• Sonuç bulunamadı

TOPLUMSAL HAREKETLERE MÜDAHALEDE ÇAĞDAŞ YÖNETİM

3.ÇAĞDAŞ YÖNETİM YAKLAŞIMLARI

3.1. Kriz Yönetimi

Kriz çok çeşitli şekillerde tanımlanabilen bir kavramdır. Krizin sözlük anlamına bakıldığına bir olayın geçtiği karışık durum ya da dönem ile için-den çıkılması zor durum, aniiçin-den ortaya çıkan ve kötüye giiçin-den gelişmeler şeklinde ifade edilmektedir. “Kriz, deprem, sel, yangın gibi doğal afetler ile tehlikeli durumlarda olduğu gibi, aşırı ekonomik, sosyal ve yönetsel bozukluk gibi bir ülkenin veya toplumun menfaatlerini veya stratejik he-deflerini olumsuz yönde etkileyecek, tehlikeye ve zarara sokacak nitelik-te beklenmedik olayların ortaya çıkardığı durumdur.” (Aydın, 2015:202).

Kriz, beklenilmeyen ve önceden tahmin edilemeyen, sezilemeyen, örgütün önleme mekanizmalarını yetersiz kılan, mevcut durumda bozulmalara yol açabilecek, çabuk kararlar alınması gereken bir gerilim durumudur (Özel, 2010:15). Kriz ayrıca, reform yapılmasını gerekli kılabilecek, kurum ya da örgütlerin rutin sistemini bozan acil bir durumu ifade etmektedir (Tuğcu, 2004:16). Diğer bir tanımda kriz şöyle ifade edilmiştir: Kriz, umulmadık bir anda ortaya çıkan, hızlı gelişen, hazırlıksız bir şekilde karşı karşıya ka-lınan, örgüt iyi değerlendirirse fırsata, iyi değerlendirmezse çöküşe neden olan bir durumdur (Akdağ ve Arklan, 2013:38). Kriz, örgütü ve çalışanla-rını zor duruma sokan, tam ve doğru bilginin toplanamaması, bu nedenle de sağlıklı bir iletişimin kurulamaması, bu iletişimsizlik nedeniyle ortaya çıkan haberleşme sorununun giderilememesi ve bunların sonucunda örgüt-sel ve yönetörgüt-sel faaliyetlerin yeterince yerine getirilememesi durumudur (Aksu, 2009:2436). Kriz durumunda örgütü tehdit eden koşula müdahale-de yetersizlik durumu söz konusudur (Tağraf ve Arslan, 2003:150). Krizler örgütlerin beklentileri ile çevresinde gerçekleşenler arasındaki uyumsuz-lukları ifade etmektedir (Akdağ, 2005).

Kriz yönetimi ise “kriz durumunu ortaya çıkaran olayların önlenmesi için gereken önlemlerin alınması veya ortadan kaldırılması, her türlü önle-me rağönle-men ortaya çıkması halinde olayın başlangıcından itibaren en uygun şekilde yönlendirilmesi, tekrarlanmaması ve gerekli önlemlerin alınması için başvurulan etkili bir yönetim yaklaşımıdır.” (Aydın, 2015:204). Kriz yönetimi beklenmeyen sorunların ya da durumların ortaya çıkmasını önle-mek, alınan tüm önlemlere rağmen istenmeyen durumların ortaya çıkması halinde gerekli olan tedbirleri almak ve uygulamaktır (Aykaç, 2001:126).

Kriz yönetimi, muhtemel kriz durumlarına karşı, kriz ortaya çıkmadan kriz sinyallerinin alınması, bunların değerlendirilmesi, örgüt kriz durumuyla karşılaştığında bu durumdan en az kayıpla çıkılabilmesi için gerekli

tedbir-lerin alınması ve uygulanması süreci olarak da tanımlanabilir. Kriz yöneti-mini şu şekilde tanımlamak da mümkündür: “Kriz yönetimi, çalışılan ala-na ve geleceğe yönelik tehlike etmenlerinin belirlenmesi, uygun tepki ve savaşım türlerinin saptanması, örgütün krizle başa çıkabilecek önlemleri uygulaması ve tepkileri değerlendirmesi sürecidir” (Demirtaş, 2000:363).

Kriz yönetimi aynı zamanda krizi fırsata dönüştürme savaşımı olarak da ifade edilebilir. Çünkü krizler iyi yönetildiklerinde fırsata dönüşebilir-ler. Kriz yönetiminin temel amacı örgütleri kriz durumuna hazırlamaktır.

Kriz yönetimi bir süreçtir ve bu süreç çeşitli aşamalardan oluşabilir. Can’a (2002:337-340’dan aktaran Sezgin, 2003:190) göre bu süreç beş temel aşa-mada ele alınabilir:

 Kriz sinyallerinin alınması,

 Krize hazırlık yapılması ve krizden korunma,

 Krizin kontrol altına alınması,

 Normal duruma geçilmesi

 Kriz sonucunda öğrenme ve değerlendirme yapılması.

Augustine’e (2000:17-39’den aktaran Sezgin, 2003:191) göre ise bu süreç altı aşamadan oluşmaktadır:

 Krizden kaçınmak: Kriz yönetim sürecinin ilk aşamasıdır. Bu aşa-ma bir krizi denetim altına alaşa-makta en uygun aşa-maliyetli ve en kolay yoldur.

Ancak bu aşama genellikle atlanılmaktadır. Bunun nedeni pek çok yöneti-cinin krizi günlük yaşamın bir parçası olarak görmeleri ve bundan kaçıla-mayacağına inanmalarıdır.

 Krizi yönetmeye hazırlanmak: Yöneticiler genellikle gelecekte ol-ması muhtemel krizler için plan yapmamaktadırlar. Bunun yerine kriz du-rumu ortaya çıktığında yani tedbirlere rağmen kriz ortaya çıktıktan sonra planlar yapmaya, ortaya çıkan yeni durumla baş etmeye çalışmaktadırlar.

Bu süreç istenmeyen durumlarla başa çıkmak için yapılan plan, program vb. işlem ve uygulamaları kapsamaktadır.

 Krizi saptamak: Bu aşama krizle yüzleşmek yani krizin varlığını kabul etme aşamasıdır. Yönetimler için belki de en zor olan aşamadır.

 Krizi dondurmak: Kriz yönetim sürecinin bu aşaması zor kararla-rın bir an önce alınması gereken bir aşamadır. Bu aşamada örgüt ve yöne-ticilerin önceliklerinin belirlenmesi ve kriz durumunun yarattığı olumsuz-lukların bir an önce durdurulması gerekmektedir. Bu aşamada karar veri-cilerde kararlılık esas olmalıdır. Gerekli olan bilgilere ulaşılmalı ve neyin bilinip neyin bilinmediği ortaya çıkarılmalıdır.

 Krizi çözmek: Kriz yönetiminin bu aşamasında da önemli olan hızlı hareket etmektir. Çünkü kriz durmamaktadır ve olanca hızıyla ilerle-mektedir. Krizin hızına yetişilmesi gerekilerle-mektedir. Yavaşlanıldığı an kri-zin çözümünden de uzaklaşılacaktır.

 Krizden yarar sağlamak: Bu aşamaya gelene kadar örgütler krizin diğer aşamalarını başarıyla geçmişlerse ve kriz çözüme kavuşturulmuşsa krizden fırsatlar elde edilip yarar sağlanabilecektir.

Krizin etkili bir şekilde yönetilebilmesi için birtakım kriz yönetim tekniklerinin kullanılmasına ihtiyaç vardır. Bu teknikler şöyle sıralanabilir (Sezgin, 2003:193):

 Örgüt krize düşmeden önce bir kriz çağrı planı hazırlanmalıdır.

 Kriz çağrı planının ardından bir kriz acil eylem planı oluşturulma-lıdır.

 Kriz yönetim merkezi kurulmalıdır.

 Kriz ekipleri kurulmalıdır.

 Kriz iletişim sistemi kurulmalıdır.

 Halkın güven ve desteği sağlanmalıdır.

 Otoriter bir yönetim biçimi uygulanmalıdır.

 Disiplin tedbirleri alınmalı ve bu tedbirler uygulanmalıdır.

 Başarılı personeller ödüllendirilmelidir.

 Kriz sonucunda vatandaşın ve personelin uğradığı zararlar gideril-melidir.

 Krizle demoralize olmuş olan vatandaş ve personele moral veril-melidir.

 Kriz ve kriz yönetimi değerlendirilmelidir.

Kriz yönetiminin birtakım özellikleri vardır. Bu özellikler aşağıdaki şekilde sıralanabilecektir (Akdağ, 2005):

 Kriz dönemlerinde yöneticilik vasıfları önem arz etmektedir. Kri-zin çözümünde yöneticinin algılama kapasitesi ve şekli önemlidir.

 Kriz yönetimi devamlılık arz eden bir durumdur. Krizlerle ilgili olarak hazırlanan plan ve programların düzenli olarak gözden geçirilmesi ve uygulanabilirliklerinin kontrol edilmesi gerekmektedir.

 Kriz yönetimi ortaya çıkan krizin şekline ya da türüne göre ayar-lanmalıdır. Her krizin nevi şahsına münhasırdır. Bu nedenle her kriz

yöne-timi ortaya çıkan krizin özelliklerine göre olmalıdır. Çünkü bir krizi çözen işlemler başka bir krizi içinden çıkılamaz bir hale getirebilir.

 Kriz iyi bir şekilde yönetilirse başarılı sonuçlar elde edilecektir.

Bu başarı bir ödül niteliğinde olmakla birlikte somut olarak da ödül olarak kişilere dönebilecektir. Kriz çözüldükten sonra moral ve motivasyon ar-tacak, kriz yönetiminde rol oynayan başta yöneticiler olmak üzere herkes kariyerlerinde ilerleme kaydedebilecektir.

 Kriz yönetimi meşakkatli bir iştir. Bu nedenle hemen bitirilmesi beklenmemelidir. Yani krizin hemen çözülmesi, sonuçların elde edilmesi zaman almaktadır.

 Krizler çözülürken yaratıcı ve esnek düşünmeye ihtiyaç duyul-maktadır. Objektif bir bakış açısı gerekmektedir. Kriz çözümlenirken ih-tiyaç duyulan diğer bir unsur cesarettir. Bunlarla birlikte hızlı bir şekilde harekete geçebilmek, yeniliklere açık olmak, beklenmedik durumlara karşı hazırlıklı olmak da önem arz eden diğer konulardır.

 Kriz yönetiminde, iletişim, kontrol, maliyet, düzenleme vb. unsur-lar yer almaktadır.

Kriz yönetimi zor ve zahmetli bir faaliyettir. Başarıya ulaşılması için uzun zaman gerekebilir. İşte zor olan ve uzun zaman alabilecek olan kriz yönetiminin etkili olabilmesi için birtakım ilkeler söz konusudur. Kriz yö-netimindeki ilkeler aşağıdaki gibi sayılabilir (Akdağ,2005):

 Problem üzerinde odaklanmak için günlük işlerle ilgilenen bir eki-bin oluşturulması: Kriz dönemlerinde bilgi aktarımı, kriz yönetiminin en önemli parçalarındandır. Bu nedenle kriz dönemlerinde bilgi akışını sağ-layacak olan kriz ekibi bu işi merkezi bir hale getirmeli ve denetim altında tutmalıdır. Ayrıca kriz dönemlerinde krizden etkilenenlere ve medyaya bilgi aktarılması için de bir sözcü belirlenmelidir. Aksi takdirde her kafa-dan bir ses çıkacak ve bu da bilgi kirliliğine neden olacaktır.

 En kötü senaryolara karşı bir strateji belirlenmesi: Olabilecek ya da karşılaşılabilecek en kötü durumlar düşünülmeli ve ona göre bir strateji belirlenmelidir.

 Baskıları gözetmeksizin içeriğe odaklanma: Medya için sorunu uygun bir perspektife yerleştirmek gerekir.

 Potansiyel müttefiklerin bilinmesi ve onlarla görüşülmesi: Kriz esnasında işbirliği yapabilecek, yardım alınabilecek ulusal ve özel gruplar tanınmalıdır ve bir destek grubu oluşturulmalıdır.

 Kapsamlı bir kriz hareket planı oluşturulmalıdır: Hareket planı;

kriz anında başvurulacak ilkeleri, olası krizlerin kapsamlı bir listesini, muhalif grupların gözetilmesi ile birlikte kilit roldeki dinleyici ve takdir

edicilerin bir listesini, kriz planı için gerekli olan kaynakların bir listesini, kriz takım üyelerinin isimlerinin, telefonlarının vb. yer aldığı bir listeyi içermelidir. Hazırlanan hareket planı ilgili kişilere dağıtılmalıdır. Bununla birlikte ekibe yeni katılacak olan kişilere de bu plan verilmelidir.

 Kriz takımının provası: Krizle ilgili olarak belli aralıklarla çalış-malar yapılmalıdır. Bu çalışçalış-malarla krize ne kadar hazırlıklı olunduğu da ortaya çıkacaktır.

Toplumsal hareketlerin her biri nevi şahsına münhasır olmakla birlikte hepsi küçük ya da büyük bir kriz durumu olarak değerlendirilebilir. Krizler de hem özel sektörde hem de kamu sektöründe etkili olan ve faaliyetleri, hizmetleri kesintiye uğratabilen durumlardır. Böyle bir durumda etkili bir kriz yönetimi gereklidir ki kriz durumundan başarıyla çıkılabilsin. Aksi takdirde yönetimler açısından çeşitli sorunlar söz konusu olabilecektir.