• Sonuç bulunamadı

2. BÖLÜM

3.1. KASTAMONU MİLLETVEKİLLERİNİN FAALİYETLERİ

3.1.2. Konferanslar

Milletvekillerinin Ankara’da bulunmalarından dolayı Kastamonu’da verdikleri konferans sayısı azdır.

275Açıksöz, 6 Teşrinievvel 1928, Sayı: 2364. 276Açıksöz, 7 Teşrinievvel 1928, Sayı: 2365.

V. Dönem Zonguldak Milletvekillerinden Dr. Mithat Altıok277 “İnkılap ve İstiklal” konularında konferans vermek için 18 Şubat 1936 Salı günü Kastamonu’ya gelmiştir278. 19 Şubat 1936 Çarşamba akşamı saat 19.00’da Halkevi’nde ve Perşembe günü Halk Sineması’nda birer konuşma yapmıştır. Halkın ilgi ile dinlediği bu konuşmalar sık sık alkışlanmıştır279. Gazetelerde konuşmanın içeriği bulunamamıştır. Milletvekillerince düzenlenen konferanslardan bir diğeri de Kastamonu’nun ilk kadın Milletvekili Hacer Dicle tarafından verilmiştir. İlçelerde incelemelerde bulunmak için Kastamonu’ya geldiğinde Halkevi Salonu’nda 23 Şubat 1941 Pazar günü “Milli

Birlik” hakkında bir konuşma yapmıştır:

“Çok sevdiğim hemşerilerimin bir bölümünü şu çatı altında hep bir arada görmek, bana

kıymetli dakikalarınızdan 15-20 dakika alarak Milli Birlik mevzuu üzerinde bir konuşma yapmak fırsatı ve cesaretini verdi. Beni dinlemek lütfunda bulunan arkadaşlarıma şimdiden sonsuz teşekkürlerimi sunarım.

Sayın yurttaşlarım!

Dünyanın karanlık ve karışık hali karşısında milli mücadelesi kadar milli birliği de yeryüzünde örnek olan milletimizin gösterdiği olgun ve asil birli, sükun ve vakar, istiklal ve şeref bugüne kadar olduğu gibi bugünde en büyük silahımızdır. İşte biz bu milli birliğimiz sayesinde bugün dimdik duruyoruz. Dünyayı saran ateşin bize sirayet etmemesi için lazım gelen tedbirleri aldığımız gibi sirayet etiği zaman karşı koyacağımız tedbirleri de dakika fevt etmeden almakta devam ediyoruz.

277Mithat Altıok, 1884 yılında Kayseri’de doğmuştur. 5 Mart 1899’da İdâdi’ye ve 18 Ocak 1902’de

Askeri Tıbbıye’ye girmiştir. 1903 yılında bu okulda çıkan ayaklanmalara katıldığı için bir süre tutuklanmıştır. 16.11.1907’de Tabib Yüzbaşı olarak mezun olmuş; bir yıl Gülhane Askerî Hastanesi’nde asistanlık yapmıştır. Daha sonra Van Askerî Hastanesi’ne Cilt ve Frengi Hastalıkları Uzmanı olarak gönderilmiştir. Burada siyasî hayata başlamış; 1912 yılında Osmanlı Meclis-i Mebusanı’na Van Mebusu olarak katılmıştır. Balkanlardaki durum sebebiyle Meclis feshedilmiş; askerlikle ilgisini kesmesinden dolayı Harb Divanı kararıyla askerlikten atılmıştır. Bu sırada İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin Bolu Mesul Kâtipliğine getirilmiştir. Göç meselesinden dolayı Bursa’da tutuklanmış, Harb Divanı’na sevk edilmiştir. Bekirağa Bölüğü’ne hapsedilmiş ve 10 yıl ceza verilmiştir. Daha sonra kaçmış; Bursa Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Başkanlığı’na getirilmiştir. Kürt Mustafa Paşa divanı tarafından gıyaben idama mahkûm edilmiştir. Bursa’nın işgali üzerine Bolu’ya gelmiştir. 1920’de Gerede, 1921’de Bolu Hükümet Tabibi, 1922’de Bolu Sağlık Müdürü ve 1922’de Bolu Belediye Tabibi olmuştur. İmar-İskân Bakanlığı’nın kurulması üzerine buraya geçmiş ve Trakya bölge Müdürlüğü’ne atanmıştır. Ancak hastalığı dolayısıyla bu görevinden ayrılmış ve 1924’de Düzce’ye gelmiş veburada 10 yıl kadar doktorluk yapmıştır. Sonra CHP’ye katılarak Bolu ve Zonguldak’ta il başkanlığı görevini yürütmüştür. 1935’de Zonguldak’tan milletvekili seçilmiştir. 1937’de Diyarbakır Valisi olmuş ve daha sonra milletvekilliğinden ayrılmıştır. 27 Temmuz 1940’da Kastamonu Valiliği’ne atanmış; yedi yıl burada kalmış ve 15.7.1947’de ayrılarak yeni görev yeri Zonguldak Valiliği’ne gitmiştir. 13.7.1949’da emekli olmuştur. Evli ve beş çocuk babasıdır. TBMM Albümü, Cilt 1, s. 293.

278Kastamonu, 19 Şubat 1936, Sayı: 3995. 279Kastamonu, 21 Şubat 1936, Sayı: 3996.

İşte Hemşerilerim!

Tarihe şeref sütunları diken dünyaya kahramanlık ve insanlık veren Türk Milleti, dün olduğu gibi bugün de, yarın da Milli Şef’in etrafında yekpare bir millet olarak, milli birlik davasında tek bir numunedir…

Türk Millet, ebedi Şef Atatürk’ün kurduğu, Milli Şef İnönü’nün yaşattığı Cumhuriyet’in, İstiklal ve hürriyetin en küçük bir tecavüze uğramasına asla müsaade etmeyen bit bütündür.

İşte bizi mevcudiyete ulaştıran, şuurlu ve temkinli hareketi ile Türk Milletinin azmini, cesaretini her dakika kuvvetlendiren Milli Şef’imize uzun ömür dileyerek milletimize de ebedi saadetler dileyerek sözüme son veririm.280

II. Dünya Savaşı’nın sürdüğü yıllarda, milletvekillerinin halkı bilinçlendirici konferansları devam etmiştir. Bunlardan bir diğerinde de Niğde Milletvekili Cahit Ural “Dünya Olayları Karşısında Türkiye’nin Durumu” hakkında konferans vermek için 22 Mart 1941’de Kastamonu’ya gelmiştir. 23 Mart 1941 Cumartesi günü Halkevi Salonu’nda saat 18.00’deki konuşmasında Cavit Ural; Kastamonululara kendisini dinlemek hususunda gösterdikleri ilgiye teşekkür etmiştir. Balkan hadiselerini anlatarak devam ettiği konuşmasında, Yunanistan’ın başarılı bir şekilde sürdürdüğü mücadeleye dikkat çekmiştir. Türkiye’nin olaylarını da yakından takip ettiğini, Türk Milleti’ne yakışan vakar ve soğukkanlı davranılması gerektiğini ifade etmiştir. Milli Şef’in tedbirli siyasetini de anlatarak sözlerine şöyle son vermiştir: “Ne mutlu Türk’üm

diyene ve ne mutlu başımda İnönü gibi bir şef, büyük bir asker, eşsiz bir vatandaş bulunan Türk Milleti’ne.281

Cavit Ural, Vali Doktor Mithat Altıok ile birlikte 30 Mart 1941 Pazar günü İnebolu’ya gitmiştir. Belediye Meydanı’nda “Dünya Olayları Karşısında Türkiye’nin Durumu” konulu konferansı İnebolulura da vermiştir. Meydanı dolduran vatandaşlar “Yaşasın

İstiklal, Yaşasın Cumhuriyet, Varolsun Aziz Milli Şef” nidaları ile karşılık vermişlerdir.

Cavit Ural aynı gün Kastamonu’dan ayrılarak Ankara’ya dönmüştür282.

280Doğrusöz, 25 Şubat 1941, Sayı: 382. 281Doğrusöz, 1 Nisan 1941, Sayı: 392. 282Doğrusöz, 8 Nisan 1941, Sayı: 394.