• Sonuç bulunamadı

8- Özel eğitim okul ve kurumlarına devam eden öğrencilerin kaynaştırma uygulamaları kapsamında, yetersizliği olmayan akranlarının devam ettiği okul ve

2.7. İlgili Araştırmalar

Kaynaştırma uygulamaları dünyanın pek çok ülkesinde öncelikle tercih edilen eğitim yaklaşımı olarak benimsenmiştir. Özel gereksinimli öğrencilerin normal öğrencilerle bir arada eğitim görmelerine ilişkin görüşler ilk olarak gelişmiş ülkelerce kabul görmüştür.(Mc Millian,1982). Kaynaştırma uygulamaları beraberinde pek çok düzenleme ve bilgi ve tecrübe gerektirdiğinden ülkemizde ve tüm dünyada sorunlarla karşılaşılmaktadır. Bu bağlamda, kaynaştırma uygulamalarında gerekli başarıyı yakalamak, sorunları en aza indirmek konusunda araştırmalar yapılmıştır. Bu bölümde, kaynaştırma uygulamaları ile ilgili ulaşılan yurt içi ve yurt dışı çalışmalara bakılmış ve kaynaştırma uygulamalarındaki sorunlar üzerine çalışılmış araştırmalara değinilmiştir.

2.7.1. Yurt Dışında Yapılan Araştırmalar

Geçmişten günümüze kaynaştırma uygulamaları konusundaki araştırmalar devam etmektedir. Bu araştırmalar ile kaynaştırma uygulamaları ve kaynaştırmayı etkileyen faktörler incelenmiştir.

Mohd Ali ve Sadi (2010) yüksek öğretimdeki öğretmenlerin kaynaştırma uygulamalarına hazır olup olmama konusunda görüşlerini incelediği araştırmada üniversitede görev yapan 40 öğretim görevlisine anket uygulamıştır. Araştırma sonucunda öğretim görevlilerinin kaynaştırma öğrencilerini sınıfa severek kabul ettikleri, olumlu tutum içinde oldukları fakat kaynaştırma öğrencilerine daha fazla zaman ayırmaları gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca okullardaki fiziki ortamda gerekli düzenlemelere gidilmediği belirtilmiştir.

Symeonidou ve Phtiaka (2009) Güney Kıbrıs‟taki öğretmenlerin kaynaştırma uygulamalarıyla ilgili bilgi ve tutumlarını inceledikleri araştırmada 343 okuldan 521 sınıf öğretmenine anket uygulamıştır. Bu çalışmanın sonucuna göre öğretmenlerin çoğu kaynaştırma uygulamalarıyla ilgili yüzeysel bilgiye sahiptir. Ayrıca öğretmenler üniversiteden mezun olurken kaynaştırma ile ilgili hiçbir ders almadıklarını belirtmişlerdir. Araştırmaya katılan öğretmenlerin büyük bir kısmı bazı kaynaştırma grubundaki öğrencilerin özel eğitim kurumlarında eğitim görmelerini istediklerini belirtmişlerdir.

Ruijs ve Peetsma (2009) kaynaştırma uygulamalarının kaynaştırma öğrencileri ve sınıflarındaki diğer akranları üzerinde ki etkilerini inceledikleri çalışmalarında, kaynaştırma öğrencilerinin diğer öğrenciler tarafından dışlandığı ve kaynaştırma öğrencilerinin sınıftaki diğer öğrencilerin motivasyonunu azalttığı ortaya çıkmıştır.

Kalambouka,Farrell,Dyson ve Kaplan (2007) Kaynaştırma öğrencilerinin diğer akranlarının akademik başarısı üzerindeki etkilerini inceledikleri araştırmada kaynaştırma öğrencilerinin diğer öğrencilerin başarılarına olumsuz bir etkisi olmadığını belirtmişlerdir.

Silva ve Morgado (2004) kaynaştırma uygulamalarında tecrübeli öğretmenlerin, akademik açıdan başarılı kaynaştırma öğrencileri ile ilgili bir çalışma yapmışlardır. Araştırma grubunu kaynaştırma sınıfındaki öğretmenler ve kaynaştırma sınıflarındaki özel eğitim gerektiren öğrenciler oluşturmuştur. Çoğunlukta bu öğretmenlerin özel eğitime ihtiyacı olan bireylerle pedagojik olarak aldıkları eğitim metotlarını kullandıklarını belirtmişlerdir. Okullarda ergenlik dönemine ulaşmış çocukların çalışma

ortamlarındaki zorluklarını analiz etmişler ve sonuçları üzerinde durmuşlardır. Bu yapılan araştırmada % 87–95 oranında güvenilir sonuçlar vermiştir. Öğretmenler ortalama 12 ile 20 yıl arasında deneyime sahiptirler. Toplam %63‟ ü özel eğitim için eğitim almış öğretmenlerdir. Araştırmanın sonucunda katılımcı öğretmenler başarılı bir şekilde müfredatlarını ve bireyselleştirilmiş eğitim planlarını kaynaştırma öğrencilerinin gereksinim ve düzeylerine göre hazırlamayı ve öğrencilerle ilgili sorunlara profesyonelce yaklaşmayı başarmışlardır.

Finley ve Snyder (1999) kaynaştırma eğitimi ile ilgili düzenli bir çalışmanın ilkokul, ortaokul ve meslek liseleri öğretmenlerinin davranışlarına olan etkisi ile ilgili bir çalışma yapmıştır. Öğretmenlerin özel eğitimle ilgili görüşleri dikkatle incelenmiştir. Öğretmenlerin çalışma hayatlarında, sınıflarında ve yaptıkları etkinliklerde özel eğitim ile ilgili bilgilerden faydalandıkları belirtilmiştir. Ayrıca öğretmenlerin sınıflarına gelmeden öncen hazırlık yaptıkları saptanmıştır. Araştırmanın sonucunda kaynak oda ve faydaları ile ilgili görüşleri sorulmuştur. Öğretmenlerin çoğunun problemler yaşadığı saptanmıştır.

Kasari, Freeman, Bauminger ve Akin (1999) yaptıkları bir araştırmaya göre sınıf öğretmenlerinin mevcut ayrıştırılmış eğitim sisteminden memnun olduklarını fakat tam kaynaştırmaya karşı temkinli oldukları sonucunu ortaya çıkarmışlardır.

Soodak, Podell ve Lehman (1998) yaptıkları çalışmada kaynaştırmaya ilişkin öğretmen düşüncelerinin karmaşık bir yapıda olduğunu göstermiştir. Kaynaştırmayı etkileyebilecek etmenlerin; öğrenci, öğretmen ve okul faktörleri olduğu ve öğretmen tutumlarının değişkenliğini ölçmek için tüm bu etkileri incelemek gerektiğini belirtmişlerdir. Yine aynı çalışmada öğretmenlerin davranış problemleri olan öğrencilere düşmanca duygular besledikleri bulunmuştur. Fiziksel ve işitme engelli öğrenciler ise en az sorun yaşanan öğrenci grubu olarak görülmüştür. Öğretmenler eğitilebilir zihin engellileri ise kaynaştırma uygulamalarında en az sosyal ve akademik başarı gösteren grup olarak belirtmişlerdir.

Mcintosh, Vaughn, Schumm, Haager ve Lee (1993) yaptığı çalışmada öğretmenlerin öğrenme yetersizliği olan öğrencilere diğerlerinden daha özenli davrandığını ortaya koymuştur. Böylece engelli bireylerin, öğretmenleri tarafından kabul edildikleri olumlu bir sonuç olsa da bunun yanında normal öğrenciler bu durumu eşitsizlik olarak algılamışlardır.

Madden ve Slavin (1983), yaptıkları geniş kapsamlı kaynak taraması sonucunda, kaynaştırmanın başarılı olmasında, destek özel eğitim hizmetleri yardımı ile hazırlanan

bireyselleştirilmiş özel eğitim programlarının gereğini vurgulamışlardır. (Akt. Kırcaali- İftar, 1995).

2.7.2.Yurt İçinde Yapılan Araştırmalar

Battal (2007), sınıf öğretmenleri ve branş öğretmenlerinin kaynaştırma eğitimine ilişkin yeterliliklerinin tespit edilmesi amacıyla Uşak ilindeki 23 ilköğretim okulunda görev yapmakta olan 285 sınıf öğretmeni ve 104 branş öğretmenine 25 maddeden oluşan anketi uygulamıştır. Araştırma sonucunda; sınıf öğretmenleri ve branş öğretmenlerinin kaynaştırma eğitimine muhtaç öğrencileri tanıma konusunda yeterli oldukları gözlenmiştir. Sınıf öğretmenleri ve branş öğretmenlerinin uygulama, değerlendirme alanlarında da kendilerini yeterli görmüşler fakat bazı ilkeleri bilmedikleri de ortaya çıkmıştır. Bunun sebebi olarak da kaynaştırma eğitimi konusunda yeterli bir eğitim almamış olmaları belirtilmiştir.

Bilen (2007), öğretmenlerinin kaynaştırma uygulamalarında karsılaştıkları sorunlarla ilgili, 13 ilköğretim okulunda görev yapan 66 kadın, 54 erkek öğretmenin oluşturduğu toplam 120 sınıf öğretmeninin görüşleri ve çözüm önerilerini almıştır. Çalışmasında, sınıf öğretmenlerinin cinsiyeti, yaşı, mezun oldukları bölümü, kıdemi ve sınıflarındaki öğrenci sayıları, bu sorunlara olan etkisi ile tutumları arasındaki ilişkilerin neler olduğunu araştırmıştır. Öğretmenler, kaynaştırma ile ilgili sınıflarındaki mevcudun kaynaştırmaya uygun olmadığını, hizmet içi eğitim programlarına katılımın az olduğunu, kaynaştırma eğitimi için ayrı bir program hazırlamadıklarını, okullarda idarecilerden ve diğer personelden, rehberlik servisinden alınan desteğin yetersiz olduğunu, özel eğitim uzmanlarının olmadığını, okulun fiziki yapısının özel gereksinimli bireylere uygun olmadığını belirtmişlerdir.

Nizamoğlu (2006), ilköğretim okullarında görev yapan, sınıfında kaynaştırma öğrencisi bulunan sınıf öğretmenlerinin kaynaştırma eğitimindeki yeterliklerini saptamak amacıyla yaptığı çalışmasının sonucunda sınıf öğretmenlerinin, öğrencilerin etkileşimini kolaylaştırmak amacıyla yöntem ve etkinliklerde bir planlama yapmadıkları, özel gereksinimli örgencileri, diğer öğrencilerle aynı soruları sorarak değerlendirdiğibelirtilmiştir.

Kargın, Acarlar ve Sucuoğlu (2003), kaynaştırma uygulamalarına ilişkin mevcut durumu saptamak için 907 sınıf öğretmeni, 519 okul yöneticisi ve 1140 engelli çocuk

velisiyle yaptıkları çalışmanın sonucunda Türkiye‟de kaynaştırmaya ilişkin pek çok sorun olduğunu ortaya çıkarmışlardır. Bu sorunların başında; öğretmenlerin, anne- babaların, okul yöneticilerinin kaynaştırma uygulamalarına ilişkin bilgi ve becerilerinin, sınıf büyüklüklerinin, öğretim materyallerinin ve destek servislerinin sınırlı olduğu görülmüştür.

Batu (2000), bir kız meslek lisesinde kaynaştırma uygulamasını yarı yapılandırılmış görüşme formu ile öğretmen görüşlerini incelemeye çalışmıştır. Kaynaştırma uygulamasından öğretmen ve diğer öğrencilerin genel olarak memnun olduklarını belirtmiştir.

Atay (1999), ise kaynaştırmaya ilişkin öğretmen tutumlarını incelediği çalışmasında ilkokul öğretmenlerinin genel olarak kaynaştırmayı istenen bir eğitim uygulaması olarak gördüklerini fakat bu düşüncelerinin farklı engel gruplarına göre değişebildiğini ortaya koymuştur.

Diken (1998), sınıflarında zihinsel engeli bulunan ve bulunmayan öğretmenlerin kaynaştırmaya karşı tutumlarını karşılaştırdığı çalışmada iki grup arasında anlamlı bir fark bulamamıştır. Sonuç olarak bu çalışmada, halen uygulanan kaynaştırma programlarına ilişkin gerekli olan bazı ön hazırlıkların (alt yapı çalışmalarının) yapılmadığı, sınıf öğretmenlerinin Zihinsel Engelli çocukların bulunduğu sınıflarda çalışmaya karşı olumsuz tutum içinde oldukları ve tutumlarının olumlu yönde değiştirilmesine yönelik çalışmalara ağırlık verilmesinin gerekliliği ortaya çıkmıştır.

Baykoç-Dönmez, Avcı ve Aslan (1997), yaptıkları çalışmada normal gelişim gösteren çocukların engelli bir öğrenciyle eğitim alabileceklerini belirtmişlerdir. Araştırmaya katılan öğretmenler kaynaştırma eğitimi sayesinde engelli bireylerin topluma daha kolay uyum sağladıklarını fakat kaynaştırma eğitiminin normal gelişim gösteren öğrencilerin öğretimini yavaşlatacağını düşünmektedirler.

Uysal (1995), yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanarak öğretmen ve okul yöneticilerinin zihin engelli çocukların kaynaştırılmasında karılaştıkları sorunlara ilişkin görüşlerini almıştır. Araştırma sonucunda kaynaştırma uygulamasının tam anlamıyla anlaşılmadığı ve doğru uygulanmadığı ortaya çıkmıştır. Kaynaştırmayı başarıya ulaştıracak çalışmalardan, bireyselleştirilmiş eğitim programlarının uygulanması, öğretmenine ve öğrenciye danışmanlık hizmetleri götürülmesinin yeterince yer almadığı belirtilmiştir. Sonuçta kaynaştırmaya ilişkin yeterli yasal alt yapının olmadığı, denetim ve rehberlikte eksikliklerin olması, öğretmenlerin kendi formasyonlarında eksiklikler olması gibi pek çok sorunun varlığı tespit edilmiştir.

BÖLÜM III

YÖNTEM

Bu bölümde; araştırma modeli, evren, örneklem, veri toplama araçları, araştırma süreci, verilerin toplanması ve analizi yer almaktadır.