• Sonuç bulunamadı

2.2. YAKALAMA

2.2.2. Kolluk Tarafından Yapılabilen (Emirsiz) Yakalama

Bazı şartların gerçekleşmesi durumunda ise yakalama işlemi sadece kolluk görevlileri tarafından gerçekleştirilebilir113. Kolluk görevlileri tarafından yapılabilecek yakalama işlemleri için tutuklama kararı ya da yakalama emri düzenlenmesini gerektiren bir durumla birlikte gecikmesinde sakınca bulunan bir durumun olması gerekir. Bu iki şart birlikte gerçekleştiği durumda kolluk Cumhuriyet savcısına ya da kolluk amirlerine derhal başvurma imkanına sahip değilse, yakalama işlemini yapabilecektir114.

Bu hükme göre kolluğun yakalama yapabilmesi için gerçekleşmesi gereken ilk şart, tutuklama kararı veya yakalama emri düzenlenmesi gereken halin varlığıdır. Hangi durumda bu şartların gerçekleştiği hususunda kolluğun bir değerlendirme ve karar verme özgürlüğünün olduğunu kabul etmek gerekir115.

Kolluk tarafından emirsiz yakalama yapılabilmesi için aranacak ikinci şart ise,“gecikmesinde sakınca bulunan bir durumun” olmasıdır116. Bu kavramın tanımı ise “Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği (YGİY)”nde yapılmıştır.

Buna göre; “derhâl işlem yapılmadığı takdirde suçun iz, eser, emare ve delillerinin kaybolması veya şüphelinin kaçması veya kimliğinin saptanamaması ihtimalinin ortaya çıkması hâli”gecikmesinde sakınca bulunan hal olarak tanımlanmıştır (YGİY m. 4). Tanımı yapılan bu kavramın her olay bağlamında kendi içerisinde değerlendirilmesinin yapılması gerekmektedir117. Son olarak kolluk tarafından yapılacak yakalama için Cumhuriyet savcısına veya kolluk amirine derhal ulaşma imkanının da olmaması gerekir118.

113 CMK m. 90/2: “Kolluk görevlileri, tutuklama kararı veya yakalama emri düzenlenmesini gerektiren ve gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde; Cumhuriyet savcısına veya âmirlerine derhâl başvurma olanağı bulunmadığı takdirde, yakalama yetkisine sahiptirler”.

114 Nuri Düzgün, Şerafettin Elmacı, Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat Davaları, 2.bs., Adalet Yayınevi, Ankara, 2014, s. 145.

115 Şahin, s. 270.

116 Bahri Öztürk, Behiye Eker Kazancı, Sesim Soyer Güleç, Ceza Muhakemesi Hukukunda Koruma Tedbirleri, 1.bs., Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2013, s. 34.

117 Veli Özer Özbek, Yeni Ceza Muhakemesi Kanununun Anlamı (”CMK İzmir Şerhi”), 1. bs., Seçkin Yayıncılık, Ankara, 2005 s. 311.; Hüsnü Aldemir Hürriyeti Kısıtlayan Koruma Tedbirleri Yakalama Gözaltına Alma Tutuklama ve Adli Kontrol, 2. bs., Seçkin Yayınevi, Ankara, 2014, s.

41.

118 Ünver, Hakeri, Ceza Muhakemesi Hukuk, s. 327.

Kolluk tarafından yapılabilen yakalama işlemi neticesinde; yakalanan kişinin kendisine ve çevresindekilere zarar vermesini engelleyen tedbirler alındıktan sonra, derhal haklarının bildirilmesi gerekmektedir. Herkes tarafından yapılabilen yakalamada ise; yakalamayı yapan kişi veya kişiler yakalananın kendisine veya başka kimselere zarar vermesini engelleyici tedbirleri aldıktan sonra kişiyi derhal kolluğa teslim edeceklerinden, kolluk tarafından teslim alınan kişiye de derhal kanuni hakları bildirilmelidir. Söz konusu haklar; yakalama sebebi ve hakkındaki iddiaları öğrenme, susma ve müdafiden yararlanma, yakalanmaya itiraz etme hakları ile diğer kanunî hakları ve itiraz hakkını nasıl kullanacağından ibarettir. Bu haklar suç ayrımı gözetilmeksizin, herhâlde yazılı, bunun hemen mümkün olmaması hâlinde sözlü olarak derhâl bildirilir. (CMK m. 90/4). AİHS'in 5/2. maddesinde ise "

Yakalanan her kişiye, yakalama nedenleri ve kendisine yöneltilen her türlü suçlama en kısa zamanda ve anladığı dilde bildirilir." hükmü ile yakalanan kişiye en kısa zamanda haklarının bildirilmesi gerektiğine vurgu yapmıştır. AİHM yakalanan kişiye hakları bildirme zamanını Fox, Campbell ve Hartley-Birleşik Krallık davasında "

yakalanan herkesin bunun sebebini öğrenmesi gerektiği şeklinde temel bir güvence bulunmaktadır. Bu bilginin “en kısa zamanda” (İngilizce: “promptly”,Fransızca:

“dans le pluscourtdélai”) verilmesi gerekmesine rağmen, tümüyle, yakalama anında yakalama işlemini gerçekleştiren yetkili tarafından bu bilginin verilmesi zorunluluğu vardır denilemez. Verilen bilginin içeriğinin yeterli olup olmadığı ve en kısa süre içinde bu bilginin verilip verilmediği, her davanın özelliklerine göre değerlendirilmelidir." demek suretiyle yakalanan kişiye hakların bildirilme zamanını her somut olaya göre değerlendirilmesi gerektiğine vurgu yapmıştır119.

Kolluk kuvveti tarafından yapılan yakalama hâlinde işlem, yakalanan kişi ve uygulanan tedbirler derhâl Cumhuriyet savcısına bildirilir. Yakalamadan ve gözaltı süresinin uzatılmasına ilişkin emirden, yakalananın bir yakınına veya belirlediği bir kişiye Cumhuriyet savcısının emriyle gecikmeksizin haber verilir.Yakalama işlemi sonrası yakalanan kişinin yakınlarına haber verilmesi hususu Cumhuriyet savcısının

119 GillesDutertre, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararlarından Örnekler, Avrupa Konseyi Yayınları, Fox, Campbell ve Hartley-Birleşik Krallık davasında s. 105, https://www.anayasa.gov.tr/media/3600/aihmkararlarindanornekler.pdf, E.T:04/03/2020.

emrine bırakılmıştır. Cumhuriyet savcısı soruşturmanın niteliğine göre yakalanan kişinin yakınlarına gecikmeksizin haber verecektir120.

Yakalama işlemi bir tutanağa bağlanır. Bu tutanağa yakalananın, hangi suç nedeniyle, hangi koşullarda, hangi yer ve zamanda yakalandığı, yakalamayı kimlerin yaptığı, hangi kolluk mensubunca tespit edildiği, haklarının tam olarak anlatıldığı açıkça yazılır (CMK m. 97), bu tutanağın bir sureti yakalanan kişiye verilir. Bu kişiye ayrıca haklarının yazılı olarak bildirildiğini ve kendisi tarafından da bu hususun anlaşıldığını belirten YGİY ekinde örneği bulunan "Yakalama ve Gözaltına Alma Tutanağı Şüpheli ve Sanık Hakları Formu" tanzim edilerek imzalı bir sureti verilir (YGİY m. 6). Yakalama tutanağı yakalama işleminin hukukilik denetimin yapılması bağlamında önemlidir121.

Yakalanarak bir yerden diğer bir yere nakledilen kişilere, kaçacaklarına ya da kendisi veya başkalarının hayat ve beden bütünlükleri bakımından tehlike arz ettiğine ilişkin belirtilerin varlığı hâllerinde kelepçe takılabilir (CMK m. 93).

Şüpheli veya sanık yakalandığında, Cumhuriyet savcısının emriyle bir yakınına veya belirlediği bir kişiye gecikmeksizin haber verilir (CMK m. 95/1). Yakalanan yabancı ise, yazılı olarak karşı çıkmaması halinde, durumu, vatandaşı olduğu devletin konsolosluğuna bildirilir (CMK m. 95/2)

Soruşturma ve kovuşturması şikâyete bağlı olmakla birlikte, çocuklara, beden veya akıl hastalığı, malûllük veya güçsüzlükleri nedeniyle kendilerini idareden aciz bulunanlara karşı işlenen suçüstü hallerinde kişinin yakalanması şikâyete bağlı değildir (CMK m. 90/3). Kanun maddesinde kullanılan güçsüzlükleri ifadesi kanaatimizce belirsiz bir ifade olmakla birlikte kafa karışıklığına neden olmaktadır.

Soruşturma ve kovuşturması şikâyete bağlı olan suç hakkında şikayetten önce şüpheli yakalanmış olursa şikâyete yetkili olan kimseye ve bunlar birden fazla ise hiç olmazsa birine yakalama bildirilir (CMK m. 96).

120 Centel, Zafer, s. 359.

121 Öztürk, Kazancı, Güleç, s. 39.

Yakalama emrine konu işlemin yerine getirilmesi nedeniyle yakalama emrinin çıkarılma amacının ortadan kalkması durumunda mahkeme, hâkim veya Cumhuriyet savcısı tarafından yakalama emrinin derhâl iadesi istenir (CMK m. 90/6).

Son olarak fiili işlediği zaman oniki yaşını doldurmamış olanlar ile onbeş yaşını doldurmamış sağır ve dilsizler ancak kimlik ve işledikleri suçun tespiti amacıyla yakalanabilirler (YGİY m. 19).