• Sonuç bulunamadı

3. AKSARAY BELEDİYESİ’NİN GELİRLERİNİN ANALİZİ VE GELİR

3.3 Aksaray Belediyesi’nin 2009-2015 Dönemi Gelirlerinin Analizi

3.3.2 Teşebbüs ve Mülkiyet Gelirleri

3.3.2.2 Kira gelirleri

Kira gelirleri; lojman kiraları, ecrimisil gelirleri ve diğer taşınmaz kira gelirlerinden oluşmaktadır. Bu gelirler içinde en yüksek payı diğer taşınmaz kira gelirleri altında toplanan gelirler teşkil etmektedir. Yedi yıllık gelir analizi sonuçlarına göre kira gelirleri, teşebbüs ve mülkiyet gelirlerinin % 6 ile % 18’i arasında olan kısmını oluşturmakta ve bu kalem içinde nispeten yüksek pay almaktadır.

3.3.3 Diğer gelirler

Kamu iktisadi teşebbüsleri ve kamu bankaları gelirleri, kurum karları, diğer teşebbüs ve mülkiyet gelirleri; teşebbüs ve mülkiyet gelirleri içinde % 1’lik bir

56

paya bile sahip değildir. Diğer gelirlerin yedi yıllık dönemdeki gelişimi aşağıda kısaca açıklanmış ve elde edilen sonuçlar tartışılmıştır (Çizelge 4.1):

3.3.3.1 Alınan bağış ve yardımlar ile özel gelirler

Alınan bağış ve yardımlar; merkezi yönetim bütçesine dahil idarelerden alınan bağış ve yardımlar, diğer idarelerden alınan bağış ve yardımlar, kurumlar ve kişilerden alınan bağış ve yardımlar ile proje yardımlarından oluşmaktadır. Bu gelirler gerek siyasi, gerek ideolojik gerek kültürel, gerekse rızaya ve hatta bölge işadamları ve varlıklı kişilerin ekonomik durumları ile doğrudan veya dolaylı olarak ilişkili bulunmaktadır. Birçok belediye geliri içinde söz konusu gelir kaleminde afaki farklılık ve orantısızlığın olması doğal karşılanmalıdır. Başka bir açıdan belediyelerin nüfusu ve büyüklüğü açısından bakıldığı zaman nispeten küçük ölçekli olarak tanımlanabilecek sahil beldesi veya ilçe belediyesindeki bağış ve yardımların bazen bütün gelir kalemlerinin % 50’sine tekabül ettiği örneklere bile rastlanabilmektedir. Ancak bunun yanında demografik yapıdan ziyade iktisadi yapının ve iktisadi yapı-belediye ilişkisinin mecburi ve yoğun olduğu belediyelerde de bu kalemin verileri dikkat çekici olabilmektedir.

İncelenen belediyenin gelirleri içinde bağış ve yardım kalemini değerlendirmek de yerinde olacaktır. Aksaray Belediyesi tarafından alınan bağış ve yardımlar ile özel gelirlerin istikrar göstermediği açıktır. Bağış ve yardımların oluştuğu alt kalemler;

proje yardımları ile kurum ve kişilerden alınan yardım ve bağışlar başlıkları altında toplanmış olduğu, incelenen yedi yıllık döneme ilişkin sonuçlardan açıkça anlaşılmaktadır. İnceleme sonuçlarına göre bazı yıllar hiç olmayan proje yardımı gelirlerinin bazı yıllarda düşük düzeyde, bazı yıllarda ise nispeten daha yüksek olarak gerçekleşmiş olduğu görülmektedir (Çizelge 4.1).

3.3.3.2 Diğer gelirler

Bu gelirler; faiz gelirleri, kişi ve kurumlardan alınan paylar, para cezaları ve diğer çeşitli gelirlerden oluşmaktadır. Bunlar; kişi ve kurumlardan alınan paylar (vergi

57

ve harç gelirlerinde alınan paylar, kamu harcamalarında katılma payları, mahalli idarelere ait payları ve diğer paylar), faiz gelirleri (vergi, resim ve harç, gecikme faizleri ve diğer faizler) ile para cezalarıdır (idari para cezaları, vergi cezaları ve diğer para cezaları). Belirtilen kalemler içinde örneğin faiz gelirlerinde dikkate münhasır kalem gecikme faizi ve benzeri faizler olabilir. Zira bir belediyenin mevduat hesabının olması, orada bir mevcudun tutulması ve ondan faiz geliri elde edilmesi pek rastlanmayan bir durum olarak değerlendirilmektedir.

Belediye gelirleri analizinde temel sorunun finansal yapıdan kaynaklandığı dikkati çekmektedir. Ancak temel mali sorunlardan daha da önemlisi belediyelerin idari ve mali özerkliğinin yetersizliği olduğunun vurgulanması gerekir. Belediyelerin temel gelir kalemlerinin genel veya merkezi idareye bağlı veya onun etkisi altında olduğu gözden uzak tutulmamalıdır. Bu yapı da popülist politikaların tercihine neden olmakta ve iş-hizmet üretimini sınırlandırmaktadır. İnceleme sonuçlarına göre belediyenin toplam gelirleri içinde kişi ve kurumlardan alınan paylar kaleminde görülen ve İller Bankası A.Ş.’nden alınan genel bütçe gelirlerinden ayrılan paylardan oluştuğu görülmektedir. Ülke ekonomisi ve özellikle vergilerle doğru orantıda artış ve düşüş gösteren bu kalemin incelenen dönemde belediye gelirleri içindeki payının % 54,42 gibi çok yüksek düzeyde olduğu görülmektedir (Çizelge 4.2).

Belediyelere merkezi idare vergi gelirlerinden sağlanan payların dağıtımının yeniden düzenlenmesi ve özellikle bu payın dağıtımının görev ve yetki alanı ile belediye hizmetlerinin genişlemesine bağlı olarak dinamik bir yaklaşımla sürekli güncellenmesi gerekli görülmektedir. Merkezi idare vergi gelirlerinden sağlanan payların özellikle 6360 Sayılı Kanun ile yapılan değişikliklerden sonra dağılımında bozulmanın olduğu, vergi geliri payının dağıtımının hizmet sunma yükümlülüğü ile orantılı olmadığı ve bu alanda gelişmiş ülkelerde kullanılan ölçütlere göre yeni düzenleme yapılmasının zorunlu olduğu vurgulanmalıdır. Bu gelir kaleminin ehemmiyeti ve değerlendirmesi için esasen hem makro düzeyde, hem de büyükşehir ve ilçe belediyeleri ile 51 il, ilçe ve belde belediyeleri açısından olmak üzere ayrıntılı analizlerin yapılması ve sonuçlarına göre karar

58

ölçütlerinin geliştirilmesine gereksinim olduğu vurgulanmalıdır.

3.3.4 Sermaye gelirleri

Sermaye gelirleri; taşınmaz satış gelirleri ve taşınır satış gelirlerinden oluşmaktadır. Bunlar içinde en fazla pay taşınmaz satış gelirlerinden elde edilen gelirlerdir. İncelenen dönemde taşınır satış kaleminden gelir elde edilmesi söz konusu olmadığı için sermaye gelirlerinin tamamı taşınmaz satış gelirlerinden oluşmaktadır. Diğer bir ifade ile sermaye gelirleri, Aksaray Belediyesi’nde taşınmaz satış gelirlerinden oluşmaktadır. Bu satışların toplamı arsa satışları olup, bu uygulama birçok belediyede gözlenmektedir. Eğer demografik seyir artış yönünde ve bu da arsa ve konut arzını etkiliyorsa, arsa üretip satma politikası uygulayan belediyelerde bu kalem en büyük ilk üç gelir kaleminden birini oluşturmaktadır.

Belediyenin yatırım alma potansiyeli, yatırım alanlarının ayrılması ve konumu, işletme kuruluş yeri seçimi ve özellikle büyük ölçekli sabit sermaye yatırımlarını yapan girişimciler açısından önemli görülmektedir. Birçok yatırımcı, kıymetli ve büyük araziler talep etmekte ve bu da belediyenin talebe cevap vermediği veya veremediği durumlarda Hazine taşınmazlarına yönelimi zorunlu kılmaktadır.

Hazine taşınmazlarının satışından elde edilen gelirin yaklaşık % 40’a yakın kısmı da belediyeye aktarılmakta ve bu yüzden belediye sınırları içindeki Hazine taşınmazlarının mümkün olduğu ölçüde yüksek değer üzerinden alıcı bulması, hem yatırım alanlarının açılması, hem de satış gelirinden belediyelere pay verilmesi yönlerinden belediye yönetimleri tarafından sıklıkla tercih edilmektedir.

Fakat bu gelir kalemi sermaye gelirlerinin içinde değil, resmi kurumlardan alınan paylar bölümünde muhasebeleştirilmektedir. Diğer bir önemli gelir kalemi olabilecek politikalardan biri de konut satışı olabilir ki, bu faaliyet birçok kentte daha çok özel sektör ve Başbakanlık Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanlığı tarafından yapılmaktadır. Özellikle kentsel dönüşüm yönünden ele alındığı zaman gerçek konut stokunun yenilenmesi ve konut talebinin karşılanması, bütün paydaşlar için önemli bir gelir potansiyeli sunmaktadır.

59

Belediyenin temel gelir kaynağını “diğer gelirler” başlığı altındaki merkezi idare vergi gelirlerinden alınan paylar oluşturmaktadır. İnceleme döneminde bu kalemin belediye bütçe gelirleri içindeki payı ortalama % 57,42 olmuştur. Belediye gelirlerinin % 42,58’ini ise özgelirler oluşturmaktadır. Özgelirler grubu içinde en yüksek payı teşebbüs ve mülkiyet gelirleri (arsa ve arazi satışları ile kira ve ecrimisil gelirleri gibi), sermaye geliri ve vergi gelirleri oluşturmaktadır. Hızla gelişen illerin başında olmasına rağmen, Aksaray Belediyesi sınırları içindeki taşınmaz malikleri ve sınırlı ayni hak sahiplerinin ödedikleri vergilerin toplam belediye gelirleri içinde % 13 gibi düşük düzeyde pay aldığı görülmekte olup, bu oran gelişen kentlerde arazi varlığı ve yapı stokunun vergi amaçlı olarak rasyonel değerleme çalışmasının yapılamadığının temel göstergeleri arasında sayılmalıdır (Çizelge 4.2). İyi işleyen taşınmaz yönetimi modelinin olmaması ve değerleme sisteminin yetersizliğinin belediyelerin özgelirlerini hem büyüklük, hem de sürdürülebilirlik yönlerinden etkilediği açıkça dikkati çekmekte ve bu alanda reform yapılmasının zorunluluğu ortaya çıkmaktadır (Tanrıvermiş ve Aliefendioğlu 2008, Tanrıvermiş vd. 2017).

Belirtilen çalışmaların belediyelerde yapılabilmesi ve özgelir kapasitesinin artırılabilmesi bakımından taşınmaz yönetimi sistemi, mali hizmetler, emlak ve kamulaştırma, imar ve şehircilik müdürlükleri başta olmak üzere ilgili bütün alanlarda gayrimenkul geliştirme ve yönetimi uzmanlarının istihdamına özel önem verilmesi ve bu yönde 5393 sayılı Belediye Kanunu başta olmak üzere mevzuatta düzenleme yapılması zorunlu görülmektedir. Özellikle belediyeler artan hizmet alanlarına cevap verebilmek için yeni gelir kaynaklarını oluşturmak zorundadırlar.

Bunlardan biri de belediyelerin arsa, konut ve işyeri üretimi, tahsisi, kiralanması ve satışına dair yönetmeliğin verdiği izin ile sosyal ve prestijli konutlar ile işyerleri üretimi olarak görülmektedir. Belediyeler konut üretiminde her ne kadar maliyetler noktasında avantajlı görünse de, avantajlı olmadığı yönleri de gözlenmektedir. Diğer yandan belediyeler asli görevleri içinde kalmak kaydıyla enerji üretimi, kum-çakıl ocakları, beton ve asfalt santralleri, hayvan kesim işleri gibi hizmet türü ücrete tabi işler kalemlerini çoğaltarak ek gelir kaynakları üretme imkanına sahiptir. Böylece belediyelerin sahip olduğu öz gelirleri arttıkça mali

60

özerkliği sağlanacak ve bu da belediyelerin daha kaliteli hizmet sunmasına imkan verecektir.

Belediyelerde öz gelirler içinde mülkiyet ve taşınmaza dayalı gelirlerinin artırılması olanakları incelenmiş olup, bu çerçevede belediyelerde gayrimenkul geliştirme ve yönetimi uzmanlarının görev ve yetki alanlarının tanımlanmasına olan gereksinim açıkça dikkati çekmektedir. Bütün belediyelerde gayrimenkul geliştirme ve gayrimenkul yönetimi uzmanlarının istihdam olanaklarının artırılması ile belediyelerde kaynak geliştirme, proje geliştirme ve uygulama kapasitesinin artırılması yoluyla yerel hizmet sunum hızı ve kabiliyetinin artırılmasının mümkün olabileceği gözlenmektedir. Mevzuatta yapılan yeni düzenlemelerle bu amaçla kurulacak kıymet takdiri komisyonlarında gayrimenkul geliştirme ve yönetimi uzmanlarının görev almaları gerekli kılınmış olup, belediye mevzuatında da bu yönde düzenleme yapılması ve sonuç olarak gayrimenkul geliştirme ve yönetimi uzmanlarının belediyelerde istihdam edilmesi yoluyla belediyelerin olası gelir kayıplarının asgari düzeye çekilmesinin mümkün olabileceği vurgulanmalıdır.

62

Çizelge 3.2 Aksaray Belediyesi’nin 2009-2015 döneminde gelirlerinin dağılımı

Gelirler 2009 2010 2011 2012 2013 2014 2015 Ortalama

Payı (%)

Vergi ve Harç Gelirleri 8.446.410 11.333.757 9.847.387 12.237.039 11.450.925 14.266.546 16.118.813 12,84 Teşebbüs ve Mülkiyet Gelirleri 10.128.906 13.365.147 15.805.573 17.787.871 15.899.078 20.545.352 26.917.839 17,82

Alınan Bağış ve Yardımlar ile

Özel Gelirler 386.417 228.931 1.016.245 1.154.162 1.684.371 1.705.866 4.916.827 1,35

Belediyenin Diğer Gelirleri 25.942.294 34.284.967 42.254.884 49.612.787 67.081.979 82.050.470 113.556.509 57,42 Sermaye Gelirleri 6.010.080 7.438.325 12.274.799 23.343.063 3.657.686 5.480.431 9.240.009 10,57 TOPLAM 50.914.107 66.651.127 81.198.888 104.134.922 99.774.039 124.048.665 170.749.997 100,00 Kaynak: Anonim 2016; Anonim 2017.

Benzer Belgeler