• Sonuç bulunamadı

KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ

Belgede TR83 Mevcut Durum Analizi 2012 (sayfa 70-73)

ÇEVRENİN KORUNMASI VE KORUMA ALANLARI

2.4.3 KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ

Koruyucu sağlık hizmetleri, önlenebilir hastalıkların morbidite ve mortalitesinin azaltılması ve topluma yönelik sağlık bilgisi bilinci ve koruma ile önlenebilir hastalıklar hakkında bilgilendirme çalışmalarından oluşmaktadır. Sağlık ocakları, sağlık evleri, AÇSAP Merkezleri ve halk sağlığı laboratuarları bu hizmetleri yürüten kuruluşlardır (YHGP, 2006).

İllerde en çok görülen hastalıklar incelendiğinde Amasya’da: diş hastalıkları, üst solunum yolları hastalıkları, hipertansiyon, miyalji ve depresyon; Çorum’da: hipertansiyon, akut üst solunum yolu enfeksiyonu, akut farenjit, diabet ve akut tonssillit; Samsun’da: kalp damar sistemi hastalıkları, solunum yolları hastalıkları, obezite ve diyabet, gastrointestinal hastalıklar ve üriner sistem hastalıkları; Tokat’ta: solunum sistemi hastalıkları, genitoüriner sistem hastalıkları, sindirim sistemi hastalıkları, dolaşım sistemi hastalıkları ve kas iskelet sistemi ve bağ dokusu hastalıkları ilk sıralarda yer almaktadır. (Amasya, Çorum, Samsun, Tokat İl Sağlık Müdürlükleri, 2012)

Hastalıklardan korunmak için aşılama çalışmaları büyük önem taşımaktadır. Aşılama oranları 2002 yılında yüzde 75-85 aralığında olan bölge (YHGP, 2006), aşılama hedeflerini yakalayarak birçok aşıda yüzde 95 ve üstü oranlara ulaşmıştır. Gebe tetanozu aşısında ise (TT-2+) teorik yüzde 80 hedefinin altında kalınmıştır.

Aşağıdaki tabloda sağlık personeli yardımıyla ve sağlık personeli olmadan yapılan doğumların dağılımı görülmektedir. Bu rakamlara göre son yıllarda bölgede doğumların yüzde 99’una yakını sağlık personeli ile gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Ancak, bu oranları değerlendirirken bölgede gerçekleşen tüm doğumların kayıt altına alınmadığı göz önüne alınmalıdır.

Bebek ölüm oranı 2009 yılında Amasya’da binde 9,9, Çorum’da 14,9, Samsun’da 12,5 ve Tokat’ta 16,9 olmuştur. Bu oranlar Türkiye ortalaması olan binde 17’nin altındadır. Bebek, çocuk ve anne

139 ölüm oralarının düşük kalmalarının devam etmesi ve bebek ve çocukların sağlıklı büyümelerinin

sağlanması için sağlık kuruluşlarında düzenli izlemelerin yapılması önem taşımaktadır.

Bölgede acil yardım istasyonlarının sayısı 2000 yılından itibaren hızla artırılmıştır. Bölgede 2000 yılında 150.000-200.000 nüfusa bir istasyon düşerken 2010 yılında bu rakam 40 bine düşmüştür.

2.4.4 SAĞLIK EĞİTİMİ

Samsun’da Ondokuz Mayıs Üniversitesi’ne bağlı Tıp Fakültesi, Diş Hekimliği Fakültesi ve Sağlık Bilimleri Enstitüsü bulunmaktadır. Tıp Fakültesi olarak Hacettepe Üniversitesi bünyesinde 1973 yılında akademik yapılanmasına başlayan Ondokuz Mayıs Tıp Fakültesi, 1975 yılında Ondokuz Mayıs Üniversitesinin kurulmasıyla bu üniversiteye bağlanmıştır. Fakülte’de Temel Tıp Bilimleri, Dahili Tıp Bilimleri ve Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümlerine bağlı toplam 42 Anabilim Dalında 121’i Profesör olmak üzere 295 öğretim üyesi görev yapmaktadır (www.omu.edu.tr). Tokat’ta Gaziosmanpaşa Üniversitesi bünyesinde Tıp Fakültesi ve Sağlık Bilimleri Enstitüsü bulunmaktadır. 1995 yılında kurulmuş olan Fakülte’de Temel Tıp Bilimleri, Dahili Tıp Bilimleri ve Cerrahi Tıp Bilimleri Bölümlerine bağlı toplam 37 Anabilim Dalında 226 öğretim üyesi görev yapmaktadır. Çorum’da Hitit Üniversitesi bünyesinde Tıp Fakültesi ve Sağlık Bilimleri Enstitüsü bulunmaktadır. Tıp Fakültesi eğitim-öğretime, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi ile yaptığı işbirliği çerçevesinde 2009–2010 eğitim-öğretim yılında öğrenci alarak başlamıştır. Kısa bir süre içinde bitmesi hedeflenen kuruluş çalışmaları tamamlanıncaya kadar Tıp Fakültesi öğrencileri, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesinde eğitimlerini sürdüreceklerdir. Bu fakülteler dışında bölgede sağlık konusunda eğitim veren çok sayıda Sağlık Meslek Lisesi, Sağlık Hizmetleri Yüksek Okulu ve Sağlık Yüksek Okulu mevcuttur. Bu okullarda hemşire, ebe, sağlık teknisyeni ve tıbbi sekreterlik eğitimi verilmektedir.

Bebek Ölüm Hızı (binde) Anne Ölüm Hızı (yüzbinde) Hastanede Yapılan Doğum Oranı (%)

Amasya 9,0 25 99,3

Çorum 12 0 98,8

Samsun 8,7 11 99,4

Tokat 12,4 45 98,4

Tablo 2.4.3.1 Tespit Edilen Doğumların Yaptırana Göre Dağılımları

Kaynak: İl Sağlık Müdürlükleri, 2012 Sağlık Bakanlığı, 2012-1

Acil Yardım İstasyonları İstasyon Başına Nüfus

Amasya 9 35.897

Çorum 16 33.411

Samsun 26 48.143

Tokat 16 38.018

TR83 67 40.562

Tablo 2.4.3.2 Acil Yardım İstasyonları

Kaynak: İl Sağlık Müdürlükleri, 2012

140

2.4.5 SONUÇ

Bölgede sağlık sektörü son yıllarda önemli gelişmeler göstermektedir. Açılan yeni hastaneler ve artan yatak sayıları ile sağlık hizmetlerinin kapsamının geliştirilmesine devam edilmektedir. Diğer taraftan koruyucu hizmetler ve acil yardım hizmetlerinin yaygınlaştırıldığı da görülmektedir.

Ancak, halen yataklı sağlık kuruluşlarının donanım ve kadro olarak yetersiz olduğu istatistiklerden görülmektedir. Sağlıkta çalışan insan gücünün coğrafi dağılımının daha dengeli bir şekilde gerçekleşmesi gerekmektedir. Sağlık kurumlarında çalışan personel sayısının ülke ortalamasını yakalaması ve özellikle ilçelerdeki hastanelerde bulunan teşhis ve tedavi araçlarının artırılması ile yatak doluluk oranları da artırılabilecek, var olan kapasitenin verimli bir şekilde kullanılması da sağlanabilecektir.

141

2.5 KÜLTÜR

2.5.1 GİRİŞ

Bölgeyi oluşturan iller olan Amasya, Çorum, Samsun ve Tokat’ın tarihi günümüzden 15.000 yıl kadar öncesine dayanmaktadır. Coğrafi konumu ve verimli topraklara sahip oluşu bölgeye tarih boyunca önemli ticaret yollarına ev sahipliği yapmak ve medeniyetlerin önemli bir yerleşim yeri olmak gibi misyonlar yüklemiştir.

Bölge, Paleotik Dönemden başlayarak Hatti ve Hitit Medeniyetleri, Asur Ticaret Kolonileri, Frigler, Lidyalılar, İyon Şehir Devletleri, Pers Krallığı, Pontus Krallığı, Roma İmparatorluğu, Bizans İmparatorluğu, Büyük Selçuklu ve Anadolu Selçuklu Devletleri, Osmanlı İmparatorluğu ve nihayet modern Türkiye Cumhuriyeti’ne kadar kesintisiz olarak nitelendirilebilecek bir tarih çizgisine sahiptir.

Tüm bu nedenler dolayısıyla bölge çok zengin bir tarihi ve kültürel mirasa sahiptir. Bölgede, Amazonlardan, Romalılara, Araplardan Helenlere kadar sayısız topluluğun yaşadığı söylenegelmiştir.

Bu kapsamda bölge, bugün çeşitli müzelerde sergilenen eşsiz eserler ve devam eden kazı çalışmaları ile kültür turizmi açısından önemli bir potansiyele sahiptir (Yeşilırmak Havza Gelişim Projesi -YHGP, 2006).

Bölge’de geçmişten günümüze ulaşan tarih ve doğa potansiyeli, bu çalışmada bölgede bulunan tarihi yapılar ve doğal güzellikler, müzeler, sit alanları, tescilli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları kapsamında ele alınacaktır. Bu bölümde daha çok YHGP’nin alan ve veri analizi çalışmalarından faydalanırken, tiyatro, sinema, kütüphane, yazılı medya gibi günümüzdeki kültür olanakları bakımından Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri kullanılacaktır.

Belgede TR83 Mevcut Durum Analizi 2012 (sayfa 70-73)