• Sonuç bulunamadı

Ast m atak iddetinin klinik skor ölçümüyle de erlendirildi i Morgenstern ve arkada lar n n retrospektif çal mas nda, ast m atak nedeniyle yo un bak ma al nan 26 hasta ve acil servise ba vuran 52 ast ml hasta iki ayr grup olarak al nm t r (124). Bu iki gruba nab z, solunum h z , retraksiyonlar, siyanoz, bilinç düzeyi, önceki ast m tedavisi, önceki hastane yat lar ve atak süresi gibi parametrelerden her birine verilen cevaba göre 0 ile 2 aras nda puan verilerek toplam 11 puan olacak ekilde klinik skor olu turulmu tur. Bu klinik parametreler aras nda iki grubu ay rt ettiren retraksiyonlar (p<0,001), siyanoz (p<0,001) ve bilinç düzeyi (p<0,005) olmu tur. Klinik skor ölçümünün yo un bak m ihtiyac olabilecek iddetli ataklar ay rt etmede yararl oldu u sonucuna varm lard r (124). Morgenstern ve arkada lar n n çal mas ndan farkl olarak yo un bak m ihtiyac olan ast m atakl hastam z yoktu. Çal mam zda ast m atakl olgularda, atak iddetini ayr nt l de erlendirebilmek için, GINA atak iddetinde yer alan parametrelerden yararlanarak, GINA skor ad n verdi imiz ve kendi olu turdu umuz klinik skorlar de erlendirildi. Buna göre GINA’n n atak iddetinde yer alan parametreler aras ndan fizik muayene, nefes darl ve konu abilme düzeyine göre olu turulan skorlar ile GINA skoru aras nda s ras yla çok güçlü ve anlaml ili ki saptand . Carroll ve arkada lar da pediyatrik ast m atakl çocuklarda atak iddetini Modifiye Pulmoner :ndeks Skoru (MP:S) ile de erlendirmi lerdir (125). Oda havas ndaki oksijen saturasyonu, inspiryum süresinin ekspiryum süresine oran , yard mc solunum kas kullan m , wheeze derecesi, nab z ve solunum say s ndan olu an alt farkl kategoriyi de erlendirmi lerdir. Her kategori 0-3 aras nda skorlanarak minimum skor 0 ve maksimum skor 18 olacak ekilde MP:S kaydedilmi tir. 6’n n alt ndaki skor hafif ast m ata , 6-10 aras ndaki skorlar orta ast m ata ve 10’un üzerindeki skorlar a r ast m ata olarak tan mlanm t r. Çal malar nda ba vuru s ras ndaki MP:S’i yüksek olanlar n, MP:S’i dü ük olanlara göre anlaml olarak daha uzun süre hastanede kald klar n belirtmi lerdir. Çal mam zda Carroll ve arkada lar n n çal mas n destekler ekilde, GINA skor ile hastanede kal süresi aras nda güçlü anlaml ili ki saptand (r=0,58, p=0,001). Akut ast m ata iddetinin hasta ve doktor taraf ndan ayr ayr de erlendirildi i Atta ve arkada lar n n çal mas nda iki de erlendirmenin kar la t r lmas yap lm t r (118). Atta’n n çal mas nda 15’i erkek, 42’si kad n ortalama ya 37,3±14,5 olan toplam 57 yeti kin atak hastas al nm t r. Hastalar ve

doktorlar birbirinden habersiz olarak ast m atak iddetini Borg dispne skalas ndan adapte edilen lineer bir skalada de erlendirmi lerdir (118). Hasta skoru ile doktor skoru aras nda korelasyon saptanm t r (rho=0,39, p= 0,03). Fakat FEV1 ile doktor skoru aras nda anlaml l k saptan rken (rho=0,42, p= 0,001), hasta skoru ile FEV1 aras nda anlaml l k saptanmam t r (p=0,77). Atta ve arkada lar n n çal mas nda ast m atak iddetini doktorun hastadan daha iyi belirledi i saptanm t r. Atta ve arkada lar çe itli de i kenler aras ndan, yard mc boyun kaslar n n kullan m , ekspirasyon zaman n , wheeze yo unlu unu FEV1 ile anlaml olarak korele saptam lard r (118). Çal mam zda Atta ve arkada lar n n çal mas ndan farkl olarak atak s ras nda FEV1 de erleri ölçülmemi tir. Bununla birlikte ba lang çtaki PEF de eri ölçümü yap ld ama ba lang ç PEF de eri ile hastanede kal süresi aras nda bir korelasyon bulunmamaktayd . Morris ve arkada lar n n çal mas na benzer ekilde, BDI ile PEF de eri aras nda negatif yönde orta düzeyde güçlü anlaml ili ki saptand (r=-0,39, p=0,001). Kunitoh ve arkada lar ise birçok de i ken aras nda sadece Borg skalas na göre olan dispne iddetinin, akut ast m ata ndaki hipoksiyi ay rt ettirdi ini ve %75 duyarl l k ve %78 spesifite ile hastaneye yat ta belirleyici oldu unu saptam lard r (126). Çal mam zda Kunitoh ve arkada lar ndan farkl olarak BDI ile pulse oksijen saturasyon %’si aras nda anlaml ili ki saptanmad . Bununla birlikte BDI ile hastanede kal süresi aras nda güçlü bir korelasyon saptand (r=0,563, p=0,001). Beklenece i üzere BDI ile GINA skoru aras nda da çok güçlü bir ili ki bulunmaktayd (r=0,753, p= 0,000). Grisell ve arkada lar , akut ast ml hastalar n atak süresince olan kontrol skorlar n , ast m semptomlar n n iddetini yans t r ekilde, stabil ast ml hastalar n kontrol skorlar ndan daha yüksek saptam lard r (127). Grisell ve arkada lar n n çal mas na benzer ekilde, çal mam zda ast m atakl grubun semptom skor ortalamas , stabil ast ml grubun semptom skor ortalamas ndan anlaml olarak yüksek saptand (p=0,000). Ayr ca atak s ras ndaki semptom skor ortalamas , atak sonras ndaki semptom skor ortalamas ndan anlaml olarak yüksek saptand (p=0,000). Semptom skor ile GINA skor aras nda güçlü anlaml ili ki saptand ( r=0,513, p=0,004). Ast ml hastalar n, ast m poliklinik muayene ya da kontrollerinde rutin olarak semptom skorlar n n ölçülmesinin, hastal n takibinde, hastan n ast m semptomlar n n ne düzeyde oldu unu belirlemede ve ast m tedavisinin düzenlenmesinde önemli rolü oldu unu dü ünüyoruz. Çal mam zda BDI ile

semptom skoru aras nda çok güçlü anlaml ili ki saptand (r=0,858, p=0,000). Ayr ca BDI ile GINA skor aras nda çok güçlü düzeyde anlaml ili ki saptand (r=0,753, p=0,000). Bu nedenle ast ml hastalarda BDI ölçümünün, ast m semptomlar n ve ast m iddetini de erlendirmede yararl bir ölçüt olarak kullan labilece ini dü ünüyoruz.

Benzer Belgeler