• Sonuç bulunamadı

31 kadının 18’i pazardan sağladıkları kazançlarını evin geçimi ve çocukları için harcayarak değerlendirirken 8’i pazarda satıp kendi ürettikleri ürünlerin gübre, yem ve mazotu gibi maliyetlerini karşılayarak değerlendirmektedirler. 4 görüşmeci ise elde ettikleri gelir ile borçlarını öderken sadece 1 görüşmeci birikim yaptığını dile getirmiştir. Bodrum ve Denizli’de her iki bölgedeki pazarlarda da görüşmecilerin büyük kısmı gelirlerini ev geçimi ve çocukları için harcamaktadır.

Bodrum’da pazarcılık yapan 3 çocuk sahibi Pınar gelirini değerlendirdiği yerleri şu şekilde açıklamıştır: “Çocuklarım için harcıyorum. Evin ihtiyaçlarını görüyom.

Çocukların ihtiyaçları hiç bitmiyor ki. Şunu istiyom bunu istiyom.”

Görüşmeci kadınların ev kirası ve faturalardan, hanenin gıda ihtiyacına, çocukların okul ihtiyaçlarından giyimlerine kadar gelirlerini öncelikli olarak ev ve hane üyeleri için harcadıkları saptanmıştır.

Bunun dışında en çok harcama yapılan alan üretim maliyetleridir.

Görüşmecilerin çoğu üretici kesimden oluştuğu için pazarda sürekli bir satış sağlayabilmek maksadıyla mevsimsel olarak ürün ekip dikmeleri, yetiştirmeleri gerekmektedir. Bu sebeple geçimlerini sağladıktan sonra kazançlarını tekrar üretim için gübre, tohum, fide gibi gerekli malzemelere harcama yaparak değerlendirmektedirler.

Denizli’de çiftçilik ile birlikte pazarcılık yapan Hatice kazancını üretim için harcadığını şu şekilde ifade etmiştir;

“Yazın mesela biberler oluyor kendimizin meyve ağaçları oluyor armut gibi o zamanlar iyi oluyor ama onun bir yatırımını yaparsın. Kereviz ekcem pancar dikcem diye tekrar harcamaya başleyon. Ekmezsek arka arkasına olmeyo. Şimdi bunları satıyoz bizim toprağımız kumsal, patates aldık, 1 milyarlık patates gömdük olsun da satsek diye.

Öyle yani bir yandan alıyoz bir yandan sateyoz.”

Çalışmadaki tüm görüşmeler kapsamında en çok harcama yapıldığı belirtilen bir diğer faktör ise “mazot”tur. Satışı yapılan ürünleri temin etmek ya da yetiştirmek ve pazara getirmek için araç bulunması en önemli etkendir. Bu yüzden görüşmeci kadınların en çok harcama yaptıkları yer, araçları için gerekli olan yakıttır. 13 senedir eşiyle birlikte pazarcılık yapan Sedef gelirini değerlendirişini şöyle açıklar; “Biz çoğunluk şu an arabalara harcama yapıyoz, mazot pahalandığı için değil mi Durmuş?”

Görüşmeci kadının eşinden onay bekleyerek yaptığı bu açıklamada pazardan sağlanan gelirin, satışını yaptıkları ürünleri getirmek için harcandığı görülmekteyken mazot fiyatlarının artmasından dolayı gelirlerinin önemli bir kısmının yakıt için harcanmak zorunda kaldığı da anlaşılmaktadır. Pazarcıların kazançlarının, ekonomideki dalgalanmalardan çabucak etkilenen kırılgan bir yapıya sahip olduğu söylenebilir.

Kazançlarını ev ve çocukların ihtiyaçlarından sonra ürünlerin üretimine ya da teminine yönelik harcayan kadınlardan 13’ü kendi ürettiği ürünleri satarken, 3 kadın ise yalnızca toptancıdan aldıklarını ve 11 kadın da hem kendi ürünlerini hem de toptancıdan ya da halden aldıkları ürünleri satmaktadır. Kalan 4 kadın ise ürünlerin yetiştiği yere bizzat kendileri gidip ürünü almaktadırlar. Bodrum’da da Denizli’de de satış yapan kadınların çoğu kendi ürettiklerini satmaktadırlar.

Toptancıdan ürün almadığını belirten ve Bodrum’da satış yapan Aysel üretici olduğunu şu sözlerle belirtmiştir; “Hep kendimizin. Olmayınca yine köyden birbirimize alır veririz öyle. Toptancıdan almıyoz.” Pazarda satış yapan üreticilerin ürünleri

yetersiz kaldığı durumlarda ise köy içerisinde birbirleriyle yardımlaştıkları tespit edilmiştir. Ürünlerinin çoğunu kendi üreten Nurgül ise bu durumu şöyle açıklamıştır:

“%80’i kendi ürünümüz ama mevsimsel olarak yetiştiremediğimiz sebzeleri, yeşillikleri halden alıyoruz, müstahsilden alıyoruz o şekilde temin ediyoruz.”

Ürün teminleri için genel bir analiz yapıldığında görüşmecilerin çoğunun satışını yaptığı ürünleri temin ediş şekilleri mevsimsel olarak değişiklik göstermektedir. Bazı görüşmeciler yazın kendi ürünlerini satıp kışın satacağı ürünleri halden ya da toptancıdan satın alırken, bazı görüşmeciler kışın kendi ürettiği ürünleri satarak yazın toptancıdan ürün alıp satışını yapmaktadır.

Ürünlerin üretildiği yere gidip direkt yerinden alan pazarcılardan Nursel ise bu durumu şu şekilde anlatmıştır;

“Yerine gidip almak daha karlı oluyor. Çünkü halden alırsan Antalya’dan geliyor Fethiye’den geliyor nakliyeciler ne yapıyor tırlara yüklüyor mazot biliyorsun aldı başını gitti. Onları alıyor getiriyor halciye veriyorlar, halci de üstüne koyup bize veriyor. E biz üstüne koyup müşteriye veriyoz, böyle ne oluyo pahalı oluyo. E diğer türlü yerinden alıp gelirsen oradan 5’e alırsın 7’ye satarsın. Ben bunu halden 10’a alsam 15’e veririm.”

Kadın görüşmecinin ürünün halden alınma sürecini anlattığı konuşma gösteriyor ki halden alınan ürünler ile pazarcının kendisinin gidip aldığı ürünlerin fiyatları arasında fark olmaktadır. Ürünleri yüksek fiyattan satmak zorlayıcı bir durum olduğu için satıcıların kendilerinin gidip ürünleri yerlerinden almaları satışlarını da kolaylaştırmaktadır. Buradan yola çıkarak görüşmecilerin kazanç arttırma stratejisini izledikleri anlaşılmaktadır. Ürünleri yerine gidip alan 4 görüşmeciden 3’ü ise Denizli’de satış yapan pazarcı kadınlardır. Sonuç olarak hem Bodrum’daki hem de Denizli’deki görüşmeciler ağırlıklı olarak üretici kesimde yer almaktadırlar.

Pazarda satış yapan kadınların gelirlerini değerlendirdikleri yerlere bakıldığında kendileri için harcama yapmadıkları görülmektedir. Özellikle bu konuda soru yöneltildiği zaman kendileri için harcama yapıp yapmadıkları belirlenmiştir. 31 görüşmeciden 22’sinin kendileri için harcama yapmadıkları, 9 görüşmecinin ise kendi istediklerini aldıkları saptanmıştır. Kendisi için harcama yapmadığını belirten 22 görüşmeci içinden 8’i genel olarak kendilerine bir şey almadıklarını ancak ihtiyaç durumunda aldıklarını ifade etmiştir. Canan kendisi için yaptığı harcamayı şu sözlerle

dile getirmiş; “Öyle kendim için bazen düğünlerde kendi akrabalarımızın, kıyafet alırım ama öyle her zaman değil.”

Canan’ın kendisi için yaptığı bu harcama sadece yakın akraba düğünleri için gerekli olan giyim alışverişiyle kısıtlıdır. Maide ise kendi ihtiyaçları için harcama yapmadığını şu şekilde belirtmiştir; “Valla yapmıyorum. Yemin ederim aslında kendim için harcama yapsam önce gidip şu dişlerimi yaptıracağım ama maalesef yapamıyoruz.” Maide elde ettiği kazancıyla kendine bir alışveriş yapmadığına yemin ederek, sağlığı için gerekli olan bir tedaviyi alamadığı için üzgün olduğunu belirtmiştir. Bunun sebebi de kazançlarının geçinmelerine bile zor yetiyor olmasıdır. Kendine harcama yapan kadın görüşmecilerden Kadriye bu şekilde motive olduğunu şu cümlelerle açıklamıştır;

“Bazen bir kaçamak yapıyorum. Kendime bir motivasyon olsun diye yapıyorum.

Değişiklik olması lazım. İnsan hayata dair bir şey oluyor yani alışveriş yapınca, insan kendini yenilemiş gibi oluyor.”

Görüşmecinin kendisi için alışveriş yapması ona iyi gelse de bunu gizli saklı bir şekilde yapması kendine harcama yapmaya çekindiğini göstermektedir.

4.2.2.3. Pazarcılığın Olumlu Özellikleri ve Zorlayıcı Tarafları