• Sonuç bulunamadı

İ KLİM DEĞİİKLİĞİNİN TURİZM SEKTÖRÜNE ETKİSİ

AKTİVİTELER VE YEREL ULAIM KONAKLAMA FAALİYETLERİ

3.5.4. İklim Değişikliğinin Turizm Destinasyonları Üzerindeki Etkis

3.5.4.1. Avrupa Turizm Pazarı

Avrupa kıtasında iklim değişikliğinin etkilerinden dolayı kaybeden ülkeler çoğunlukla Akdeniz Çanağında yer alan ülkeler olacaktır. (DB,2008,26) Yapılan tahminlere göre: gelecekte Akdeniz’in yaz ayları çok sıcak olacaktır. İlkbahar ve sonbahar aylarında ise iklim koşullarında iyileşmeler olacaktır. Kuzey Avrupa’nın yaz mevsimi sıcaklıklarının turizm açısından uygun hale gelmesi, yaz döneminde Akdeniz bölgesine yapılan yabancı turistik hareketlerinde azalmalar oluşmasına neden olacaktır. (Özelikle İspanya turizminde dramatik düşüşler oluşması beklenmektedir.) İspanya, Yunanistan ve Türkiye başta olmak üzere Akdeniz ülkelerinin bahar ayları içinde yapılan turizm hareketlerinin de artışlar olması olasıdır. Akdeniz kıyısı olan Kuzey Afrika ülkelerinde ise kış sezonunda bu bölgeye yapılan turizmin daha fazla cazip hale gelmesi beklenmektedir (Fischer,2007,6).

Akdeniz ülkelerinden olmasına rağmen, Fransa iklim değişikliğinden olumlu etkilenenlerin içindedir. İtalyan turizmi ise iklim değişikliğinden etkilenmeyecektir.

Fransa turizminin büyük bir bölümü iklim etkilerinden büyük ölçüde bağımsızdır. Çünkü kültürel turizm diğer turizm çeşitlerine göre iklim değişikliğinden daha az etkilenecektir. Fransa’nın Atlantik kıyıları iklim değişikliğinden fayda sağlayacaktır. Yüksek sıcaklık ve yağış miktarında düşmeler tüm yaz sezonunda yaşanacaktır. Bazen sert iklime sahip olan bu bölge, gelecekte deniz ve kum turizmi için daha keyifli hale gelecektir. Bunun dışında, bölgenin çok çeşitli manzaraya sahip olması çok sayıdaki turisti buraya çekecektir (DB,2008,12).

İspanya ve Portekiz Kuzey Atlantik’e kıyısı bulunan ülkelerdir. İspanya’nın kıyıları iklim değişikliğinden olumlu etkilenecektir. Fakat Atlantik kıyıları Akdeniz bölgesinden kaynaklanan kayıpları telafi edemeyecektir. Portekiz’ in Algarve sahillerinin sadece Atlantik ile sınırı olmasına rağmen, iklim değişikliğinden olumsuz bir şekilde etkilenmesi muhtemeldir. Bölgenin büyük bir istihdamını turizm sektörü karşılamaktadır. Sonuç olarak turizm de yaşanacak gerileme bu bölgenin ekonomisinde ciddi sonuçlar doğurabilir. İklim değişikliğinin olumsuz etkilerinden etkilenmeyecek olan tatiller (Örneğin: Lizbon gezileri) oluşacak olan olumsuz etkilerini kısmen de olsa hafifletecektir (DB,2008,11).

İtalya turizm gelirlerinin büyük bir kısmını kuzey bölge (Alpler, kıyıları ve Toskana) ve ülkenin merkez kesimlerinden elde etmektedir. Yabancı turistlerin en çok tercih ettikleri yerler ülkenin kuzey taraflarıdır. Buraların gelecekte ikliminin değişmesi olasılığı yoktur. Sıcaklık artışları güney Amalfi sahilleri ve Sicilya da beklenmektedir. Nitekim bu ülkeye gerçekleşen uluslararası turizm hareketleri yüksek olan enlemler de yoğunlaşmaktadır. İtalya iklim değişikliğinin etkilerinden en dezavantajlı şekilde etkilenen ülke olacaktır. İtalya’nın kuzeyine doğru turistik akımların devam etmesi muhtemeldir (DB,2008,13).

İki ada devleti olan Malta ve Kıbrıs’ın ekonomileri uluslararası turizme bağlıdır. Toplam istihdam açısından, % 25’den fazlası turizm de çalışmaktadır. Güney Akdeniz bölgesinde yer alan diğer yerlerle karşılaştırıldığında her iki adada iklim olarak çok daha sıcak ve kuraktır. Her iki ada da iklim değişikliğinden ciddi şekilde etkilenebilirler. Su sıkıntılarını çözmek durumundadırlar. Adalar da akan akarsu veya nehir olmadığından hiçbir tatlı su kaynağına sahip değildirler. Zaten Malta su ihtiyacını tanker gemiler vasıtasıyla sağlamaktadır (DB,2008, 14).

Akdeniz bölgesi ile Orta Avrupa karşılaştırıldığında ağırlıklı olarak yapılan turizm faaliyetlerinde farklı olduğu görülmektedir. Bu sebeple iklim değişikliğinin etkileri farklı olacaktır. Bir yandan, artan sıcaklıklar burayı turizm destinasyonu olarak daha çekici hale getirebilir. Öte yandan, bu bölgeye yağan yağışların daha çok yağmur şeklinde yağması ve daha az sıklıkta olması beklenilmektedir. Kar tabakasının daha yüksek rakımlarda yer alan yerlere doğru çekileceği beklenilmektedir. Bu bölgenin çok dağlık kesimlerinde yapılan kış sporları tehlikeye girebilir. Diğer yandan da rüzgâr ve selden oluşan doğal afetlerin artma ihtimali bulunmaktadır (DB,2008,15).

İklim değişikliğinin Baltık denizi havzasına etkileri incelendiğinde diğer bölgelerden farklı olarak havzanın turizm potansiyellerinin olumlu etkileyeceği göze çarpmaktadır. İklim değişikliğinin deniz seviyesini yükseltmesi beklenmektedir. Bu konu dışında havza hemen hemen hiçbir olumsuz etkiden etkilenmeyecektir. Aksine sıcaklık artışının bölgenin turizm potansiyelini artırması ve deniz potansiyelini geliştirmesi beklenmektedir. Dolayısıyla buranın turizmi hacminde büyüme olacaktır. Özelikle yerel seyahatlerde artışlar olacaktır (The BACC Aurthor Team,2008,431).

İklim değişikliği Danimarka turizmini olumlu etkileyecektir. Küresel ısınma yaz sezonu uzatacak ve cazibesi artacaktır. Ne var ki Danimarka Akdeniz bölgesinde ziyaretçiler için alternatif bir yer olacağı şüphelidir. Turizm açısından aralarında büyük farklar bulunmaktadır. Örneğin sunulan ürün ve hedef gruplar ve paket turlar arasında farklıklar bulunmaktadır.

Gelecekte, Danimarka kuzey Avrupa turizm varışlarında liderlik rolünü güçlendirebilir (DB,2008,18).

İklim değişikliğinin Almanya'nın kıyılarında yapılan deniz tatili ve tatil etkinliklerine hiçbir olumsuz etkisi olmayacağı tahmin edilmektedir. Yaz sezonu uzayacağından iklim değişikliğinden olumlu şekilde etkilenecektir. İklim değişikliğinin etkilerinden dolayı Kuzey Denizi ve Baltık kıyıları turistler tarafından daha çok tercih yerler olacaktır. Kıyı turizm koşulları iyiye doğru (yüksek sıcaklık ve yaz mevsiminde az yağış miktarı) gidecektir. Bu avantajlar iklim değişikliğinden kaynaklanan kıyı erozyonu gibi dezavantajları dengeleyecektir. Gecelik kalış süresinde uzama artacaktır Akdeniz’in yazları sıcak olması yapancı turistleri Kuzey Almanya yönelmesi muhtemeldir. Alman halkı da tatillerini ülkelerinde yapacaktırlar. ehir turizmi için iklim değişikliği pozitif faktördür. Bu turizm çeşitinin yaklaşık %15 büyümesi beklenmektedir. Sağlık turizmi iklim değişikliğinden etkilenmeyecektir (DB,2008,15).

Benelüks ülkeleri turizme çok az bağımlı ülkelerdir. Turizmin GSYİH’ın içinde payı yaklaşık %8’dir. Bu ülkeler şehir ve kültürel turizmi sunduklarından, iklim şartlarına bağımlı değildirler. İklim değişikliği Belçika ve Hollanda’nın Kuzey Denizi Kıyıları için yarar sağlayacaktır. Diğer taraftan Hollanda deniz seviyesini yükselmesi ve sel riskleri tehdidi altındadır. Bu ülkelerin hepsi oluşabilecek riskler karşısında korunma önlemleri aldıklarından dolayı iklim değişikliğinin etkileri turizme pozitif şekilde yansıyacaktır (DB,2008,16).

Norveç, İsveç ve Finlandiya turist açısından çok benzer destinasyonlardır. Doğa ön plandadır. Her ne kadar yaz turizmi hâkim olsa da, bu ülkeler de iyi geçen kış mevsimleri spor olanakları için fırsat sunmaktadır. Norveç ve İsveç özellikle geniş kayak alanlarıyla dikkat çekmektedir. En az 2030 yılına kadar güvenilir kar örtüsünü sunmaya devam edecektirler. Ayrıca gelecekte Kuzey Avrupa ülkelerinin yaz turizmden elde ettikleri gelirleri artırması muhtemeldir. Çünkü yaz sezonları uzayacaktır.

Sonuç olarak bu ülkeler kazançlı ülkeler arasında bulunmaktadırlar (DB,2008,19).

Avusturya iklim değişikliğinden hem olumlu hem de olumsuz etkilenecektir. Turist varışları kabaca yaz ve kış olmak ikiye ayrılabilir. Kış mevsimi, turizm gelirleri açısından çok önemlidir. İleri yıllarda Avusturya için yüksek sıcaklıklar yaz turizminin ilerlemesi anlamına gelecektir. Doğal çekiciliği artacaktır. Sıcak Akdeniz yerine alternatif turizm olarak bu ülkede dağ ve göl manzaralı tatil imkanlarını sunulabilir. Spa ve sağlık merkezleri turizmi gelişmesi beklenilmektedir. ehir turizmi yapılan (Örneğin Viyana ve Salzburg… gibi) yerler iklime daha az duyarlıdır. ehir turizmi merkezleri çekiciliklerini sürdürecektir. Avusturya’nın kış turizmi iklim değişikliğinden çok olumsuz etkilenecektir. Yaz turizmi kış turizmi kayıplarını karşılayamayacağından Avusturya turizmi kaybedenler arasında olacaktır (DB,2008,17).

Britanya'nın kıyıların yüksek kıyı erozyonu riski bulunmamaktadır. Dramatik sonuçları önlemek amacıyla yatırımlar yapılarak giderilebilir. İngiliz kumsalları kıyı turizmi için uygun koşullar sahip olacaktır. Turistler bozulmamış kırsal bölgeleri ziyaret etmek isteyecektirler. Çok sayıda köy ve küçük kasabayı içine alan Scottish Highlands iklim değişikliğinden etkilenmeyecektir. Genel olarak İngiltere ve İrlanda iklim değişikliğinden olumlu etkilenecektir (DB,2008,16).

Birçok turist tarafından Orta ve Doğu Avrupa da yer alan kentler kültürel açıdan beğenilmektedir. Örneğin: Budapeşte, Varşova, Moskova, St Petersburg ve Baltık başkentleri ..gibi. Bu bölgeler iklim değişikliği açısından daha az duyarlıdırlar. Giderek artan turizm gelirleri sayesinde turizm merkezlerin inşaatları artacaktır ve bu bölgeler turizm için uygun coğrafik yerler olacaktırlar. Gelecekte bu bölgelerin bazı kısımları iklim değişikliği etkilerine maruz kalacaktır. Örneğin Baltık Devletleri kırsal ve kültürel turizm karakterinden uzaklaşıp, deniz turizmin çekiciliğinin artması muhtemeldir. Polonya kıyıları için yararı olması muhtemeldir. Karadeniz kıyısına sınırı olan ülkeler (Bulgaristan, Romanya ve Ukrayna) iklim değişikliği etkileri yararlı

olması beklenmektedir. Öncelikle, bu ülkeler tatile çıkanlar tarafından sıcak Doğu Akdeniz bölgesin de yer alan ülkelere göre daha çekici bulanacaktır. (Örneğin: Yunanistan ve Türkiye) Düşük fiyatlar, bu konuda yardımcı olacaktır. Aynı zamanda Rusya’nın iklim şartları da düzelecektir (DB,2008,19).

Genel olarak incelendiğinde iklim değişikliği Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinin turistik talebini artırması muhtemeldir. Bunun sebebi ise, Orta ve Doğu Avrupa’da iklim değişikliğinin beklenen etkileri az seviyede olması ve kültürel turizmin iklimsel özelliklerinden etkilenmemesidir. Her ne kadar Kuzey Avrupa’nın pek çok ülkesinde de yaz turizmi hala başlangıç döneminde olsa da artan yaz sıcaklıkları ülkelerin olumlu etkilenmesini sağlayacaktır. Örneğin :Baltık Devletleri ..gibi (DB,2008,19).

Alpine bölgesi Avrupa’nın turizm bölgeleri arasında çok önemli bir yere sahiptir. Uluslararası turizm varışların %7-%10’u Alp bölgesine yapılmaktadır. 100 milyonlarca turist her yıl bu bölgeyi ziyaret etmektedir. Bu bölgede yapılan kayak sporu kış mevsiminin önemli cazibesini oluşturmaktadır. 1980’lerin ortalarında kar sezonu ve kar miktarında önemli azalmalar görülmüştür. 1850 ‘den beri Avrupa Alp buzullarının %30-%40‘ı kaybedilmiştir. Sunulan raporlar göstermektedir ki buzulların hızlı bir şekilde kaybedilmektedir: 1985-1999 yılları arası buzulların %18’i kaydedilmiştir. imdiden buzulların %20-30’u buharlaşmıştır. Belki de 2050 yılında Alp bölgesi buzullarını kaybedebiliriz (Becken ve Hap,2001,26-27).

Alpine kayak merkezlerinde (Avusturya, Fransa, Almanya İtalya ve İsviçre’nin) mevcut iklim koşulları altında toplam 666’sının 609’u (% 91’u) çalışmaktadır. Geri kalan % 9 zaten marjinal iklim koşulları altında faaliyet vermektedir. Sıcaklığın 1°C artması durumunda güvenilir kar alanı sağlayan işletme sayısı 500’e düşecektir. Sıcaklığın 2°C artması durumunda 404’ün altında, 4°C ısınması durumunda ise 202 kayak merkezi hizmet verebilecektir. Alp dağlarında kayak merkezine sahip olan ülkelerin İklim değişikliği etkilenilebilirliği kendi aralarında değişmektedir. Almanya en çok etkilenilebilirliğe sahiptir. Sadece 1°C ısınma da güvenilir kara sahip kayak

alanları % 60’ını 4°C ısınma da Almanya’daki kayak alanlarının tamamını kaybedecektir. İsviçre, beş ülkenin arasında en az etkilenen ülke olacaktır. 1°C ısınmada kayak merkezlerinin % 10’unu, 4°C ısınma da ise % 50’sini kaybedecektir. Bu bölge de hem kazananlar hem de kaybedenler bulunacaktır. Örneğin Alplerde yer alan Maritimes, Styria ve Friuli-Venezia Giulia, Grisons, Valais ve Savoie kayak merkezleri en çok risk altında olan yerlerdir. Kısaca düşük rakımlar da bulunan kayak alanları daha yüksek rakımlı alanlara göre daha fazla etkilenilebilir seviyesinde bulunmaktadır (OEDC,2007,1). ekil:16’da hangi bölgelerin ne kadarlık sıcaklık artışından olumsuz etkileneceği görsel olarak sunulmuştur.

ekil:16 Alp Kayak Merkezlerin 1°C, 2°C, 3°C ve 4°C Sıcaklık Artışlarının Güvenir Kar Örtüsüne Sahip Kayak Merkezlerine Etkileme Kapasitesi

Kaynak: OEDC(2007) “Climate Change In The Europen Alps” S:1