• Sonuç bulunamadı

4. UYGULAMA

4.4 Değişkenler Arasındaki İkili İlişkilerin Analizi

4.4.1 Logaritmik Transformasyona Tabi Tutulan Değişkenlerin İMKB Ulusal-

Korelasyon analizinde iki veya daha çok sayıda değişken arasında bir ilişki bulunup bulunmadığı, eğer varsa bu ilişkinin derecesi ve fonksiyonel şekli belirlenmeye çalışılır. Kısaca korelasyon katsayısı rassal değişkenler arasında ilişkinin gücünü ve yönünü ortaya koyan ölçekten bağımsız bir ölçüdür. Bir değişkenin değeri artarken diğer değişkenin değeri düzenli artıyor veya eksiliyorsa iki değişken arasındaki ilişki doğrusaldır.

Korelasyon katsayısının değeri -1 ile +1 arasında değişir. Sonucun +1 çıkması iki değişken arasında kuvvetli olumlu ilişkinin bulunduğunu, -1 ise kuvvetli olumsuz ilişkinin bulunduğunu gösterir. Korelasyon katsayısı 0'a yaklaştıkça ilişkinin kuvveti zayıflar, sıfır ise iki değişken arasında ilişkinin olmadığını gösterir. Ancak unutulmamalı ki korelasyon iki değişken arasındaki doğrusal birlikteliğin ya da doğrusal bağımlılığın bir ölçüsüdür. Başka bir deyişle sıfır korelasyon ille de iki değişkenin bağımsız olduğunu göstermez.

İMKB Ulusal-100 Endeksi ile çalışmada yer alan diğer değişkenler arasındaki t dönemindeki doğrusal ilişkinin gücünü (ikili olarak) ya da derecesini ölçen korelasyon ilişkisini yansıtan aşağıdaki tablodan da görüleceği üzere hazine bonosu faiz oranları, gecelik faiz oranları ve cari açığın GSYH içindeki oranı ile

Ulusal-100 Endeksi arasında negatif bir ilişki mevcuttur. Alternatif yatırım araçlarının İMKB Ulusal-100 Endeksi ile korelasyonunun güçlü ve negatif olması İMKB’nin diğer yatırım araçları ile (Bankalar arası Para Piyasası, Hazine Bonosu) ikame edici bir ilişki içinde olduğunun göstergesidir.

İMKB getirisi ile diğer değişkenler arasındaki ilişkide dikkat çeken özelliklerden bir diğeri de İMKB işlem miktarı ile İMKB Ulusal-100 Endeksi arasında yüksek ve pozitif bir korelasyonun olmasıdır. Bu da aslında beklenen bir fiyat talep ilişkisini yansıtmaktadır.

Tablo 4.15: Logaritmik Transformasyona Tabi Tutulan Değişkenlerin İkili Korelasyonları ve Korelasyon Testi Sonuçları

Korelasyon

LgUlusal-100 Endeksi Hesaplanan t Değeri11 Ho Hipotezi

LgTÜFE 0,9138 24,34 Ho Ret

LgTEFE 0,9066 23,24 Ho Ret

LgSanayi Üretimi Endeksi 0,6788 10 Ho Ret

LgMerkez Bankası Parası 0,8314 16,18 Ho Ret

LgM2Y 0,9271 26,75 Ho Ret

LgM2 0,9419 30,33 Ho Ret

LgM1 0,9342 28,32 Ho Ret

LgDöviz Sepeti 0,8614 18,34 Ho Ret

LgİMKB İşlem Miktarı 0,9235 26,04 Ho Ret

LgHazine Faizi -0,8012 -14,48 Ho Ret

LgGecelik Faiz -0,8014 -14,49 Ho Ret

Cari Açık/GSYH -0,5331 -6,82 Ho Ret

LgYabancıların İMKB

İşlemleri 0,834 16,34 Ho Ret

Gerek TEFE gerekse TÜFE ile İMKB arasında pozitif ve belirgin bir ilişki mevcuttur. Bu ise yukarıda değinildiği üzere, Fisher’in öne sürdüğü ekonomide nominal oranların enflasyon ile bire bir ilişki içinde olduğu ve dolayısıyla bu nedenle de hisse senetleri getirileri ile enflasyonun aynı yönde hareket etmesi gerektiği hipotezi ile açıklanabilir. Ayrıca söz konusu pozitif ilişki, hisse senetlerinin enflasyondan korunma amacıyla çok cazip bir yatırım aracı olduğu ve uzun vadede enflasyonist ortamda çalışmaya alışan şirketlerin karlılıklarının çok artacağı ve reel getiri elde edeceklerine dair görüşle de açıklanabilir.

İMKB Ulusal-100 Endeksi ile para arzı göstergesi olarak kullanılan Merkez Bankası Parası ile para talebi göstergesi olarak kullanılan M1, M2 ve M2Y arasındaki

ilişkiler de beklenildiği üzere pozitif ve belirgin çıkmıştır. Söz konusu ilişki para arzında yaşanan bir büyümenin faiz oranlarının düşmesine sebep olması ve dolayısıyla hem firmaların karlılığını artırması hem de alternatif yatırım aracı olarak hisse senetlerinin faiz getirisi sağlayan yatırım araçlarına tercih edilmesine sebep olması ile açıklanabilir. Dolayısıyla para arzındaki artış ile birlikte İMKB Ulusal-100 endeksi de artmaktadır.

Benzer şekilde Ulusal-100 Endeksi ile sanayi üretim endeksi arasındaki korelasyon da pozitif çıkmıştır. Bu durum, artan üretimin doğal olarak şirketlerin kaynak akışlarını arttırmasına neden olması, bunun ise şirket bilançolarının güçlenmesine ve karlılığın artmasına yol açması ile açıklanabilir.

Ulusal-100 Endeksi ile yabancıların İMKB’deki işlemleri arasında pozitif ve güçlü bir korelasyon çıkmıştır. Bu durum fiyat talep ilişkisi ile açıklanabilir. Yabancıların İMKB işlem tutarının artması, borsada artan talebi yansıtması sebebiyle, artan talep ile birlikte endeksin de artması beklenir.

Döviz sepeti ile Ulusal-100 Endeksi arasında pozitif korelasyon bulunmuştur. Bu durum, ulusal paranın değer kazanması sonucu üretim için gerekli olan ve ülkemizde önemli ölçüde ithal edilen hammadde fiyatlarının düşmesi ve ithal mallarının fiyatındaki düşüş ile birlikte yerel getirinin yükselmesi, yani firmaların gelecekteki nakit akımlarının artması ile açıklanabilir.

Yukarıda hesaplanmış olunan korelasyon katsayılarının tesadüfi mi yoksa gerçek bir ilişkiyi mi gösterdiğinin belirlenmesi için denetlenmesi gerekmektedir. Bu doğrultuda korelasyon katsayılarının anlamlılığının testi için t testinin uygulanması neticesinde tablonun 3. ve 4. sütunlarında yer alan sonuçlara ulaşılmıştır.

İMKB Ulusal-100 Endeksini etkilediğini düşündüğümüz her bir makroekonomik faktörün endeks ile olan korelasyon katsayısı sırasıyla α=0,05 anlamlılık düzeyinde test edilmiştir.

Serbestlik Derecesi = n-2 = 117 Ho: r = 0 İki değişken arasında korelasyon yoktur. H1: r ≠ 0 İki değişken arasında korelasyon vardır. t tablo > t hesap ise Ho reddedilemez.

Yukarıdaki tablonun 3. ve 4. sütunlarından da görüldüğü üzere İMKB Ulusal-100 Endeksi ile aralarında korelasyon olmadığını söyleyen Ho hipotezi α=0,05 anlamlılık düzeyinde bütün değişkenler için reddedilmiştir. Dolayısıyla bu veriler ışığında, İMKB Ulusal-100 Endeksi ile diğer bütün değişkenler arasında bir korelasyon ilişkisi olduğu ortaya çıkmaktadır.

4.4.2 Logaritmik Transformasyona Tabi Tutulan ve Birinci Farkı