• Sonuç bulunamadı

1. GĠRĠġ

1.3 ÇalıĢmanın Kapsamı

Bu çalıĢma 6 ana bölümden oluĢmaktadır.

ilk bölüm olan giriĢ‟te, Türkiye‟de hayvancılığın sosyo-ekonomik açıdan durumuna, hayvancılık sektöründe örgütlenmenin önemine ve DSYB‟nin yerine değinilmiĢtir.

Ġkinci bölümde, kaynak özetleri yer almaktadır. Bu bölümde süt sığırcılığı iĢletmelerinin ekonomik analizi ve örgütlenmenin süt sığırcılığı iĢletmeleri üzerine sosyal ve ekonomik etkilerini araĢtıran, ayrıca kullanılan analizlerle ilgili yerli ve yabancı kaynaklar incelenerek özetlenmiĢtir.

Üçüncü bölümde, araĢtırmada kullanılan materyal ve yöntem hakkında bilgi verilmektedir.

Dördüncü bölümde, tarımda örgütlenmenin önemine, Türkiye‟de süt sığırcılığının genel durumuna ve DSYB hakkındaki bilgilere yer verilmiĢtir.

5

BeĢinci bölüm, araĢtırma bölgesinin tanıtımı amacıyla, bölgenin nüfus, ekonomik, coğrafi ve tarımsal yapısı hakkında verilen bilgileri kapsamaktadır.

AraĢtırma bulguları adı altında yer alan altıncı bölümde, iĢletmelerin sosyo-ekonomik analizine, iĢletmelerde süt sığırcılığı faaliyetinin genel yapısına, ADSYB hakkında üyelerin görüĢlerine, tarımsal desteklemelere ve yapılan etkinlik ölçümlerine yer verilmiĢtir.

Son bölüm olan tartıĢma ve sonuç‟ta, tez çalıĢması ile elde edilen bulguların literatürdeki çalıĢmalar ile karĢılaĢtırılması ve öneriler yer almaktadır.

6 2. KAYNAK ÖZETLERĠ

Price ve Peters (1985), “Tarımsal Kooperatifler ve Çiftçiler” adlı çalıĢmalarında, kooperatif ortaklığı ve ortakların yönetime katılımı konusunda 400 Galili çiftçiden bilgi toplamıĢlar ve özellikle kooperatiflere katlımın tarım iĢletmelerinin performansına etkileri hakkındaki çiftçi görüĢleri üzerinde durmuĢlardır. Kooperatifleri çiftçiye girdi sağlayanlar ve ürünün alım satımı ile uğraĢan pazarlama kurumları olarak ikiye ayırmıĢlardır. Girdi kooperatiflerine katılan çiftçiler, bu kooperatiften sağladıkları faydaları azalan girdi maliyetleri, güvenilirlik gibi ekstra faydalar olmak üzere on madde de toplamıĢlardır. Pazarlama kooperatiflerine ortaklığın avantajları ise ürünlerin daha iyi fiyatla alınması ve zamandan tasarruf olarak belirlenmiĢtir.

Ġnan (1987), Tekirdağ ilinde yaptığı araĢtırmada, süt sığırcılığı iĢletmelerinin ekonomik yapısını incelemiĢ ve iĢletmeler için optimum iĢletme planları saptamıĢtır. ÇalıĢmada kültür ırkının hakim olduğu 110 iĢletmeden tabakalı örnekleme ile 48 iĢletme seçilmiĢ ve bu iĢletmeler büyüklüğüne göre, 1–5 baĢ, 6–10 baĢ 11-+ inek grubu olarak üç gruba ayrılmıĢtır. Bulgulara göre, inek baĢına yıllık süt verimi 2312 kg, günlük süt verimi 9,86 kg olup 1 kg kesif yemle elde edilen süt miktarı 1,71 kg olarak bulunmuĢtur.

ĠĢletmelerin %75,6‟sında traktör, %22,9‟unda sağım makinesi bulunmaktadır. Çiftçilere göre süt üretimini geliĢtirmede rol oynayan en önemli faktör, kaliteli fabrika yemidir.

Bunu, yüksek süt fiyatı, ucuz yem, süt fiyatlarında istikrar, kültür ırkları, iĢletme kredisi izlemektedir.

Tauer ve Belbase (1987), çalıĢmalarında, New York süt iĢletmelerinin teknik etkinlikleri 432 gözlem için 1984 yılı kayıtları kullanılarak “Frontier Production Function – Sınırlı Üretim Fonksiyonu” ve “Corrected Ordinary Least Squares - DüzenlenmiĢ Sıradan En Küçük Kareler” yöntemleri ile tahmin edilmiĢtir. ÇalıĢmada, bağımlı değiĢken olarak süt iĢletmelerinin toplam üretim değeri dikkate alınırken, üretim fonksiyonunun tahmininde 7 girdi dikkate alınmıĢtır. Bunlar, yabancı iĢgücü, aile iĢgücü, yem, alet-makine masrafları, hayvancılık harcamaları (suni tohumlama, veteriner vb), bina masrafları ve diğer masraflardır. ÇalıĢmanın sonucunda, iĢletmelerin

7

%69‟unun etkin olarak çalıĢtığı, iĢletme düzeyindeki iyileĢtirmelerle teknik etkinliğin artabileceği vurgulanmıĢtır.

Kumbhakar (1993), Utah‟ta, büyük, orta ve küçük ölçekli süt sığırcılık iĢletmelerinde, girdi fiyatlarındaki artıĢ-azalıĢ ile destekleme fiyatlarının azalmasının iĢletme kârlılığı üzerine etkisini araĢtırmıĢtır. Küçük ölçekli iĢletmelerin, orta ve büyük ölçekli iĢletmelere oranla daha az kârlı olduğu ve bu iĢletmelerin destekleme fiyatlarındaki dalgalanmalardan veya girdi fiyatlarındaki yükselmeden daha fazla etkilendikleri sonucuna varmıĢtır.

Nicholson vd. (1993), çalıĢmalarında Newyork ve Ontario süt sığırcılığı iĢletmelerinin karĢılaĢtırmalı olarak incelenmiĢler; ABD‟nin Newyork kenti ile Kanada‟nın Ontario kenti süt sığırcılığı iĢletmelerinin özellikleri, gelirleri, üretim maliyetleri, kârlılık ve etkinlik ölçütlerini karĢılaĢtırmıĢlardır. AraĢtırıcılar, inek baĢına süt üretimi ile iĢletme baĢına satılan süt miktarının Newyork süt sığırcılığı iĢletmelerinde daha yüksek olduğunu bulmuĢlardır. Bununla birlikte 45,4 kg sütten elde edilen gelirin Ontario‟da Newyork‟tan 3 dolar daha yüksek, iĢletme masraflarının 0.67-0.89 dolar (%8-6) arasında Ontarıo‟da daha yüksek, toplam maliyetlerin (sermaye faizi, iĢçilik, yönetim giderleri) Newyork süt sığırcılık iĢletmelerinde 5-6 dolar daha düĢük olduğunu tesbit etmiĢlerdir. Diğer yandan Newyork süt sığırcılık iĢletmelerinin iĢgücü kullanımında ve yem girdisi kullanımında daha etkin olduğu belirtilmiĢtir.

Saner (1993), Ġzmir yöresinde özellikle kültür ırkı ve melezlerine yer veren, pazara yönelik süt sığırcılığı yapan 109 iĢletmeyi beĢ büyüklük grubu altında inceleyen araĢtırmada, iĢletmeler teknik ve ekonomik yönden değerlendirilmiĢ, gerek bütünsel olarak, gerekse süt sığırcılığı üretim dalı bazında analiz edilmiĢtir. Süt sığırcılığı faaliyetlerinde iĢletmelerin genel olarak zarar ettikleri görülmüĢtür. Ancak 15–24 baĢlık üçüncü gruptaki iĢletmelerde süt sığırcılığı üretim dalının net çiftlik gelirinin pozitif olduğu ve süt maliyetinin daha düĢük olduğu belirlenmiĢtir. ĠĢletmelerin çeĢitli kriterlere göre baĢarı ve varyans analizleri yapılmıĢtır. Yapılan regresyon analizleri ile süt maliyetine ve karlılığa etki eden faktörler belirlenmiĢtir. Yörede süt sığırcılığının sorunları ortaya konularak çözümler getirilmeye çalıĢılmıĢtır. Gerek süt maliyeti ve

8

gerekse ekonomik ve mali rantabilite yönünden avantajlı olan 15–24 baĢlık üçüncü grubun Ġzmir yöresi için uygun iĢletme büyüklüğü olabileceği önerilmiĢtir.

ErkuĢ vd. (1996), çalıĢmalarında ithal süt hayvanları ve kültür melezi hayvanlar ile yapılan süt sığırcılığı faaliyetlerini Tekirdağ örneği çerçevesinde karĢılaĢtırmalı olarak analiz etmeyi amaçlamıĢlardır. AraĢtırma sonuçlarına göre, ithal damızlık hayvanlarla süt sığırcılığında birim hayvan baĢına gayri safi üretim değeri, kültür melezine oranla

%29,47 daha yüksek olarak tespit edilmiĢtir. Ġthal damızlık süt sığırcılığı iĢletmelerinde büyükbaĢ hayvan birimi (BBHB)‟ne düĢen net kar, saf hasıla ve rantabilite oranları kültür melezi iĢletmelerinden daha düĢük olarak bulunmuĢtur. Bu durum ithal damızlık süt sığırcılığı iĢletmelerinde üretim masraflarının nispeten yüksek olmasına bağlanmıĢtır.

Fidan (1996), Kütahya ilinde yaptığı araĢtırmada; Merkez ilçede pazara yönelik süt sığırcılığına yer veren tarım iĢletmelerinde toplam gayrisafi üretim değerinin

%68.49‟unu hayvansal üretimin oluĢturduğunu belirlemiĢtir. Ayrıca 1–8 baĢlık süt sığırcılık iĢletmelerinde toplam gelirin %60.88‟inin süt geliri, %37.51‟inin hayvan envanter kıymet artıĢı, %1.54‟ünün gübre gelirinden oluĢtuğu tespit edilmiĢtir. 9 baĢtan daha büyük iĢletmelerde ise bu oranlar sırasıyla %60.42, %37.91, %1.60‟tır.

Turan (1997), tarafından, süt sığırcılığı yapan tarım iĢletmeleri üzerine kooperatifleĢmenin etkileri, ÇerkeĢ ilçesi örneği çerçevesinde analiz edilmiĢtir.

ÇalıĢmada kooperatife ortak olan ve olmayan süt sığırcılığı iĢletmeleri büyüklük grupları itibariyle karĢılaĢtırılmıĢtır. Ayrıca kooperatif ortaklarının yıllık faaliyet sonuçları ve kooperatif ortak iliĢkileri ortaya konulmuĢtur. Aktif sermayenin, kooperatife ortak olan süt sığırcılığı iĢletmelerinde ortak olmayanlara göre %28,18 oranında yüksek olduğu, iĢletme sermayesinin %35,39 ve yabancı sermayenin %4,94 oranında fazla olduğu sonucu bulunmuĢtur. Kooperatif ortak iliĢkilerinin artan hızda devam ettiğini, üretim maliyeti ve rantabilite gibi göstergelerin yüksek olmasının ise, kooperatifin dolaylı ve dolaysız etkisinin olduğunu gösterdiğini ifade etmiĢtir.

9

Talim vd. (1998), çalıĢmalarında Türk-Anafi Projesi kapsamında Ege Bölgesinde Ġzmir, Manisa ve Balıkesir illerinde üç yıl ve daha uzun bir süreden beri faaliyet yapan ihtisaslaĢmıĢ süt sığırcılığı iĢletmelerinin analizini yapmıĢlardır. AraĢtırmanın verileri, sadece süt sığırcılığı üretim dalı bazında iĢletme büyüklük grupları itibariyle ve illere göre analiz edilmiĢtir. AraĢtırmada elde edilen bulgular, incelenen iĢletmelerde süt veriminde belirgin bir artıĢ sağlandığını, iĢletmelerin damızlık niteliğe ulaĢtığını, modernleĢme sürecine girdiğini ve ekonomik bakımdan yaĢayabilir nitelik kazandığını göstermektedir. Ayrıca kaba yemini kendi yetiĢtiren ve esas itibariyle aile iĢgücünden yararlanan iĢletmelerin maliyet ve karlılık açısından daha avantajlı oldukları ortaya çıkmıĢ olup, örgütlenme eksikliğinden kaynaklanan sorunlar nedeniyle pazarlamada bir geliĢme sürecinin yaĢanmadığı belirtilmiĢtir.

Günden (1999), çalıĢmasında, Menemen yöresindeki pamuk üretiminde veri zarflama yöntemini kullanarak teknik etkinliğin ölçülmesi ve etkinsizlikten kaynaklanan üretim ve girdi kayıplarını ortaya koymayı amaçlamıĢtır. Bu çerçevede teknik etkinlik, önce girdiye yönelik, daha sonra ise çıktıya yönelik olmak üzere iki farklı yaklaĢımla hesaplanmıĢtır. ÇalıĢma sonucunda, yörede teknik etkinsizliğin olduğu saptanmıĢtır.

Etkinsizlikten kaynaklanan üretim ve girdi kayıplarının olduğu belirlenmiĢ ve bu kayıplar, hem miktar ve hem de değer olarak hesaplanmıĢtır.

Günlü vd. (2001), yaptıkları araĢtırmada Afyon ili süt sığırcılık iĢletmelerinde anket yolu ile derlenen veriler yardımıyla kaynak kullanımında etkinlik düzeylerini araĢtırmıĢlardır. Maliyeti oluĢturan masraf unsurlarının oransal dağılımı yem %58,45, iĢçilik %15,65, veteriner sağlık, bakım onarım, amortisman ve diğer cari giderler sırasıyla; %58,01, %22,73, %16,95 ve %2,28 olarak hesaplanmıĢtır. Gelir kalemlerinin oransal dağılımı süt, buzağı, envanter değer artıĢı ve buzağı gelirleri sırasıyla; %58,01,

%22,73, %16,95 ve %2,28 olarak hesaplanmıĢtır. Hayvan baĢına günlük süt verimi ortalama 13,9 kg, hayvan baĢına kaba ve kesif yem tüketimi 5,1 kg ve 7,64 kg bulunmuĢtur. Süt sığırcılığı iĢletmelerinde ölçek verimi 0,82 olarak tespit edilmiĢtir.

Demirkol (2001)‟un yaptığı araĢtırmada, Edirne, Kırklareli ve Tekirdağ illeri DSYB‟ne üye olan iĢletmeler incelenmiĢ, bu iĢletmelerin ekonomik yapıları, yıllık faaliyet

10

sonuçları saptanmıĢtır. Üye iĢletmelerden optimum dağıtım kriterine göre örnekleme yapılarak belirlenen 121 iĢletmeden anket yolu ile toplanan veriler değerlendirilmiĢtir.

ĠĢletmelerde toplam gayrisafi üretim değerinin %36,8‟i bitkisel üretimden sağlanırken,

%63,2‟si hayvansal üretimden elde edilmiĢtir. Tekirdağ ilindeki iĢletmelerin diğer illere göre gerek yatırım sermayesi, gerek öz sermaye karlılık oranları ve gerekse EĠB baĢına kar payları diğer illerden daha yüksek bir karlılık oranına sahip olduğu göze çarpmaktadır.

Özel (2001), “Edirne Ġli Holstein Damızlık Sığır YetiĢtiricileri Birliğinin Hizmetlerinin Değerlendirilmesi” adlı çalıĢmasında birliğe üye olan ve geçimini süt sığırcılığından sağlayan yetiĢtiricilere yönelik birlik hizmetlerini değerlendirerek, sorunlara çözüm önerileri getirmeyi amaçlamıĢtır. 1996 yılında 20 üye ile çalıĢmalarına baĢlayan birliğin 2000 yılı sonu itibariyle 284 üye sayısına ulaĢmasındaki en büyük etken piyasa fiyatı üzerinden pazarlanan damızlık düve satıĢlarıdır. Ayrıca verilen hizmetlerden biri olan soy kütüğü kayıtlarının tutulması ile mevcut hayvanlar kayıt altına alınmıĢtır. Verilen teknik hizmetlerin baĢında zooteknistler tarafından hazırlanan rasyonlar ve silaj üretiminin arttırılması yönünde yapılan çalıĢmalar vardır. Böylece baĢlangıçta 3500–

4000 kg/yıl olan süt verimleri, 5500–6000 kg/yıl‟a yükselmiĢtir.

Jeffrey ve Grant (2001), Kanada-Alberta süt üreticilerinin maliyet etkinliklerini ve rekabet edebilirliklerini süt üretimi ve üreticilerin fiziksel ve ekonomik etkinlikleri ile bağlantılı olarak tahmin etmek suretiyle değerlendirmiĢlerdir. Sonuçlar verimlilik ve iĢletme büyüklüğünün süt üretimi üzerine olan etkisini desteklemektedir. Artan sürü büyüklüğü, iĢgücü verimliliği ve daha düĢük iĢgücü giderleri arasında bir bağlantı olduğu analizde tespit edilmiĢtir. Özellikle iĢletme masrafları 90‟dan fazla ineğe sahip büyük iĢletmelerde daha düĢüktür.

ġahin (2001), “Kayseri Ġlinde Süt Sığırcılığı Yapan ĠĢletmelerin Yapısal Özellikleri ve Pazarlama Sorunları” adlı çalıĢmasında Sarıoğlan Süt Toplama Merkezine süt satan 46 iĢletme ile görüĢmüĢ ve iĢletmeleri hayvan sayısını göz önüne alarak 3 tabakaya ayırmıĢtır. ÇalıĢmanın sonuçlarına göre, iĢletmelerin ortalama arazi geniĢliği 142,3 da‟dır. Toplam arazinin %11,7‟si yem bitkilerine ayrılmıĢtır. ĠĢletme baĢına ortalama

11

süt üretimi 15.159 kg‟dır. Süt sığırcılığı iĢletme giderleri içinde yem masrafları %86,6, iĢgücü masrafı %5,2, sağlık harcamaları %1,9 ve diğer harcamalar %1,8 oranında pay almaktadırlar. Analiz sonuçlarına göre, üç iĢletme grubu arasında sosyo-ekonomik ve brüt kar bakımından farklılıklar olduğu belirlenmiĢtir.

Türkyılmaz ve Aral (2002)‟ın yaptıkları çalıĢmada Aydın ili süt sığırcılık iĢletmelerinde kaynak kullanımının etkinlik derecesi araĢtırılmıĢtır. Bu amaca ulaĢmak için 89 adet süt sığırcılık iĢletmesinin 1996–1998 yıllarına ait verilerinden yararlanılmıĢtır. Söz konusu verilerin analizinde Cobb-Douglas tipi üretim fonksiyonu modeli kullanılmıĢtır. Buna göre maliyeti oluĢturan masraf unsurları arasında; %62,60 ile yem ilk sırayı almakta, bunu %18,81 ile iĢçilik, %6,89 ile amortismanlar izlemektedir. ĠĢletmelerin toplam gelirleri arasında süt satıĢ geliri %62,9 ile ilk sırada yer almaktadır. Regresyon analizi sonuçlarına dayanarak; girdi unsurlarının marjinal değer prodüktivitesi yemde 1,2 iĢçilikte 1,1 amortismanlarda 0,3 olarak hesaplanırken, ölçeğin sabit verimi 0,9 olarak tespit edilmiĢtir.

Bayramoğlu (2003), Konya ilinde yaptığı çalıĢmada; kooperatif çatısı altında süt sığırcılığı yapan tarım iĢletmelerinin ekonomik faaliyet sonuçlarını ortaya koymayı ve kaynak kullanmadaki etkinliklerini ölçmeyi amaçlamıĢtır. ÇalıĢmada, iĢletmelerin ortalama 57,69 da iĢletme arazisine, 5,35 BBHB hayvan varlığına sahip olduğu tespit edilmiĢ olup, iĢletme baĢına düĢen gayrisafi üretim değerinin %53,43‟ünü bitkisel üretim değeri ve %42,57‟sini hayvansal üretim değeri oluĢturmaktadır. Ayrıca yapılan fonksiyonel analiz sonucunda kesif yem ve kaba yem faktörlerinin kullanımının az olduğu ve artırılması gerektiği tespit edilmiĢtir. Yapılan araĢtırma sonucuna göre süt sığırcılığında kaynak kullanımının rasyonel olmadığı belirlenmiĢtir.

Savran (2003), Çanakkale ilinde Damızlık Süt Sığırı YetiĢtirici Birliklerine üye olan ve olmayan iĢletmeleri teknik ve sosyal yönden karĢılaĢtırabilmek için dört ilçeden basit tesadüfi örnekleme yöntemi ile seçilen 90 iĢletme ile anket yapmıĢtır. Elde edilen verilerden iki grup arasında sosyal yönden belirgin bir farklılık bulunmamıĢtır. Ancak teknik açıdan, iĢletmelerin uyguladıkları aĢım Ģekilleri, suni tohumlamada seçim

12

kararını etkileyen kiĢi ve kuruluĢlar ve hayvansal ürünlerini ne Ģekilde pazarladıkları konularında iki grup arasında istatistikî olarak fark bulunmuĢtur.

Yılmaz vd. (2003), Hatay ilinde projeli olarak ve ithal kültür ırkı damızlık materyal kullanarak faaliyet gösteren iĢletmeler ile bunun dıĢındaki iĢletmelerin süt sığırcılığı faaliyetlerinin ve faktör verimliliklerinin karĢılaĢtırmalı analizini yapmıĢlardır.

ÇalıĢmada öncelikle iĢletmelerin sosyo-ekonomik yapıları ile iĢletme faaliyet sonuçları incelenmiĢtir. Daha sonra süt sığırcılığı faaliyet kolunda girdi kullanımı, girdi kullanımının ekonomik sonuçları ve girdiler ile üretim arasındaki iliĢkiler Cobb-Douglas üretim fonksiyonları kullanılarak değerlendirilmiĢtir. ÇalıĢma sonucunda, projeli iĢletmeler ile projesiz iĢletmeler arasında iĢgücü ve sermaye kullanımı ile yıllık faaliyet sonuçları konularında önemli farkların olduğu belirlenmiĢtir. Toplam faktör verimliliği değerleri ve kısmi verimlilik oranları, genel olarak projesiz iĢletmelerde verimlilik düzeyinin daha yüksek olduğunu göstermektedir.

Lapar, Garcia, Aditto ve Suriya (2005), Kuzeydoğu Tayland‟daki 6 farklı bölgeden ve 130 küçük iĢletmeden toplanan verilerle süt rekabet edebilirliliği ve maliyet etkinliği üzerine araĢtırma yapmıĢlardır. ĠĢletmelerin kesif yem bileĢimlerine göre üç gruba ayrıldığı çalıĢmada bulunan sonuçlara göre; maliyet etkinlik tahminleri bu bölgedeki süt iĢletmelerinin maliyet etkinliğinde kayda değer bir artıĢ olduğunu göstermektedir.

Maliyet ortalama %26 kadar düĢürülebilmektedir. Ampirik sonuçlar küçük iĢletmelerin büyük iĢletmelerden daha etkin olduğunu göstermektedir. Optimal süt ineği - sürü oranını korumayı sağlayan doğru sürü yönetimi ve buna eĢlik eden bir verim artırıcı teknoloji, maliyet etkinliğini pekiĢtirmektedir. Yayım hizmetleriyle ilgili yenilikler ve bunların ulaĢtırılması gibi konuların daha fazla iĢlenmesi küçük ölçekli süt iĢletmeciliğinin sürekliliği açısından önem taĢımaktadır.

Nizam (2006), Aydın ilinde süt sığırcılığı yapan iĢletmelerin yapısal özelliklerinin ve verimlilik düzeylerinin belirlediği araĢtırmasında; Aydın ili Damızlık Sığır YetiĢtiricileri Birliği‟ne kayıtlı olan iĢletmelerden tabakalı tesadüfî örnekleme yolu ile seçilen 100 iĢletmeden elde ettiği verileri değerlendirmiĢtir. ĠĢletmeler hayvan sayısı itibariyle 3 gruba ayrılmıĢtır. ĠĢletmelerin temel yapısal özellikleri ortaya konulmuĢ,

13

iĢletme gruplarının ekonomik analizleri yapılmıĢ, kısmi verimlilikleri ve etkinlikleri analiz edilmiĢtir. Sonuçlara göre; iĢletmelerin etkinlik ortalamaları %79,43 bulunmuĢtur. Etkinlik değerini maksimize etmek için iĢgücü kullanımını %24,22, toplam aktif sermaye kullanımını %28,00, değiĢken girdileri %24,41, BüyükbaĢ Hayvan Birimini ise %23,37 oranında azaltmak yerinde olacaktır. Ayrıca Cobb-Douglas üretim fonksiyonu ile iĢletmelerin Toplam Faktör Verimlilikleri (TFV) hesaplanmıĢ ve iĢletme grupları içerisinde TFV‟leri en yüksek iĢletmelerin 1.grupta oldukları saptanmıĢtır.

Genel olarak iĢletme ölçeği büyüdükçe TFV azalmaktadır.

Koyubenbe ve Candemir (2006), yaptıkları çalıĢmada Küçük Menderes Havzasında ÖdemiĢ, Tire, Bayındır ve Torbalı ilçelerindeki süt sığırcılığı iĢletmelerinin üretim etkinliklerini karĢılaĢtırmıĢlardır. AraĢtırma 2003 yılı yatay-kesit verilerine dayalı olup, oransal örnekleme yöntemiyle seçilmiĢ 80 iĢletmeyi kapsamaktadır. Örneğe giren iĢletmelerin teknik etkinliklerinin tespiti Veri Zarflama Analizi ile yapılmıĢtır. Dört ilçeden seçilen 80 iĢletmenin teknik etkinliklerinin toplam olarak ölçülmesi sonucu iĢletmelerin göreceli olarak %55‟inin etkinliklerinin 1‟e eĢit olduğu ortaya konmuĢtur.

Ġlçeler itibariyle ortalama teknik etkinlik katsayıları ise sırasıyla; 0.939, 0.943, 0.984, 0.989 olarak ölçülmüĢtür. Bu verilerden de anlaĢılacağı gibi yöredeki süt sığırcılığı iĢletmelerinde kaynakların yeterince etkin kullanılmadığı, bazı kaynakların israf edildiği ve optimum ölçekte üretim yapılmadığı anlaĢılmaktadır.

Öztürk (2006), Tokat ili YeĢilyurt ilçesinde süt sığırcılığı yapan iĢletmelerin sosyo-ekonomik yapısı ve yıllık faaliyet sonuçlarını sosyo-ekonomik açıdan değerlendirmiĢtir.

AraĢtırmada kullanılan veriler basit tesadüfî örnekleme yöntemi kullanılarak 82 iĢletmeden anket yöntemi ile elde edilmiĢtir. ĠĢletmeler sahip oldukları inek sayısının frekans dağılımına göre üç gruba ayrılmıĢtır. ĠĢletmelerin sosyo-ekonomik yapıları incelenmiĢ, yıllık ekonomik faaliyet sonuçları belirlenmiĢtir. Net hasıla ve net çiftlik geliri üç grupta da pozitif bulunmuĢtur. AraĢtırmada sütün tam maliyet analizi yapılmıĢ, süt maliyetinin sütün satıĢ fiyatının üstünde olduğu belirlenmiĢtir. Ġncelenen iĢletmelerin yetiĢtiricilik ve pazarlama yapısına iliĢkin bilgiler ve sorunlar ortaya konulmuĢtur.

14

Mosheim ve Lovell (2006), yaptıkları çalıĢmada, ABD‟deki 620 adet süt iĢletmesini temel alan ve ulusal survey olan 2000 yılı “Tarımsal Kaynak Yönetimi” surveyinde esas alınan yeni verileri kullanmıĢlardır. ÇalıĢmada; farklı bölgelerden farklı büyüklükteki çiftlikler arasındaki ölçek ekonomilerini ve ekonomik verimliliği analiz etmek için çoklu-output gölge maliyet fonksiyon modeli kullanılmıĢtır. Teknik verimlilik/etkinlik katsayılarını etkileyen değiĢkenlerin hayvan sürüsü, teknoloji (alınan yemin oranı ve süt üretiminde kullanılma derecesi), deneyim ve yer sorunu gibi faktörler olduğu sonuç olarak küçük çiftliklerin, büyük çiftliklerden çok daha düĢük düzeyde iĢletilebilir;

ancak, ortalama olarak ekonomik verimliliğinin daha fazla olduğunu ortaya koymaktadır.

Hazneci (2007), çalıĢmasında Amasya ili Suluova ilçesinde sığır besiciliği yapan iĢletmelerde etkinlik ölçümlerini hesaplamak ve ekonomik etkinliği belirleyen faktörleri ortaya koymayı amaçlamıĢtır. ĠĢletme düzeyinde etkinlik ölçümlerinin tahmininde veri zarflama yöntemi kullanılmıĢtır. Ekonomik etkinliği belirleyen faktörler tobit modeli ile tahmin edilmiĢtir. AraĢtırma bulguları, büyük iĢletmelerin, diğerlerine oranla daha baĢarılı olduğunu, küçük ve orta ölçekteki iĢletmelerin daha fazla likidite problemi ile karĢılaĢtığını göstermiĢtir. Etkinlik analizi sonuçları, inceleme alanında teknik olarak etkin olmayan iĢletmelerin, üretimde hiçbir azalma olmaksızın girdilerini %8 oranında azaltabileceğini göstermiĢtir. ĠĢletmelerin küçük olmaları, teknik yetersizliğin en önemli sebebi olarak belirlenmiĢtir. Ġnceleme alanında, ekonomik etkinlik üzerine iĢletme büyüklüğü, deneyim ve meraya çıkma durumu değiĢkenlerinin negatif yönde, iĢletme sahibinin eğitim durumu, aile nüfusu, kredi kullanımı, yem bitkilerine ayrılan arazi büyüklüğü, besi süresi, yemleme sayısı, kültür ırkı hayvanların oranı, kayıt tutma durumu değiĢkenlerinin ise pozitif yönde etkiye sahip olduğu belirlenmiĢtir.

15 3. MATERYAL VE YÖNTEM

3.1 Materyal

Tarım iĢletmelerinin ekonomik analizi ve planlanmasında gerekli veriler, Ģüphesiz en doğru Ģekilde muhasebe kayıtlarından elde edilebilir. Ancak Türkiye‟de tarım iĢletmelerinde genellikle muhasebe kayıtları tutulmamaktadır. Bu durumda tarım iĢletmelerinde yapılacak anket ile elde edilecek verilerden ve mevcut araĢtırma sonuçlarından yararlanma, bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır (ErkuĢ vd.1986).

Tarım iĢletmelerinin ekonomik analizi ve planlanmasında gerekli veriler, Ģüphesiz en doğru Ģekilde muhasebe kayıtlarından elde edilebilir. Ancak Türkiye‟de tarım iĢletmelerinde genellikle muhasebe kayıtları tutulmamaktadır. Bu durumda tarım iĢletmelerinde yapılacak anket ile elde edilecek verilerden ve mevcut araĢtırma sonuçlarından yararlanma, bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır (ErkuĢ vd.1986).