• Sonuç bulunamadı

3. KENTLERDE KATI ATIK SORUNU VE YÖNETİMİ

4.3 Adıyaman’da Evsel Katı Atık Sorunu

Adıyaman şehrinde artan nüfusla birlikte günlük katı atık miktarı da artmıştır. Bugüne kadar belediye temizlik işleri bölümü belirli ölçülerde hizmet yapmaya çalışmıştır.

Bunlar yeterli olmayıp, evsel katı atık sorunu şehrin modern görünümünü etkilemektedir.

Türkiye’de hızlı nüfus artışının yanı sıra kentleşme ve sosyo-ekonomik yönden hızlı bir değişim ve gelişim içerisindedir. Buna bağlı olarak enbüyük karşılaşılan problemlerden kentsel katı atıklar (çöpler) ve gelişen sanayinin oluşturduğu endüstriyel katı atıklardır.

41

Bu atıkların miktarı, toplanması, taşınması ve nihai olarak bertarafı belediyelerin bütçesinde en büyük payı oluşturmaktadır.

Çöp bertarafının, Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği’ne uyan teknik yöntemler ve hijyenik şartlara uyulmadan yapılması durumunda ise çok çeşitli ve ciddi boyutlarda çevre sorunlarına (hava,su,toprak,görüntü,koku,haşere oluşumu, hastalık gibi) sebep olmaktadır.

Katı atık projesinin genel amacı yüksek düzeyde bir çevre koruması gerçekleştirmek ve AB atık sektörü direktiflerine uyum sağlamak suretiyle Türkiye’nin AB’ye katılımının çabuklaştırılmasını sağlamaktır. Adıyaman Belediyeler Birliği Katı Atık Depolama Sahası’nın kurulması Adıyaman Belediyeler Birliğine bağlı ilçelerin yeraltı suyu ve çevre kirliliğini azaltacak ve atıkların yeni den kullanılması ve geri kazanımı sağlanacaktır.

Adıyaman Belediyeler Birliği tarafından yapılması planlanan mevcut katı atık bertaraf alanı 2003 yılında GAP idaresi tarafından Adıyaman merkez ilçe için planlanan Katı Atık Bertaraf Alanın genişletilmesinden meydana gelmektedir. Daha sonra Çevre ve Orman Bakanlığı’nın 2003/8 Genelgesi doğrultusunda 11.10.2005 tarihinde Adıyaman Belediyeler Birliği kurulmuştur. Adıyaman Belediyeler Birliği; Merkez, Kahta, Tut, Samsat, Gölbaşı, Çelikhan, Besni İlçeleri ve Kesmetepe,Yaylakonak, Balkar, Pınarbaşı, Şambayat, Bölükyayla ve Harmanlı Beldelerinden oluşmaktadır.

Adıyaman ilinde katı atıkların bertarafı önemli ve her gün büyüyen bir sorun haline gelmiştir. Bölgenin turizm yöresi özelliği ve coğrafi konumu ve özelliklede geleceğe dönük sürdürülebilir kalkınma hedefleri doğrultusunda katı atıkların bertarafı konusunda çağdaşbir çözüm ihtiyacı ön plana çıkmıştır. İlde katı atıkların düzenli depolanmasıiçin yer seçimi çalışması yapılmış ve atık depolama alanı için istenen koşulları sağlayan alanda katı atıkların bertaraf için düzenli depolama tesisi kuruluş çalışmalarına başlanmıştır. Yer seçimi ve proje geliştirme çalışmalarının ardından katı atıkların düzenli depolanmasına geçilmiş ve geri kazanım yöntemlerinin geliştirilmesi ve uygulanması alanında çalışmalara gereksinim olduğu açıktır.

42

T.C.Çevre Bakanlığı tarafından 25.04.2005 ve 24736 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan“Katı Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ile belediyelerin katı atık ile ilgiliyükümlülükleri tanımlanmıştır. 13.05.2006 tarih ve 26167 sayılı Çevre Kanunu’nu takiben yayınlanan yönetmelikte yer alan hususların yanı sıra, 1580 ve 3030 sayılı Belediye Kanunu’nda da, belediye sınırları içinde üretil en katıatıkların toplanması, taşınması,bertarafı veya depolanması işi belediyelerin sorumluluğuna verilmiştir. Diğer yandan, 06/11/1989 tarih ve 388 sayılı kuruluş ve görevleri hakkında kanun hükmündeki kararnamede belirtildiği üzere, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Teşkilatı’nın kuruluş amacı;GAP Bölgesi kapsamında bulunan il ve ilçelerinin hızlı gelişmesi yönündeki yatırımların gerçekleştirilmesi için hazırlanacak plan ile altyapı ve diğer hizmetleri kapsayan araştırma ve uygulama projelerini yapmak veya yaptırmak, yöre halkının eğitim düzeyini yükseltmek için gerekli tedbirleri almak veya aldırmak, kurum ve kuruluşlar arasındaki koordinasyonu sağlamak olarak belirlenmiştir.

Bölge’de halen Gaziantep dışında düzenli depolama alanı işletilmemektedir. Adıyaman Belediyeler Birliğine bağlı ilçelerde, mevcut alt yapı eksikliklerinin de büyük orandaki etkisiyle sağlıklı işleyen katı atık yönetimlerinden söz etmek mümkün değildir.

Atıklarla ilgili sağlıksız uygulamalar koku ve gaz emisyonu ile sinek ve diğer haşere oluşmasına, ayrıca yüzey ve yer altı suları ile atmosferin sakıncalı bir şekilde kirlenmesine neden olmaktadır.

Proje kapsamındaki kentlerde, katı atıkların biriktirme ve uzaklaştırma aşamalarındaki hatalı veya yetersiz uygulamalar nedeniyle sokak, dere yatağı ve boş alanlarda biriken ve çevreye dağılan çöpler, temizlik hizmetlerindeki aksaklık ve eksikliklerin de etkisiyle uzun süre toplanamamaktadır. Çöp yığınları çevreyi kirletmekte ve insan sağlığını bozmakta, özellikle yazın salgın hastalıklar artmaktadır. Kısıtlı olanaklar ile toplanan atıklar fenni olmayan depolama sahalarında biriktirilmekte ve çoğunlukla yakma yöntemi ile bertaraf edilmeye çalışılmaktadır. Katı atıkların doğrudan akarsulara, su toplama havzalarına ve Atatürk Baraj Gölü su toplama havzası içinde kalan alanlara boşaltılması veya gelişigüzel yakılması veya yanması ile çevreyi kirletici etkileri önemli boyutta artmaktadır.

43

Kırsal alandan kentlere olan göçün körüklediği hızlı nüfus artışı ve hayvancılık faaliyetleri ile geçimini sağlayan toplulukların kentlere yerleşerek hayvan yetiştirmeyi sürdürmeleri sonucunda niteliği ciddi boyutta bozul an evsel atık kompozisyonu ve art an çöp miktarı da katı atık sorununun acilen ele alınmasını gerekli kılmıştır. İnsanların yerleşim yerleri, tükettikleri doğal kaynaklar ve ürettikleri atıklar itibari ileyaşanılan yüzyılda karşılaşılan çevre sorunları arasında hissedilir bir öneme sahiptirler.

Gelişmişlik düzeylerinden bağımsız olarak ve değişik ölçeklerde olmak üzere, hemen hemen tüm toplumlar doğal çevre üzerinde baskı oluşturmaktadırlar. Bu çerçevede dünyada insanların çok büyük bir kısmının karşı karşıya kaldığı sürekli yoksulluk ve küçük bir kısmının yarattığı aşırı tüketim çevre sorunlarının temelini oluşturmaktadır.

Baltık Denizi’ne komşu 29 kent üzerinde yapılan bir çalışmada, bu kentlerde yaşayan insanların sadece tükettikleri kereste ve odun miktarının karşılanması için, bu kentlerin yüzey alanının 200 katı daha geniş bir doğal alanın kullanılması gerektiğini ortaya koymuştur. 20’inciyüzyılın başında 11 olan nüfusu 1 milyonu aşan kent sayısının yüzyılın sonunda 300’e ulaşması, bu süreç sonucunda küresel kent nüfusunun 3 kat artarak %50’ye ulaşması sorunun ciddiyetini daha net ortaya koymaktadır (Rifkin ve Howard 2010).

Kontrolsüz ve plansız büyüme sonucunda başlı başına bir sorun kaynağı olarak ortayaçıkan kentsel alanlarda, hava kirliliği, sağlıklı beslenme ve gürültünün yanında katı atıkta en önemli çevre sorunları arasında yer almaktadır. Sosyo-ekonomik yapı, kültürel değerler, katı atık toplama sistemi alt yapısı, mevzuat altyapısı ve mevsimsel/iklimsel değişiklikler kentsel katı atıkların miktar ve yapısı ile çözüm olarak geliştiril en yöntem ve teknolojilerin seçimini belirleyen temel etkenlerdir. Arazi kaybı (düzenli/vahşi depolama), hava kirliliği (fırınlar ve vahşi depolama sahaları),yeraltı ve yüzey su kirliliği (düzenli depolama,geri kazanım tesisleri vefırınlar) ve nakliye,kentsel katı atık yönetiminde öne çıkan başlıca konuları oluşturmaktadır (Anonim 1999).

Katı atık sorunu, diğer çevre sorunları yanında özellikle büyük yerleşim bölgelerinde gün geçtikçe önem kazanmaktadır. Katı atıklar ulusal sınırların ötesine taşınmazlar ve bir ulusal sorun olarak kalırlar. Katı atık problemleri konusunda uluslararası işbirliğinin temel nedeni, bu problemlerin her yerde aynı özellikte olması ve insan topluluklarının