• Sonuç bulunamadı

2. KURAMSAL TEMELLER VE İLKELER

2.6 Kentleşmenin Evsel Katı Atığa Yansıması

Günümüzde şehir nüfuslarındaki artışın da etkisi ile şehirler nüfus büyüklüklerine göre sınıflandırılmaya başlanmıştır. Kentlerin nüfus büyüklükleri, yabancı ve yerli yatırımcılar için önemli bir gösterge olarak alınmakta ve yerel pazarın büyüklüğünün söz konusu ölçüte dayalı olarak değerlendirilmesi yapılmaktadır. Hatta yerel yönetimlerin merkezi idare vergi gelirlerinden aldıkları paylar, yerleşik nüfusa göre dağıtılmaktadır.

Türkiye şehirlerinin nüfus artışı ile birlikte, çevre kirleticilerden olan evsel katı atık miktarı da artmıştır. Bu artış ile birlikte şehirlerde ekonomik ve sosyal faaliyet canlanmış ve bu faaliyetlerde evsel katı atık miktarının katlanarak artmasına sebep olmuştur. Çevresel kirleticileri arasında sayılan “evsel katı atıklar” belediyelerin en çok uğraştığı ve kamuoyunu memnun etmek için ilgilendiği sorunların başında gelmektedir.

Katı atıkların toplaması, taşınması ve zararsız şekilde depolanması işlemleri oldukça

14

yüksek maliyetli yerel yönetim hizmeti olarak bilinmektedir. Teknik ve hijyenik koşullara uyulmaması halinde, atık depolama alanlarında hava, su, toprak kirliliği ile görsel bozulma ve koku kirlenmesi ortaya çıkmaktadır. Üstelik katı atık depolama alanları aynı zamanda metan gazı üreten önemli kaynaklardan biri olduğu unutulmamalıdır. Katı atık toplama ve bertaraf faaliyetlerinin finansmanı için kullanıcılardan alınan vergi (veya harçlarla) belediyelerde yeterli ölçüde fon oluşturulması ve bu yolla düzenli depolama alanları ve bertaraf tesislerinin inşası ve işletilmesi mümkün olamamaktadır (Güney 2004).

Şehirlerde konutlar, ticari işyerleri, kurumlar ile cadde ve sokaklardan her gün kağıt, naylon, pet şişe, demir, saç, teneke ve alüminyum gibi materyaller, bez, kemik, kül(kış aylarında) ve diğer çöp malzemeleri olarak evsel katı atık toplanmaktadır. Şehirlerdeki evsel katı atık sorunu çözülmeye çalışılırken, toplananların depolanması ve bertarafı sorunu gündeme gelmektedir. Türkiye ve diğer gelişmekte olan ülkelerde katı atıklar boş alanlar, tarım arazileri, deniz ve nehir kıyıları ile taş, kum ve diğer malzeme ocaklarının boşluklarına gelişigüzel dökülmektedir. Bu tür çöp biriktirmeye “vahşi depolama” adı verilmekte, atıklar düzensiz ve çok sıkışık olarak depolanmakta ve bu biçimdeki uygulama çevre için önemli bir risk kaynağı olarak görülmektedir (Güney 2004).

Kentleşmenin temel özelliklerinden biri de, kentleşme ile birlikte insanların tüketim alışkanlıklarının değişmesi ve atık üretim düzeylerinin artmasıdır. Yüksek tüketim düzeyi kentlerde büyük atıkların oluşmasına neden olmaktadır. Artan atık üretimi, yerel düzeyde çevre kalitesine ilave olarak kentsel yaşamalanlarının da kirlenmesine neden olur. Bunun yanı sıra sanayi atıkları da hava, toprak ve suyu kirleten diğer faktördür.

Kirliliğin büyük bir bölümü kentleşmeden ziyade ekonomik büyüme ve sanayileşmeden kaynaklanır. Bununla birlikte kentleşme, söz konusu atıkları bir bölgede toplayarak yerel ekosistemin bu atıkları asimile etme kabiliyetini azaltır (Özdemir ve Özekicioğlu2006).

15 2.7 Kentleşme ve Katı Atık Yönetimi

Geleneksel yaklaşım ile katı atık yönetimi; yerel yönetimlerin atıkları toplaması, nakliyesi ve bunları elden çıkarması işlemlerini kapsar. Bu sistemin daha etkin ve ekonomik hale getirilebilmesi için farklı atık toplama biçimlerinin uygulamaya konulması gerekir. Bunlar arasında hizmetlerin özel sektöre yaptırılması, yeniden kullanılabilecek materyallerin ayrı ayrı paketlenip teslimine belli bir para ödenmesi, fazla çöpten para alınması ve atıkların imhası için vergi alınması öncelikle sayılmaktadır (Özdemir ve Özekicioğlu 2006).

Kentlerdeki sanayinin yarattığı kirliliği azaltmak ve doğal kaynakları korumak için bu işletmeler şehir bölgesinin dışında, eko-sisteme zarar vermeyecek alanlarda oluşturulacak sanayi bölgelerine taşınabilir. Böylece sanayinin tek bir bölgede suretiyle endüstriyel atıklar arıtma ve imha tesislerinde daha etkin bir biçimde ve düşük maliyette asimile edilebilir (Güney 2004).

Asya ülkelerinin birçok şehrinde yerel idareler çöp toplama ve imhası ile ilgili işlemlerin küçük bir kısmını yapmaktadır. Birçok şehirde katı atıkların büyük bir kısmı geniş bir alana yayılmış olan gayri resmi çöp toplayıcıları tarafından yapılmaktadır. Bu tür çöp toplayıcılık şehirlerde temiz bir çevrenin sağlanması yanı sıra ekonomik faydalar da sağlamaktadır.

Avrupa ve Amerika’daki gelişmiş birçok ülkede, katı atık toplama hizmetlerinin özel sektöre yaptırılması yaygın olarak uygulanan bir yöntemdir. Bu ülkelerde katı atıkların özel sektör tarafından toplanması, maliyetleri azaltmış ve daha kaliteli etkin hizmetlerin verilmesi sağlamıştır (Özdemir ve Özekicioğlu2006).

2.8 Adıyaman’da Kentleşme ve Kentlileşme

Sanayileşme ve ekonomik gelişmeye paralel olarak kent sayısının artması ve kentlerin büyümesi sonucunu doğuran toplum yapısında artan oranda örgütlenme, iş bölümü ve uzmanlaşma yaratan, insanların davranış ve ilişkilerinde kentlere özgü değişikliklere bir nüfus birikimi sürecidir. Daha önce de vurgulandığı üzere sanayi devrimi, kentsel

16

alanlarda geniş işçi kitleleri için büyük bir talep oluşturmuştur. Sanayi ve hizmet odaklı büyüme kırsal alandan kentsel kesimlere olan işgücü akışı ve göçün altında yatan temel nedenlerinin başında gelmektedir. Ancak kentlerin oluşturduğu işgücü talebi, kentlerde sanayi ve hizmet sektörlerinin oluşturduğu istihdam hacmi ve işgücünde aranan niteliklere bağlı bulunmaktadır. Bununla birlikte Adıyaman İli gerek bulunduğu bölge, gerekse ülkenin ileri kentleri ile karşılaştırıldığı zaman, sanayileşme, turizm ve ticaret faaliyetlerinin düşük düzeyde geliştiği ve iş hacminin yeterli olmadığı Anadolu kentlerinden biri olduğu dikkati çekmektedir.

Ülkenin enerji ve bölgenin kalkınma gereksinimi için planlanan ve inşa edilen Atatürk Baraj Gölü ile ilin birçok yerleşimi göl altında kalmış ve bazı ilçelerin zorunlu iskanı yapılmıştır. Baraj göl alanında kalan köyler ve ilçelerin su tutma ve kamulaştırma sonrası büyük çoğunluğu Adıyaman il merkezine yerleştiği ve zorunlu yer değiştirmenin neden olduğu kente göç olayı gecekondulaşma ile birlikte işsizlik olayını ön plana çıkartmıştır. Bu koşullarda il belediyesinin imar uygulama ile imarlı ve altyapılı arsa üretimine ağırlık vermesi zorunlu olmuştur. Buna ilave olarak genişleyen merkez ilçe kentsel alanının neden olduğu kent içi yollar ve mahalle bağlantı yolları, su, atıksu uzaklaştırma ve arıtımı, içme suyu temini ve katı atık toplama gibi hizmetlerine kaynak ayrılması zorunluluğu doğmuştur. İlde tarımsal yapıdaki değişmeler, demografik nedenler, iletici nedenler, çekici nedenler siyasal-hukuksal nedenler ve sosyo-psikolojik nedenler,ekonomik nedenler, teknolojik gelişmelerden dolayı bir yoğunluk oluşmuş olmasından dolayı kentleşme ile birlikte çevre sorunlarına yol açmıştır (Sencer 1979).

17

3. KENTLERDE KATI ATIK SORUNU VE YÖNETİMİ

3.1 Katı Atık Tanımı, Çeşitleri ve Özellikleri

Yalın bir yaklaşımla katı atık; evsel, ticari ve endüstriyel işlevler sonucu oluşan ve tüketicisi tarafından artık işe yaramadığı gerekçesiyle atılan ancak çevre ve insan sağlığı yanında diğer toplumsal faydalar nedeniyle düzenli biçimde uzaklaştırılması gereken maddeler olarak tanımlanabilir. Kentsel katı atık kavramı özellikle zararlı ve tehlikeli katı atık kapsamına girmeyen atıklar için kullanılmaktadır. Kavram,başta evsel nitelikli atıklar olmak üzere bu nitelikteki endüstriyel, ticari, kurumsal ve kentsel işlevler sonucu ortaya çıkan atıkları kapsamaktadır (Palabıyık 2001).

Kentsel katı atık kavramı, literatürde, yerel yönetimlerce ya da onlar adına yürütülen hizmetlerle toplanıp uzaklaştırılan atıklar için sıkça kullanılmaktadır. Katı atıklar, genel olarak, insan ve çevre sağlığına etkileri bakımından zararlı ve tehlikeli atıklar ile zararsız atıklar biçiminde iki grupta incelenmektedir.

Zararlı ve Tehlikeli Atıklar: Atıkların çevre ve insan sağlığına yönelik potansiyel ve/veya olası olumsuz etkilerini önlemek amacıyla uzaklaştırma sürecinde özel işlemler gerektiren biyolojik, kimyasal ve fiziksel özellikte yanıcı-yakıcı, zehirleyici, yok edici veya diğer bir madde ile etkileşimi sonucu zararlı ve tehlikeli olabilen asit, kurşun, civa, arsenik bileşikleri, kendiliğinden tepkimeye yatkın reaktif atıklar, tarım ilaçları, kadmiyum bileşikleri ve radyoaktif maddelerdir.

Zararsız Atıklar: Zararlı ve tehlikeli atık kapsamına girmeyen organik ve inorganik maddelerdir. Mutfak ve yemek atık ve artıkları, karton, kağıt, kül, metal, cam, plastik, inşaat ve hafriyat atıkları ile diğer sentetik maddeler bu gruptan sayılabilir.

Bertaraf ve diğer yönlerden katı atıkların sınıflanması yapılmakta olup, kaynaklarına göre değişik gruplar altında incelenebilir. Bunlar kısaca aşağıda özetlenebilir:

18

Evsel Atıklar: Evsel faaliyetlerden oluşan atık ve artıklardır. Genellikle çöp olarak bilinen ve çoğunlukla zararsız atık grubuna ait atıklar olmakla birlikte evsel atıklar pil, boya vb. zararlı ve tehlikeli atıkları da içerebilmektedir.

Endüstriyel Atıklar: Endüstriyel faaliyetler sonucu oluşan atıklardır. Endüstriyel işlemler sırasında ve/veya endüstriyel işlemler sonucunda oluşan atıkları kapsamaktadır.

Endüstriyel katı atık yönetimi konusunda doğal kaynakların ve çevrenin korunması anlamında geri kazanım ve arıtma tesisi uygulamaları önem taşımaktadır.

Ticari ve Kurumsal Atıklar: Ticari işletmelerden ve kurumlardan ortaya çıkan atıklardır.

Genel olarak evsel atıklar kadar organik madde içermeyen atıklardır. Lokanta, büfe, mağaza, okul, askeri yerleşim, liman, ofis, stadyum vb. ortak kullanım alanlarından toplanan atıklar bu kapsamda değerlendirilmektedir.

Belediyelerin Görev ve Yetki Alanlarında Oluşan Atıklar: Sokak süprüntüleri, park bahçe, toptancı halleri, plaj ve mesire yerlerinden toplanan atıklar, araba hurdaları, hayvan ölüleri, su arıtma tesislerinden ortaya çıkan çamurlar bu özelliktedir.

Özel Atıklar: Uzaklaştırılması özel önem taşıyan atıklardır. Radyoaktif atıklar, tehlikeli ve zararlı endüstriyel atıklar, evsel atıklar içerisindeki boya, inceltici, temizlik maddeleri, piller gibi lastik tekerlekler, atık su çamurları, inşaat ve yıkıntı atıkları ile hastane atıkları bu gruptandır.

Tarımsal Atıklar: Bitkisel ve hayvansal ürün elde edilmesi ve işlenmesi sonucunda ortaya çıkan atık ve artıklardır. Üretilen katı atıkların miktarı ve içerik özellikleri topluluk ya da toplumların sosyoekonomik özellikleri, beslenme alışkanlıkları, gelenekler, coğrafya, meslekler ve iklim gibi değişik şartlardan etkilenmektedir.

3.2 Katı Atık Uzaklaştırma Yöntemleri

Katı atık, tehlikeli atıklar, sıvı atıklar ve atmosferik gazlar haricindeki tüm atık maddeleri kapsayan çok genel bir kavram olmasına rağmen kentsel katı atıklar, mesken,

19

ticari, kurumsal, inşaat-yıkım ve kentsel hizmetler gibi sebeplerden kaynaklanmaktadır (Badran ve Haggar2006).

İnsan faaliyetleri sonucu oluşan katı atık sorununun giderilmesinde kullanılan yöntemleri düzensiz (vahşi) depolama, düzenli depolama, kompostlama, tekrar kullanım, geri dönüşüm, geri kazanım ve yakma şeklinde sınıflandırmak mümkündür (Palabıyık 2001).

3.2.1 Düzensiz (Vahşi) depolama

Katı atıkların hiçbir önlem alınmaksızın açık araziye rastgele boşaltılarak insan çevresinden uzaklaştırıldığı, gelişmemiş ya da gelişmekte olan ülkelerde kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntem; depo sahasında rüzgâr etkisi ile toz bulutlarının oluşması, meydana gelen gazların hava kirliliğine neden olması, geniş bir alana yayılan katı atıkların çevre ve görüntü kirliliği yaratması ve bu alanlarda barınan ve beslenen hayvanların bulaşıcı hastalıklara sebep olması gibi ciddi problemler yaratmaktadır (Yılmaz ve Bozkurt 2010).

3.2.2 Düzenli depolama

Üretici tarafından atılmak istenen ancak, çevrenin korunması bakımından düzenli bir şekilde uzaklaştırılması gereken katı maddeler ve arıtma çamuru olarak nitelendirilen katı atıkların çevrede yarattığı fiziksel, kimyasal ve biyolojik etkileri göz önünde bulundurularak belirli bir düzen içerisinde toplanması ve buna göre depolanması gerekli olmaktadır. Kentlerde ve özellikle büyük kent merkezilerinde düzenli depolamada amaç, mekanik, kimyasal ve biyolojik işlemlerle değerlendirilmesi, ekonomik bir şekilde mümkün olmayan ya da bu işlemler sonucu açığa çıkan ve insan sağlığını tehdit eden, diğer canlılara çeşitli şekillerde zarar veren, çevre estetiğini bozan katı atıklarının yerleşim alanlarından uzaklaştırılıp zararlarının önlenmesidir (Uluatam ve Özkan 2008).

Uygun yer seçimi ve çevre koruma önlemleri gibi teknik standartlara uygun şekilde inşa edilmiş düzenli depolama alanları atıklardan kurtulmanın en etkili yoludur.

20 3.2.3 Kompostlama

Gıda ve toprak (çimen, bahçe artıkları gibi) artıkları gibi organik maddelerin biyolojik bozulmasını kontrol altına alan bir yöntemdir. Bu yöntemin; toprağa besleyici maddeler kazandırması, yararlı toprak organizmalarını artırması, depolama alanları dışındaki organikatıkların geri kazanılması, belirli bitkisel hastalıkları önlemesi, gübre ve pestisitlere olan ihtiyacı azaltması, toprak erozyonunu engellemesi, kirlilik problemine çözüm getirmesi ve doğal kaynakları koruması gibi birçok yararı söz konusudur (Gören 2005).

3.2.4 Tekrar kullanım

Atıkların temizleme dışında hiçbir isleme tabi tutulmadan aynı şekilde defalarca kullanılması; geri dönüşüm, atıkların fiziksel ve/veya kimyasal işlemlerden geçirildikten sonra ikinci hammadde olarak üretim sürecine sokulması ve geri kazanım ise, tekrar kullanım ve geri dönüşüm kavramlarını da kapsayan, atıkların özelliklerinden yararlanılarak içindeki bileşenleri fiziksel, kimyasal ya da biyo-kimyasal yöntemlerle başka ürünlere veya enerjiye çevrilmesidir (Altunbaş ve Palabıyık 2004).

3.2.5 Yakma yöntemi

Katı atıkları hijyenik açıdan zararsız hale getirmek, hacimlerini azaltmak ve ekonomik olduğu taktirde onlardan enerji elde etmek amacı ile kullanılan bir yöntemdir. Bu yöntemden etkili sonuç alabilmek için atığın yanabilir madde bakımından zengin olması gerekirken, yakma işlemi sırasında çıkan zehirli gazlar ve yakma işlemi sonrasında ortayaçıkan yüksek tehlike düzeyine sahip artıkların depolanması önemli sorunlar yaratmaktadır (Güler 2001).

Kentsel katı atıklar, yüksek maliyetleri ve yeterince ilgi gösterilmemesi nedeni ile kentlerin karsı karsıya kaldığı büyük problemlerdendir. Bu sadece teknik bir problem değil aynı zamanda politik, yasal, sosyo-kültürel, çevresel ve ekonomik faktörlerle karşılıklı etkileşim içinde bulunan karmaşık bir problemdir(Ahmad vd. 2007).

21

Geçmişte bütün kentsel katı atıkları uzaklaştırmak ve kütlesel olarak depolamak için sadece uygun hacimli bir araziye ihtiyaç duyan yerel yönetimler, günümüzde artık katı atıklar için geri dönüşüm, kompostlama, enerjinin geri kazanımı ve depolamadan oluşan kombine ve komplike bir sistemi kullanır hale gelmişlerdir (Burnley2007).

Ekonomik gelişim ve yükselen yasam standartları ile ürün ve hizmetlerle ilgili talepteki artış sonucunda kişi basına katı atık üretimi artmıştır. Artan nüfus, büyüyen ekonomi, hızlı kentleşme ve yükselen yasam standartlarının bir araya gelmesi ile birlikte özellikle gelişmekte olan ülkelerde kentsel katı atıklar büyük bir sorun haline gelmiştir.Bu boyuttaki bir sorunun etkili çözümünde ise katı atık yönetimi olarak adlandırılan yeni bir olgu ortaya çıkmıştır (Minghua vd. 2009).

3.3 Katı Atık Yönetimi

Katı atık yönetimi kavramı, katı atıkların insan ve çevre sağlığı, ekonomi, mühendislik, kaynakların korunması, estetik ve diğer çevresel konularla ilgili biçimde toplumun üretim ve tüketim alışkanlıklarını da dikkate alarak atık miktarının kontrolü, toplama, biriktirme, taşıma-aktarma, işleme ve son uzaklaştırma aşamalarını kapsayan disiplin olarak tanımlanabilir (Altunbaş ve Palabıyık 2004).

Kentsel katı atık yönetimi, klasik anlamda atık oluşumu, toplama, işleme-geri kazanım ve son uzaklaştırma aşamalarını kapsayan sistem bileşenlerinden oluşmaktadır.

Günümüzde atık yönetimi üretim aşamasından başlamakta, tüketim ve son uzaklaştırmaya kadar ki aşamalarda en az atık oluşturan teknolojiler geliştirilerek entegre yönetim uygulanmaktadır. Adıyaman belediyesi katı atık yönetimi bu sistemle gerçekleştirmeye çalışılmıştır (Şekil 3.1). Kamu ve özel sektör işbirliği katı atık hizmetlerinin daha etkin ve verimli görülmesinde önem kazanmaktadır. Bunun sağlanmasında rekabet, verimlilik, denetimi, açıklık ve sorumluluk anahtar kavramlardır. Katı atık hizmetlerinde ulusal ve yerel anlamda kurumsal ve örgütsel yeniden yapılanma, genel anlamda hizmetlerde etkinlik, verimlilik, açıklık ve sorumluluğu sağlamada gerekliliktir.

22

Şekil 3.1 Adıyaman belediyesi katı atık yönetim sistemi

3.4 Katı Atık Yönetimi Sisteminde Türkiye ve AB Mevzuatı

Sınırsız olan insan ihtiyaçlarının artması, doğal kaynakların daha çok tahrip edilmesi ve üretilen her ürünün nihai olarak atığa dönüşmesi nedeniyle, çevre ve insan sağlığı ciddi tehditlerle karşı karşıya kalmaktadır.

AB Çevre Mevzuatı çevresel risklerin önüne geçilmesi ve sürdürülebilir bir çevre yönetiminin sağlanması için Çevre Mevzuatı’nısekiz alt kategoride ele almıştır. Bu alt kategoriler aşağıdaki gibi sıralanmıştır:

 Hava Kalitesi

 Atık Yönetimi

 Su Kalitesi

 Endüstriyel Kirlilik ve Risk Yönetimi

 Kimyasallar

 Gürültü Kirliliği

 Yatay Mevzuat

 Doğa Koruma.

Kaynağında

Sınıflandırma, Biriktirme ve İşleme

Toplama

Taşıma ve Ayırma, İşleme

Transfer ve Dönüştürme

Atık Oluşumu

Nihai Bertaraf

23

Yukarıda sıralanan alt başlıklardan biri olan atık yönetimi; evsel, tıbbi, tehlikeli ve tehlikesiz atıkların minimizasyonu, kaynağında ayrı toplanması, ara depolanması, gerekli olduğu durumlarda atıklar için transfer istasyonlarının oluşturulması, atıkların taşınması, geri kazanılması, bertarafı, geri kazanım ve bertaraf tesislerinin işletilmesi ile kapatma, kapatma sonrası bakım, izlemekontrol süreçlerini içeren bir yönetim biçimidir.

Atıkların yönetimini en aza indirerek, doğal kaynaklara aşırı yüklenmesinin önüne geçilmesi ve üretilen atıkların mümkün olan en üst düzeyde geri kazanımının sağlanarak, atıkların ekonomiye bir girdi olarak dönüştürülmesi yani sürdürülebilir atık yönetimi, tüm dünyada öncelikli bir politika hedefi olarak benimsenmektedir. Bu maksatla benimsenen politika ve hedefler Ulusal ve Uluslararası mercilerce yayınlanan kanun, direktif ve yönetmelikle kontrol altına alınmaya çalışılmaktadır (Kemirtlek2011).

AB atık yönetimi politikası, önleme, geri kazanım ve güvenli bertaraf etme ilkelerine dayanmakta olup bu konuda yayınlanmış olan direktifler:

 Atık çerçeve direktifi 15/07/1975 tarih ve 75/442/ EEC sayılı Konsey Direktifi

 Atık Yağlar konusunda 16/06/1975 tarih ve 75/439/EEC sayılı Konsey Direktifi

 Akümülatör ve piller konusunda 18/03/1991 tarih ve 91/157/EEC sayılı Konsey Direktifi

 Ambalaj atıkları konusunda 20/12/1994 tarih ve 94/62/EEC sayılı Konsey Direktifi

 Arıtma çamurları konusunda 12/06/1996 tarih ve 86/278/EEC sayılı Konsey Direktifi

 Tehlikeli atıklar konusunda 12/12/1991 tarih ve 91/689/EEC sayılı Konsey Direktifi

 Düzenli Depolama konusunda 26/04/1999 tarih ve 99/31/EEC sayılı Konsey Direktifi

 Hurda araçlar konusunda 18/09/2000 tarih ve 2000/53/EEC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Direktifi

 Atık Elektronik ve Elektrikli Ekipmanlar konusunda 27/01/2003 tarih ve 2002/96/EEC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Direktifi

 Atık Yakma Direktifi 04/12/2000 tarih ve 2000/76/EEC sayılı Avrupa Parlamentosu ve Konsey Direktifi (Kemirtlek2011).

24

AB Atık Çerçeve Direktifi 75/442 EEC (Değişiklik 2006/12/EC)’nin kapsamı ve hedefleri aşağıda özet olarak verilmiştir:

 Gereksinimler-hedefler

– Atıkların çöplüklere dökülmesini veya düzensiz depolanmasını yasaklamak – Yeterli bir bertaraf tesisleri ağı kurmak

 İdari çerçeve

– Yetkili otoritelerinin belirlenmesi – Atık yönetim planları yapılması

– Bertaraf/-arıtma tesislerinin izinleri ve izlenmesi – Kayıt tutma

 Atık yönetimi hiyerarşisi:

– Atık üretiminin azaltılması

– Atığın tehlikeli karakteristiklerinin azaltılması

– “Geri Dönüşüm” ve “Tekrar Kullanma” gibi yöntemler ile atık maddelerin geri kazanımı

– Atıktan enerji kazanımı – Atığın güvenli bertarafı

 Atık bertarafı ve arıtımında kendi içinde yeterlilik

 Arıtım ve bertarafın bütünselliği

 BATNEEC (TheMostSuıtableTechnologyWıthoutHıghCosts)(Yüksek Maliyet İçermeyen En Uygun Teknoloji) kullanımı

 Kirleten öder ilkesi ve üreticinin sorumluluğu

Düzenli Depolama AB Direktifi (99/31/EC)’nin amacı; düzenli depolama sahasının ömrü boyunca, çevreye (yüzey ve yeraltı suları, toprak, hava) ve insan sağlığına olması muhtemel olumsuz etkilerini önlemek veya azaltmak olarak tanımlanmıştır. Direktif’te katı işletme ve teknik gerekliliklere ilişkin bilgiler aşağıda özetlenmiştir:

– Yer (ciddi çevresel risk oluşturmayacak)

– Kirlenmiş suyu ve sızıntı suyunu toplamak ve arıtmak

– Jeolojik engel (min. 1 metre) ve taban (kapatıldığında ise üst) örtüsü – Gaz kontrolü

25 – Sıkıntıları ve tehlikeleri engelleme

– Stabilite (kaymaları engelleme) – Serbest geçişi engelleyecek bariyerler

 Yeni düzenli depolama sahaları işletme ve teknik gereklilikler ile uyumlu olacak

 Mevcut sahalar Temmuz 2009 tarihinde uyum sağlamış olacak (veya kapatılacak)

 Bazı tür atıklar hiçbir düzenli depolama sahasına alınmazlar

 Evsel atık depolama sahaları tehlikeli atık için kullanılmayacak (kararlı reaktif olmayan maddeler dışında)

 Depolama sahasına giden biyolojik olarak ayrıştırılabilir evsel atık:

– 2006’da 1995’deki toplam üretimin %75’i – 2009’da 1995’deki toplam üretimin %50’si

– 2016’da 1995’deki toplam üretimin %35’inedüşürülmeli.

Ambalaj Atıkları AB Direktifi (94/62/EC)’nin amaç ve kapsamı aşağıda özetlenmiştir:

 Amaç; ambalaj atıklarının çevreye etkilerini engellemek veya yok etmek

 AB içerisindeki iç pazarı çalıştırmak

 Ambalaj atığı oluşumunu engelleyecek önlemler almak

 Geri dönüşüm ve geri kazanım için özel hedeflerle uyum sağlamak

 Geri dönüşüm/toplama ve yeniden kullanım/geri kazanım için gerekli sistemleri

 Geri dönüşüm/toplama ve yeniden kullanım/geri kazanım için gerekli sistemleri