• Sonuç bulunamadı

Avusturya Boykotu

Belgede Anadolu gazetesi (sayfa 143-151)

H. Ulaştırma

I. Avusturya Boykotu

Osmanlı hükümeti ve yerel yönetimler içinde bulunulan durumundan dolayı Avusturya’yı protesto etmek için Avusturya mallarına karşı boykot uygulama

179 Anadolu, nr. 7, 17 Eylül 1324 (30 Eylül 1908), s.4. 180 Anadolu, nr. 10, 28 Eylül 1324 (11 Ekim 1908), s.3.

kararı almışlardır. Osmanlı Fes Boykotu olarak bilinen süreçte halk Avusturya mallarına karşı bir boykot başlatır. Avusturya’dan ithal edilmekte olan feste simgesini bulan boykot kısa sürede daha düzenli ve İttihat Terakki Cemiyeti tarafından yönlendirilen eylemler halini alır. Osmanlı halkı ilk defa tepkisini gerçek bir savaş değil de iktisadi harp gerçekleştirilir181. Anadolu kentlerinde esnaflar kendi aralarında yaptıkları toplantılarda bu mesele ile ilgili pek çok önemli karar alarak sosyal bir hareket başlatırlar. Bu toplantılardan biri de Konya esnafı tarafında Şeref Oteli’nde gerçekleştirilir. Anadolu’nun 25. Sayısında bu toplantı hakkında şu bilgiler verilmektedir. “Şehrimiz esnafı geçen Cuma günü Şeref Oteli’nde mesleklerinin gelişimi hakkında

yaptıkları bir toplantıda Avusturya meselesini görüşmüşlerdir. Burada, Osmanlı Halkı tarafından ilan edilen ekonomik savaşın yürütülmesi için karar alınır. Ancak geçenlerde İzmir’den Konya’ya getirilen mallar arasına Avusturya malı karışması herkesin canını sıkmıştır. Böyle bir duruma tekrar mahal verilmemesi

181 Doğan Çetinkaya, 1908 Osmanlı Boykotu, İletişim Yayınları,

gerektiği üzerinde durulur. Ayrıca, doğruya dostumuz olan İngiltere’den mal alınması için tekrar görüşmeler yapılmasına karar verilir”182. Konya esnafının büyük bir çoğunluğu alınan kararlara uyarken boykota katılmayan esnaf şöyle eleştirilir: “Avusturya ile Bulgaristan’a karşı

milletimiz ekonomik bir savaş açmıştır. Bu ülkelerin malları alınmayarak ekonomik bir savaş yürütülmektedir. Ancak bazı tüccarların boykota katılmadıkları görülmekte ve bu durum bizi çok üzmektedir. Bunun bir Türk’e yakışması mümkün değildir. Daha önceden getirilen malların elden çıkarılması ve bir daha bu ülkelerden mal sipariş edilmemesi uygundur. Tüccarlarımızdan boykotaj cemiyetinin aldığı kararlara uymalarını tavsiye ediyoruz183“.

Boykotların nasıl yürütüleceği ile ilgili olarak bir beyanname yayınlanır. İçeriği bakımından önemli olduğu için metnin verilmesi uygun görülmektedir.

“Beyânnâme:

182 Anadolu, nr. 25, 24 Teşrin-i Sani 1324 (7 Aralık 1908), s.3. 183 Anadolu, nr. 30, 11 Kanun-i Evvel 1324 (24 Aralık 1908), s.3.

Boykotaj, Avusturya ve Bulgaristan’a karşı açılmış bir ekonomik savaştır. Boykotajın önemi ve gerekliliğinden bahsetmek bizim kanayan yaramızı tekrar deşmemiz demektir. Milletimiz Avusturya malı almamakta haklıdır. Boykota uymak vatanperverliğin gereğidir. Hükümet bile bu duruma uymak zorundadır. Eğer bir mağaza boykota tâbi değilse onu ilan etmelidir. Her memlekette Boykotaj Cemiyetleri kurulmuştur. Vatanını seven, Boykotaj Cemiyeti’nin ortaya koyduğu esaslara uymak zorundadır. Boykotaj kişilere karşı değil devletlere karşıdır. Eğer memleketimize Avusturya ve Bulgaristan malları girerse boykota mahkumdur. Eğer halkımı, esnafımız boykota katılırsa faaliyetimiz sonuç verir. Malum devletlerin hususuna devlet müdahale etmemelidir. Boykotaj Cemiyeti’ne üye olan tüccarlarımızın kesinlikle Afrodizyak Ticarethanesi ve Abronozyan Biraderler Ticarethanelerinden mal almamalarını tavsiye ediyoruz. Milletin içinde bulunduğu bu zor durumdan kurtulmasını isteyenler isimlerini mutlaka cemiyete kaydettirsinler”184.

Konya ve diğer Anadolu kentlerinde bu olaylar yaşanırken Osmanlı Hükümeti ve Avusturya-Macaristan arasında barış görüşmelerinin başlatılması kararı alınır. Osmanlı Hükümeti’ni temsil edecek olan heyetin Meclis- i Mebusan’dan seçilmesine karar verilir. Ayrıca Sadrazam Paşa Hazretleri ile Avusturya Sefîri arasında yapılan görüşmeler neticesinde taraflar arasında yapılacak olan müzakereler için bir an önce komisyonların oluşturulması ve bir an önce görüşmelere başlanması kararı alınmıştır185.

Avusturya’nın Bosna’yı işgali konusu, sadece yerel basında değil yabancı basında da gündemi işgal eden meselelerden biri olmuştur. Londra 18 Kanun-i Evvel - London Öbinyon Gazetesi Muharriri Mösyö “Gaskan” Balkanlara yaptığı seyâhatlerden bahsederken Bosna ve Hersek’te Avusturya’nın entrikalarını ve mezâlimini îzâh etmiştir. West Mister Gazetesi muhâbirlerinden biri de Bosna ve Hersek' in hâlini gâyet objektif bir sûrette göstermektedir. Ve halkın büyük

185

çoğunluğu işgalin karşında olduğunu belirterek Avusturya askerinin halka yaptığı zulümleri kınamıştır186.

Anadolu Gazetesi’nde, Avusturya’nın Bosna’yı işgali meselesi ile ilgili olarak farklı kişilerin yorumlarına yer verilmiştir. Bu yorumlar objektif bir bilgiye ulaşılmasında fayda sağlayacaktır. Buna örnek olarak, Macar Akademisi üyelerinden Doktor Konoş’un yazmış olduğu makale verilebilir. Doktor yazısında Türklerle Macarların kardeş olduklarından, iki millet arasındaki anlaşmazlıkların giderileceğine karşı duyduğu inançtan bahsetmektedir187. Bir Macar akademisyenin bu sözleri sarf etmesi oldukça önemlidir.

Anadolu Gazetesi’nin 33 numaralı nüshasında ise doktor Konoş’un yazısına bir cevap niteliği taşıyan açık mektup başlıklı yazıya rastlanmıştır. Macar Akademisi Üyelerinden ve Peşte Üniversitesi Türk Dili Uzmanı Doktor Konoş hazretlerine hitabıyla başlayan mektupta kendisinin yazmış olduğu bu güzel yazının Türkler

186

Anadolu, nr. 30, 11 Kanun-i Evvel 1324 (24 Aralık 1908), s.1.

arasında samimi hislere neden olduğundan bahsedilir. Konya Hukuk Mektebi imzasını taşıyan mektupta Doktor Konoş’un yaptığı araştırmaların Türkler ve Macarların kardeş milletler olduğu sonucunu ortaya çıkarmasının Türkler arasında büyük bir heyecan yarattığından bahsedilir. Ayrıca mektupta Türkler ve Macarlarla ilgili şu sözler yer almaktadır: “İki kardeş arasına yıllar önce

giren felaket iki kardeşin arasının açılması gibi kötü sonuçlara yol açmıştır. Bu iki kardeş ancak birbirine kavuştuğu zaman mutlu olacaktır. Değerli üstat Tükler yapacakları atılımlarla gelişecekler ve daha sonra Macarlara kollarını açacaklardır. Kimse zannetmesin ki biz kardeşimizi unuttuk. Biz istibdadın baskısı altında o kadar çok ezildik ki artık kendimizi dahi göremeyecek bir duruma geldik. Bu nedenle sizinle hakkıyla ilgilenemediğimiz için bizi affediniz. Yaşadığımız savaşların yaratmış olduğu buhran istibdadın cehaleti ile birleşince durumumuz içinde çıkılmaz bir hal almıştır.

İnşallah biz de hürriyetle birlikte cehaletten kurtulup

aydınlanmaya başlayacağız. Şurasını da belirtmeden geçmeyelim. Askerimiz, halkımız kanının son damlasına

kadar vatanını savunacaktır. Ancak sizin söylemiş olduğunuz sözler ruhumuzu okşamıştır.

Size Konya Hukuk Mektebi talebeleri olarak sonsuz saygılarımızı sunarız.

Süleyman Necati”188.

Bosna Meselesinde Avrupalı Devletler Bosna’nın özerk bir preslik olması şartıyla Osmanlı’nın bu meseleden kurtulabileceğini öne sürerler. Basın da, eğer elden yapacak hiçbir şey gelmiyorsa mecburen bunun kabul edilebileceği üzerinde durur.

Bosna-Hersek’ in Avusturya tarafından işgali meselesi Osmanlı Devleti’nin karşısına çok çeşitli zorluklar çıkartmıştır. Bütün bunların yanı sıra Girit’in Yunanistan’a ilhakı meselesi de devletin güç kaybetmesine neden olur. Osmanlı Orduları değerli kumandanların yönetimindedir. Eğer kendilerine lazım olan araç ve gereçler temin edilebilirse başarı

sağlayabileceklerine inanılır189.

Belgede Anadolu gazetesi (sayfa 143-151)

Benzer Belgeler