• Sonuç bulunamadı

Genel liselerde örgütsel iletişim düzeyi ve örgütsel iletişimin demografik değişkenlere göre incelenmesi.

BULGULAR VE YORUM

1. Genel liselerde örgütsel iletişim düzeyi ve örgütsel iletişimin demografik değişkenlere göre incelenmesi.

Bu alt bölümde ilk olarak, “genel liselerde görev yapan öğretmenlerin örgütsel iletişim düzeyleri nedir?” sorusuna cevap aranmıştır. Bu amaca yönelik olarak öğretmenlerin örgütsel iletişim düzeylerine ait tanımlayıcı istatistikler Tablo. 1‟de verilmiştir.

Tablo 4.1

Öğretmenlerin Örgütsel İletişim Düzeyleri

Ortalama için %95’lik güven aralığı

X S Alt sınır Üst sınır

Bilgilendirmeye yönelik iletişim 3.64 0.61 3.59 3.69

Göreve yönelik iletilişim 3.45 0.91 3.38 3.54

Geribildirim 3.72 0.70 3.68 3.78

Tutum ve davranışa yönelik iletişim 3.64 0.55 3.60 3.69

Genel 3.63 0.51 3.59 3.67

Tablo 4.1‟de görüldüğü gibi, öğretmenlerin örgütsel iletişim düzeylerinde en yüksek ortalamaya sahip faktör “Geribildirim” olarak görülmektedir (X 3.72). Genel olarak bakıldığında verilen cevaplara ait ortalamalar 3.45 ve üzerindedir. Dolayısıyla örgütsel iletişim düzeylerindeki maddelere verilen cevapların “katılıyorum” seviyesinde olduğu söylenebilir.

Tablo 4.2

Örgütsel İletişimin Cinsiyete Göre Karşılaştırılmasına Ait t-Testi Sonuçları _______________________________________________________ Kadın (N=330) Erkek (N=180) X S X S t p (1). Bilgilendirmeye yönelik iletişim 3.62 0.60 3.69 0.62 -1.27 0.20 ______________________________________________________________________ (2). Göreve yönelik iletilişim 3.44 0.85 3.49 1.01 -0.59 0.55 ______________________________________________________________________ (3). Geribildirim 3.67 0.69 3.80 0.69 -2.06* 0.04 ______________________________________________________________________ (4). Tutum ve davranışa yönelik iletişim 3.62 0.52 3.68 0.60 -1.24 0.21 ______________________________________________________________________

Tablo 4.2‟deki değerler incelendiğinde, bilgilendirmeye yönelik iletişimin öğretmenlerin cinsiyetine göre farklılık göstermediği söylenebilir [t(508)=-1.27, p>0.05]. Bir başka ifadeyle; genel lise yöneticilerinin, öğretmenlerin cinsiyetlerine dikkat etmeden, bilgilendirmeye yönelik iletişim sağladığı kanaatine varılmıştır. Buna göre, yöneticilerin cinsiyet ayrımı yapmamaları, öğretmenlerin yöneticilere karşı olumlu duygular geliştirerek adalet ve yönetime karşı güven duygularını arttıracağı biçiminde yorumlanabilir. Araştırmaya göre, öğretmenlerin cinsiyetlerinin araştırmada önemli bir belirleyici olmadığı söylenebilir.

Tablodaki değerler incelendiğinde, göreve yönelik iletişimin öğretmenlerin cinsiyetine göre farklılık göstermediği söylenebilir [t(508)=-0.59, p>0.05]. Bir başka ifadeyle, okul müdürlerinin öğretmenlerine görevlerine yönelik iletişiminin normal düzeyde olduğu sonucuna varılabilir. Bu bulgu, öğretmenlerin cinsiyetine göre farklılık göstermemektedir. Öğretmenler eşit statüye sahiptirler. Bütün öğretmenler, görevlerini aynı biçimde ve aynı zamanda yapmaktadırlar. Öğretmen algılarına göre, görevin genel hatları, yetki ve sorumlulukları öğretmenlerin cinsiyetine göre değişmediği biçiminde yorumlanabilir. Araştırmaya göre, okul müdürlerinin görevlerinde sevgi ve saygıya dayalı, güven verici, tutum ve davranış içinde bulundukları, mevzuatın verdiği yetkileri kullandıklarını söyleyebiliriz (O.Ö.K.Y. Madde:76).

Tablodaki değerler incelendiğinde, geribildirimin öğretmenlerin cinsiyetine göre farklılık gösterdiği söylenebilir[t(508)=-2.06, p<0.05]. Ortalama değerler incelendiğinde geribildirimin, erkek öğretmenler için daha yüksek olduğu görülmektedir. Bu bulgu, bayan öğretmenlerin duygusal zekâ düzeyi boyutlarından olan ve “bireyin belli bir performansı göstermek için gerekli etkinliği organize edip, başarılı olarak yapma kapasitesine duyduğu inanç” (Bandura, 1994) olarak ifade edilen öz-yeterlik düzeylerinin erkek öğretmenlere göre daha yüksek olduğu ve bu nedenle okul müdürlerine, eğitim-öğretim ile ilgili geribildirimde erkek öğretmenler kadar bilgi verme ihtiyacı hissetmedikleri biçiminde yorumlanabilir. Bu sonuç, başka bir ifadeyle, bayan öğretmenlerin, okul yönetimine herhangi bir olumsuz durumu bildirdiğinde daha fazla problem yaşayacaklarını ve problemin daha fazla büyüyeceğini düşünerek geribildirimden kaçınmaları biçiminde de yorumlanabilir. Bu sonuç, Demirsöz ve Kocabaş (2008) tarafından yapılan araştırmayla örtüşmektedir.

Tablodaki değerler incelendiğinde, öğretmen algılarına göre, tutum ve davranışa yönelik iletişimin cinsiyetine göre farklılık göstermediği söylenebilir [t(508)=-1.24, p>0.05].Dolayısıyla, yönetici ve öğretmenlerin cinsiyet farkı olmadan aynı tutum ve davranışları gösterdiği ve iletişim sürecindeki tutum ve davranışları üzerinde cinsiyetin önemli bir belirleyici etkisinin olmadığı şeklinde yorumlanabilir. Öğretmenler belirli bir eğitim ve kültür düzeyine sahip kişilerdir. Bulundukları ortamlarda nasıl davranmaları ve nasıl hareket etmeleri gerektiğini bilmektedirler. Öğretmenlerin birbirleri ile ve okul yönetimi ile olan iletişimlerinde hepsi eşit konumda oldukları için cinsiyet değişkeninin tutum ve davranışlarına yönelik iletişimlerinde belirleyici bir etkisinin olmadığı biçiminde yorumlanabilir. Bu sonuç, Baloğlu,Yalçınkayalar ve Karadağ, (2006) tarafından yapılan araştırmaları desteklenmektedir.

Tablo 4.3

Örgütsel İletişimin Mesleki Kıdeme Göre İncelenmesi

______________________________________________________________________ Mesleki kıdem 5 yıl ve 6-10 11-15 16-20 21 yıl ve

daha az yıl yıl yıl daha yukarı (N=34) (N=85) (N=146) (N=156) (N=89) _____________________________________________________________________________ X S X S X S X S X S F p Fark _____________________________________________________________________________ (1). Bilgilendirmeye yönelik iletişim 3.47 0.69 3.64 0.64 3.67 0.57 3.62 0.61 3.69 0.60 0.95 0.44 (2). Göreve yönelik İletilişim 3.51 0.84 3.36 0.96 3.51 0.85 3.42 0.87 3.52 1.08 0.58 0.68 1-3 (3). Geribildirim 3.33 0.64 3.62 0.78 3.76 0.67 3.73 0.72 3.87 0.57 4.31* 0.00 1-4 1-5 (4). Tutum ve davranışa yönelik iletişim 3.55 0.59 3.55 0.64 3.67 0.48 3.63 0.54 3.75 0.58 1.78 0.13 _____________________________________________________________________________

Tablo 4.3‟de görüldüğü gibi, bilgilendirmeye yönelik iletişimin mesleki kıdem bakımından farklılık göstermediği görülmektedir [F(4,505)=0.95, p>0.05]. Öğretmen algılarına göre; öğretmenlerin kıdemlerinin bilgilendirmeye yönelik iletişimde etkisi olmadığı söylenebilir. Okullarda Gürsun (2007) yaptığı araştırmasında ilköğretim okul müdürlerinin öğretmenler tarafından algılanan öğretimsel liderlik rollerinde mesleki kıdemleri arasında anlamlı bir farklılık saptamamıştır. Bu bulgu Gürsun (2007) „un araştırmasını desteklemektedir.

Tablo 4,3‟de görüldüğü gibi, göreve yönelik iletişimin mesleki kıdem bakımından farklılık göstermediği görülmektedir.[F(4,505)=0.58, p>0.05]. Ortalamalara bakıldığında, öğretmen algılarına göre okul yönetiminin öğretmenlerle göreve yönelik normal düzeyde iletişime sahip olduğu, mesleki kıdemin belirleyici olmadığı söylenebilir.

Okul yönetimi, öğretmenin görevlerini genel hatlarıyla öğretmenler kurulu toplantılarında belirtir. Bunun dışındaki görevleri yetki devri yaparak zümre başkanlarına bildirir. Zümreler kendi aralarında ve diğer zümrelerle yardımlaşarak eğitim-öğetim hizmetlerini yürütürler. Zümredeki mesleki kıdemi az olan

öğretmenlerle, mesleki kıdemi daha fazla olan öğretmenler yardımlaşırlar. Göreve yönelik iletişim öğretmenler arasında olduğu için okul yönetiminin kıdeme göre göreve yönelik iletişiminde farklılık olmadığı biçiminde yorumlanabilir.

Ancak Aydoğan (2008)‟ın çalışmasında; öğretmen algılarına göre, okul yöneticilerinin, öğretmenlerin görevlerinin yerine getirilmesi hakkında verdikleri bilgilerin mesleki kıdeme göre farklılık gösterdiği sonucuna varmıştır. Bu sonuç araştırmayla örtüşmemektedir.

Tablo 4.3‟de görüldüğü gibi, geribildirimin mesleki kıdem bakımından farklılık gösterdiği görülmektedir [F(4,505)=4.31, p<0.05]. Yapılan çoklu karşılaştırma testinin sonucunda 1-3, 1-4 ve 1-5 no‟lu mesleki kıdem grupları arasında önemli bir farklılık olduğu görülmektedir. Buna göre mesleki kıdemi 11 yıl ve daha fazla olan öğretmenlerin geribildirimi mesleki kıdemi 5 yıl ve daha az olan öğretmenlere göre daha fazladır. Başka bir ifadeyle, mesleki kıdemi 5 yıl ve daha az olan öğretmenlerin, yöneticilerine eğitim-öğretim hizmetleri uygulama sürecinin sonuçları hakkında fazla bilgi vermedikleri, düşüncelerini ve kararlarını kendi başlarına aldıklarını söyleyebiliriz. Kıdemi 5 yıl ve daha az olan öğretmenlerin üniversiteyi yeni bitirerek göreve başlamış kişiler olduğu dikkate alınırsa, okul yönetiminin geleneksel yöntemlerini onaylamadıkları söyleyebiliriz. Kıdemli öğretmenlerin ise, okul yönetimiyle yakın anlayışa sahip olduklarını ve okul yönetimini eğitim-öğretim hizmetleri hakkında daha fazla bilgilendirdikleri biçiminde yorumlayabiliriz. Bu sonuç; mesleki hizmet yılı az olan öğretmenlerin daha deneyimsiz olmalarından dolayı kendilerini mesleki anlamda yeterli hissetmemelerinden dolayı fazla geribildirimi tercih etmemeleri biçiminde yorumlanabilir.

Tablo 4.3‟de görüldüğü gibi, tutum ve davranışa yönelik iletişimin, mesleki kıdem bakımından farklılık göstermediği görülmektedir. [F(4,505)=1.78, p>0.05]. Bu sonuç, Şahin (2007),Aydoğan (2008)‟in araştırmalarındaki hizmet süresi değişkenine göre öğretmenlerin, okul müdürlerinin iletişim becerilerine ilişkin görüşlerinin farklılaşmadığı sonucunu desteklemiştir. Ancak, Şimşek ve Altınkurt (2009)‟un çalışmasında, hizmet süresi yüksek olan öğretmenlerin, okul müdürlerinin iletişim becerilerini daha olumlu algıladıkları sonucuna vararak ve araştırmayla örtüşmemektedir.

Tablo 4.4

Örgütsel İletişimin Branşa Göre İncelenmesi

______________________________________________________________________

Fen- Sosyal Yabancı Güzel Matematik Edebiyat Bilimler Dil Sanatlar (N=177) (N=120) (N=108) (N=74) (N=31) Branş X S X S X S X S X S F p _____________________________________________________________________________ (1). Bilgilendirmeye yönelik iletişim 3.66 0.55 3.68 0.58 3.60 3.63 3.65 0.72 3.51 0.67 0.57 0.68 _____________________________________________________________________________________ (2). Göreve yönelik İletilişim 3.47 0.92 3.53 0.90 3.45 0.91 3.28 0.96 3.54 0.83 0.94 0.44 _____________________________________________________________________________________ (3). Geribildirim 3.76 0.61 3.79 0.69 3.66 0.73 3.66 0.83 3.59 0.69 1.03 0.39 _____________________________________________________________________________________ (4). Tutum ve davranışa yönelik iletişim 3.66 0.53 3.70 0.57 3.58 0.54 3.65 0.57 3.55 0.59 0.97 0.43 _____________________________________________________________________________________

Tablo 4.4‟de görüldüğü gibi, bilgilendirmeye yönelik iletişimin branşa göre farklılık göstermediği görülmektedir [F(4,505)=0.57, p>0.05].Başka bir ifadeyle; öğretmen algılarına göre genel lise yöneticileri öğretmenlere branşlarına dikkat etmeden bilgilendirme yapmaktadır. Tablo 4.4 deki ortalamalara baktığımızda bütün branşlarda normal düzeyde algılayış olduğu görülmektedir. Okul yönetimi tarafından verilen emirler, okulun amaçları hakkında öğretmenlerin bilgilendirilmesi branşa göre farklılık göstermemektedir. Okuldaki bütün öğretmenlerin okulla ilgili sorumlulukları branşa göre farklılık göstermemektedir.Bu nedenle okul yönetiminin, öğretmenleri bilgilendirmesinin branşa göre farklılık göstermediği biçiminde yorumlanabilir.

Tablo 4.4‟de görüldüğü gibi, göreve yönelik iletişimin branşa göre farklılık göstermediği görülmektedir [F(4,505)=0.94, p>0.05]. Başka bir ifadeyle; genel lise yöneticileri, öğretmenlerin branşlarının göreve yönelik iletişimlerinde belirleyici bir etken olmadığını düşünmektedir. Bu sonuç; okul yönetiminin öğretmenlere verdikleri görevlerin branşa göre değişmediği biçiminde yorumlanabilir.

Tabloda görüldüğü gibi, geribildirimin branşa göre farklılık göstermediği görülmektedir [F(4,505)=1.03, p>0.05].

Tabloda görüldüğü gibi, tutum ve davranışa yönelik iletişimin branşa göre farklılık göstermediği görülmektedir [F(4,05)=0.97, p>0.05].Buna göre, yönetici ve öğretmenlerin iletişim düzeyindeki tutum ve davranışlarının normal seviyesinde olduğu ve bütün branşlardaki öğretmenlerin birbirleriyle olumlu iletişime sahip olduğu biçiminde yorumlanabilir. Ancak; Okkalı (2008)‟nın ilköğretim okullarında örgütsel iletişim becerilerinin örgütsel öğrenmeye etkisini incelediği çalışmasında, öğretmenlerin branşları değiştikçe buna bağlı olarak okul çalışanlarının iletişim becerilerinin örgütsel öğrenmeye etkisinin farklılaştığını belirlemiştir. Bu araştırmalar birbiriyle çelişmektedir.

2. Genel liselerde örgütsel özdeşleşme düzeyi ve örgütsel özdeşleşmenin