• Sonuç bulunamadı

3. BÖLÜM İÇ DENETİM SİSTEMİ

3.2. İç Denetimin Tanımı

İç denetimin tanımının daha iyi yapılması için iç denetim sisteminin yaşan gelişmeler eşliğinde tarihsel gelişiminin ortaya konulması gereklidir. İç denetim sisteminin tarihsel gelişimi aynı zamanda iç denetim sisteminin tanımlarının da alt yapısını oluşturmaktadır. İç denetim sistemi ile ilgili olarak yapılmış pek çok kurumsal tanımla karşılaşmak mümkündür. Bu alanda en önemli kuruluşlardan birisi olan Uluslararası İç Denetçiler Enstitüsü’nün (IIA) İç Denetimin tanımı şöyledir.

İç denetim, bir kurumun faaliyetlerini geliştirmek ve onlara değer katmak amacını güden bağımsız ve objektif bir güvence ve danışmanlık faaliyetidir. İç denetim, kurumun risk yönetim, kontrol ve yönetişim süreçlerinin etkinliğini değerlendirmek ve geliştirmek amacına yönelik sistemli ve disiplinli bir yaklaşım getirerek kurumun amaçlarına ulaşmasına yardımcı olur.” (ECIIA, 2005, 11).

75

1994 yılında İç Denetçiler Enstitüsü tarafından iç denetimin daha geniş ve kapsamlı bir tanımı yapılmıştır. Bu tanıma göre “İç denetim, işletmeye hizmet etmek üzere işletmenin faaliyetlerini incelemek ve değerlemek amacıyla işletme içerisinde oluşturulmuş bağımsız bir değerlendirme fonksiyonudur. İç denetim organizasyon içindeki bireylerin sorumluluklarını etkili bir şekilde yerine getirmelerine yardımcı olmak amacıyla onlara incelediği faaliyetlerle ilgili bilgiler ile yapılan analizler ve değerlendirmelerin sonuçlarını sunar, tavsiye ve önerilerde bulunur. İç denetimin amacı makul bir maliyetle kontrolün etkinliğini artırmayı da içine alır.” (Pickett, 2000, 23).

İç Denetçiler Enstitüsü, 1999 yılında iç denetimin daha geniş bir tanımını yapmıştır.

Bu tanıma göre; İç denetim; işletmenin faaliyetlerine değer katmak ve işletme faaliyetlerini geliştirmek için düzenlenmiş, bağımsız, tarafsız bir güvence ve danışmanlık faaliyetidir. İç denetim, işletmenin risk yönetimi, kontrol ve kurumsal yönetim süreçlerinin etkinliğini değerlendirmek ve geliştirmek için sistematik ve disiplinli bir yaklaşım getirerek işletmenin amaçlarına ulaşmasında yardımcı olur.”

(Pickett, 2000, 36).

Uluslararası Para Fonu IMF’nin kredi kullandırdığı ülkelerde krediyi emanet ettiği merkez bankalarının bu krediyi amacı dışında kullanmalarının engellenmesi ve böylece IMF kaynaklarının korunması amacıyla 2000 yılı Mart ayında yayımladığı Koruma Değerlendirmesi (Safeguard Assessment) dokümanında iç denetim şu şekilde tanımlanmaktadır, iç denetim mekanizması, Merkez Bankasının risk yönetimi, kontrol ve yönetim süreçlerinin etkinliğinin değerlendirilmesi ve iyileştirilmesini sağlamak üzere oluşturulan sistematik ve tarafsız bir yaklaşımdır. (IMF Factsheet, 2007, 18).

Avrupa Merkez Bankası (AMB) ise 2003 yılında yayımladığı iç denetim tüzüğünde iç denetimi “Avrupa Merkez Bankasının risk yönetimi, kontrol ve yönetim süreçlerinin geliştirilmesi ve değerlendirilmesinde sistematik ve disiplinli bir yaklaşım getirerek görevlerini gerçekleştirmesi alanında yardımcı olur.” şeklinde tanımlamıştır (Avrupa Merkez Bankası İç Tüzüğü, 2003, 6).

76

OECD, 2004 Ekim ayında aralarında Türkiye’nin de bulunduğu Avrupa Birliğine üye ülkelerdeki iç denetim ve iç kontrol sistemleri hakkında yaptığı araştırmada iç denetimi şöyle tanımlamıştır “İç denetim Kurumun faaliyetlerine değer katmak ve geliştirmek amacıyla tasarlanmış bağımsız, tarafsız bir güvence ve danışmanlık faaliyetidir. İç denetim bunu Kurumun risk yönetimi, iç kontrol ve yönetim süreçlerinin sistematik ve disiplinli bir yaklaşım çerçevesinde etkinlik ve verimliliğini değerlendirerek gerçekleştirir.” (OECD, 2004, 14).

Uluslararası Takas Bankası BIS, iç denetimi kendi iç denetim tüzüğünde şöyle tanımlamaktadır “İç denetimin amacı, bağımsız ve tarafsız bir şekilde güvence vermek ve en iyi uygulamaları tavsiye etmek suretiyle bankanın operasyonlarının en yüksek standartlarda gerçekleştirilmesini sağlamaktır. İç denetim sistematik ve disiplinli bir yaklaşım çerçevesinde bankanın risk yönetimi, kontrol ve yönetim süreçlerinin etkinliğini değerlendirmek ve geliştirmek suretiyle Bankanın hedeflerine ulaşmasına yardımcı olur.” (BIS, 2003, 23).

İç denetim sistemi işletmelerde denetim ve iç kontrol işleyişini sahip olduğu unsurlar çerçevesinde yürütmektedir. Bu bağlamda iç denetim siteminin unsurları şunlardır (Doyrangöl, 2002, 86, Chapman ve Anderson, 2003, 65):

Bağımsız ve tarafsız bir faaliyet olması: Bağımsızlık, iç denetim bölümlerinin;

diğer işletme faaliyetlerinden tamamen bağımsız olmasını ve iç denetim faaliyetlerini bağımsız olarak yürütebilecek derecede yeterli yetkiye sahip bir kişiye bağlı olmasını ifade etmektedir. Tarafsızlık, iç denetçilerin faaliyetlerini yürütürken ön yargısız ve çıkar çatışmalarından uzak bir şekilde davranmalarını ifade etmektedir.

Güvence ve Danışmanlık: İç denetim, işletme amaçları, faaliyetleri ve kaynaklarını etkileyebilecek risk unsurları ile ilgili kontrollerin yeterliliği ve etkinliği hakkında incelemeler yaparak güvence verir, ancak tam bir garanti veremez. İç denetim faaliyetlerinin yeterli ve etkili bir şekilde yürütülmesi,

77

yönetimin hedeflerinin gerçekleşmesinde bir güvence oluşturur. Danışmanlık, üst yönetimin ihtiyaçları doğrultusunda ve işletme faaliyetlerine değer katmak, geliştirmek için öneri ve tavsiyelerde bulunmak yolu ile iç denetimin üst yönetime sorumluluklarını yerine getirmelerinde yardımcı olmasıdır. İç denetçiler önemli potansiyel riskleri de değerleyerek yönetimi bilgilendirip önerilerde bulunabilmektedirler.

Bütün İşletmeyi Göz Önünde Bulundurma: İç denetçi, işletme ihtiyaçlarını anlamalı, işletme hedef ve amaçları hakkında bilgi sahibi olmalı ve işletmenin ihtiyaçları doğrultusunda faaliyetlerini sürdürmelidir.

Sistematik ve Disiplinli Bir Yaklaşım: İç denetçiler, iç denetim faaliyetlerini İç Denetim Mesleki Uygulama Standartlarına uygun olarak yürüterek sistematik ve disiplinli bir yaklaşımla çalışmalarını tamamlarlar.17 2040 numaralı iç denetim mesleki uygulama standardı, iç denetim bölümünün yol göstermek ve iç denetim faaliyetlerinin sistematik ve disiplinli bir şekilde yürütülmesini sağlamak amacı ile iç denetim yöneticisinin politika ve prosedürler oluşturmasını gerektirmektedir.