• Sonuç bulunamadı

2. KOSOVA TARİHİNE GENEL BAKIŞ

2.1. İkinci Dünya Savaşı’ndan Sonra Kosova

2.1.1. Kosova’ya Otonomi Verilmesi

Kosova’nın üzerindeki baskı Sırpların da etkisiyle Yugoslavaya Federasyonu’nda yaşayan diğer milletlere oranla daha fazlaydı. Bu dönemde Tito’nun içişlerinden sorumlu yardımcısı ve gizli polis şefi olan Rankoviç’in bölgedeki Müslümanlara baskısı da yüksek seviyelerdeydi. Rankoviç’in bölgedeki baskısı 1968’e kadar sürmüştür. Rankoviç’in uyguladığı anti-Arnavut zulüm Yugoslav basınında “Sırp ve Karadağ kralları bile bu kadar zalimlik yapmamışlardı” şeklinde yer almıştı (Baş, 2009, s. 14).

Yapılan haksızlıklar karşısında Arnavutlar çeşitli protestolar düzenlemiştir. Arnavutları yatıştırmak için çeşitli düzenlemeler yapılmıştır. Bunlardan birisi de Priştine Üniversitesi’nin faaliyetine izin verilmesidir. Nitekim 1968 yılında Tito Kosova’daki Arnavut milliyetçilerine bir taviz olarak görülebilecek şekilde, Arnavutluk Lideri Enver Hoca ile bir anlaşma imzalamış ve Priştine üniversitesinde ders verecek öğretim üyelerinin ve ders kitaplarının Arnavutluk’tan gelmesini kabul etmiştir. Aynı yıllarda Arnavut dilinde onlarca gazete ve dergi yayınları olmuş, Arnavutça radyo ve televizyon

yayınları yapılmıştır. Priştine Üniversitesi kısa sürede Yugoslavya’nın üçüncü büyük üniversitesi haline gelmiştir (Baş, 2009, s. 15).

1974 yılında ise Arnavutların talepleri ses getirmiş, yapılan anayasa değişikliğiyle birlikte Kosova’nın hukuki statüsü değiştirilmiştir. Ancak dönemin yöneticisi olan Tito’ya Sırpların yaptıkları baskılar sonucu Kosova, Cumhuriyet, statüsünü alamamış ve Voyvodina ile birlikte Sırbistan anayasasına bağlanarak Sosyalist Yugoslavya Otonomi Bölgesi hukuki statüsünü kazanmıştır (Kicimari, 2006, s. 44).

Bu anayasaya göre, Kosova ve Voyvodina’nın kendi anayasaları olacak, Kosova ve Voyvodina’nın onayı alınmadan Sırbistan anayasası’na ekleme veya çıkarma yapılamayacaktı. Ortaya çıkan durum, Dünya’da eşi ve benzeri görülmemiş bir durumdu: Yugoslav anayasası, ona bağlı Sırbistan anayasası ve ona bağlı bir Kosova anayasası vardı. Cumhuriyet seviyesinde alınan kararları özerk bölge temsilcilerinin veto hakkı vardı. 1974 Anayasasının Yugoslavya Federasyonu’nu oluşturan altı cumhuriyete federasyondan ayrılma hakkı tanımışken, Kosova ve Voyvodina’ya bu hakkı tanımamış olması, cumhuriyet statüsü talep eden Arnavutları tatmin etmemiştir (Baş, 2009, s. 15).

Bu dönemde Kosova’nın geldiği durum ile ilgili yerli ve yabancı yazarların görüşleri farklılık arz etmektedir. Yerli yazarlara göre bu dönemde Yugoslavya’daki diğer halklarla eşit statüde yaşamak isteyen Arnavutlar şiddetle karşılaşmışlardır. Yabancı yazarlara göre ise, bu dönemde ekonomide, eğitimde, kültürde vs. büyük ilerleme kaydedilmiştir. Dolayısıyla dış basına Yugoslavya’daki gelişmeler hep olumlu aksettirilmiştir denebilir. Nitekim uluslararası toplumun Kosova Otonomi Bölgesinde gerçekleşen olaylardan haberi olmuyordu. Fakat 1981 yılında gerçekleştirilen öğrenci protestolarıyla Kosova’da yaşanan haksızlıkların dünya kamuoyunda duyulması sağlanmıştır. Her ne kadar bu protestolar ekonomideki, eğitimdeki gelişmeleri sekteye uğratsa da Yugoslavya’nın Kosova’da yaptığı haksızlıkların ortaya çıkmasında etkili olmuştur. Özellikle 1980 yılında Tito’nun ölümünün ardından Yugoslav yönetimindeki Sırpların Arnavutlar üzerindeki emellerini gerçekleştirmek maksadıyla yaptıkları ifşa

olmuştur (Bajrami, 2011, s. 59). Josip Broz Tito’nun ölümünden sonra Sırplar planlarını gerçekleştirmek için Arnavutlara ve diğer etnisitelere baskılar yapmaya başlamış ve Balkanlarda büyük bir Sırbistan kurmayı amaçlamıştır (Fischer, 2008, s. 98).

Esasında çeşitli alanlardaki gelişmelere rağmen Kosova’da Arnavutlar için değişen pek bir şey olmamıştır denebilir. Bunda Yugoslavya’da Sırpların etkisinin ve baskısının giderek artması etkili olmuştur. Nitekim 1979 yılında illegal bir yapılanma içerisinde olan Jusuf Gervalla liderliğinde bir ekip hapse atılmıştır. 1979 yılında yapılan bu tutuklamalar 1980 ve 1990’lı yıllarda da devam etmiş, Yugoslavya’daki savaşlara kadar sürmüştür (Jashari).

2.1.2. 1989 – 1990 Yılları Arasında Kosova’nın Ağır Siyasi Durumu

Yugoslavya Federasyonu içerisinde bulunan halkların temsilcileri arasında çıkan uyuşmazlıklar ve Sırpları temsilen daha baskıcı ve yayılmacı temsilcilerin ortaya çıkışı Federasyondaki halkların uzlaşmasını güçleştirmiş ve sekteye uğramıştır. Sırp milliyetçi Slobodan Miloseviç de bu baskıcı ve yayılmacı önderlere örnektir. Nitekim 1987 yılında Milosevic Belgrat’ta yapmış olduğu bir konuşmada, otonom vilayetler olan Vojvodina ve Kosova’yı kastederek, Sırbistan’da idari bir birliğe gidilmesi gereğini vurgulamıştır. Aynı yıl Kosova’da gerçekleştirdiği konuşmada ise, Sırp göstericileri tartaklayan Arnavut polisini “bu insanları kimse dövemez” ifadesini kullanarak uyarmış ve takip edeceği Kosova politikasını açıkça ilan etmiştir. Ekim 1987’de yapılan Sırbistan Komünist Partisi Merkez Komitesi’nin sekizinci toplantısında Milosevic partinin tek hâkimi haline gelmiş ve izlediği istihdam politikasıyla basını kontrol altına almıştır (Baş, 2009, s. 15).

Sırbistan Devlet Başkanlığı'na seçilen Miloseviç Şubat 1989 tarihinde Sırbistan anayasasında Kosova’nın otonomisine önemli kısıtlamalar getiren bazı değişiklikler yapılmasına ön ayak olmuştur. 1974 anayasasından geri dönüşü ifade eden bu anayasa değişiklikleri daha sonra baskı altında tutulan Kosova meclisine de kabul ettirilmiştir. Söz konusu değişikliklerle Sırbistan, Kosova ve Vojvodina’nın federal çerçeve içinde kalan yasama haklarını ortadan kaldırmış, özerk bölgelerin ekonomik alanda karar verme, kendi

güvenlik birimlerini oluşturma ve federasyon içinde Sırbistan’dan bağımsız hareket etme yetkilerine son vermiştir. Kosova’nın hukuki statüsünün kaldırılmasında Sırp projesini destekleyen işbirlikçilerin etkisi olmuştur. Fakat Kosovalılar için yaşanan bu adaletsiz durum sadece bir başlangıçtı.(Fischer, 2008, s. 99). Bundan sonra bölgede bulunan tüm siyasi, ekonomik, adli, sağlık, kültürel kurumlar Belgrad’a bağlanmıştır (Kicimari, 2006, s. 55).

2.1.3. Yugoslavya’nın Dağılması ve Kosova Arnavutlarının Siyasi

Benzer Belgeler