• Sonuç bulunamadı

1. GĠRĠġ

1.1 Konunun Önemi

1. GĠRĠġ

1.1 Konunun Önemi

Hayvancılık sektörünün temel iĢlevi, gıda maddesi üretimidir. Hayvansal kökenli gıda maddelerinin, birçok üstün özelliğe sahip olduğu bilinmekte ve dengeli bir beslenmeden söz edebilmek için günlük protein ihtiyacının %40-60‟ının, hayvansal kökenli besin maddelerinden sağlanması önerilmektedir (Anonim, 2006).

Ġnsanların yeterli ve dengeli beslenmesinde önemli rolü bulunan hayvancılık sektörü ulusal geliri ve istihdamı artırmak, et, süt, tekstil, deri, kozmetik ve ilaç sanayi dallarına hammadde sağlamak ve dengeli kalkınmaya katkıda bulunmak, kırsal alandaki açık ve gizli iĢsizliği azaltmak ve önlemek, kalkınma ve sanayileĢme finansmanını öz kaynaklara dayandırmak, ihracat yoluyla döviz gelirlerini artırmak, göç olaylarını ve bunun ortaya çıkardığı sosyal sıkıntıları azaltmak ve önlemek gibi önemli ekonomik ve sosyal fonksiyonlara sahiptir.

Türkiye‟de hayvancılık, ulusal ekonomide ve tarım sektöründe önemli bir yere ve potansiyele sahip bulunmaktadır. Devlet Ġstatistik Enstitüsü tarafından 2001 yılında gerçekleĢtirilen Genel Tarım Sayımı Tarımsal ĠĢletmeler Anketi sonuçlarına göre;

Türkiye‟deki toplam iĢletme sayısı 3.076.650 iken, bitkisel üretim ve hayvancılık yapan iĢletme sayısı 2.074.479, yalnızca bitkisel üretim yapan iĢletme sayısı 929.582, yalnızca hayvancılık yapan iĢletme sayısı 72.629‟dur (Anonim, 2009f).

Türkiye‟de hayvansal üretim değerinin tarımsal üretim değeri içindeki payı 2008 yılında

%26,5 düzeyindedir. Toplam hayvansal üretim değerinin %42‟si ise sadece sütten sağlanmaktadır. Türkiye‟de 2008 yılı süt üretimi 12 milyar litre olup ve bu miktar Türkiye‟yi dünya sıralamasında 8 büyük süt üreticisi ülke konumuna yerleĢtirmektedir (Anonim, 2010a).

2

Üretilen toplam süt miktarının %92,2‟si inek, %6,1‟i koyun, %1,97‟si ise keçi ve manda sütüdür (Anonim, 2009g). GeliĢmiĢ ülkelerde olduğu gibi, Türkiye‟de de üretilen süt miktarının önemli bir kısmı inek sütünden oluĢmaktadır.

Toplam inek sütü üretiminin 2008 yılında %47,8‟ini kültür, %40,2‟sini melez, ve

%12‟sini yerli ırklardan sağlanmaktadır. Türkiye Ġstatistik Kurumunun 2006 yılında yaptığı Tarımsal ĠĢletme Yapı AraĢtırmasına göre; Türkiye‟de büyükbaĢ hayvanı bulunan iĢletmelerin %59,7‟si 1–4 hayvana sahipken bu iĢletmelerde bulunan hayvanların toplam büyükbaĢ hayvan sayısına oranı %21,6‟dır. Bu da büyükbaĢ hayvancılıkta iĢletmelerin oldukça büyük bölümünde hayvan varlığının az, dolayısıyla sürü büyüklüğününde çok küçük olduğunu göstermektedir. BüyükbaĢ hayvancılık yapan iĢletmelerde 1–49 baĢ hayvanı bulunan iĢletmelerin toplam hayvan sayısının %91‟ine sahip olması ise bu iĢletmelerin uzmanlaĢmıĢ hayvancılık iĢletmeleri dahi olsa büyük ölçekli olmadığını göstermektedir.

Küçük tarım iĢletmelerinin yapısal dezavantajlarının ortadan kaldırılması, ekonomik açıdan güçlendirilmeleri ve kırsal alanda sürdürülebilir kalkınmayı sağlayacak en önemli araçlardan biri üretici örgütleridir.

Türkiye hayvancılığında; iĢletmelerin küçük ölçekli olması, çevresel ve genetik nedenlerden kaynaklanan verim düĢüklüğü, finansman yetersizliği, pazarlama sorunları, hijyen ve kaliteye iliĢkin sorunlar, üreticilerin ürününü eder fiyata satamaması, girdi fiyatlarının ve dolayısı ile üretim maliyetlerinin yüksekliği, eğitim ve yayım hizmetlerinin yetersizliği ve üreticilerin bilgi ve teknoloji kullanımında yetersiz kalmaları gibi sorunları nedeniyle, üretimden pazarlamaya kadar olan süreçte, üreticilerin sorunlarına çözüm getirebilecek, birbirleriyle koordineli, güçlü ve ayakları üzerinde durabilen, teknik ve idari alt yapısı güçlendirilmiĢ örgütlerin oluĢturulması kaçınılmazdır. Türkiyede üreticilerin örgütlenmesi Ģimdiki haliyle, kooperatifler ve yetiĢtirici birlikleri Ģeklinde gerçekleĢmektedir.

Türkiye‟deki üretici birliklerinden biri olan Damızlık Sığır YetiĢtiricileri Birlikleri (DSYB) hakkındaki kanun tasarısı 8 Mart 1995 tarih ve 22221 sayılı Resmi Gazete‟de

3

yayınlanarak yürürlüğe girmiĢtir. DSYB; yetiĢtiricilerin kendi aralarında teĢkilatlanarak, üstün verimli hayvanların yetiĢtirilmesi için yurt içinde yetiĢtirilen ya da yurt dıĢından ithal edilen ırkların genetik potansiyellerinin geliĢtirilmesi, verimlerini arttırılması, bunların soy kütüğü ve verim kayıtlarının tutulması, hayvanlarla ilgili sağlık ve sigorta iĢlemlerinin yürütülmesi, üyelerinin eğitimlerinin sağlanması, ihtiyaçlarının temin ve tedariki ile ürünlerinin yurt içinde ve dıĢında pazarlanması, üretim maliyetlerinin düĢürülmesi ve ürünlerinin değerlendirilmesi için gerekli tesislerin kurulması ve iĢletilmesi amacıyla kurulan örgütlerdir.

Türkiye‟de süt sığırcılığının dolayısıyla hayvancılığın geliĢtirilmesi ve verimliliğin artırılabilmesi için yapılacakların baĢında ülkedeki mevcut süt sığırı varlığının genotip özelliklerinin iyileĢtirilmesi gelir. Damızlık Sığır YetiĢtiricileri Merkez Birliği (DSYMB), bu amaçla gerek yurt içinde yetiĢtirilen gerek yurt dıĢından ithal edilen ve gerekse yerli ırkların genetik özelliklerinin geliĢtirilmesi için çeĢitli çalıĢmalar yapmaktadır. Bu çalıĢmaların değerlendirilmesi ve verimlilik düzeyleri üzerindeki etkilerinin ortaya konulabilmesi, Türkiye‟nin çeĢitli bölgelerinde, üstün verimli damızlık süt sığırı kullanarak süt sığırcılığı yapan iĢletmeler ile diğer iĢletmelerin süt sığırcılığı faaliyetlerinin karĢılaĢtırılması ile olanaklı olabilecektir. Bu nedenle, bu konuda yapılacak çalıĢmaların artırılmasıyla DSYB‟lerinin üretici faaliyetlerine etkileri ortaya konulabilecektir.

Bu araĢtırmada, çalıĢma alanı olarak, geleneksel ve modern süt sığırcılığı faaliyetleri yapan iĢletmelerin bir arada bulunduğu Amasya ili seçilmiĢtir. Amasya ili büyükbaĢ hayvan varlığı bakımından Türkiye hayvan varlığının yaklaĢık %1,2‟sini oluĢturmaktadır. Amasya‟da 2008 yılı verilerine göre, 132.677 adet sığır bulunmaktadır. Amasya‟da yetiĢtiricilerin kendi aralarında teĢkilatlanarak yüksek verimli damızlık süt sığırı yetiĢtirilmesi amacı ile 1998 yılında kurulan Amasya Damızlık Sığır YetiĢtiricileri Birliği (ADSYB) yürüttüğü projeler ve yaptığı çalıĢmalar ile bölge hayvancılığına katkıda bulunmaktadır. ADSYB‟ne, 2008 yılı temmuz ayı itibariyle 750 iĢletme, 6 Ģirket ve 25 Tarımsal Kalkınma Kooperatifi üyedir.

4

ADSYB‟nin yöre çiftçilerine ekonomik etkilerinin analizinin yapıldığı bu araĢtırmanın sonuçları Amasya ili süt sığırcılığı yapısının ortaya çıkması bakımından yararlı olacak, birliğin bölge hayvancılığına olan katkılarının artırılabilmesi ve örgütlenmenin geliĢmesine yönelik politikaların saptanması için ıĢık tutacaktır.