• Sonuç bulunamadı

Kyoto Protokolü Yükümlülükler

İ KLİM DEĞİİKLİĞİ VE POLİTİKALAR

2.8. Avrupa Birliği’nin İklim Değişikliği Politikaları

2.8.2. Kyoto Protokolü Yükümlülükler

2.8.2.1.Kyoto Protokolü “AB Balonu” (Tryptich Yaklaşımı) (1998)

15 üyeli AB, sera gazı azatlım yükümlülüğünün paylaşılabilmesi için (burden sharing) sektörel ve üye ülkeler bazında, hangi alanlarda ne kadar salınım indirimine gidilebileceğine dair bilimsel ve analitik modeller yoluyla yoğun hesaplamalar yapmıştır. Hollanda’nın dönem başkanlığında Utrecht

Üniversitesi tarafından yürütülen ve Üçlü İndirim Yaklaşımı (Tryptich Approach) olarak adlandırılan bu modelde ulusal sektörler, uluslararası ölçekte enerji yoğunluğu olan sektörler ve enerji sektörleri temel alınarak CO2

salınımlarındaki indirimler hesaplanmıştır. Bu hesaplamalar öncesinde, İrlanda, İspanya, Portekiz ve Yunanistan’ın, diğer adıyla Uyum Fonu Ülkeleri’nin (Cohesion Fund Countries), birlik içerisindeki dengeler göz önünde bulundurularak ve ekonomik kalkınmalarına yardımcı olabilmek amacıyla, salınımlarını azaltmak yerine artırabilecekleri öngörüsünde bulunulmuştur (Babuş, 2005,134-135).

2.8.2.2.Birinci Avrupa İklim Değişikliği Programı (ECCPI) (2000)

Ekim 1999 tarihinde Avrupa Birliğinin Çevre Konseyi Bakanlarının talepleri ve Kyoto Hedeflerini daha önceden ulaşmak için Mayıs 2000 tarihinde Avrupa İklim Değişikliği Programı (ECCP) kurulmuştur.(27) Programın hedefi, AB'nin Kyoto Protokolü kapsamında emisyon azaltma hedefine uygun olmasını yardımcı olmaktır. AB üyesi olan 15 ülkenin 2004 yılı öncesinden 2012 yılına kadar 1990 yıllardaki seviyesinin altında % 8 sera gazı emisyonu da kısılmaya gidilmesi amaçlanmıştır (28).

ECCP-I kapsamında Kyoto Protokolü’nü hayata geçirmek için Yeşil Kitap (COM, 2000/87) ve bir Tebliğ (COM, 2000/88) kabul edilerek yayımlanmıştır. Bu belgelerde “Avrupa İklim Değişimi Programı”nın esasları belirlenmiş ve Kyoto Protokolü kapsamında taahhüt edilen "emisyonların, 1990 ile 2008–2012 yılları arasında %8 oranında azaltılması" hedefine ulaşmak üzere çeşitli stratejiler önerilmiştir (Akdur, 2005,109).

Yeşil Kitap, AB çapında emisyonların azaltılmasını sağlamak üzere, enerji sektörü ve büyük sanayi tesislerinde 2005'e kadar emisyon ticareti sistemine geçilmesini önermektedir. Kitap, emisyonların azaltılacağı başlıca sektörler olarak elektrik, ısı, demir çelik, kimyasallar, cam, seramik ve inşaat, kâğıt ve baskı malzemeleri üretimini sıralanmaktadır (Akdur, 2005,109).

Tebliğ (COM, 2000/88), sera gazları emisyonlarının artış gösterdiğini ortaya koyarak, ek tedbirler alınmadığı takdirde, 2008'de Kyoto Protokolü hedeflerine ulaşılamayacağına işaret etmektedir. Bunun için de, AB ekonomisinin ulaşım ve enerji gibi sektörlerinde emisyonların azaltılmasını sağlayacak politika ve tedbirler önermektedir (Akdur, 2005,109).

2.8.2.3.Altıncı Çevre Eylem Programı (2001–2010)

Altıncı Çevre Eylem Programı 2001–2010 yıllarını kapsamaktadır. Özünde beşinci programın devamı niteliğindedir. Altıncı Çevre Eylem Programında iklim değişikliğine ilişkin olarak aşağıdaki eylemler tanımlanmaktadır:

• • •

• AB içinde CO2 salımlarının ticaretine ilişkin bir planın oluşturulması;

• • •

• İklim değişikliğinin önlenmesi amacına uyum etkinlikleri dikkate alınarak, Üye Devletlerdeki enerji sektörüne ilişkin devlet yardımlarının envanter ve gözden geçirme çalışmasının yapılması;

• • •

• Kabul edilen yeni direktif yoluyla yenilenebilir enerji kaynaklarının desteklenmesi ve serbestleştirilmiş enerji pazarında bu yönde yeterli desteğin sağlanması;

• • •

• Enerji vergilendirilmesi önerilerinin kabulü aracılığıyla pazar araçlarının kullanılması;

• • •

• Binaların ısıtılması ve soğutulmasında enerji tasarrufunun arttırılması;

• •

• Sanayi sektörü ile enerji verimliliği ve belli salımları azaltma üzerine çevre anlaşmaları;

• • •

• 2002 yılına kadar Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’nde, havacılıktan kaynaklanan sera gazı salımlarını azaltmaya ilişkin eylemler üzerinde anlaşmaya varılamaması durumunda bu yönde özel eylemlerin

tanımlanması; •

• •

• Araştırma ve teknolojik gelişme için üye devletlerdeki araştırmaların eş güdümünde, iklim değişikliğinin topluluğun en önemli konularından biri olarak kabul edilmesi (Türkeş, Kılıç,2003,6).

2.8.2.4.Akıllı Enerji Programı (IEE)

Avrupa için Akıllı Enerji Programı (IEE) (2003–2006) Programı, Kasım 2000’de Komisyon’un “Enerji: Arzın Güvenliği” adlı Yeşil Kitap tarafından taslağı oluşturulan faaliyet planı doğrultusunda uygulanmaya başlamıştır. Program ile hedeflenenler, arzın güvenliğinin güçlendirilmesi, iklim değişikliği ile mücadele ve Avrupa sanayisini rekabete teşvik etmek olarak açıklanmıştır. “Avrupa için Akıllı Enerji (2003–2006)” Programı ile yenilenebilir enerji, enerji etkinliği, ulaşımın enerji cephesi ve bunların uluslararası teşviki alanlarında ulusal, bölgesel ve yerel girişimlere mali destek sağlamak amaçlanmaktadır (29).

Bu çerçeve programda, önceki programlar (örneğin, CARNOT, ALTENER, SAVE, SYNERGY ve SURE (nükleer enerji ile ilgili programlar)) birleştirilmiştir. (ALTENER: Yenilenebilir enerji kaynakları; SAVE: Enerji verimliliği; COOPENER: Enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji kaynakları için uluslararası işbirliği; STEER: Ulaştırmada enerji konularıdır.) (30)

2.8.2.5.Salım Ticareti Direktifi (Avrupa Birliği Emisyon Ticareti Sistemi)

Avrupa Birliği Emisyon Ticaret Sistemi 2003 yılında yayınlanan 2003/87/EC sayılı yönetmelik ile kurulmuştur. Karbondioksit (CO2)

emisyonlarını azaltmaya yönelik olarak geliştirilmiş ilk bölgesel emisyon ticaret planıdır. 25 Avrupa Birliği ülkesinden yaklaşık 11500 işletme bu sistemin içine dâhil edilmiştir. Sistemin içinde elektrik santralleri, petrol rafineleri, demir-çelik, çimento, cam, seramik ve kâğıt gibi enerji ihtiyacı olan sektörlerdeki büyük kirletici işletmeler yer almaktadır ve bu sisteme dâhil olan işletmeler toplam AB sera gazının %40’ına karşılık gelmektedir. Elektrik sektörü sistem içindeki %50’lik CO2 oranı ile en büyük paya sahiptir.

Sisteminin kısaca işleyişi şu şekilde açıklanabilir; sisteme dahil olan işletmelere, ülkeleri tarafından belirlenen yıllık kullanabilecekleri ‘emisyon tahsisleri’ ile belli bir kota getirilir. Toplam emisyon kotası hesap birimi olarak

belirlenen ve ton başına birim permi miktarı anlamına gelen EUA (Europan Union Allowance) sayısı ile ifade edilir. EUA permi miktarı ilgili sektördeki işletmelerin geçmiş yıllardaki karbondioksit emisyon miktarları esas alınarak belirlenir. İşletmeler o yıl içinde kendileri için tahsis edilen EUA emisyon permileri kadar CO2 emisyonları salabilirler. Her yılın sonunda işletmeler

tahsis edilen EUA emisyon permilerini, geçekleşen CO2 emisyonları ile

karşılaştırılarak izin verilen miktara eşit gelecek şekilde tekrar ülke yetkili organına iade etmek zorundadır. Bu süreçte işletmelerin gerçekleşen emisyonlar düşüldükten sonra eğer ellerinde hala EUA permi kalmış ise, bu miktarı piyasada kota hedefini tutmamış işletmelere satabilir ya da sonraki yıllar için kullanmak üzere ellerinde biriktirebilirler (Saruç ve Karakaya, 2008, 207).

2.8.3. 2012 Sonrası Dönem İçin Birlik İçi ve Küresel Hedefler

2.8.3.1.İkinci Avrupa İklim Değişikliği Programı (ECCP II) (2005)

Avrupa İklim Değişikliği Programı'nın (ECCP II) ikinci aşaması Ekim 2005'de başlatılmıştır. Program bünyesinde havacılık, CO2 ve arabalar,

karbon tutma ve depolama, adaptasyon tedbirleri ve emisyon ticaret planının gözden geçirilmesi başlıkları altında çalışacak gruplar oluşturulmuştur (31).

İkinci Avrupa İklim Değişikliği Programının bir önceki programla karşılaştırıldığında gözlemlenen en büyük farklardan birisi de iklim değişikliğine uyum konusunun program kapsamına dâhil edilmiş olmasıdır. Gerek iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin tüm dünyada olduğu gibi Avrupa’da da şiddetlenmesi, gerek Kyoto Protokolü’nün 2012 sonrasında uyum konusunu da ele alacak şekilde revize edilmesi yolundaki uluslararası çabaların yoğunlaşması, bu yönde atılacak adımların arkasındaki en büyük gerekçelerdir (32).

ECCP-II kapsamında uyum konusuna yönelik olarak Komisyon tarafından hazırlanan 29.6.2007 tarih ve COM(2007) 354 sayılı Yeşil Belge 3 Temmuz 2007 tarihinde ilgili paydaşların görüşlerinin alınabilmesi amacıyla kamuoyuna sunulmuştur. Avrupa’da İklim Değişikliğine Uyum başlıklı Yeşil Belge, temel olarak 4 ana eksen üzerine kuruludur:

• Mevcut bilgi temelinin yeterli olduğu durumlarda adaptasyon stratejileri geliştirmeye yönelik erken eylem,

• Küresel uyum ihtiyaçlarının AB’nin dış ilişkilerine entegre edilmesi • AB düzeyinde araştırma faaliyetleri ve ilgili alanlarla bilgi değişimi

aracılığı ile adaptasyona yönelik bilgi eksikliklerinin tamamlanması • Eş güdümlü stratejileri ve eylemleri analiz etmek amacıyla iklim değişikliği adaptasyonuna ilişkin Avrupa Danışmalar Grubu kurulması (MEBS,2008,28-29).

2.8.3.2.İklim Değişikliğine Karşı AB Eylemi – 2020

Avrupa Komisyonu tarafından 2007 yılında “İklim Değişikliğine Karşı AB

Eylemi - 2020 ve Sonrası için Küresel Eylem Önderliği” (EU Against Climate

Change - Leading Global Action to 2020 and Beyond, European Commission) yayınlanmıştır. Komisyon analizleri, küresel ısınmada kritik bir seviye olarak kabul edilen 2ºC’lik artışın aşılmaması için sera gazlarının 2020 yılında stabilize edilmesi ve 2050 yılında ise 1990 yılı seviyelerinin en az %50’sine kadar düşürülmesi gerektiği sonucuna işaret etmektedir (33).

2.8.3.3.Birlik İçinde 2020 Sonrası için Enerji ve İklim Eylemi (2008)

2008 yılı Kasım ayındaAvrupa Komisyonunu Birlik İçinde 2020 Sonrası

için Enerji ve İklim Eylemi paketini kabul etmiştir. Paketteki direktifler, sera

gazı emisyonunun 2020 ‘ye kadar en az %20 azaltılmasını(1990 yıllarının seviyesinin altına) ve toplam enerji tüketiminin % 20’si yenilenebilir kaynaklı

olmasını öngörmektedir. Üye ülkeler ulaşım, elektrik, ısınma ve soğutma alanlarındaki direktifleri uygulamak için ulusal ölçekte kararlar alacaktır (34).