• Sonuç bulunamadı

IV. ELMALILI TEFSİRİ'NİN GENEL TANITIMI

2.1. Tevrat İle İlgili Genel Bilgiler

2.1.3. Kur'an-ı Kerim'de Tevrat

Kur'an'da ve İslami literatürde, Yahudilerin kutsal kitabına ad olarak kullanılan "Tevrat" kelimesinin iki şekilde yazılışı/okunuşu vardır. Bunlardan biri "Tevrat" diğeri "Tevriye"dir. Bunların manası da farklıdır. 'Tevriye", "gizlemek; "Tevrat" ise,"ziya" ve "nur" anlamındadır. Kendisiyle hak sudur ettiği için bu kitap, "Tevrat" ismini a1mıştır, Bu kelime, Kur'an'da, daima "Tevriye" şeklinde yazılmakta, fakat "Tevrat" olarak telaffuz edilmektedir. Kelimenin yazılışı ile okunuşu arasında fark bulunmaktadır.33

Tevrat terimi, Kur'an-ı Kerim'de 16 ayette 18 defa geçer. Tevrat terimini geçtiği sure ve ayetler şunlardır: Ali İmran, 3, 48, 50, 65, 93; Maide 43, 44, 46, 66, 68, 110; A'raf 157; Tevbe,111; Fetih, 29; Saff, 6; Cuma,5. Bunun yanında bazı ayetlerde Tevrat ismi yerine, el-Kitab,34 Furkan, Suhuf isimleri geçer. Kur'an'da bahsedilen Tevrat'ın hangi peygambere indirildiği kesin belirtmemekle birlikte, İsrailoğullarına gönderilmiş olduğu açıktır. Zebur'un Davud'a,35

İncil'in İsa'ya36 verildiği kesin iken, Tevrat'ın

25 Şinasi Gündüz, a.g.e.,s. 368. 26

Baki Adam, Yahudi Kaynaklarına Göre Tevrat, s .15.

27 Bkz. Tesniye, 28: 61; 29:21; 30:10. 28 Tesniye, 29: 19,26; 28: 58. 29 Tarihler, 25:4; 35: 12. 30 Yeşu.23: 6; Nehemya, 81:12.

31 II. Krallar, 2.3; Tarihler, 23. 18. 32 Baki Adam, a.g.e., s. 15.

33 Baki Adam, Tevrat'ın Tahrifi Meselesine Müslüman ve Yahudi Cephesinden Bir Bakış, A.Ü.İ.F.D., C.

36, Sa. 1, Ankara, 1997, s. 362

34 Kur'an-ı Kerim'de kitap kelimesinin anlamları için daha geniş bilgi için bkz. Hidayet Aydar, Kur'an'da

Kitap Kavrami ve Bir Kitap Olarak Lev-i Mahfuz, İ.Ü.İ.F.D., Sa. 2, İstanbul, 2000, s. 67-91.

Musa'ya verildiği ile ilgili açık bir ayet yoktur.37

Buna göre, Kur'an'da Tevrat'ın Hz. Musa'nın adıyla birlikte zikredilmemesinin sebebi Medine'deki Yahudiler'in bu kelimeyi geniş anlamda kullanmaları olabilir, bu kullanım Yahudi geleneği için de geçerlidir. Medine'deki Yahudiler Tevrat'ı bütün Ahd-i Atik'e teşmil etmekteydi ve bu anlayış büyük bir ihtimalle İslam geleneğine geçmiştir.38

Kur'an-ı Kerim'de Tevrat'ın içeriği ile ilgili çok ayrıntılı bilgi olmamakla birlikte bazı ayetlerde, içeriğine işaret edilmektedir ki bu işaretler de çoğunlukla Tevrat'ta bulunmaktadır. Örneğin, Tevrat'taki: ''Fakat zarar olursa, o zaman can yerine can, göz

yerine göz, diş yerine diş, el yerine el, ayak yerine ayak, yanık yerine yanık, yara yerine yara, bere yerine bere vereceksin'' ifadesinin39 Kur'an'daki kullanılışı şöyledir:

''Tevrat'ta şöyle yazdık: Cana can, göze göz, buruna burun, kulağa kulak, dişe diş, yaralar da kısastır. Kim bunu bağışlarsa kendisi için keffaret olur. Kim Allah'ın indirdiği ile hükmetmezse işte onlar zalimlerdir.40

Bununla birlikte, Tevrat inmezden

evvel Yakub'un kendi nefsine haram kıldığının dışında bütün yiyeceklerin İsrailoğullarına helal olduğunu bildiren Al-î imran Suresi'nin 93. ayeti, Eski Ahid'in ilk beş kitabı olan ve Musa'ya atfedilen' Tevrat'ın (Torah) Tekvin, 32:33. cümlesine tekabül etmektedir.41 İlgili ayette Kur'an-ı Kerim, Tevrat'ın Yahudilere helal ve haramı getirdiğini, yenilip yenilmeyecek şeyleri açıkladığını belirtir.42 Bu iki ayetin dışında Kuran'da, Tevrat'ın muhtevasına açıkça değinen başka ayet bulunmamaktadır. Bundan dolayı, bu iki ayetten hareket ederek, Kur' an'daki "Tevrat"ın neye delalet ettiğini belirleyebilmek zordur. Kur'an'da, Musa'ya verilen "kitap" için "Tevrat" isminin kullanılmaması ve sadece "EI-Kitap"43

denilmesi bu zorluğu daha da artırmaktadır.44 Kur'an-ı Kerim, Tevrat ve İncil'de de Allah'ın kendi yolunda ölenleri cennetle mükâfatlandıracağının müjdeleneceğini, inanan insanların simalarında ibadetlerini yerine getirmelerinin nişanesi olarak izlerin bulunduğunu bildirir.45

Yine Kur'an, Tevrat ve İncil'de Hz. Muhammed'in müjdelenmesini şöyle açıklar:''Yanlarındaki Tevrat ve

İncil'de yazılı buldukları o elçiye, o ümmi peygambere uyanlar (var ya) İşte o

36 Maide, 46, 110; Hadid, 27. 37

Baki Adam, a.g.e., s. 63-64; Şinasi Gündüz, a.g.e., s.368.

38

Baki Adam, a. g. md, DİA, s. 44.

39 Çıkış, 21/23-25. 40 Maide, 45

41 Baki Adam, Tevrat'ın Tahrifif Meselesine Müslüman ve Yahudi Cephesinden Bir Bakış, s. 362.

42

Al-i İmran, 93.

43 Bkz. İsra, 2; Mü'minun, 49; Furkan, 35; 'Kasas; 43; Secde, 23; Saffat, 117 44 Baki Adam, a.g.m., s. 362.

peygamber onlara iyiliği emreder, onları kötülükten men eder, onlara temiz şeyleri helal, pis şeyleri haram kılar. Ağırlıklarını ve üzerindeki zincirleri indirir. O peygamber'e inanıp ona saygı gösteren, ona yardım eden ve onunla birlikte gönderilen nur'a (Kur'an'a) uyanlar var ya, işte kurtuluşa erenler onlardır.''46

Anlaşılıyor ki, Allah,

Hz. Musa'ya mikatte ve Tevrat'ta alemlere rahmet olan son peygamberi bildirmiş ve istenilen rahmet ve iyiliğin onun ümmeti için yazılacağını vaad ederek, İsrailoğulların'dan ona yetişeceklerin ona iman etmelerini ve uymalarını teşvik ve teğrip etmiştir. Tevrat'tan sonra ve Kur'an'dan önce İncil'in geleceğini dahi böylece vahiy yoluyla haber verip açıklamıştır. Tevrat'ta Mesih ve İncil, Tevrat ve İncil'de peygamberlerin sonuncusu olan rahmet nebisi Hz. Muhammed ile Kur'an-ı Kerim, ismen olmasa bile vasıflarıyla ve özellikleriyle yazılı idi ve yer almaktaydı. Hz. Muhammed peygamber olarak gönderildiği sırada Tevrat'ı ve İncil'i hakkıyla okuyup anlayan kitap ehli, Hz. Muhammed'e uymak sayesinde nail olabilecekleri ellerindeki kitaplarında yazılı olarak buluyorlardı.47

Aynı husus, bir başka ayette şöyle yer alır:

''Meryem oğlu İsa: Ey İsrailoğulları! Ben size Allah'ın elçisiyim, benden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı ve benden sonra gelecek Ahmed adında bir peygamberi de müjdeleyici olarak geldim demişti. Fakat o, kendilerine açık deliller getirince: Bu apaçık bir büyüdür, dediler.''48

Elmalılı'ya göre, bu ayette, Hz. İsa'nın peygamberliğinin

hikmeti olarak şu iki şeyi söylediği beyan ettiğini belirtir: Birisi, kendisinden önce gelen Tevrat'ı tasdik etmesi, diğeri de kendisinden sonra gelecek olan Ahmed'i müjdelemesidir. Tevrat'ı tasdik etmesi, hükümleri yönüyle düşünülebilse haber verme itibariyle olması daha doğrudur. Zira Tevrat'ta hem Mesih'e hem de son peygamber Hz. Muhammed'e dair haberler vardır. Bu yüzden Hz. İsa'nın gelişi, hem Mesih'e ait haberlerin doğruluğunu ispat etmiş hem de son peygamber'i müjdelemek suretiyle o konudaki haberleri tasdik etmiştir.49

Kur'an birçok ayette Tevrat'ın bir nur ve hidayet olduğunu belirtir: ''Biz, içinde

doğruya rehberlik ve nur olduğu halde Tevrat'ı indirdik. Kendilerini (Allah'a) vermiş peygamberler onunla Yahudilere hükmederlerdi....''50

Kur'an-ı Kerim, dünyanın hangi köşesinde olursa olsun, Allah tarafından gelen bir peygamberin geçmişteki peygamberleri ya da onların talimatını tekzip etmek üzere değil, aksine onları tasdik

46 A'raf, 157. 47 Elmalılı, a.g.e., C.4, s. 2298. 48 Saff, 6. 49 Elmalılı, C. 7, s. 4930-4931. 50 Maide, 44.

etmek üzere çalıştığını ısrarla belirtmiştir. Aynı şekilde Allah'ın bir kitabı geçmişteki ilahi bir sahifeyi tekzip değil, tasdik için geldiği de unutulmamalıdır.51

Kur'an, Hz. İsa ve Hz. Muhammed'in onu doğrulayıcı olarak gönderildiğine işaret eder:

''''Kendilerinden önce gelen Tevrat'ı doğrulayıcı olarak peygamberlerin izleri üzerine, Meryem oğlu İsa'yı arkalarından gönderdik. Ve ona, içinde doğruya rehberlik ve nur bulunmak, önündeki Tevrat'ı tasdik etmek, sakınanlara bir hidayet ve öğüt olmak üzere İncil'i verdik.''52

Kur'an-ı Kerim Tevrat'ı tasdik edici olduğunu bildirir: ''O, Sana Kitab'ı hak ve

önceki kitapları tasdik edici olarak tedricen indirmiş; daha önce de insanlara doğru yolu göstermek üzere Tevrat ile İncil'i ve Furkan'ı indirmiştir. Bilinmeli ki, Allah'ın ayetlerini inkar edenler için şiddetli bir azap vardır....''53

Elmalılı'ya göre, böyle

buyurmakla ilâhî gözetim ve denetim altında Rablığın kanunlarına uygun olarak peygamberliği tekamülünü ve Hz. Muhammed'in peygamberliğini ilk defa ortaya çıkan bir peygamberlik olmadığını ve Kur'an'ın hakikati tasdik olunmayınca önceki kitapların da hakkıyla anlaşılıp tasdik edilmeyeceğini, bundan dolayı da Hz. Muhammed'in peygamberliği tasdik edilmedikçe önceki peygamberlerin de hakkıyla anlaşılıp tasdikine bir delil ve şahit bulunamayacağını, o zaman da insanların delalet ve sapıklık içinde kalacağını göstermiştir. Kur'an'ın ve Hz. Pegamber'in mucizelerinin bu anlamda hakem rolü üstlenmiş olduğunu açıkça bildirmek içinde ''O, Furkan'ı indirdi'' kısmı ile nass olarak karara bağlamıştır.54

Elmalılı, Kur'an-ı Kerim'in daha önceki kitapları ve gelmiş geçmiş bütün peygamberleri tasdik edişini, çeşitli yönlerden gerçekleştiğini belirtir: Birincisi, önceki kitaplar ve daha evvel gelmiş olan peygamberler, ileride büyük bir peygamberin geleceğini haber veriyor ve vaad ediyorlardı. O'na göre, önceki kitaplar ve peygamberler kendi irşadlarını ilerideki böyle bir kemâl hedefine yöneltmiş olduklarından, Kur'an ve Hz. Muhammed'in peygamberliği ortaya çıksaydı, onlar batıl bir fikir veya hayal üzerine kurulu anlamsız bir ideoloji üzerinde yürümüş olurlardı. Hatta boş vaatlerle halkı kandıran, yalan ve yanlış fikirlerle insanları oyalayan, aldatan yalancılar durumuna düşerlerdi. Kur'an'ın gelmesiyledir ki, daha önceki devirlerde bir ideoloji halinde yaşamış plan bu gayb haberlerinin, ancak bu sayede bir vahiy haberi ve

51

Ebu'l A'la Mevdudî, Tefhimul Kur'ân, (Terc. Ahmed Asrar), Hilal Yay., İstanbul.1995, C.1, s. 499.

52 Maide, 46. 53 Al-î İmran, 3-4.

Allah'tan gelen bir hak bilgi olduğu gerçekleşmiştir. Ve böylece Kur'an yalnızca Hz. Muhammed'in peygamberliğini değil, bunun içinde zımnen bütün önceki peygamberlerin peygamberliğini de tasdik ve isbat eden bir furkan-ı mübin olmuş ve Allah'ın bütün kitapları, bütün peygamberleri arasında karşılıklı olarak birbirlerini tasdik ettikleri ve birbirilerine şahadet getirdikleri konusunda bir tekamül ve işbirliği, bir dayanışma bulunduğu kurumlaşmıştır.55

Kur'an-ı Kerim, semavi şeriatlere ilk orjinaliteleri yönünden ters düşmüyor, tam tersine geçmiş ilahi dinlerin bir teyid edicisi durumunda görülüyor. Bu çerçevede gelen gelen bütün peygamberlerin, indirilen bütün kitapların; kendinden öncekini tasdik ve te'kid üzere geldiklerini, Kur'an bize haber veriyor. Buna göre İncil Tevrat'ı doğruluyor ve te'yid ediyor. Kur'an-ı Kerim ise, İncil, Tevrat'ı ve ikisi arasında gelen bütün semavi kitapları doğrultuyor ve onları te'yid ediyor.56

Elmalılı, Kur'an'ın daha önceki kitapları ve peygamberleri tasdik edişinin ikinci yönünü bütün ilahi kitapların ve hükümlerin aynı kaynaktan gelen kurallar getirdiğini, hepsinde aynı emir ve gerçeklerin olduğunu, bu anlamda birbirleriyle çelişkili olmayan, tutarlı bir bütünlük oluşturduğunu belirtmektedir. Bu yüzden kaynak, amaç, ruh birliği açısından birbirini tasdik eder. Kur'an-ı Kerim de bu manada diğer ilahi kitapları tasdik eder. Elmalılı bu hususu şöyle açıklamaktadır: ''Kur'an, önceki kitapların iman ve Allah'ın birliğine davet eden, adaleti ve ihsanı emreden, peygamberlerin ve eski ümmetlerin yaşayış ve tarihlerinin, haber ve eserlerinin başka başka olmasıyla değişmeyecek olan temel hükümler gibi muhkem ilkelerini güçlendirerek ve genişleterek yeni baştan yürürlüğe koymuş ve hikmeti teşrii gereğince zamanların ve mekanların ve yükümlü milletlerin özelliklerine uygun düşecek şekilde hak ve hayır açısından onların işlerine yarayacak hükümleri ve şer'i ayrıntıları yeniden tanzim ve ta'dil ederek hak dini, bütün zaman ve mekanlarda ve bilcümle ümmet ve toplumların hayatında geçerliliğini sağlayan geniş kapsamlı bir teşri ilmi de öğretilmiştir. Böylece ilahi kitapları öncekinden sonrakine aralıksız birbirlerinin tasdikinden ve yürürlük alanından geçirerek süzmek suretiyle hepsinin doğru ilkelerini hakkıyla kendi uhdesine almış ve yüklenmiş bulunduğundan, önceki kitaplardan ve şeriatlardan Kur'an'ın şehadeti ile tasdik edilmedikçe ne peygamberliklerinde, ne de o kitapların delaletlerinde hak oldukları tasdik edilemez. Yani geçmiş devirlerde yaşamış olan önceki peygamberlere gönderilmiş olan îlâhi temyiz ve tefrik açısından son tasdik

55 Elmalılı, a.g.e., C. 2., s. 1020-1021.

56 Mehmet Aydın, Müslümanların Hrıstiyanlara Karşı Yazdığı Reddiyeler ve Tartışma

edici mercii Hatemü'l-enbiya Hz. Muhammed ile Kur'an-ı Hakim'in, muhkem ayetlerle ortaya konmuş hükümleridir. Bu mana, Fıkıh Usulü ilminde şu teşri kaidesi ile ifade olunur: Bizden öncekilerin şeîatleri bizim de şerîatimizdir. Fakat Allah ve Resulü tarafından tasdik edilmiş olarak nakledilmek şartıyla.''57

Kur'an, Allah'ın Tevrat'ı insanlara yol gösterici olarak indirdiğini vurgular.58 Tevrat, doğruluk rehberidir. Allah, İsrailoğullarını, akıl sahipleri için bir öğüt ve doğruluk rehberi olan Kitab'a (Tevrat) vâris kılmıştır.59

Bu yüzden Tevrat'ın hüküm ve emirlerine uymayan Yahudiler, esprili ve iğdeli bir şekilde kınanmaktadır:60

''Tevrat'la

yükümlü tutulup da onunla amel etmeyenlerin durumu, ciltlerce kitap taşıyan merkebin durumu gibidir. Alla'hın ayyetini yalanlamış olan kavmin durumu ne kötüdür! Allah, zalimler topluluğunu doğru yola ulaştırmaz.''61

Elmalılı, bu ayetin nazarından Tevrat'ı anlayarak okumanın, içindekilerini bilmenin ve emirlerine uymanın önemine dikkat çekmektedir: ''Bu ayette kendilerine Tevrat yükletilmiş, öğretilip manasıyla amel etmeleri teklif edilmiş olup da sonra onu yüklenmemiş; içindekini anlayıp gereğince istifade ve amel etmemiş bulunanların meseli yani mesel haline gelmiş tuhaf halleri ki, bilgileri, kendilerini Allah'a adamış ve okur yazarlar diye yüklerle kitab sırtlanmış oldukları halde, Tevrat'ın ve Beni İsrail peygamberlerinin, o Allah'ın bir fazlı olan ümmi nebisi son peygamber hakkındaki haberlerine itibar etmemiş, ahkam ve ahlakıyla doğruluk dairesinde amel etme cihetine gitmemişlerdir. Böyle kimselerin hali o eşeğin haline benzer ki koca koca kitaplar taşır da içindekinden hiç haberi olmaz, istifade etmez.62

Yukarıda verilen ayetlerle Tevrat'ın ilahi menşeili olduğu açıktır. Görüldüğü gibi Tevrat'ın geçtiği ayetleri Elmalılı'nın tefsirinde yorum ve tefsirleriyle verdik. Tevrat'ın İsrailoğullarına ya da Yahudiler'e gönderildiği kesindir, Ancak, Kur'an'ın ifadelerinden kesin olmayan bir şey vardır ki, o da Tevrat'ın hangi İsrailoğlu Peygamberine gönderildiğidir. 57 Elmalılı, a.g.e., C. 2, s. 1021. 58 Al İmran, 3-4; Maide, 43-44. 59 Mü'min, 53-54. 60 Tümer-Küçük, a.g.e., s. 229. 61 Cuma, 5. 62 Elmalılı, a.g.e., C. 7, s. 4957.