• Sonuç bulunamadı

ÜÇÜNÇÜ BÖLÜM 3. LEVHALAR

3.2. Levha Tekniğinin GeliĢimi

Tezhip sanatını hat sanatının hat sanatıyla olan birlikteliği yüzyıllarca devam etmiştir. Bu sanatlar her devrin zevk ve imkânlarına göre kullanım alanları bulmuştur.

Hat ve tezhip sanatının özellikle XIX. yüzyıldan sonra sıkça kullandığı alanların başında levhalar gelir147.

XIX. yüzyıldan itibaren matbaanın gelişmesiyle basma kitapların yazmaların yerini alması sabırla ve ustalıkla bir eser vücuda getirecek üstatların giderek yok olması değişen anlayışlarla bu sanatların değerini bilenlerin kalmaması gibi pek çok sebeple yazma eserler giderek azalır. Bu dönem sonlarında tezhip sanatında yazma eserler yerine duvara asmak üzere yapılan tezhipli eserlerin çoğaldığı görülür. Evde kendi kültürünü ve inandığı değerleri yansıtan hiç değilse bir hat levhası bulundurmak isteyen bu eğilim toplumda giderek artmış ve zamanla levha tarzında yapılan çalışmalar öne çıkmıştır148.

Levha geleneğinin sülüs ve celi ta’lîk in olgunluk ve yaygınlık kazanmasıyla geliştiğini söyleyebiliriz. Okuyup anlayana birbirinden güzel mesajlar veren yazı ve tezhibin yer aldığı levhalar çevresindekilere ruh ve estetik yönünden dinlendirip huzur ve sükuna eriştirir. Bu sebeple yaşadığı mekânı levha ile süslemek bir zevk konusu

144 Ş. Sami, Kamus…. , s. 1247.

145 H. Özönder, Ansiklopedik Hat Tezhip Sanatları…., s. 118.

146 U. Derman, Sabancı Koleksiyonu, İstanbul 1995, s. 53.

147 C. Karadaş, Türk Tezhip Sanatında Levha…. , s. 29

148 İ. Özkeçeci-Ş. Bilge Özkeçeci, Türk Sanatında …. , s. 174-175.

olmuştur. Bu zevk alışkanlığının XIX. yüzyıldan itibaren yaygınlık ve gelişme kazanmıştır149. Bu dönemde celi sülüs ve talik tarzında büyük yazılar yazılıp camiler gibi büyük ve halka açık mekânlara asılmıştır150. XIX. yüzyılın ortalarında 1848 yılında Kadıasker Mustafa İzzet tarafından yapılan Ayasofya’daki levhalar dönemin ilklerindendir151.

Bir yazma esere sahip olma imkânının çok zorlaşmasıyla levhalara olan rağbet artmış ve çok farklı levha tasarımları yapılmıştır152. XVIII. yüzyıllarda ki bazı levha örneklerinde dönemin celi yazılarında harf ve istif kaidelerinin oturmadığını anlaşılır.

Levhalarda kullanılan bezeme unsurları ise klasik anlayıştan uzak batılı (Barok, Rokoko) unsurlardır. Ancak yüzyılın ortalarından itibaren klasik bezeme anlayışına dönülmüştür153. XIX. yüzyıl levhalar acısından bir dönüm noktasıdır. Bu yüzyılda adeta bir çığır açılmış levhalar hızla yayılmaya başlamıştır. Bu dönemden itibaren yazı bakımından en güzel örnekler levhalarda verilmeye başlamıştır154.

Türk levha geleneğinde birçok levha örneğine rastlanır. Günümüzde tezhip çalışmaları ağırlıklı olarak bu levhalarla devam etmektedir. Başta hilye tek veya çift sayfa serlevha tasarımları olmak üzere, ayetler dualar, hadisler gibi kutsal metinlerin yazılı olduğu çok sayıda farklı levha tasarımları yapılmaktadır155.

Türk kültür mirasında çok çeşitli levha örnekleriyle karşılaşmak mümkündür.

XIX. yüzyıla gelinceye kadar levhalar ahşap çinko muşamba cam ve bez gibi malzemelerden oyma boyama veya yapıştırma gibi tekniklerle hazırlanmıştır. Bu yüzyıl da büyük ebatlı kâğıtların imaliyle murakka germe imkânı doğmuştur. Yazılar küçük veya birkaçının birbirine yapıştırılmasıyla elde edilen kâğıtlara yazılırdı. Ancak camsız olarak kullanılan bu levhalar kısa zaman sonra açılıp bozuluyordu. Hem de böcekler tarafından delik deşik ediliyordu. Düzgün tahta üzerine yapıştırılan yazılar kurtçukların tahriş ve tahribine hedef oluyorlardı. Bütün bunlara nem toz soba mum ocak ve duman isleri açıkta bulunan yazı ve tezhipler hem okunmaz ve tanınmaz hale geliyorlardı.

149 H. Özönder, Ansiklopedik Hat Tezhip Sanatları…., s. 119.

150 İ. Özkeçeci-Ş. Bilge Özkeçeci, Türk Sanatında …. , s. 175.

151 T. Mert, “Kazasker Mustafa İzzet Efendi”, Uğur Derman 65 Yaş Armağanı, İstanbul 2000, s. 415.

152 İ. Özkeçeci- Ş. Bilge Özkeçeci, Türk Sanatında …. , s. 175.

153 C. Karadaş, Türk Tezhip Sanatında Levha…. , s. 33.

154 U. Derman, Osmanlı Devri….,s. 39.

155 İ. Özkeçeci- Ş. Bilge Özkeçeci, Türk Sanatında …. , s. 175.

Levha sayesinde hem nadide yazılar ve tezhipler temiz kalarak toz toprak böcek tahribatından kurtarılmışlardır.156

XIX. yüzyılda levhacılık tekniğinde gelişmeler görülür. Bu dönemin en gözde tekniği zer-endûd levhalardır. Bugün levhalar murakka üzerine yapıştırılarak etrafları bezenmektedir157.

3.2.1. Levha çeĢitleri 3.2.1.1. Kıt’alar

Kıt’a parça cüz bölük kısım anlamına gelir. Hat sanatında ise yazılan küçük yazılara denir158.

Kıt’alar genellikle bulundukları murakkanın parçalanarak ayrılmasından ortaya çıkmıştır. Murakka kıtaların bir araya getirilmesiyle oluşturulan albümlere denir159. Kıtaların ortak özellikleri dikdörtgen biçiminde oluşlarıdır. Kıtalarda kullanılan yazı türü bu kelimenin başına getirilerek kıtanın cinsi belirlenir. Sülüs nesih kıta, talik kıta gibi160. Kıtaların ebatlarında farklılıklar görülmekle birlikte genellikle 10–15 cm eninde ve enlerin1,5–2 katı boyutlarında olurlar161. Kıtaların farklı ebatlarda yazıldığı da görülür.

1. Sülüs nesih kıt’alar: Bu kıtalar sülüs ve nesih yazı çeşitlerinin kullanılması sebebiyle bu isimleri alırlar162. Sülüs nesih kıtalar üste sülüsle yazılmış bir satır ve altta nesihle yazılmış birkaç satırdan oluşur. Nesih satırların sağında ve solunda bırakılan

156 H. Özönder, Ansiklopedik Hat Tezhip Sanatları…., s. 119

157 U. Derman, Osmanlı Devri….,s.39; C. Karadaş, Türk Tezhip Sanatında Levha…. , s. 38.

158 Ş. Sami, Kamus…. , s. 1076; C. E. Arseven, Sanat…. , II, s. 1071.

159 C. E. Arseven, Sanat…. , II, s. 1474; U. Derman, Sabancı Koleksiyonu, s. 47.

160 U. Derman, Sabancı Koleksiyonu, s. 47; A. Alparslan, “Kıta” mad, DİA,XXV, s. 505; C. Karadaş, Türk Tezhip sanatında levha…. , s.41.

161 A. Alparslan, “Kıta”, XXV, s. 506.

162 C. Karadaş, Türk Tezhip Sanatında Levha…. , s.42.

163 A. Alparslan, “Kıta”, XXV, s. 506; U. Derman, Osmanlı Hat Sanatı, s.27.

164 A. Alparslan, “Kıta”, XXV, s. 506

165 U. Derman, “Kanuni Devrinde Hat Sanatımız” Antik Dekor, XXIX, İstanbul 1995, s.30.

Talik kıtalar mail kıtalar ve düz kıtalar diye ikiye ayrılır.

A. Mâil ta’lîk kıt’alar: Mâil kıt’alar ta’lîk hattı kullanılarak hazırlanan kıtalardır. Talik kıtalardan satırlar sola ve yukarı doğru meyilli bir şekilde genellikle 40 derecelik acıyla yazılır. Bu tip kıtalara mâil kıta denir166. Mâil kıtalarda dik üçgen şeklinde olan bu bölümlere muska koltuk veya köşelik adı verilir167.

B. Düz ta’lîk kıtalar: Satırları yatay olarak yazılan kıtalara düz kıta denir168. Satır düzenine göre düz kıta olarak adlandırılan kıt’alar da sülüs-nesih, ta’lîk, rik’a gibi yazı örneklerine rastlamak mümkündür169.

3.2.1.2. Celi levhalar

Celi’nin kelime anlamı açık, aşikâr, meydanda olan demektir170. Hat sanatında ise celi başlıca sülüs ve ta’lîk yazıların kitabe ve levhalarda kullanılan uzaktan okunabilecek kalın ve iri şekil için kullanılır. Bunlar yazı çeşidine göre sülüs celisi, ta’lîk celisi gibi isimler alırlar171.

Celi yazılar levhalarda yer bulana kadar mimari eserlerin cümle kapılarında kitabelerinde duvarlarında sıkça kullanılmıştır. Mezar taşları celi yazıların diğer bir kullanım alanıdır. Levhalarda her türlü yazının küçük ve celi şeklini görmek mümkündür. Ancak levhalarda en çok tercih edilen celi olmuştur. Bunlar özellikle celi sülüs, celi ta’lîk, celi divanidir172.

1. Celi sülüs levhalar: Celi sülüs aklam-ı site yazılarından sülüsün en son tekâmül eden şeklidir. Kalem ağzının kalınlığı 2,5–3 mm olan sülüs yazının bu ölçüleri aşan şekliyle yazılması haline celi sülüs tabiri kullanılır173.

Celi sülüs levhalar sülüs hattının celisi kullanılarak hazırlanan levhalardır. Celi sülüs mimari kadar levhalarda da en çok kullanılan yazı çeşididir. Bunda bünye

166 A. Alparslan, “Kıta”, XXV, s. 506; U. Derman, Osmanlı Hat Sanatı, s.28.

167 İ. A. Birol,”Koltuk Tezhibi” mad., DİA, XXVI, Ankara 2002, s.153.

168 İ. A. Birol, Koltuk Tezhibi, XXVI, s.153.

169 C. Karadaş, Türk Tezhip Sanatında Levha…. , s.45.

170 Ş. Sami, Kamus…. , s. 480.

171 C. E. Arseven, Sanat…. , I, s. 333; U. Derman, “Hat Sanatında Celi Kavramı” Türkler, XII, Ankara 2002, s. 256.

172 C. Karadaş, Türk Tezhip Sanatında Levha…. , s. 48.

173 A. Alparslan, “İslam Yazı Çeşitleri Celi Sülüs” ,Sanat Dünyamız, XXXIII, İstanbul 1985, s. 27.

itibariyle kompozisyona uygun ve aynı zamanda tezyini bir yazı olmasından kaynaklanır174.

Celi sülüs levhalar satırlı ve istifli olarak iki guruba ayrılır.

A. Satırlı celi sülüs levhalar: Satır nizamında celi sülüs hattı kullanılarak

Benzer Belgeler