinde yer alan disiplin hapsine ilişkin hükümler uygulanır.272

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunundaki getirilen ve yukarıda belirtilen yeni düzenlemeyle 1412 sayılı eski CMUK’ tan farklı olarak, eşya müsaderesinin yanı sıra kazanç müsaderesinin konusunu oluşturan malvarlığı değerlerine, diğer bir ifadeyle maddi varlığa sahip olmayan ekonomik değeri olan eşyalara da (örn. hak, alacak, bilgisayar programları, veriler vb.) el konulması olanaklı hale gelmiştir.273

El koymaya konu olan ve delil niteliğindeki ispat aracı olarak yararlı görülen eşya (malvarlığı değerleri), kovuşturulmakta olan fiilin aydınlatılmasına yardımcı

270 Arslan, Müsadere, s. 214. 271

Dalkılıç, Müsadere, s. 29.

272 5271 sayılı CMK md. 60; (1) “Yasal bir sebep olmaksızın tanıklıktan veya yeminden çekinen tanık

hakkında, bundan doğan giderlere hükmedilmekle beraber, yemininin veya tanıklığının gerçekleştirilmesi için dava hakkında hüküm verilinceye kadar ve her halde üç ayı geçmemek üzere disiplin hapsi verilebilir. Kişi, tanıklığa ilişkin yükümlülüğüne uygun davranması halinde, derhal serbest bırakılır. (2) Bu tedbirleri almaya naip hâkim ve istinabe olunan mahkeme ile soruşturma evresinde sulh ceza hâkimi yetkilidir. (3) Davanın görüldüğü sırada bu tedbirler alındıktan ve yukarıdaki süreler suçun türüne göre tümüyle uygulandıktan sonra o dava veya aynı işe ilişkin diğer davada tekrar edilmez. (4) Disiplin hapsi kararına itiraz edilebilir.“

73 olan eşyadır.274

Bilindiği gibi maddi gerçeğin araştırıldığı ceza muhakemesinde delil serbestîsi ilkesi geçerlidir. Mesela taklit anahtarla hırsızlık için eve girildiğinde, yakalanan failin elindeki anahtar delil niteliğindeki eşyadır; bu anahtar yargılama sırasında fiilin aydınlatılmasına yardımcı olacak, mahkemede ispat aracı olarak kullanılacaktır.275

Görüldüğü gibi müsadereye tabi olmasa dahi, delil olan veya ileride delil niteliğinde olabilecek eşyaya el koyma mümkündür. Başka bir ifadeyle el koymanın konusu genel olarak müsadereye göre daha geniştir.276 Buna göre el koyma, müsadereye tabi olan bütün bu eşyalar bakımından mümkün olduğu gibi, bunlarla sınırlı değildir. Bununla birlikte TCK’nın 55. maddesinde düzenlenen kazanç müsaderesine paralel olarak getirilen ancak müsadereden farklı olarak, sadece CMK’nın 128. maddesinin 2. fıkrasında sayılan suçlar bakımından taşınmazlara hak ve alacaklara el koyma mümkün hale gelmiştir.277

Devlet sırrı niteliğindeki belgeler de el koyma tedbirinin konusu olabilirler. CMK 125’e göre bu belgeler, hapis cezasının alt sınırı beş yıl veya daha fazla olan suçlarla ilgili olarak ve ancak mahkeme hâkimi veya kurulu tarafından incelenebilir. Bu belgelerde yer alan ve sadece yüklenen suçu açıklığa kavuşturabilecek nitelikte olan bilgiler, hâkim veya mahkeme başkanı tarafından tutanağa kaydettirilir.

El koyma ile müsadere’nin konusu bakımından karşılaştırılmasında üzerinde durulması gereken bir başka husus ise, suçun taksirli veya kasıtlı şekilde işlenmesinin bu iki kuruma etkisinin ne şekilde olacağıdır. Burada hemen ifade etmek gerekirse suçun taksirli veya kasıtlı şekilde işlenmiş olmasının el koyma

274 Gökçen, El koyma, s. 78.

275 Doğan Soyaslan, Muhafaza ve El koyma, TCK-CMK-Kabahatler Kanunu ve İlgili Yönetmeliklerin

Uygulanmalarının Değerlendirilmesi Semineri Tebliğleri (10-11 Şubat), Emniyet Genel Müdürlüğü Eğitim Dairesi Bakanlığı, Ankara 2006, s. 231.

276 Arslan, Müsadere, s. 215. 277

Bu suçlar bakımından hâkimin takdir yetkisinin ağırlıklı olarak el koyma yönünde olacağı ve ayrıca buradaki el koymanın daha çok müsadere amaçlı yapılacağı yönünde bkz. Öztürk/Erdem, Uygulamalı Ceza Hukuku, 2006, s. 560.; Arslan, a.g.e., s. 216.

74 bakımından önemi bulunmamaktadır.278

Ancak öğretide hâkim görüş, müsaderenin ancak kasten işlenen suçlarda uygulanabileceği yönündedir.279

1.5.1.3. El Koyma ile Müsaderenin Hukuki Nitelik ve Amaçları Bakımından Karşılaştırılması

El koyma ile müsadere arasında en önemli ve belirleyici farklardan biri, hukuki niteliktir. El koyma koruma tedbiridir. Oysa müsadere ister ceza olarak, ister güvenlik tedbiri olarak kabul edilsin, bir yaptırımdır. Bu farkın bir sonucu olarak müsadere, ancak hükmün kesinleşmesi ile uygulanabilirken el koyma bir koruma tedbiri olarak müsadereden önce gelen bir işlemdir, gerek soruşturma aşamasında gerek kovuşturma aşamasında hükümden önce uygulanabilir.280

Örneğin, fail tarafından olayda kullanıldığı iddia edilen ruhsatlı bir tabancaya (hem delil olma özelliği hem de müsadere edilme ihtimali olduğundan), yargılamanın devam ettiği esnada el konulduğunu düşünelim. Muhakeme sonunda fail esas suçtan mahkûm olduğunda, suçta kullanılan bu tabanca müsadere edilecek ve el koyma işlemi de son bulacaktır.281

Müsaderenin ve el koymanın amaçları da farklıdır. Bir güvenlik tedbiri olarak müsadere ıslah gayesi taşır. Koruma tedbiri olan el koymanın amacı delillerin muhafaza altına alınmasını ve verilen kararın yerine getirilmesini sağlamaktır.282

278 Gedik, Müsadere, s. 55. 279

Ancak Arslan’a göre “eşya müsaderesi bakımından kanunda açıkça kasıtlı bir suçun işlenmesinin aranmasına karşılık, kazanç müsaderesinde sadece “bir suçun” işlenmesinden söz edilmesi nedeniyle konu tartışmalıdır.; Arslan, Müsadere, s. 217.; Gedik, a.g.e., s. 55.

280

Taneri, Müsadere, s. 26.; Dalkılıç, Müsadere s. 37.

281 Gedik, a.g.e., s. 54.

75

1.5.1.4. El Koyma ile Müsaderenin Sonuçları Bakımından Karşılaştırılması

El Koyma ile müsadere arasında bir diğer fark da, hukuki sonuçları bakımındandır. Müsadere kararı verilmesi halinde eşya veya malvarlığı değerinin (kazancın) mülkiyeti devlete geçer. El koyma halinde ise zilyedin tasarruf yetkisinin geçici olarak kaldırılması söz konusudur. Burada eşyanın zilyetliği el değiştirir veya kişinin hak ve alacaklarda tasarruf yetkisi belirli bir süre için sınırlandırılmış olur. Başka bir ifadeyle, delil olacak veya müsadere edilebilecek eşyanın devletin mülkiyetine geçmesi söz konusu değildir. Ancak belirli bir süre devletin koruması altında kalması ve eşyanın sadece adliyenin elinin altına alınması söz konusudur. Bu sebeple müsadere sürekli iken, el koyma geçicidir.283Ayrıca bir eşyaya müsadere

amacıyla el konulmuşsa mülkiyeti el koyma anında değil, daha sonra verilen müsadere kararı ile devlete geçer.284

El konulan eşyanın soruşturma ve kovuşturma bakımından muhafazasına gerek kalmaması veya müsadereye tabi tutulmayacağının anlaşılması halinde re’sen veya istem üzerine söz konusu eşya iade edilir. (CMK md. 131) Ancak, “el konulan eşyanın zarara uğraması veya değerinde esaslı ölçüde kayıp meydana gelme tehlikesinin varlığı halinde, hüküm kesinleşmeden önce elden çıkarılabilir.” (CMK md. 132). Böylelikle el koyma istisnai olarak, müsadereye benzer biçimde yukarıda belirtilen kanun hükmü kapsamındaki eşyanın sürekli olarak sahibinden alınması sonucunu doğurur.285

1.5.1.5. El Koyma ile Müsaderenin Düzenlendikleri Kanunlar ve Tabi Oldukları Usul Bakımından Karşılaştırılması

Müsadere ve el koymanın düzenlendikleri kanunlar ve tabi oldukları usuller de farklıdır. Müsadere kurumu, Türk Ceza Kanunu’nun güvenlik tedbirleri başlıklı

283

Dalkılıç, Müsadere, s. 37.; Gedik, Müsadere, s. 55.; Taneri, Müsadere, s. 26.

284 Arslan, Müsadere, s. 219. 285 Arslan, a.g.e., s. 219.

76

İkinci Bölümün’nün 54. ve 55. maddelerinde düzenlenmiştir. Müsadere usulü ise Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 256. ve devamındaki maddelerde düzenlenmiştir.

El koyma, ise Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 123. ve devamındaki maddelerde koruma tedbiri olarak düzenlenmiştir.286

Müsadere ve el koyma arasındaki usuli açıdan bir diğer farklılık da karar verecek merciler bakımındandır. Müsadere ancak mahkeme kararı ile verilebilir.287

5271 sayılı CMK’nın 259. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen “suç konusu olmayıp sadece müsadereye tabi bulunan eşya”‘ nın müsaderesine sulh ceza hâkimi tarafından duruşma yapılmaksızın karar verilir. Bu istisna hüküm haricinde Müsadereye, kural olarak duruşma yapılarak karar verilir. (CMK md. 257).288

El koyma kural olarak hâkim kararı ile verilebilir ise de duruşma yapılmaz. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde savcının da karar verme yetkisi bulunmaktadır.289

Savcıya ulaşılamayan hallerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile de el koyma işlemi yapılabilir (CMK md.127/1). Hâkim kararı olmaksızın yani, savcı kararı ve kolluk amirinin yazılı emri ile yapılan el koyma işlemi, yirmi dört saat

Benzer Belgeler