• Sonuç bulunamadı

IV. GÜNÜMÜZDE YAPILAN ÇALIŞMALAR

2.4. KUYULAR

Serahsî’nin çalışmasına bağlı kalmamız sebebiyle ve orijinalliği bozmamak adına kısa bir şekilde kuyular bahsini tekrar işleyeceğiz. Bu bölümde içinde hayvan ölmüş kuyu temizlenirken kirletilen bir başka kuyunun durumu ile cünüp olan bir kişinin üç farklı kuyuda yıkanmasının hükmü ele alınacaktır.

2.4.1. Fare Düşen Kuyudan Çekilen İlk Kovanın Başka Bir Kuyuya Dökülmesi Durumu

Kuyudaki su takdir ile pis sayılır. Kuyunun temiz sayılması kişinin zann-ı gâlibine bağlıdır. Kuyudan çekilen birinci kova ile son çekilen kova arasında kuyunun suyu açısından elbette ki farklılık vardır, son kovadaki su pislik yönüyle daha da hafiftir. Birinci kova çekilirken aşağıda fare ile temas eden pis suyun büyük bir bölümünün kuyunun içinde olduğu bilinir, son kovayı çekiş esnasında ise kuyuda pis suyun bulunduğu artık şüphelidir. İmam Muhammed’in, her su çekildiğinde kuyunun daha da temizlendiği görüşü bu mantığa dayanmaktadır. Ebu Süleyman’ın nüshasında bu ayrımın sonucu olarak; ikinci kova, temiz bir kuyuya dökülürse, o kuyudan 19 kova

su çıkarılmalıdır. Çünkü bu kuyu da artık ilk kuyu gibi olmuş, suyu pislenmiştir. Bir kuyuya onuncu kova dökülecek olursa, o kuyudan da on kova su çıkarılması gerekir. Ebu Hafs nüshasında ise bir kuyuya onuncu kova dökülecek olursa, o kuyudan 11 kova su çıkarılması gerekir.242

Serahsî’ye göre doğru olan bir kuyuya onuncu kova dökülecek olsa, o kuyudan onbir kova su çıkarılması gerektiği görüşüdür. Çünkü ona göre ikinci kuyunun, onuncu kova döküldükten sonraki durumu, birinci kuyunun bu kova çekilmeden önceki durumu gibidir.243

Ebu Süleyman’ın nüshasında o dökülen kovanın muhakkak çıkarılması gerektiği için fazladan ‘on bir kova’ diye zikredilmemiştir. Eğer fare birinci kuyudan çıkarılır da ikinci kuyuya atılırsa bu ikinci kuyu da birinci kuyudaki gibi pis sayılır. Fare çıkarılmalı ve 20 kova su çekilmelidir. Ebu Yusuf’a (ra.) göre; bu kuyudan, ona dökülen kova sayısının dışında 20 kova su çekilmesi gerekir. Yani hem fare çıkarılmalı hem dökülen kova sayısı kadar su çıkarılmalı hem de yirmi kova su çekilmelidir. Ona göre kuyuya dökülen sular, birinci kuyu ile aynı nitelikte olmasını sağlamıştır.244

Serahsî’ye göre doğru olan fare çıkarılmalı ve yirmi kova su çıkarılmalı görüşüdür. Ona göre kuyuda pis bir farenin varlığı kesin olarak bilinmektedir ve içinde ölü bir fare olan kuyudan da 20 kova su çıkarılmasıyla kuyu temizlenmiş sayılır.245

Temel kural; fare çıkarıldıktan sonra yirmi kova su çekilmesi ile kuyunun temiz kabul edilmesidir. Bu nedenle ayrıca kuyuya dökülen suyun çıkarılmasını Serahsî gerekli görmemiştir. Ebu Yusuf ise fare çıkarıldıktan sonra kuyuya dökülen suyun haricinde yirmi kova su çekilmesi gerektiğini, zira fare ve o pis kuyu suyundan dökülen kovaların temiz olan kuyu suyunun niteliğini birinci ile aynı yaptığını, bu sebeple de yirmi kova ile dökülen kova miktarı kadar da suyun çekilmesi gerektiği görüşündedir.

242 Serahsî, el-Mebsût, 1/220.

243 Serahsî, el-Mebsût, 1/220.

244 Serahsî, el-Mebsût, 1/220.

2.4.2. Cünüp Kişinin Üç Farklı Kuyuda Yıkanması

Ebu Yusuf’a göre cünüp bir kimse üç farklı kuyuda/sarnıçta yıkansa, bedeninde pislik bulunmasa bile, üç kuyunun suyunu da bozar. Gusül de geçersizdir. Ona göre pislik, leğenlerde yıkamakla bedenden giderilmez.246 Zira pislik suya girdiği andan itibaren suyu pislettiği için pis suda yıkanmış olur. Üzerine su dökülmedikçe temizlenmiş olmaz.247 Hades hâli de böyledir ve yine Ebu Yusuf’a göre şayet böyle bir kimse kuyularda yıkanmakla temiz olsaydı, üzerine peşpeşe birkaç kere su dökerek temizlenen bir cünüp gibi, ilk kuyudan temiz olarak çıkardı. İmam Muhammed’e göre ise bu kimse üçüncü kuyudan temiz olarak çıkar. Kuyular da leğen gibidir. İmam Muhammed hükmî pislikleri, gerçek pisliklere kıyas eder ve ona göre gerçek pislik nasıl ki leğende yıkama ile gideriliyorsa cünüplük hâli de böyle giderilir. Bu hüküm pisliğe kıyas yapılarak verilmiştir. Ayrıca ona göre pisliğin yıkanmasında nasıl ki ‘üç defa’ yıkama şartı varsa (baştan aşağı su dökmeden farklı olarak) bunda da aynı şart vardır. Bu yüzden üçüncü kuyudan temiz olarak çıkar.248

Serahsî, İmam Muhammed’in görüşünü benimsemiştir. Zira İmam Muhammed’in görüşünü aktarırken hep birinci çoğul eki olan ‘biz’ lafzını kullanmıştır. Ebu Yusuf ve İmam Muhammed kuyuları leğene benzetmişlerdir. Ebu Yusuf’un görüşüne göre pis bir elbise leğende yıkanınca, leğenin içindeki suyu da pis duruma getirir. Böylece yıkanan elbise pis suyun içinde yıkanmış olur. Ebu Yusuf’a göre bunun üzerine baştan aşağı su dökülerek yıkanmadıkça o elbise temizlenmiş sayılmaz. Tıpkı üç farklı kuyuya giren cünüp kimsenin durumu gibi. Ebu Yusuf’un cünüp kimsenin kuyulara girmesini pis bir elbisenin aynı leğende yıkanmasına kıyas ettiği görülmektedir. Cünüp, eğer bu şekilde temiz olmuş olsaydı ilk kuyudan temiz olarak çıkması gerekirdi. Ancak o girdiği suyu da pislettiği için üç kuyudan da pis olarak çıkar, guslü geçersizdir.

246 Serahsî, el-Mebsût, 1/220-221.

247 Serahsî, el-Mebsût, 1/93.

Serahsî, Ebu Yusuf’un bu kıyasını reddetmiş görünmektedir. Zira elbisenin veya insanın her zaman baştan aşağı su dökerek yıkanacak imkâna sahip olması veya her yerde akarsuyun bulunması zordur. Bu nedenle maddi pislikler nasıl ki leğende yıkamakla gideriliyorsa cünüplük hâlinde de üçüncü kuyudan çıkmakla giderilir. Bu görüşün temelinde aslında şu hadis yer almaktadır. Peygamber Efendimiz (sa.) şöyle buyurmuştur:

“Sizden birinizin kabını köpek yaladığında, temizlenmesi üç defa yıkanmasıyla olur.”249

Serahsî bu hadisi, köpeğin artığı250 meselesinde daha önce zikretmiş, bu kabın yıkanmasının sebebi ibadet mi, yoksa kabın pis olması mı konusundaki ihtilaflardan bahsetmiştir. Serahsî bu ihtilaf sonrasında kabın yıkanılması gerektiği emrinin ibadet maksatlı değil, kabın pis olmasından dolayı olduğunu söyleyip ‘Cansız eşyalara

ibadet hükmü verilmez’ kâidesine yer vermiştir.