• Sonuç bulunamadı

Kurumsal Yönetim Anlayışının Faydaları

2. BÖLÜM KURUMSAL YÖNETİM İLKESİ

2.4. Kurumsal Yönetim Anlayışının Faydaları

Kurumsal yönetimin faydaları yukarıda belirtilmiş olan önemiyle bağlantılıdır. Bu nedenle kurumsal yönetim anlayışının çeşitli açılardan ele alınması gereken faydalarının olduğunu söylemek mümkündür. Bu bağlamda kurumsal yönetim anlayışının genel faydalarını aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür (Bakırhan, 2005, 18):

 Düşük sermaye maliyeti,

 Finansman imkânlarının ve likiditenin artması,

 Krizlere dayanıklılık,

 Rekabet avantajı,

 Firma imajının artması,

 Firma değerinin artması,

 Yüksek getiri,

27

 Sermaye piyasalarına katılım,

 Finansman ihtiyacının uluslararası sermaye piyasalarından daha kolay temin edilebilmesi,

 Kalıcı, istikrarlı, uluslararası sermaye akımlarının ve kurumsal yatırımcıların çekilmesi,

 Doğru yatırım ve birleşme kararları alabilme,

 Başarılı risk yönetimi,

 Şirkete duyulan güvenin artması,

 Şirket performansını artırarak, istikrarlı büyüme ve yüksek karlılık sağlanması,

 İlgili tarafların karşılıklı hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesi,

 Uzun vadeli tasarruf sağlaması,

 Zamanında doğru ve eksiksiz bilgiye ulaştırması.

Yukarıda sıralanmış olan kurumsal yönetim anlayışı faydaları incelendiği zaman ağırlıklı olarak finansal alanlarda kurumsal yönetim anlayışından faydalanıldığı görülmektedir. Çünkü kurumsal yönetim uygulamalarının modern firmaların ortaya çıkarmış oldukları sahiplik ve kontrolün ayrıştığı gerçeği ve bu ayrışmanın oluşturduğu yöneticiler, yatırımcılar, kreditörler arasındaki çıkar farklılaşması ve bilgi asimetrisi sonucunda oluşan ortak hareket edebilme problemini ve bu problemin oluşturduğu maliyetleri (işlem ve bilgi maliyetleri) azaltmayı amaçladığı görülmektedir (Kıyılar ve Belen, 2006, 62).

Kurumsal yönetim anlayışının getirmiş olduğu faydaları dört ana gruba ayırmak mümkündür. Aşağıda bu fayda gruplarını ve özellikleri belirtilmiştir.

28 a) Yatırımcı Açısından Faydaları:

 Kurumsal yönetim prensiplerinin en önemli konularından olan ve muhasebenin sosyal sorumluluk kavramıyla bütünleşen şeffaf raporlama, uluslararası raporlama standartları ile gündeme gelmektedir. Şeffaf raporlamayla, finansal bilgilerin kamuya internet ortamında güvenilir ve güncel olarak sunulması sağlanacaktır (Atabey ve Yılmaz, 2005, 48).

 Kurumsal yönetim sistemi, bir şirketin yönetiminde yönetim kurulu, üst düzey yöneticiler ve hissedarlar gibi faklı menfaat beklentileri içinde bulunan kişiler arasındaki hak ve sorumlulukları belirleyip düzenlemekle birlikte, şirket işlerinin yürütülmesi sırasındaki etik kararlar alma sürecine de kurallar getirmektedir (Hasanefendioğlu, 2004, 52).

b) Menfaat Sahipleri Açısından Faydaları:

 Şirket uygulamalarına yönelik toplumsal baskı ve beklentilerin artması ile birlikte, şirket yönetimlerinin şirket faaliyetlerinden etkilenen ve şirket faaliyetlerini etkileyebilecek olan grupları düşünerek hareket etme ihtiyacı gün geçtikçe daha da önem kazanmaya başlamıştır. İşletme çalışanları, finans kuruluşları ve diğer tedarikçiler ve devlet olarak sayabileceğimiz menfaat sahipleri işletme tarafından uygulanan kurumsal yönetim ilkelerinden kendi durumlarına göre faydalar bulmaktadırlar (Tuzcu, 2005, 56).

c) İşletmeler Açısından Faydaları:

 İşletmeler açısından değerlendirildiğinde, başarılı bir kurumsal yönetimin, düşük sermaye maliyeti sağlaması, finansman imkanları ve likiditeyi artırması, kaynakların daha verimli kullanılması, değişime daha çabuk uyum sağlanması, daha nitelikli istihdam olanaklarının yaratılması, krizlerin daha kolay atlatılması ve iyi yönetilen şirketlerin sermaye piyasasından dışlanmaması gibi avantajlar sağladığı görülmektedir. Kurumsal yönetim aynı

29

zamanda, işletmenin hedeflerinin belirlediği yapıyı ortaya koymakta, bu hedeflere ulaşmanın ve performans denetiminin araçlarını belirlemektedir (OECD, 1999, 6).

 Yöneticilerin, şirketin ve hissedarların menfaatine yönelik amaçlar ve hedeflerin belirlemesini sağlayarak, yöneticilerin performansını arttırmakta, denetimi kolaylaştırmaktadır (Koç ve Diğerleri, 2005, 11).

 Dış kaynak çekebilme yeteneği, bir ülkedeki kurumsal yönetim sisteminin etkinliği ve kaynak sağlayanların haklarına ne ölçüde saygılı olunduğu ile yakından ilişkilidir (Tuzcu, 2003, 62).

 Kurumsal yönetim ilkelerini daha fazla özen göstererek uygulayan, böylece bir anlamda kurumsal bakımdan daha iyi yönetilen şirketlerin hem borçlanarak hem de yeni hisse senedi ihraç ederek, finansman kaynaklarına daha kolay bir şekilde erişebilmeleri mümkün olmaktadır (Gürbüz, 2005, 39).

 Dünya Bankası raporunda, yabancı yatırım ve kurumsal yönetim uygulamaları arasında pozitif bir korelasyon bulunduğu belirtilmiştir.

Kurumsal yönetim, şirketlerin faaliyetlerini, planlarını, hedeflerini, verimliliklerini ve bunları yerine getirirken sergiledikleri performanslarını değerlendiren, kontrol eden bir sistemdir (Cuhruk ve Özkan, 2004, 42).

 Dış katılımcılar, şirketle bağlantısı olan ancak yönetim aşamalarında bulunmayan ve yönetim kararlarında doğrudan yer almayan gruplardır. İster şirketle doğrudan ilişkisi olan ortaklar, hissedarlar, yönetim ve yönetim kurulu olan iç katılımcı gruplar olsun, isterse şirketle doğrudan ilişkisi olmayan şirket çalışanları, müşteriler, tedarikçiler, şirkete borç verenler ve toplum gibi dış katılımcılar olsun, ekonomik yapı içerisinde şirketlerin kurumsal yönetim çerçevesini çizerler (Bekçioğlu ve Diğerleri, 2005, 57).

30 d) Ülke Ekonomisi Açısından Faydaları:

 Kurumsal yönetim ülke imajının yükseltilmesi, sermayenin yurt dışına kaçışının önlenmesi, yabancı sermaye yatırımlarının artması, gerek ulusal gerekse uluslararası sermaye piyasalarının sürdürülebilir bir şekilde gelişmesi, ekonominin ve sermaye piyasalarının rekabet gücünün artması, ekonomik krizlerin daha az zararla atlatılması, kaynakların daha etkin bir şekilde dağıtılması, yüksek refahın sağlanması ve sürdürülmesi gibi avantajlar sağlamaktadır (Özilhan, 2002, 68).

 McKinsey tarafından yapılan araştırma sonuçlarına göre; yatırımcılar, uluslararası alanda yatırım yapılması için karar alma sürecinde belirleyici unsur olarak önemli ve birinci sırada, ilgili yerde geçerli olan kurumsal yönetim ilkelerini görmektedir (McKinsey, 2002, 66).

 Başarılı kurumsal yönetim uygulamaları sadece kaynakların boşa harcanmasını önleyen iyi bir koruyucu değil, aynı zamanda da birçok ülkede talep edilen finansal şeffaflık, ortaklık faaliyetlerinin kontrol edilmesi, sosyal sorumluluk bilinci ve etik kuralların ve yatırımcıların korunması konusunda önemli bir unsur olarak görülmektedir (Shelton, 1998, 74).

 Daha iyi kurumsal yönetim uygulamalarını, ekonomik dinamizmi geliştirecek ve dolayısıyla genel ekonomik performansı artıracak bir yol olarak değerlendirmektedir (Gündüz, 2001, 25).

 Ülke genelinde hukuki düzenlemeler ne kadar mükemmel olursa olsun zaman içerisinde mevzuat ile uygulamalar arasında boşluklar doğabilmektedir. Bu tür yasal boşluklar yeni yasal düzenlemelerle giderilmeye çalışılmakta, ancak bu işletme ve yatırımcılar açısından zaman alıcı ve maliyetli olmaktadır. Bu çerçevede kurumsal yönetim düzenlemelerinin, bu yasal boşluğun

31

giderilmesinde önemli işlevi olduğu görülmektedir (Çelik ve Diğerleri, 2005, 38).

Kurumsal yönetim yukarıda da belirtildiği gibi gerek ülke ekonomisine gerekse de işletmelere ve yatırımcılara faydası olan bir yönetim anlayışıdır. Bir ülkenin ekonomisi ülkenin sahip olduğu öz kaynakların işletmeler tarafından değerlendirilmesi ve yatırımcılar tarafından desteklenmesi sayesinde oluşmaktadır. Bu sisteme devlet eliyle yapılan katkılar ve düzenlemeler ülkenin makroekonomisini oluşturmaktadır.

Dolayısıyla kurumsal yönetim anlayışının faydalarını bir ülkenin makroekonomisine olan faydası şeklinde adlandırmak mümkündür.

Aşağıdaki şekilde kurumsal yönetim anlayışının ülkenin makroekonomik yapısına olan katkısı gösterilmektedir.

Şekil 3: Kurumsal Yönetimin Makro-Ekonomik Etkileri

Kaynak: Aktan, 2006, 90

32