• Sonuç bulunamadı

Konya Ovası Sulama Projesi

Belgede Anadolu gazetesi (sayfa 125-136)

Bu dönemde Konya’da hayata geçirilmeye çalışılan en önemli proje Konya Ovası Sulama Projesi’dir. Konya Ovası bilindiği üzere arazi bakımından oldukça geniştir. Ancak Konya çevresinin yeterince yağış almaması bölgede tarımdan alınan verimi düşürür. Bu ovanın daha verimli hale getirilmesi ancak sulanmasıyla mümkün olabilecektir. Aslında bu proje istibdaddan beri gündemde olmasına rağmen hazinenin proje için gerekli maddi olanakları sağlayamaması işi geciktirir. 1324 (M.1908) yılının ortalarında Konya Ovası’nın sulanması problemi tekrar gündeme gelir. Projenin hayata geçirilmesi için iş bir Fransız inşaat

şirketine ihale edilir ve bir komisyon kurulur. Bu komisyon ayrıca demiryolu yapımı işiyle de uğraşır154.

Ancak ihalede ve projenin ilerleyen aşamalarında birtakım suistimallerin yapıldığı bilinmektedir. Hazineden komisyona ilk aşamada 195.500.000 Frank verilir. Aslında işin başlangıcında bu tutarın çok daha az bir miktarının yeterli olacağı ortadadır155.

Konya Ovası Sulama Projesi’nin asıl amacı Beyşehir Gölü’nden ve Çarşamba Çayı’ndan akıtılacak olan suyla Konya Ovası’nın kurak bölgelerini sulayarak buraların tarım açısından verimli hale gelmesini sağlamaktır. Fakat kumpanya ovanın asıl verim alınabilecek bölgelerini değil toprağın yetersiz olan, tarıma uygun olmayan bölgelerini sulama yoluna gider. Bu duruma bir türlü anlam verilemez. Asıl sulanması gereken bölgeler sulanmazsa projeye yatırılan paralar

154 Anadolu, nr. 19, 3 Teşrin-i Sani 1324 (16 Kasım 1908), s.3. 155 Anadolu, nr. 16, 23 Teşrin-i Evvel 1324 (5.Kasım.1908), s.3.

boşa gidecektir. Bu durumun valilik ve gerekli makamlar tarafından dikkate alınması gerekir156.

Yukarıda da belirtildiği gibi projenin amacı tarımdan alınan verimi arttırmaktır. Hiç şüphesiz memleket için oldukça önemli katkılar sağlayacaktır. Fakat bölgede eskiden beri yapılan bazı yolsuzluklar projenin faaliyete geçmesiyle daha da artacaktır. Ova daha verimli hale gelince bölgeden toplanacak olan vergi miktarı artacaktır. Bölgede vergilerin toplanmasından sorumlu olan mültezimler topladıkları vergi miktarlarını İstanbul’a doğru bir şekilde bildirmemektedirler. Bu durumda, ileride bölgede toplanacak vergi miktarı artacağından mültezimlerin yapacakları yolsuzluklar da artacaktır. Bahsedilen hususlar, yetkili kurumlar tarafından göz önüne alınmalıdır157.

Su Kumpanyası’nda bazı suistimallerin yapıldığından bahsedilmişti. Bu suistimallerden başka halkı rahatsız eden başka bir durum da proje dahilinde

156 Anadolu, nr. 16, 23 Teşrin-i Evvel 1324 (5.Kasım.1908), s.1.3.

yabancı işçilerin çalıştırılmasıdır. Projeden sorumlu kişilerin yabancı olması dolayısıyla, yabancı işçi kullanmaları normal gibi görünebilir. Ancak yerli pek çok işçi işsiz dolaşırken yabancıların kullanılması oldukça rahatsız edicidir. Kumpanya yetkilileri bu konu ile ilgili konuşmaktan çekinirler. Fakat amaçları kendi işçilerine para kazandırmaktır Mesele Tahir Bey’e intikal eder. Tahir Bey Kumpanya yetkililerinden amele listelerini alarak basına ulaştırır. Bu listede proje dahilinde çalışan 2000 işçiden sadece 89’u yabancı olarak görünür. Ancak bu sayı hem basın mensuplarına hem basın mensuplarına hem de halka pek inandırıcı gelmez158.

Proje dahilinde inşaatlar yapılmaya başlanır. İnşaatlar devam ederken bazı köylere su verilemez. Bu durum köylülerin birtakım sıkıntılar yaşamalarına neden olur. Apa ve Ali Bey Köyleri yapılan inşaattan duydukları rahatsızlığı dile getirirler. Köylülerin en büyük şikayeti hayvanlarını suya sokamamalarından kaynaklanır. Karaviran Köyü’ne ise su iki metre

yukarıdan gelir. Bu suyun korunması için duvar inşa edilir. Aslında bu duvarların inşası oldukça masraflıdır. Kumpanya yetkilileri halktan biraz sabır göstermesini beklerler. Çünkü aslında çekilen bu sıkıntılar ileride daha rahat yaşabilmeleri için gerekmektedir159.

Karkın Köyü’nden de su alamadıkları gerekçesiyle şikayetler gelir. Fakat bu köyden gelen şikayetlere bir türlü anlam verilemez. Çünkü Çarşamba Çayı bu bölgeye gelince 3 kola ayrılır. Bu kollardan birisi Karkın Köyü’nü sular. Köy halkı bu kol üzerine kollar yapılmasını istemektedir. Ancak bu köy zaten sulanmaktadır projenin amacı susuz bölgelere su ulaştırmaktır. Karkın Köyü’nden biraz fedakarlık beklenir160.

Karaviran Köyü de projeyle ilgili rahatsızlıklar yaşanır. Ama bu durum köylülerden değil kumpanyadan kaynaklanır. Bu köyün halkından köyün çevresine sulama kanalları inşa edilecek diyerek para toplanmasına

159 Anadolu, nr. 17, 26 Teşrin-i Evvel 1324 (8 Kasım 1908), s.1. 160 Anadolu, nr. 17, 26 Teşrin-i Evvel 1324 (8 Kasım 1908), s.2.

rağmen inşaata bir türlü başlanmaz. Buna da gerekçe olarak köy arazisinin kanal inşaatına uygun olmadığı gösterilir. Ayrıca toplanan paralar da iade edilmez161.

Sulama projesinin yürütülmesinden sorumlu Fransız şirketinin önde gelen mühendislerinden Mösyö Hökten ve Mösyö Dehar’ın Konya’ya gelecekleri haber alınır. Mühendislerin Konya’ya gelmekteki amaçları projenin istenilen şekilde yürüyüp yürümediğini teftiş etmektir162. Mösyö Hökten ve Mösyö Dehar beraberlerindeki heyetle beraber Konya’ya gelirler. Daha sonradan bu heyete Türk mühendis ve memurlar da katılır. Heyetin çalışmalarında dikkat etmesi gereken birtakım unsurlar vardır. Bunları şu şekilde sıralayabiliriz:

1. Konya civarına su akıtmanın mümkün olup olamayacağının araştırılması,

2. Yapılacak olan işlerden dolayı zarar görecek bir mahalle olup olmadığının kontrol edilmesi

161 Anadolu, nr. 17, 26 Teşrin-i Evvel 1324 (8 Kasım 1908), s.2. 162 Anadolu, nr. 34, 29 Kanun-i Evvel 1324 (11 Ocak 1908), s.4.

3. İşin daha önceden imzalanan mukavelenameye uygun olarak yürütülüp yürütülmediği,

4. Harita ve projelerin yenilenmesinin gerekip gerekmediğine karar verilmesi163.

Mösyö Dehar ve Mösyö Hökten başkanlığında Konya gelen heyet çalışmalarına başlar. Heyet ilk iş olarak proje dahilindeki arazilerde yaşayan halkın çalışmalara destek olmaları için ikna edilmesine çalışır. Bölgedeki köylere, projenin inşaat aşamasında yeterli derecede su ulaşamayacağı için köylüler başta meseleye şiddetle itiraz ederler. Uzun süren konuşmalar sonucunda bölgedeki köylerden iş için rıza alınarak çalışmalara başlanır.

Ayrıca Konya Ovası Sulama Projesi Komisyonu, proje ile ilgili olarak bir rapor hazırlayarak Meclis-i Mebusan’a ve sadaret makamına gönderir164.

163 Anadolu, nr. 37, 8 Kanun-i Sani 1324 (21.Ocak.1908), s.3. 164 Anadolu, nr. 39, 15 Kanun-i Sani 1324 (28.Ocak.1908), s.3.

Komisyon tarafından hazırlanan rapora göre:

1. Karakaya Abdi Tülü; Küçükköy gibi 14 ova köyünün yüzölçümü 600000 dönüm olup, 15 metreküpü suyun adı geçen bölgeyi sulamaya yetmeyeceğine, Konya –Ereğli hattının sol tarafından Hotamış denilen bölgenin proje kapsamından çıkarılmasına,

2. Hattın sol tarafından Kaşınhan mevkiîne doğru olan arazinin proje dahiline alınmasına,

3. Çarşamba Çayı boyunca Aya, Dineksaray, Balçıkhisar gibi köylerin sulanması için gerekli olan bölgelere bentler yapılmasına, bölge halkının inşaat şirketine yardımcı olması ve belirlenen bazı bölgelere daima su seviyesi yüksek olan Çarşamba Çayı’nın kullanılmasını sağlamak için çalışılmasına,

4. Şirketin projesine göre tarlalar kanallarla birbirinden ayrıldığı için tarlalar arasında ulaşımı

sağlayabilmek için kanallar üzerine köprüler inşa edilmelidir165.

Bu rapordan sonra can sıkıcı bir durumun farkına varılır. Bu da Hazine ile inşaat şirketi arasında yapılan mukavelenamede kanallar üzerine yapılacak olan köprülerle ilgili hiç bir ibarenin bulunmayışıdır. Şirket menfaatlerini ön planda tutarak bu konuyla ilgili bir maddeyi mukavelenameye koymamış hükümet yetkilileri de böyle bir maddenin konmasını akıl edememiştir. Daha sonra komisyon üyeleri düzenledikleri toplantılarda milletin menfaatlerinin gözetilebilmesi için mukavelenamenin iptal edilmesinin gerektiği üzerinde dururlar. İhalenin verildiği Fransız Şirketin yetkililerinde Mösyö Godar’dan da konuyla ilgili olarak bir rapor istenir. Kendisinin Nafiâ Nezareti’ne verdiği raporda Çarşamba Çayı güzergâhına ve ovaya ait köylere suyun ulaştırılacağı ve kanallar üzerine köprüler yapılacağı böylece köylülerin rahat etmesini sağlayacakları belirtilir166.

165 Anadolu, nr. 44, 30 Kanun-i Sani 1324 (12 Şubat 1908), s.4. 166 Anadolu, nr. 44, 30 Kanun-i Sani 1324 (12 Şubat 1908), s.4.

Konya Ovasını sulanabilirlik bakımından ikiye ayırmak mümkündür. Birinci kısımdaki köyler az miktarda da olsa suya ulaşan köylerdir. İkinci kısımdaki köyler oldukça çoraktır. Bu kısımda toplam 14 köy vardır. Bu köylerin gelişebilmesi için en az 50 seneye ihtiyaç vardır. Muhacirler de bu köylere yerleştirilmektedir. Bölgede zaten yetersiz olan kaynaklar hepten yetersiz hale gelir. Yapılan araştırmalara göre bölgeye ulaşan suyun saniyede 15metreküpü bir mahalleyi sulayabilir. Buna karşın sadece ova köylerinin 6 milyon dönüm olduğu düşünülecek olursa projenin baştan iflas ettiği rahatlıkla söylenebilir. Nafia Nezareti projede hiçbir gelişmenin sağlanamamasından dolayı Mösyö Godar’dan bir rapor istemiştir167.

Su Kumpanyasının kuruluşundan itibaren bir gelişme kaydedememesinin en önemli kumpanyanın yaptığı yolsuzluklarla ilgilidir. Hatta bu yolsuzluklardan dolayı yazılı basın sulama projesinden bahsederken “Küçük Panama” tabiri kullanır. Bu tabirin kullanılmasının nedeni Amerika’daki meşhur Panama

Kanalı’nın da yapılırken bir çok yolsuzluğun yapılmasıdır168.

Bu durumun halledebilmenin tek yolu Fransız şirketi ile imzalanan mukavelenamenin feshidir. Mukaveleden anlaşıldığı üzere müteahhit firmaya 17 lira masraf parası ve iş başlangıcı olarak 1900 frank verilir.

Ayrıca projede kullanılmak üzere 1.280.000.000 frank projenin II. Müteahhidi Havkin Efendi’ye verilir. Ancak bu paraların karşılığı olan hizmet bir türlü alınamaz. İşler çok yavaş yürür. Köylülerden de projeye katkı sağlamak için para toplanır. Fakat toplanan bu paraların karşılığında da hiç bir hizmet verilmez169.

Konya Ovası sulama projesinin beklenen başarıya ulaşmamış olması su meselesinde yeni arayışların doğmasına neden olur. Örneğin Çayırbağı Suyu’nun kullanılmasının daha verimli olacağı düşünülür. Çünkü Çayırbağı Suyu’nu kullanmak hem daha az maliyetli hem de daha kolay olacaktır. Belediyenin göstereceği gayret

168 Anadolu, nr. 44, 30 Kanun-i Sani 1324 (12 Şubat 1908), s.4. 169 Anadolu, nr. 48, 13 Şubat 1324 (26 Şubat 1908), s.2.

yabancı firmalar ihtiyaç duyulmadan sorunun çözümüne yardımcı olacaktır170.

Belgede Anadolu gazetesi (sayfa 125-136)

Benzer Belgeler