• Sonuç bulunamadı

Kaynaştırma Uygulamalarının Başarıya Ulaşmasında Sınıf Öğretmenine Düşen Görevler;

2.5. Kaynaştırma Uygulamasında Karşılaşılan Sorunlar

2.5.1. Olumsuz Öğretmen Tutumları ve Nitelikleri:

2.5.1.1. Kaynaştırma Uygulamalarının Başarıya Ulaşmasında Sınıf Öğretmenine Düşen Görevler;

Kaynaştırma eğitimine başlamadan önce kaynaştırma eğitimine alınacak öğrenciyi ve sınıfı hazırlama: Bu konuda öğretmenin üstüne düşen öncelikli olarak

öğrencinin kendini dışlanmış, farklı hissetmeyeceği duygusal bir ortam yaratmaktır. Engelli öğrenci sınıfta değilken öğrencileri kaynaştırma öğrencisini etiketlendirmeden bilgilendirmesi gerekmektedir. Örneğin “Bugün sınıfımıza öğrenme konusunda/görme konusunda sıkıntı yaşayan bir arkadaşınız katılacak. Kendisiyle çok iyi anlaşacağınızı düşünüyorum ona yardımcı olacağınızdan kuşkum yok” şeklinde bir yaklaşım doğru olacaktır. Öğrenciden sınıfa söz ederken “Özürlü”, “engelli”, “geri zekâlı” türünden etiketlerin öğrenci için son derece zararlı olacağı akıldan çıkarılmaması gereken bir durumdur. Engelli bireyle sınıfa girmeden önce sohbet edilmesi ve beklenti ve korkularını öğrenmenin de faydası olacaktır. (MEB.Kaynaştırma Uygulamaları,2007,5)

Öğretmen her türlü sınıf koşulunda özellikle kaynaştırma öğrencisinin sınıfla bütünleştirilmesinde hem sınıfın sosyal iklimi hem de davranışlar açısından güçlü bir arabulucudur.(Gözün, Yıkmış,2004,137)

Öğrencilerin özel gereksinimli bireyler ve bireysel farklılıkları hakkında bilgilendirilmeleri bu çocukların tutumunda olumlu değişmeye yol açmaktadır. Ayrıca öğretmen benzeşim etkinlikleri planlayarak yani sınıftaki diğer öğrencilerin kendilerini özel gereksinimli öğrencinim yerine koymaları yoluyla öğrencilerin farklı özellikleri olan arkadaşlarına yönelik duyarlılıklarını ve farkındalıklarını arttırmaya çalışabilir. Sınıfa engelli konuklar davet etmek, engelli bireyler hakkında film, kitaplardan yararlanmakta sınıfı hazırlamak için kullanılacak yöntemlerdendir. (Sucuoğlu ve Kargın,2006,289-290)

Kaynaştırma eğitimine alınan öğrencinin eğitsel gereksinimlerini ve işlevde bulunma düzeyini belirleme: Bu konu aynı zamanda bireyselleştirilmiş eğitimin

“Performans Düzeyini Belirleme” aşamasını ifade etmektedir. Öğrencinin performansını belirleme konusunda hazırlanan çeşitli formlar mevcuttur. Bu formlar

sayesinde öğrencinin gelişimsel olarak ve öğretim bakımından hangi basamakta olduğu tespite çalışılır. Öğrencinin nerede olduğunu bilmek hedef belirlemede ve neyin öğretileceği konusunda yardımcı olacaktır. Ör: öğrenci 100´e kadar birer birer ritmik sayabilmektedir.

Kaynaştırılan öğrenci için eğitsel amaç saptama: Eğitsel amaçlar uzun

dönemli ve kısa dönemli olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Öğrencinin düzeyi tespit edildikten sonra amaçlanan bir düzey ortaya konur. Ör: Öğrencinin 1. dönem sonuna kadar 1000´e kadar birer ve 100´e kadar ikişer ritmik sayabilmesi amaçlanmaktadır.

Kaynaştırma öğrencisi için öğretim desenleme ve uygulama: Bu aşamada

öğretmen amacın gerçekleştirilmesi için hangi öğretimsel yöntemi kullanacağını, materyallerini vs. belirleyecektir ve uygulayacaktır. Bütün öğrenciler öğrenebilir. Aklımızdan çıkarmayacağımız şey ise bunların uygun öğretme yöntemi ile öğrenebilecekleri gerçeğidir.(Ataman,2002,19).

Kaynaştırma öğrencisi için öğretimi kolaylaştırıcı ve destekleyici etkinliklerde bulunma: Bu aşamada öğretmen öğrencinin engel türüne göre öğretimi

kolaylaştırıcı unsurları kullanacaktır. Bu materyal veya oyun şeklinde olabilir. Öğrencinin dikkatini çekmek ve o konuya yoğunlaşmasını sağlamak için öğretmenin yenilikler araması gerekir. Öğrencilerin aktif olarak katıldıkları ortamlarda daha iyi öğrenme gerçekleşir. Öğretimsel ipuçları kademeli olarak geri çekildiğinde ve öğrenci heveslendiğinde daha kolay öğrendikleri ortaya çıkmıştır. Öğretmenin kaynaştırma ortamında bunları dikkate alması ve bunu gerçekleştirecek becerilerle donatılması gerekmektedir.( Ataman, 2002, 20)

Kaynaştırma öğrencilerinin olumlu davranışlarını arttırmak için pekiştireçler kullanma: Pekiştirme olumlu ve olumsuz olmak üzere ikiye ayrılır.

Olumlu pekiştirmede bir davranışın ileride oluşumunu artırmak için ortama hoşnutluk veren bir uyaran sunulurken, olumsuz pekiştirmede ortamdan hoşnutsuzluk veren bir

uyaran çekilmektedir. Kaynaştırma uygulamalarında başarıya ulaşmak için öğretmenin etkili pekiştireçler kullanmaları gerekir. Öğretmenlerin kullanacakları pekiştireçleri belirlerken her bir öğrencinin bireysel özelliğini göz önünde bulundurmaları gerekir. Bunun için öğrencilerin anne babalarından, arkadaşlarından, diğer öğretmenlerinden ve kendilerinden elde edilen bilgiler nelerin pekiştireç olarak kullanılabilir olduğunu konusunda yardımcı olacaktır.( Çifçi, Yıkmış, Altun,2002,208).

Pekiştirme sırasında, hangi davranışın hoşa gittiği ya da davranışın hangi yönünün beğenildiği vurgulanmalıdır. Böylece, ileride o davranışın yinelenme olasılığı arterken, diğer öğrencilerin o davranışı örnek alma olasılıklarda artmış olacaktır. (Batu, Kırcaali-İftar,2005,117)

Etkili Sınıf Yönetimi Tekniklerinin Kullanılması: Öğretmenin etkili sınıf

yönetimi tekniklerini kullanabiliyor olması kaynaştırmanın başarıyla sonuçlanması için önemlidir. Bu teknikleri şöyle sıralayabiliriz;

1- Sınıf kurallarının Öğretilmesi: sınıf içindeki kurallar belirlenmeli ve bu kurallara uymanın ve uymamanın sonuçları tüm öğrencilere öğretilmelidir. Sınıf kuralları en fazla yedi tane olduğunda daha iyi akılda kalabilmektedir. 2- Eğitim ortamının çekici kılınması: Öğrencilerin ilgilerini çekecek araç

gereç ve etkinlikler hazırlanmalıdır. (Kırcaali-İftar,2005,110)

Kaynaştırılan öğrencinin diğer öğrencilerle etkileşimini sağlama: Bu

basamak en az diğer basamaklar kadar önemlidir. Birçok kaynaştırma öğrencisi sınıftan soyutlanmış bir şekilde sınıfın en arka sırasında kendi haline terk edilmiştir. Oysaki ön sırada oturtulan, katılabileceği grup etkinliklerine katılan, zaman zaman sınıf içinde üstesinden gelebileceği sorumluluklar verilen, oyunlarda kendisini önemli hissedeceği görevler verilen öğrencinin başarı şansı daha yüksek olacaktır. Öğretmen kaynaştırmadaki öğrencilerin diğer öğrencilerle etkileşime geçmesini özendirici tutum içinde olmalıdır.

Yapılan çalışmalar, özel gereksinimi olan ve olmayan çocukların birlikte çalışmalarının ve ortak etkinlikler yapmalarının her iki çocuğunda etkileşiminde olumlu etkiler ile sonuçlandığını göstermektedir. Buna göre öğretmenler okul içi ve okul dışında çocukların etkileşim fırsatını artırmaları çocuklar arasında olumlu ilişkilerin

gelişmesini sağlayacaktır. Öğretmenin unutmaması gereken nokta diğer öğrencilerin onu model alacağıdır. Örneğin öğretmen 8. sınıfa giden kaynaştırma öğrencisiyle küçük bir çocukmuş gibi konuşursa, bir müddet sonra çocuklar özel gereksinimli arkadaşlarına sanki küçük bir çocukmuş gibi davranacaklardır. Kaynaştırma öğrencilerine sorumluluklar verilmesi ve sınıfa katkılarının olduğunun gösterilmesi, yerliliklerini ortaya çıkarması bu çocukların sınıf içindeki değerlerini artıracaktır.(Sucuoğlu ve Kargın, 2006,291–294)

Kaynaştırılan öğrenci ile gerçekleştirilen öğretimin etkinliği değerlendirilme: Bu aşama kaynaştırma uygulamalarındaki en sorunlu aşamalardan

biri olarak öne çıkmaktadır. Keza öğretmenler kaynaştırma öğrencilerini neye göre değerlendireceklerini bilmemektedirler. Bunun en temel sebebi ise yukarıdaki aşamaların tam olarak yerine getirilmemiş olmasıdır. Düzeyi ve hedefi belli olan öğrencinin değerlendirilmesi de baştaki düzeyine ve baştaki hedeflere göre yapılacaktır. Genel sınıfın performansı ne olursa olsun öğrenci bu engel türü ve yapabildiklerine göre değerlendirilecektir. Bu durumda 2. sınıfa giden ama henüz okumaya yeni başlayan zihinsel engelli bir öğrencinin de gösterdiği performansa göre iyi bir not alması mümkün olabilir. Öğretmenlerin bu konudaki en büyük sıkıntıları da diğer öğrencilere bu durumu açıklamakta ortaya çıkmaktadır. Çünkü okumaya yeni başlayan bir kaynaştırma öğrencisinin aldığı notlarla okumasını ilerletmiş bir öğrencinin aldığı notları açıklamak başlangıçta hiç de kolay olmamaktadır. Bu da kuşkusuz diğer öğrencilerin bu konuda bilgilendirilmesiyle aşılan bir sorundur. Örneğin “Arkadaşınız kendi düzeyine göre sene başından bu yana büyük bir gelişim gösterdi, çalıştı ve ilerleme gösterdi. Siz de çalıştınız ama O sene başında da söylediğim gibi öğrenmede yaşadığı güçlüğe rağmen bunu yaptı” denebilir. Bunların yanında özel eğitim konusundaki yönetmelik ve genelgelerde kaynaştırma öğrencilerinin ne şekilde değerlendirileceği açık biçimde ifade edilmektedir. (Kaynaştırma Eğitimi, 2007,5)

Değerlendirme aşamasında öğretmenin kendisine şu soruları yöneltmesi ve cevaplarını tam olarak aldığında doğru olanı yaptığını bilmesi gerekir;

1. Özel gereksinimli öğrenci ile gerçekleştirdiğim öğretim etkinliğini nasıl değerlendiriyorum?

2. Değerlendirme sonuçlarını özel gereksinimli öğrencinin kendisine, ailesine ve öğrenciyle çalışan diğer personele bildiriyor muyum? Nasıl?

3. Değerlendirme sonuçlarını, yeni eğitsel amaçlar saptamada kullanıyor muyum? Nasıl?

4. Öğretimin etkinliğini değerlendirme konusunda sorulabilecek başka sorular var mı? Bu sorulara benim verebileceğim yanıtlar neler?

5. Öğretimin etkinliğini değerlendirme konusundaki becerilerimi arttırmak için neler yapabilirim? (MEB,Kaynaştırma Uygulamaları, 2007,5–7)

Değerlendirme yaparken dikkat edilmesi gereken hususlar ise şöyledir;

a) Görme yetersizliği olan öğrencilere; yazılı yoklamalarda yeteri kadar zaman verilecektir. Braille-kabartma yazı olarak verilen cevaplar sınavdan hemen sonra öğretmenin öğrenciye okutulmasıyla değerlendirilecektir. Yazılı yoklamalarda daktilo, bilgisayar gibi cihazlardan yararlanılabilir. Bu öğrenciler, çizimli ve şekilli sorulardan muaf tutulacaklardır.

b) İşitme yetersizliği olan öğrenciler; ilköğretim ve orta öğretimde, istekleri doğrultusunda müzik ve yabancı dil dersleri programlarının bazı konularından veya tamamından muaf tutulacaklardır. İşitme yetersizliği olan öğrencilerin başarıları yazılı sınavlar, ödevler ve projelerle değerlendirilecektir.

c) Ortopedik yetersizliği olan öğrencilerin yazmada güçlük çektiği belirlenenler sözlü olarak değerlendirileceklerdir.

d) Sinir sisteminin zedelenmesi ile ortaya çıkan yetersizliği olanlar ise çoktan seçmeli testler ile değerlendirileceklerdir.

e) Dil ve konuşma güçlüğü olan öğrencilerin değerlendirilmesinde yazılı sınavlar, ödevler ve projeler dikkate alınacaktır.

f) Özel öğrenme güçlüğü olan öğrenciler; güçlükten etkilenme durumlarına göre yazılı sınav veya sözlü değerlendirmelerin birinden istekleri doğrultusunda muaf tutulacaklardır.

g) Hiperaktivite ve dikkat yetersizliği olan öğrenciler, bu özellikleri göz önüne alınarak kısa cevaplı ve az sorulu yazılı sınavlar, ödevler ve projelerle değerlendirileceklerdir.

h) Duygusal uyum güçlüğü olan (otistik ve diğerleri) öğrencilerin değerlendirilmeleri öğrencilerin psikolojik yönden hazır oldukları zamanda yapılacaktır. ı) Kaynaştırma uygulamalarına devam eden öğrenciler, alınan her türlü özel eğitim önlemine rağmen, her tür ve kademede bir dersin öğretim programında başarısız ise genel derslerindeki ortalamaya bakılarak genel başarı ortalamasının altında bir not ile değerlendirilemeyeceklerdir. ( MEB, Kaynaştırma Uygulamaları ,2007)