• Sonuç bulunamadı

KAZAKİSTAN CUMHURİYETİ’NDE DIŞ POLİTİKA

2.4. Kazakistan’ın Devlet Stratejileri ve Dış Politika

2.4.2. Kazakistan 2030 Stratejisi

1997 senesinin ilkbaharında, Kazakistan halkına Cumhurbaşkanın Seslenişi sunulmuştur. “Kazakistan-2030, Kazakistan vatandaşlarının güvenlik ve refahını sağlamak” - ülkenin stratejik kalkınma programıdır (Kazinform, 2016). “Kazakistan’ın misyonu” açıklanarak, Cumhuriyetin mevcut durumunun ayrıntılı analizi verilmiştir. Bu stratejinin uzun vadeli öncelikli hedefleri şunları içermektedir: Ulusal güvenlik, siyasî istikrar ve toplumun konsolidasyonu, yüksek yabancı yatırım seviyesi elde edinmiş piyasa ekonomisine dayanan ekonomik büyüme, sağlık, eğitim, vatandaşların refahı, enerji kaynakları, altyapı, özellikle ulaşım ve iletişim gibi esas konular özetlenmiştir (Nısanbayev, 2011: 328). Bu süreçte başkent Almatı iken Akmola olmuştur (ardından 1998’de şehrin adı Astana olarak, 2019’da ise Nur-Sultan olarak değiştirilmiştir). Strateji belgesinde vurgulandığına göre: “Kazakistan-Avrasya ülkesi, Akmola-Avrasya kıtasının coğrafik merkezlerinden biridir” (Kan, 2011: 236) buna ek olarak, devletin başkenti seçilirken diğer şehirlerin gereksinimlerinin tüm parametrelere uygun olduğu da belirtilmiştir. Cumhurbaşkanının, “Yirminci yüzyılın dramatik tarihinde, ilk kez devletin başkenti hakkında bağımsız bir karar verdik ve yirmi birinci yüzyılın eşiğinde, eski Sarı-Arka’nın açık gökyüzü altında kendi

66

seçimlerimizi kendimiz ilan ediyoruz” (Nazarbayev, 2017: 123) cümleleriyle oturum sona ermiştir.

Kazakistan’ın egemenliği yolunda ekonomik kriz, sosyal gerginlik, düşük yaşam standartları, işsizlik, çevre sorunları, suç - cinayet, rüşvet ve harici borç gibi önemli sorunlarla karşı karşıya kalınmıştır. Onları aşmak ve dünya devletleri arasında iyi bir noktaya gelmek için, ekonominin yeniden yapılandırılması, problemlerin çözülmesi, hukukî devlet ve sivil toplum kurumlarının oluşturulması, kültür, eğitim ve bilim konularının geliştirilmesi gerekmiştir. Bu konularda kabul edilen “Kazakistan 2030” Stratejisinin uzun vadeli temel öncelikleri bulunmaktadır. Burada, millî güvenlik olarak adlandırılan başlıkta ülkenin toprak bütünlüğünü korumak, Kazakistan’ın bağımsız egemen bir devlet olarak gelişimini sağlamak. Aynı zamanda, toplumun iç siyaset istikrarlığı ve konsolidasyonu, diğer ifadeyle Kazakistan’ın ileride ulusal stratejilerini hayata geçirmesine izin veren iç politika istikrarı, ulusal birliğinin korunup güçlendirilmesi dikkate alınmıştır. Gerçek, sürdürülebilir ve artan ekonomik büyüme oranlarını elde etmek amacıyla yüksek yabancı yatırım ve iç tasarruf ile açık piyasa ekonomisine dayanan ekonomik büyümeyi oluşturmaktır. Sağlık, eğitim konusunda vatandaşların refahı ve onların hayat koşullarını, sağlık, eğitim ve tüm vatandaşların yaşam standartlarını bununla beraber, ekolojik çevreyi de geliştirmektir. Kazakistan’ın enerji kaynaklarının verimli kullanılması için hızlı üretimi artırarak, sürdürülebilir ekonomik büyümeyi teşvik eden gelirleri elde etmek amacıyla petrol ve gaz ihracatı yapılması gerektiği vurgulanmıştır. Kazakistan devlet memurlarının verimli ve modern birliğini oluşturmak, işine sadık vatandaşlar sayısının arttırılması hedeflenmiştir (Nurtazina, 2015: 132);

Nazarbayev, “Kazakistan-2030” stratejisi hakkında “İlk on yılın sonuçları ve umutları” olarak adlandırılan uluslararası konferansın genel kurul toplantısında ülke için belirlenen stratejinin uygulandıktan sonraki 10 senelik neticeleri sunulmuştur.

Stratejinin öncelikli hedefi, Millî güvenlik konusunda devletin uluslararası arenada kabul gören komşu ülkelerle bölge ve sınır konusunda sorun ve tartışmaları ortadan kaldırıp ülkenin 14 bin kilometrelik komşu ülkelerle bulunan sınırlarının güvence altına alınmasıdır (Kan, 2011: 245). 7 Mayıs 1992’de bireysel, toplumsal ve devletin güvenliğini sağlayan, modern zamana uygun etkili bir Silahlı Kuvvet oluşturulmuştur (Ayagan, Auanasova ve Lapin, 2011: 83). Kazakistan çok etnikli bir devlet olmasına rağmen aynı bayrak altında 130’dan fazla etnik grup oldukça uyumlu

67

bir şekilde yaşamaktadır. Ülkeyi ziyaret eden, AGİT Ulusal Azınlık Yüksek Komiseri Max Van der Stuhl ve BM Genel Sekreteri Kofi Annan’a, devletin büyük ve küçük Asamble faaliyetleri tanıtılarak uluslararası topluluğa, ülkede her şeyin eşit olduğu ve her vatandaşın her alanda aynı imkânlara sahip olduğu gösterilmiştir (Muhambetov, 2018: 118). Neticeye göre 1997 yılından bu yana geçen dönemde Kazakistan ekonomisinde önemli ve olumlu değişiklikler görülmüştür. Devletin ekonomik olarak büyümesinin temelinde - özel girişim ve girişimcilik, aktif ticaret ve yabancı yatırımcılar getirilmesinde serbest politikanın uygulanması yatmaktadır. On yıl içerisinde, ülkenin GSYİH’i 22 milyar Amerikan dolarından 100 milyar Amerikan dolarına, yani yaklaşık beş kat artmıştır. Kişi başına düşen GSYİH o dönemde 3,7 kat artmış ve cari yılda 7 bin Amerikan dolarına yaklaşmıştır (Karajan, 2009: 320). Kazakistan, en başından beri yabancı yatırımcıların sayısı ile BDT üye ülkeleri arasında lider olmuştur. Ülke ekonomisine getirilen yabancı yatırımcıların sayısı 70 milyar doların üzerine çıkmış ve bu Orta Asya’ya getirilen tüm yatırımcıların %80'i olduğu ifade edilmiştir (Nazarbayev, 2008: 42-47).

DB sınıflandırmasına göre, Kazakistan bugün orta gelirli ülkeler gurubunda yer almaktadır. 10 yıl içerisinde Kazakistan’ın nakit geliri 6,5 kat artmış, aylık ortalama maaşı ise neredeyse 5 kat artmıştır, asgari ücret 4,5 kat, aylık ortalama emeklilik miktarının ise 4 kat arttığı görülmüştür (Zhambyl.gov, 2017). Beş inovasyon sağlık tesisini içeren bir çocuk rehabilitasyon merkezi, annelik ve çocuk merkezleri, nöroloji, acil tıbbi bakım ve kardiyoloji olarak tıbbi merkezler oluşturulmuştur.

Son 10 yılda, yüksek öğrenim için %182 oranında öğrenci hibeleri artırılmıştır. 1993’te, 8 bin yetenekli gencin dünyanın en iyi üniversitelerinde parlak bir eğitim almasını sağlayan “Bolaşak” programı harekete geçirilmiştir. 1997 yılından itibaren, cumhuriyet genelinde 942 okulun yanı sıra 758 hastane ve farklı alanlarda sağlık tesisleri inşa edilmiştir (Zhambyl.gov, 2017). Geçtiğimiz yıllarda petrol ve gaz endüstrisi, ekonominin diğer sektörlerini geliştiren bir lokomotif hâline gelmiştir. Petrol gelirlerinin profesyonel dağılımı, Kazakistan’ın petrol üretimi en çok olan ilk on ülke arasına katılmasını sağlamıştır. Son on yıl içinde birçok sanayi, ulaşım altyapısı ve yaşam altyapılarında büyük stratejik tesisler inşa edilmiştir. 1997’de %3.7’den 2006’da %14.7’ye yükselmiş olan ülkenin GSYİH petrol ve gaz endüstrisinin payında istikrarlı bir büyüme dinamiği görülmektedir (Gaponova, Toregojina, 2010: 273). 1997’den itibaren, endüstriyel, ulaşım altyapısı ve geçiş merkezlerinin altyapıları gibi

68

birçok büyük stratejik tesis kurulmuştur. Bunlar otomobil ve demiryolu hatları, boruyolu, lojstik merkezle, terminaller, havaalanları, tren istasyonları ve limanlardır.

İran Körfezi’ne ve büyük Doğu ülkelerine erişim sağlanmış ve Türkmenistan sınırına kadar Üzen demiryolu hattı yapılmıştır. Korgas-Jetigen hattının inşa edilmesiyle, Doğu dünyasının kapısı Çin pazarları ve tüm Asya kıtasına açılmıştır (Karajan, 2009: 322-323). 2006 yılında belirlenen görevlerin uygulanması amacıyla Kazakistan Cumhuriyeti “2015 yılına kadar Ulaşım Stratejisi” onaylamıştır. Stratejiye göre, 2700 km demiryolunun inşa edilmesi, 50 bin kilometre karayolun yenilenmesi, ulusal Deniz Ticaret filosu, deniz limanı altyapıları ve iç nakliye yollarının açılması üzerinde durulmuştur (Zhambyl.gov, 2017).