• Sonuç bulunamadı

2.1.11. Avrupa Birliği’nde Eğitim

2.1.11.2. Avrupa Birliği’nde Çeşitli Antlaşma, Sözleşme, Karar ve Metinler

2.1.11.2.5. Lizbon Stratejisi (Deklarasyonu)

Avrupa Birliği eğitim programlarının ve hedeflerinin temelini Lizbon Stratejisi ile belirlenen genel esaslar oluşturmaktadır. Mesleki Eğitim, Avrupa Konseyi tarafından kabul edilen Lizbon Stratejisi’nin belirlediği hedefleri gerçekleştirmek açısından büyük önem taşımaktadır.

Mart 2000’de Lizbon’da toplanan AB Komisyonu, AB’nin, dünyadaki daha çok rakabetçi ve dinamik bilgi temelli topluma uygun stratejik hedefini belirlemiştir. Mesleki eğitimin gelişmesi, bu stratejinin bütüncül ve kritik bir parçasıdır. Mart 2002 ‘de Barselona’da toplanan Avrupa Konseyi, bu önemli rolü, Avrupa eğitim ve öğretim sisteminin 2010 yılı itibariyle dünya için bir referans noktası haline getirilmesi ilkesini ve mesleki eğitimde yakın işbirliğinin geliştirilmesini onaylamıştır (Activities of The European Union Summaries of Legislation Vocational Training, http://...00003c.htm).

Avrupa Konseyinin Mart 2000’de Lizbon’da koyduğu hedef (Dünyadaki en rekabetçi ve dinamik bilgi temelli ekonomi haline gelmek) doğrultusunda Komisyon hayat boyu öğrenme alanındaki politikalarda işbirliğini başlattı. Bu işbirliğinin amacı eğitim ve mesleki eğitim sistemlerinin kalitesini artırmak, eğitime ve mesleki eğitime küresel erişimi mümkün kılmak ve eğitim ve mesleki eğitim sistemlerini dünyaya açmaktır (Milli Eğitim Bakanlığı Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü [MEB], http://...3_1_Orgut AB.htm#ua).

Lizbon Stratejisinin ve Kopenhag Bildirisinin özü iki temel öncelik üzerinde durmaktadır (Türk Ulusal Ajansı, 2005. http://...Isletim Plani.doc):

1. Avrupa’da işgücü piyasasının geliştirilmesi (Avrupa’nın en rekabetçi bilgi tabanlı ekonomisi haline gelmesi),

2. Avrupa eğitim ve öğretim sistemlerinin modernizasyonu, karşılıklı dönüşümü ve uyarlanabilmesi (bunların dünyada referans kaynağı haline getirilmesi).

Komisyon, Lizbon’da belirlenen hedefleri gerçekleştirmek ve Avrupa düzeyinde yapacakları katkıları belirlemek için Üye Devletlerin 2010 yılına kadar birlikte

çalışmasına temel olacak beş somut hedefin tanımlanabileceğini düşünmektedir. Bu hedefler ayrıca, Komisyonun 9 Kasım 2000’de Eğitim Konseyine sunduğu ve Üye Devletlerin AB dahilinde bir tartışma geliştirmeyi düşündüğü Ömür Boyu Öğrenme Bildirisine ilişkindir. Teklif edilen somut hedefler, içerebilecekleri alanların bazı işaretleri ile birlikte aşağıdaki gibidir (Bu raporda teklif edilen somut hedefler, az ya da çok, tüm eğitim sistemlerinin bugün karşı karşıya olduğu birtakım zorlu görevleri ortaya koymaktadır. Bunlar şimdiki 25 Üye Devlet ile sınırlı değildir; eşit derecede ve bazı durumlarda daha kuvvetli olarak, Birliğe katılma sürecinde olan ülkeler için de geçerlidir) (AB Eğitim ve Kültür Genel Müdürlüğü, 2001. http://...22-komisyonraporu - 59.doc ):

1. Avrupa’da öğrenmenin standardını yükseltme: Avrupa’nın daha rekabetçi ve dinamik bir toplum olabilmesi için öğrenmenin standardının yükseltilmesi zorunludur.

a. Öğretmenler ve eğiticiler için eğitimi iyileştirme: Öğretmenlerin ve eğiticilerin becerilerini hizmetiçi eğitimler yoluyla, toplumsal ve bireysel beklentilerdeki değişimlere paralel olarak, her yaştan insana hizmet verecek şekilde yükseltmek eğitim sistemlerinin görevidir. Bu nedenle öğretmenlerin ve eğiticilerin rolü değişmiştir. Öğretmenler artık bilginin tek kaynağı değildir. Öğretmenin öğrencilere rehberlik etme rolü daha çok ön plana çıkmıştır. Öğrencinin öğrenme etkinliği bireyselleşmiştir.

b. Okur yazarlığı ve sayısal yeteneği artırma: Tüm yurttaşların okur yazarlık ve sayısal yeteneğe ulaşmasını sağlamak, kaliteli öğrenmeyi sağlamak için zorunludur. Bunlar üst aşamalardaki öğrenmeler için ve istihdam edilebilirlik özelliklerinin kazanılmasında anahtar yeteneklerdir.

2. Öğrenmeye erişimi yaşamın her anında kolaylaştırma ve yaygınlaştırma: Eğitim sistemlerinin yaşam boyu öğrenme ilkesine uyması gerekmektedir.

a.Yaşam boyu öğrenmeye erişim: Yaşam boyu öğrenme, AB eğitim stratejisinin temel hedefi haline gelmiştir ve yalnızca istihdam için değil sosyal ve kişisel nedenlerle de bu teşvik edilmektedir. Amaç her yaştan insana Avrupa çapında kaliteli eğitime erişme olanağı sunabilmektir (Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu http://...eu.int#.

htm). Eğitim sistemlerinin tüm yaşlardaki insanların gereksinimlerine yanıt verebilme ve bu insanları öğrenme sürecine çekebilme görevi, tüm Üye Devletlerin önündeki en önemli ve zorlu görevlerden kabul edilmektedir.

b.Öğrenmeyi daha çekici kılma: Öğrenime katılma ve öğrenimi sürdürme teşviklerini arttırmak gerekmektedir.

c.Eğitim sistemlerinde iç uyum: Eğitim sistemlerinin örgütlenmesi de eğitime erişimi zorlaştırabilmektedir. Sistemler yeterince esnek olmalı, insan yaşamının her aşamasında sisteme girebilmeli, bir daldan diğer dala geçiş yapabilmelidir.

3. Bilgi toplumu için temel becerilerin tanımının güncellenmesi: Toplumda, eğitimle kazandırılmak istenen temel beceriler, bireyin günlük yaşamını ve iş yaşamını sağlıklı bir şekilde sürdürmesini sağlayan becerilerdir. Bu beceriler, mesleki ve teknik becerilerin yanı sıra, insanların birlikte yaşamalarını, mutlu ve üretken yaşam sürmelerini sağlayan toplumsal ve kişisel yeterliliklerdir. Toplumda ve ekonomide, özellikle bilgi ve iletişim teknolojilerinin (BİT) değişimin artan hızı, temel becerilerin tanımının sürekli olarak gözden geçirilmesini ve değişikliklere uyarlanmasını gerektirmektedir.

a. Herkes için bilgi ve iletişim teknolojileri: Toplumda bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımının artması, eğitim kurumlarının işleyiş şeklinde bir devrim yaratmıştır/yaratmalıdır.

b. Profesyonel beceriler ve kişisel yetkinlikler: Toplumsal yapıların ve çalışma yaşamının değişen içeriği, mesleki becerilerin giderek yetersiz olması sonucunu doğurmaktadır. Çalışma yaşamında; iş örgütlenmelerinin karmaşıklaşması, çalışanlardan yapmaları istenen görev türlerindeki artış, esnek iş yöntemlerinin ve takım çalışması anlayışının yerleşmesi çalışanların yeni becerilere gereksinim duymalarına neden olmaktadır. İş yerinde kullanılan beceri yelpazesi sürekli genişlemektedir.

c. Özel Beceriler: Temel beceriler gibi meslek yaşamında gerekli olan özel beceriler için de hem şu andaki hem de gelecekte gereksinimlere bakılmalıdır.

4. Öğretim ve eğitimi yerel çevreye, Avrupa’ya ve dünyaya açma: Öğretimin örgütlenmesi, okulları ve eğitim merkezlerini içine almalıdır. Aynı şekilde yerel topluluklar, işverenler ve sosyal partnerlerle işbirliği dikkate alınmalıdır. (MEB, Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü, 2000. http://...AB_ LizbonDekl.htm). Eğitim sistemlerini toplumun bütün kesimlerine açma gereği üzerinde görüş birliği vardır.

a. Yabancı dil öğretimi: Eğer Avrupa potansiyelini gerçekleştirecekse daha iyi yabancı dil öğretimi zorunludur.

b. Ülkeler arası hareketlilik ve karşılıklı değişimleri artırmak zorunludur.

c. İş dünyası ile bağlantıları güçlendirmek: Okulların ve eğitim kurumlarının iş dünyasıyla ilişkilendirilmesi zorunludur. Eğitimin örgütlenmesinde sosyal ortakların varlığı istihdam edilebilirliği sağlama sürecinin vazgeçilmez yöntemi olarak zorunludur. Okullar aynı zamanda başarılı işletme rol örnekleri sağlamak için kendi yerel çevrelerindeki işletmeler ile kurdukları temastan yararlanmalıdır.

d. Girişim ruhunu geliştirmek: Lizbon Sonuç Belgesi, Avrupa topluluklarının daha girişimci olması gereğinin altını çizmektedir.

5.Kaynakları en iyi şekilde kullanma:

a. Kalite güvence sistemleri: Eğitim kurumları için kalite güvence sistemleri, etkili eğitim ve öğretim sisteminin vazgeçilmez parçasıdır. Bunlar, eğitim kurumlarının insanlara verdikleri hizmetin niteliğine bakmalarını, zayıflıklarını veya geliştirebilecekleri alanları tespit etmelerini sağlar.

b.Kaynakları ihtiyaçlar ile eşleştirmek: Yönetim yetkisinin yerelleştirilmesi bir çok şekilde olabilir. AB’de eğitim hizmetlerinin yerelleştirilmesi yönünde genel bir eğilim vardır. Bu eğilimin gerekçelerinden biri, mevcut kaynakların gereksinimlere en uygun şekilde dağılımını sağlamaktır. Yerelleşme, eğitim örgütlerinin çok sayıda yerel paydaşla (üniversiteler, diğer okullar, kamu kuruluşları, özel işletmeler, sivil toplum örgütleri vb.) zengin ilişkiler kurabilmesini sağlamaktadır.