• Sonuç bulunamadı

D. Risk Kavramının Kapsamı ve Risk Faktörleri

2. Kredi Riski

Kredi riski, diğer bir önemli risk faktörüdür ve kurumsal bazda ele alındığından piyasa risklerinden ayrı olarak incelenmektedir. Finansal piyasalarda özellikle bankaları ve diğer kredi kurumlarını ilgilendirmektedir. Ancak bu kurumlarda kredi mekanizmasının bozulması sonucunda borç veren-alacak tahsil mekanizması işlerliğini kaybettiğinden piyasada likidite sıkışıklığı ortaya çıkar. Đlerleyen dönemlerde ise alacakların tahsil edilememesi sonucu iflaslar yaşanmaya başlar.

Kredi riski temel olarak bankaların kredilerini zamanında tahsil edememeleri riski olarak tanımlanmaktadır. Bu açıdan kredi riski, kredi alan tarafın yapılan sözleşme şartlarına uymaması durumudur. Bununla birlikte kredi riski yalnızca kredi işlemlerinden değil, garanti ve kabuller, menkul kıymet yatırımları, türev ürünler gibi diğer bilanço işlemlerinden dolayı da oluşabilmektedir. Bir bankanın kredi verme kararı alırken, banka sahiplerine ya da banka üzerinde doğrudan veya dolaylı olarak kontrol yetkisi bulunan kişi yada kuruluşlara verilen kredilerde etkin bir kontrol mekanizması geliştirilmesi gerekmektedir62.

Bankaların kötü kredi politikalarının sebepleri genel olarak; politik baskılar ve özel bankalarda yönetici baskıları, kötü ve agresif banka yönetimi, yolsuzluklar şeklinde sıralanabilir63. Bu açıdan kredi riskinin yönetilmesindeki amaç bahsedilen sebeplerden kaynaklanabilecek olası fakat beklenmeyen durumlara karşı önlem alınarak yeterli sermayenin bulundurulmasını ve dolayısıyla olası kayıpların en aza indirilmesini kapsamaktadır. Kredi politikaları, beklenmeyen durumların yaşanabilmesi olasılığına karşı, ilk alımdan kredinin geri ödeme tahsili yapılana kadar ayrı süreçler olarak değil bir bütün olarak düşünülmelidir. Kredilendirme süreci, müşteri ile karşılaşma, kredilendirme işlemleri hakkında bilgi toplama, müşterinin finansal durumuna ilişkin araştırma yapılması, kredi limitlerinin, fiyatlandırmanın ve vadelerin belirlenmesi, kredi sözleşmesinin teminat dahilinde

62

Dilek Leblebici Teker, Bankalarda Operasyonel Risk Yönetimi, Literatür Yayıncılık, Đstanbul, 2006, s. 4.

63

yapılması ve kredinin verilmesi, kredinin izlenmesi, vadesi gelen teminatların iadesi, kredinin kapatılması aşamalarını kapsamaktadır.

Bununla birlikte bankaların kredi işlem hacimlerine ilişkin limitlerin belirlenmesi de önemlidir. Bankalar, özellikle bazı dönemlerde müşterilerin finansal analizlerini tam olarak gerçekleştirmeden kredi vermektedirler. Bu açıdan düşük gelirli gruplara dahi verilen kredilerle bankaların kredi işlem hacimleri ve paralel olarak kredi riskleri de büyük ölçüde artmaktadır. Bu durumda verilecek kredilerin sınırlandırılmasına ilişkin düzenlemelerin dikkatle yerine getirilmesi gerekmektedir.

Bankacılık Kanunu’nun doğrudan özkaynakları baz alarak muhtelif sınırlamalar getirdiği tek risk, kredi riskidir. Bu kanun tüm dünyada Basel komitesi standartlarıyla belirlenmiştir. Türkiye’de de kredilere ve yatırımlara ilişkin sınırlamalar Basel komitesi tavsiyeleri ve standartlarına uyumlu olacak şekilde 5411 sayılı Bankacılık Kanunu ile belirlenmiştir. Bu kanuna göre, genel kredi ve yatırımlara ilişkin sınırlamalar; “bir kişiye açılabilecek kredinin sınırı, bir sermaye grubuna açılabilecek kredinin sınırı, banka sermayesine hakim gruba açılabilecek kredinin sınırı, büyük kredilerin sınırı, iştirak ve gayrimenkul edinme sınırları, yasak kredi ve yatırımlar” şeklinde altı başlıkta incelenmektedir. Bu başlıklara ilişkin belirlenen sınırlamalar aşağıdaki tabloda görüldüğü gibidir:

Tablo 3. Verilebilecek Kredilerin Limiti

Kaynak: Resmi Gazete, 19.10.2005 Kabul Tarihli ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu

Bununla birlikte, sınırlandırmanın söz konusu olmadığı krediler, 5411 sayılı kanunun 55. maddesinde belirlenmiştir. Bu maddeye göre, “karşılığı nakit, nakit benzeri kıymet ve hesapları ile kıymetli maden olan işlemler, Hazine Müsteşarlığı, Merkez Bankası, Özelleştirme Đdaresi Başkanlığı, Toplu Konut Đdaresi Başkanlığıyla yapılan işlemler ile, bu kurumlarca çıkarılan ya da ödenmesi garanti edilen bono, tahvil ve benzeri menkul kıymetler karşılığı yapılan işlemler, Merkez Bankası kapsamındaki piyasalarda veya kanunla teşkilatlanmış diğer para piyasalarında yapılan işlemler, her türlü sermaye artımları dolayısıyla bedelsiz edinilen ortaklık payları ile ortaklık paylarının herhangi bir fon çıkışı gerektirmeyen değer artışları, BDDK tarafından belirlenecek esaslar dahilinde bankaların kendi arasındaki işlemler ile halka arza aracılık yükümleri kapsamında edinilen ortaklık payları, öz kaynak hesabında indirilecek değer olarak dikkate alınan işlemler, BDDK tarafından belirlenecek diğer işlemler” herhangi bir kredi sınırlamasına tabi değildir. Bu açıdan sınırlamaya tabi olmama açısından en önemli kurum Hazine Müsteşarlığıdır64.

Kredi riskinin ölçümünde Basel kriterleri çerçevesinde içsel ve dışsal yaklaşımlar kullanılmaktadır. Bu yaklaşımlar çoğunlukla standart yöntem

64

Altıntaş, ss. 362-368.

Sınırlandırma Türü Üst Sınır Düzeyi

Bir Kişiye Açılabilecek Kredi Özkaynakların %25'i Bir Sermaye Grubuna Açılabilecek

Kredi Özkaynakların %25'i

Banka Sermayesine Hakim Gruba

Açılabilecek Kredi Özkaynakların %20'si

Büyük Krediler Özkaynakların %25'i

Đştirak Ve Gayrimenkul Edinme

Kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlar dışındaki bir ortaklıkta payı kendi özkaynaklarının %15’ini, bu ortaklıktaki paylarının toplam tutarı özkaynaklarının %60’ını aşmayacak biçimde

Yasak Kredi Ve Yatırımlar

Banka Yönetim kurulu üyeleri ve ailelerine aylık net ücretlerinin beş katı

(standardised approach) ve içsel derecelendirme yöntemi (internal ratings based approach) olarak isimlendirilmektedir. Dışsal yaklaşımlar, bir dışsal risk derecelendirme kuruluşundan kredi kalite notu alınmasına ve bu kredi notlarına göre kredi politikası belirlenmesi esasına dayanmaktadır. Đçsel yaklaşımlar ise, bankaların ve finansal kurumların kendi içsel yaklaşımlarına ve ölçüm yöntemlerine göre kredi risklerinin ölçülmesi ve değerlendirilmesi esasına dayanmaktadır65.