• Sonuç bulunamadı

2.4 Azim

2.4.1 Azim kavramının tanımı ve tarifi

Çevremizdeki insanların davranışlarını incelediğimiz zaman sıklıkla bir işe başlayıp ardından bütünüyle ondan vazgeçtiğini görmekteyiz. Örneğin bodrumda tozlanmaya bırakılmış egzersiz bisikletleri, koşu bantları ya da ağırlık setleri; spor kulübüne başalyıp sezon bitmeden bırakmak; kazak örme sözü verip daha bir kolu tamamlamadan şişleri elinden bırakmak; sebze bahçeleri, reçel kavanozları ve başlananıp sonu gelemeyn diyetler bunun birer göstergesidir. Ancak azimli bir insanın davranışı bunlardan farklı olarak çabasının sürekliliği, her sabah uyandığında koşu bandına çıkıp ilerlemeye devam etmesidir (Duckworth, 2018).

TDK’ya (2019) göre azim, “bir işteki engelleri yenme kararlılığı” olarak tanımlanmıştır. Duckworth ve diğerleri (2007) azmi, uzun soluklu amaçlara ulaşabilmek için gösterilen tutku (aşırı istek) ve kararlılık olarak tanımlamıştır. Azim zorluklara karşı direnme, başarısızlık, zorluk ve engeller karşısında çabanın zaman içerisinde süreklilik göstermesidir. Azimli kişiler başarıya maraton gözüyle bakarlar ve sonuna kadar dayanıklılık gösterirler. Hayal kırıklığı ya da can sıkıntısı başkalarının yönünü değiştirmesine sebep olurken azimli kişiler kaybedeceklerine dair sinyalleri alsalar bile pisti terk etmezler, pistte kalırlar (Duckworth, 2006; Duckworth ve diğ., 2007).

Duckworth ve diğerlerinın üzerinde çalıştığı kararlılık ve sürekliliği ifade eden azim kavramı psikolojide yeni bir kavram değildir. İrade, direnme, metanet ve belli bir yönde kararlılık göstermek kavramları 80 yıl öncesine dayanmaktadır. (bk. Ryans,

80

1939). Son zamanlarda araştırmacılar proaktivite (bk., Crant, 1995), kararlılık (bk., De Fruyt, Van de Wiele ve Van Heeringen, 2000), sorumluluk (conscientiousness) ve sorumluluğun çalışkanlık, öz-kontrol ve düzen boyutları (Roberts, Chernyshenko, Stark ve Goldberg, 2005), çalışkanlık (bk., Eisenberger, 1992; Jackson, Paunonen ve Tremblay, 2000), başarı ihtiyacı (McClelland, 1985), başarı (McClelland, 1985) gibi kavramlar üzerinde durmaya başlamıştır (akt., Credé, Tynan ve Harms, 2017).

Duckworth (2006) azim kavramını hukuk, tıp, akademi, gazetecilik, resim ve bankacılık mesleklerinde çalışanlarla yaptığı görüşmeler neticesinde ortaya atmıştır. Bu meslek uzmanlarını, kendi alanlarında parlayan ve iyi performans gösteren kişileri diğerlerinden ayıran özelliklerin neler olduğu sorusunu yöneltmiştir. Bu kişişlerin yanıtı ise azim veya yeteneği ifade eden ve yetenekle aynı anlama gelen cevaplar olmuştur. Aslında birçoğu, ilk başta diğerleri kadar yetenekli görünmeyen ancak hedeflerine olan bağlılıkları istisnai olan meslektaşlarının başarılarından korkmuştur. Aynı şekilde, birçoğu olağanüstü yetenekli meslektaşlarının kendi alanlarında üst kademelere kadar yükselememesine şaşırmıştır (Duckworth, 2006).

Azim kavramının motivasyon ve öz-disiplin gibi kavramlarla aynı psikolojik temellere dayandığı ifade edilmektedir (Doskoch ve Flora, 2005). Ancak bu kavramlar karakterleri bakımından farklılaşmaktadır. Azmi, çaba ve öz-disiplin gibi benzer kavramlardan farklı kılan dayanma gücüdür (Duckworth, 2006). Bunun ötesinde azmin kavramsal olarak sorumluluk (conscientiousness) kavramına daha yakın olduğu (Duckworth ve diğ., 2007) ifade edilmiştir. Beş faktörlü kişilik kuramının alt boyutlarından biri olan sorumluluk, kişinin organize olma, düzenli, disiplinli ve titiz olmasıdır (Mcree ve Costa, 1986). Sorumlu kişiler düzenli, titiz, dikkatli, güvenilir ve çalışkan olmak gibi niteliklere sahiptir. Fakat azim, sorumluluğun kapsamına giren düzenlilik ve titizlik gibi özellikleri içermemektedir (Duckworth ve diğ., 2007; Reed, Pritschet ve Cutton, 2013). Ayrıca azim gelecek odaklı motivasyon, amaçları uzun süre takip etme ve sorumluluk kavramındakinden farklı olarak uzun süre uğraş göstermektir (Duckworth ve diğ., 2007). Benzer şekilde azim ve başarı ihtiyacı veya başarı odaklı olmak yakın kavramlar olup azim içsel veya dışsal ödüllendirici hedeflere bağlılık gerektiremesi ve olumlu geri dönüt almasalar bile hedeflerinden vazgeçmemeleri gibi yönlerden farklılaşmaktadır (Duckworth ve diğ., 2007; Duckworth ve diğ., 2011).

81

Duckworth ve Gross (2014) azim ile öz-kontrol arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları ele almıştır. Araştırmacılar kavramlar arasındaki farklılığın hiyerarşik amaç çerçevesinde daha iyi bir şekilde anlaşılabileceğini ifade etmiştir. Nitekim amaçlar tipik bir şekilde hiyerarşik olarak organize olurlar kısa dönemli amaçlar uzun dönemli amaçlara hizmet eder. Ancak kısa dönemli amaçlar sayıca daha fazla, bağlamsal olarak daha belirgin, daha yapılabilirken uzun dönemli amaçlar sayıca daha az, daha soyut, daha sürekli ve kişi için daha önemlidir. Bireyler sadece bir amaca değil birden fazla amaç hiyerarşisine sahip olabilir ve bu amaçlar çatışmalara yol açabilir. İşte bu çerçevede öz-kontrol bu eylem çatışmasına başarılı bir çözüm üretir; kişi kendisi için daha önemli olan amaç için harekete geçerken diğeri ile ilgili davranışı kontrol altında tutar, yani bir seçim yapar. Aynı çerçevede azim yüksek seviyede (nihai) ve baskın hedefleri ve karşılaşılan zorluklar, engeller karşısında uzun yıllar çalışmayı gerektirir. Yüksek düzeydeki amaçlar, amaç hiyerarşisinin en tepesinde yer alır ve kısa dönemli amaçlar uzun dönemli amaçlara sıkı bir şekilde bağlıdır. Kısa dönemli amaçlar kişiyi nihai amacına ulaştıracak eylemlere yol açar.

Öz-kontrol ve azim zaman açısından birbirinden farklılık göstermektedir. Öz- kontrol günlük başarı ile daha sıkı bir ilişki içindeyken, azim uzun yılları alan, hatta yaşam boyu sürecek olan istisnai başarılarla daha yakından ilişkilidir. Yani azim kavramı kendini kontrol etme fikirlerine ve hatta daha geniş anlamda sorumluluğa dayanmaktadır. Bazı araştırmacılar öz-kontrol ile sorumluluk arasındaki ilişkiye dikkat çekmiştir (Ameriks, Caplin, Leahy ve Tyler, 2004). Azim kendini kontrol etmenin ötesinde olup aslında kararlılık göstermektir. Kararlılık (persistence) kişinin sürekli olarak yolunun üzerindeki engellerin üstesinden gelme yeteneğidir. Kararlılık, öz- kontrol ve daha geniş anlamda sorumluluk kavramlarının kombinasyonu azim kavramını ortaya çıkarmaktadır (Duckworth ve diğ., 2007; Duckworth ve Quinn, 2009).

Azim, kişinin anlık kızgınlıklarının önüne geçmesinin yanı sıra uzun dönemde bu yeteneğini sürdürmesini sağlar. Azimli kişiler başladıkları işi amaçları gerçekleşinceye kadar uzun yıllar boyunca sürdürürler. Ayrıca azimli insanlar sorumluluk kapsamında ele alınan öz-kontrolden farklı olarak özelleştirdikleri amaçlarına ve ilgilerine yönelik davranışlar sergilerler. Bu da azmi sorumluluk, öz- konrol ve başarı odaklı olmadan farklı kılar. Ayrıca azim başarı için sürekli bir bilinçaltı dürtüden ziyade uzun soluklu hedefleri takip etmek için bilişsel kararlar vermeyi

82

gerektirir (Duckworth ve diğ., 2007; McClelland, Koestner ve Weinberger, 1989). Özetle azim, içsel veya dışsal hedeflere ulaşmak için uzun vadeli bir odaklanma ve sorumluluğun öz-kontrol yönlerinin birleşimidir (Duckworth ve diğ., 2007).

Psikoloji literatüründe bir asırdan daha uzun zamandır tartışılan azim kavramı yetenekten farklı olsa da başarı için yetenek kadar büyük bir öneme sahiptir. Psikoloji tarihinde ilk defa yüksek düzeyde başarının psikolojik belirleyicileri üzerine çalışan Galton (1892) büyük başarı göstermiş sanat, bilim, edebiyat, müzik ve hukuk gibi farklı disiplinlerde çalışan ünlü kişilerin biyografilerini incelemiştir. Galton yaptığı çalışmalar sonucunda yeteneğin büyük başarı göstermek için yetersiz olduğu ve sıkı çalışma kapasitesinin çok daha önemli olduğu sonucuna ulaşmıştır (Eskreis-Winkler, Duckworth, Shulman ve Beal, 2014).

Duckworth (2018) yapmış olduğu tüm araştırmalar sonucunda azim örneği gösteren kişilerde şu 4 ortak niteliğin mevcut olduğu ve bunların da şu sırayı takip ettiği kanısına varmıştır:

İlgi: Azimli kişiler yapmış oldukları işin tüm yönlerini sevmeseler dahi çoğu

zaman “Yaptığım işi seviyorum” dercesine haykırmaktadır. Yaptıkları iş üzerinde yoğun bir çaba sarf edip, yaptıkları işin bütününü anlamlı bulmaktadırlar.

Uygulama: Sebatkârlığın bir diğer formu da yaptığımız işi bir önceki günden

daha iyi yapabilmek için çaba sarf etmektir. Belli bir işe ilgi duyup yeteneğinin ötesine geçerek uzmanlık kazanmak zorlukların üstesinden gelmeyi, o işi günler aylar hatta yıllar boyunca aynı şeyi tekrar tekrar saatlerce yapmayı gerektirir. Yani azimli olmak rehavete direnmek, “Ne pahasına olursa olsun gelişmek istiyorum!” demektir.

Amaç: Tutkuyu olgunlaştıran yapılan işin önemli olduğuna inanmaktır. Pek çok

insan için amaç olmaksızın ilgiyi yaşam boyu sürdürmek mümkün değildir. Bu sebeple yapılan işin hem kişisel hem de başkalarının iyiliği ile ilişkilendirmek oldukça yararlıdır. Azim örneği gösteren kişiler de çoğu zaman “Yaptığım iş hem benim için hem de diğerleri için önemli” görüşünü taşır.

Umut: İhtiyaç durumunda ortaya çıkan bir azim türüdür. En başından sonuna

83

büyük bir öneme sahiptir. Kişi büyük-küçük birçok noktada tökezler ancak düştüğü yerden kalkmasında azim galip gelir.