• Sonuç bulunamadı

Kompozit (Theodosian Başlık) Sütun Başlıkları:

3. DEĞERLENDİRME:

3.1.4.3. Kompozit (Theodosian Başlık) Sütun Başlıkları:

Adından da anlaşıldığı üzere Theodosian Döneminde kullanımı söz konusudur. 5. Yüzyıla tarihlendirilen (Hamilton, 1956: 62) kompozit başlığın ilk olarak nerede ortaya çıktığı tartışma konusudur. Tam olarak kesinlik kazanmamıştır. Ancak Roma ürünü olan bu başlık formunun en erken İ.S.90. yılında Roma Titus Zafer Takı ile Benevetnt’teki Traian Takını göstermektedirler. Temelde iyon ve korint düzenlerinin bir birleşiminin sonucudur. “Kompozit”, “Karma” veya “Roma Düzeni” olarak adlandırılmaktadır. İyon başlığının iki yönlü görüntüsü Kompozit başlıkta abaküsün dört köşesine yerleştirilmiş volütlerle dört yöne doğu zenginleştirilmiştir (Başaran, 1997: 9, 58, Çiz. 2). Anadolu’da en erken İ.S. I. yılda şekillenerek, İ.S. II. yüzyılın ortalarında yoğun kullanımı görülmektedir ( Başaran, 1997: 14).

Bu başlık tipi, akantus ile korint başlığın birleşmesiyle ortaya çıkmıştır. Romalıların çeşitli süsler ile zenginleştirdiği bu başlık, Küçük Asya’da Kompozit başlık olarak doğmuştur. Geç antik dönem kengel yapraklarının stilize edilmiş halidir. Theodosius ve Justinianus Dönemindeki yapılarda kullanılmıştır (Sonje, 1986: 139). Roma dönemi kadar damarları derin ve yüksek kabartma tekniğinde islenmiş plastik görünüme daha az sahip Bizans dönemi kompozit baslıklarında akantus yapraklar daha kısadır. 450’den önce Bizans sanatında ince dişli akantus yaprak üslubunda Theodosian tipi kompozit başlıklar görülmeye başlamıştır (Demiriz, 1984: 19, 22).

Bizans sanatı kendinden önceki antik sanatın etkisi altında kalarak, Antikite’den Dor, İyon ve Korint nizamında sütun başlıkları almıştır. Bunlar içerisinde yer alan Dor nizamı oldukça sert hatlara sahip olmasından dolayı Bizans Mimarisinde rağbet görmemiştir. Daha çoğunlukla iyon ve korint başlıklar kullanılmıştır. Bir müddet sonra kullandıkları bu başlıkları geliştirerek Bizans Mimarisine uygun yeni sütun formları oluşturmuşlardır. IV. Ve V. yüzyıllarda korint formunu muhafaza eden başlıkların V. ve VI. Yüzyıllarda şekillerini değiştirerek farklı bir görünüşe bürünmüştür. Bu yeni değişim içerisinde Kompozit denilen tip doğmuştur. Bu başlık tipide kendi içerisinde yirmiye yakın çeşit barındırmaktadır (Tezcan, 1989: 302).

Birçok kattan meydana gelen birçok çiçek ve bitki formlarından oluşmaktadır. Kompozit başlık, kendi içerisinde yirmiye yakın çeşit barındırmaktadır. Ptolemaioslar devrinde ortaya çıkan ve roma çağlarının sonlarına kadar kompozit başlık kullanılmıştır. Kompozit başlıklar sağlamlığı vurgulamak amacıyla mimari yapılarda kullanılmışlardır. Daha erken tarihlerde ise tapınak mimarisinin önde gelen öğeleri olmuştur. Dayanıklık ön planda tutulmuş ve böylelikle uygulanan bu gelenek geleceğe aktarılması yönünden kolaylık kazanmıştır. Bu başlıklar tapınak mimarisinin fonksiyonlarından başlıca öğeleri konumundadır. El güdüsü ile yapılmış, oluşturulduğu parçadan yükseltilerek palmiyeye benzetilen dışa dönük başlık olarak da bilinmektedir (Aldred, 1978: 50; Demiriz, 1984: 77, Res: 5). İstanbul Arkeoloji Müzesi’nde, Yunanistan Tehessaloniki’de, Hagios Demetrios, Leonidas Basilika, Venedik San Marco, S. Maria ve Donato’da (Kramer, 1998: Taf. 10- 13- 14) benzer örneklerine rastlanmaktadır.

Katalog içerisindeki kompozit sütun başlığı 1 adet olup, (Kat. No: 27) eserde, mermer malzeme kullanımı görülmektedir. (Kat. No: 27) eser yüzeyinde yüksek kabartma ve ajur tekniği uygulanmıştır. Başlık çevreleyen akantus yaprakları volüt ve abaküs çiçeği zeminden oyulup, yüzeyden kabartılarak işlenmiştir. Başlık yüzeyinde uygulanan diğer bir teknik ise ajur tekniğidir. Başlık yüzeyinde küçük yuvarlak şekilde oyuklar açılarak, ışık-gölge etkisi verilmiştir. Katalogumuzda yer alan kompozit başlık, benzer örneklere bakılarak, V-VI. yüzyıla tarihlendirilmiştir.

3.1.4.4. Korint Sütun Başlıkları:

M.Ö. 400 civarında Bassae-Figalia Apollon Tapınağının cellası’nda kullanılmıştır. En eski tarihe sahip olan bu başlık, Peloponnessos, Atina ve orta Yunanistan’da kullanılan korint başlıklar Helenizm boyunca önce Anadolu’ya ve daha sonra tüm antik dünyada yaygınlık kazanmıştır. Bu başlık tipi ilk olarak mimari yapılarda iç mekânları süslerken daha sonra mezar ve anıt yapılarında da kullanılmıştır (Önel, 1996: 8).

Korint başlığın Yunanistan’da İ.Ö. 5. yüzyılın sonunda ortaya çıkışından sonra, Roma’da en çok kullanılan mimari düzen olmuştur (İdil, 1984: 1). Korint

başlığının ortaya çıkışını sağlayan Korintli Mimar Kallimachos’un esinlendiği bir olay üzerine oluşumunu gerçekleşmiştir. Mısır’dan etkili başlığın özünü abaküs tablası altındaki sepet (Kalathos) oluşturmaktadır. Sepet (Kalathos) üzerinde ortası çiçekli bir abaküs, bunun altındaki köşelerde volütler ve bunların yaprak ortalarında sarmal kökler ile içe kıvrılan helikslerden oluşmaktadır (Başaran, 1997: 5). Sütun başlıkları içerisinde en çok çeşitlenme gösteren korint sütun başlığıdır. Bu başlıkla ilgili tipoloji oluşturulmuştur (Kramer, 1998: 43-58; Peschlow, 1998: 67-76). Klasik mimarinin korint başlıkları, sadece Roma Öncesi Döneminin taş işçiliğine bir model oluşturmaz. Aynı zamanda seyrek de olsa, hayvan ve figürlerin yer aldığı mimari başlık olarak da kullanılmıştır (Breck, 1923: 29). Kalenderhane ve diğer yapılarda (Strıker- Kuban, 1997: 442- 460, 537), Pergamon’da (Rohmann, 1998: Taf. 4- 5) oldukça rağbet görmüştür.

Katalogumuzda bulunan 12 adet korint başlık, kendi içerisinde çeşitlilik göstermektedir. (Kat. No: 28) başlık, derin ve geniş kanallarla kaplanarak, yüzeyin daha geniş olması sağlanmıştır. Kalathos yüzeyi, üst sıra akantusların arasındaki kalan boşluğu asma yaprağı motifi ile doldurmuştur.

(Kat. No: 29-33- 34- 35- 39) eserlerde genellikle aynı kompozisyon hâkimdir. Başlık, altta iki sıra akantus yaprağı ile üstte abaküs kısmından oluşmaktadır. Sütun başlığı gövdesini çevreleyen alt sıra akantuslar, kısa ve geniş yapraklar şeklinde yüzeyi kaplamıştır. Üst sıra akantus yaprakları arasından yükselerek, kalathosa dokunup, aşağı doğru kıvrılarak uç kısımlarında bir spiral oluşan heliksler, ikinci sıra akantus yapraklarının arasından yükselen kalın volüt sapları abaküs kısmının alt köşelerinde derin işlenmiş kanalisleriyle küçük volütlere dönüşmektedir. “Theodosius” dönemi ile ilişkilendirilen ince-dişli yaprak üslubunda olup, yaprakların birbirlerinden bağımsız yerleştirişiyle dikkat çekmektedir. Üslupsal açıdan paralelleri Burgazada Metamorphosis Kilisesi’nde, Teselya’da Nea- Anchialos’ta A Bazilikası’nda 5. yüzyıl sonlarına ait başlıklarda görmekteyiz (Temple, 2011: 543; Doğan, 2004: 75, Res. 1-2).

(Kat no: 31-32) eserde de aynı kompozisyon hâkimken, helikslerin yerini sarmaşık dalları almıştır. (Kat no: 36) eser, korint başlıklar içerisinde üslup yönünden farklı olup, yayınlanmış örnekler arasında bulunmamaktadır. (Kat no: 37) eserde, başlığı gövdesini çevreleyen iki sıra akantus, geniş ve uzun yapraklar şeklinde yüzeyi