• Sonuç bulunamadı

2.3 Öz-Disiplin

2.3.7 Öz-disiplin edinimi

Öz-disiplin, büyük çaba ve fedakârlık gerektirmesi, edinilmesinin zor olması gibi hatalı kanılardan dolayı rahatsızlık ve dirence yol açar. Fakat zannedilenin aksine öz-disiplini edinmek ve uygulamak eğlencelidir, çok büyük çaba gerektirmez ve oldukça yararlıdır (Sasson, 2018). Çocuklar dünyaya itaatsizlik ya da kibarlık geni ile

70

dünyaya gelmezler. Girdikleri her bir ortamda ne yapacaklarını, nasıl yapacaklarını öğrenmek zorundadırlar (Wayson, 1985). Bireyler öz-disiplini adım adım, deneyim yoluyla öğrenirler (Comb, 1985; Kilpatrick, 1960). Bu deneyimler de kişinin kendi bağımsızlık ihtiyacı ile diğerlerinin hakları arasındaki dengeyi kurmasına yardımcı olur. Bu denge kurma çabası ve mücadele kişinin arzu ettiği amaçlarına ulaşıncaya kadar devam eder ve kişinin ruhsal yaşamında bütünleşmenin sağlanması ile son bulur. Böylece öz-kontrol ve öz-yönetim gelişir (Kilpatrick, 1960).

Çocuklar erken yaşlardan itibaren bağımsız, sorumluluk sahibi, mutlu, iyi uyum sağlayabilen bireyler olabilmek için öz-disiplini öğrenme ve geliştirme ihtiyacı duyar. Çünkü öz-disiplin sahibi olmayan hiçbir çocuk kendisinden beklenenleri yerine getiremez (Goodman, 2001). Pek çok davranışın öğrenildiği çocuğun içine doğduğu ortam olan aile, çocukların öz-disiplin davranışını edinmeye başladığı ilk kurumdur. Ailenin öz-disiplinin öğrenilmesindeki rolüne dikkat çeken Bear ve Duquette (2008) ailelere şu önerilerde bulunmuştur:

 Sürekli olarak sevgi, bakım ve saygı gösterin. Çocuğunuzun kaygılarını veya sorunlarını tartışabilecekleri, ilgili bir yetişkin olun.

 Ergen çocuklarınızın sadece yanlış davranışlarına odaklanmak yerine, doğru yaptığı şeylere de dikkat edin. Doğru kararlarını fark edin ve övün.

 Kuralları ihlal etmelerinin sonuçlarına ilişkin net beklentiler belirleyin. Çocuğunuzu disipline ederken karalı ve tutarlı olun.

 Yanlış davranışların başkalarını olumsuz etkilediğini ve sorumlu davranmanın önemini vurgulayın.

 Ağır cezalardan kaçının. Fiziksel ceza, düşük düzeyde öz disiplin gelişmesine yol açar; çocuğunuza saldırgan davranmayı ve yakalanmaktan kaçmaya çalışmanın kolay olduğunu öğretir. Ayrıcalıkları veya hizmetleri geri çekmek gibi daha düşünceli ve etkili ceza biçimlerini düşünün.

 Çocuğunuz kurallarınıza meydan okuyabilir, onun endişelerini dinleyin. Ergenlerin genellikle, kuralların yaşlarına uygunluğuyla ilgili meşru sorunları vardır. Adil ve sorumlu orta bir yol bulmaya çalışın ve mümkün olduğu sürece çocuğunuzu kurallara uydurun.

71

 Çocuklar büyüdükçe etkili ebeveynlik uygulamalarının değişmesi gerektiğini unutmayın. Sürekli denetimden ve dış denetimden ergenlere daha fazla özerklik ve bağımsızlık sağlamaya doğru kademeli olarak geçiş yapın.

 Çocuğunuzun öğretmenleriyle iletişim kurun. Öğretmenler öğrencilerin evdeki davranışları ile sınıftaki davranışlarının benzer olduğuna dair beklentilere sahiptir. Öğretmenlerle erken ve sıklıkla iletişim kurmak, öğretmenlerin ve ebeveynlerin tutarlı kurallar belirlemelerine yardımcı olacaktır.

 Tüm çocukların ve ergenlerin bir noktada hata yaptığını unutmayın. Hata yapmak, büyümenin bir parçası ve iyi seçimlerin nasıl yapılacağını ve sorumlu bir şekilde nasıl davranılacağını öğrenmenin önemli bir yoludur.

Sürekli eleştirel ve cezalandırıcı bir tutum sergileyen ebeveynler aslında çocukların gelişimini engellemekte ve asi olmalarının yolunu açmaktadır. Ancak otoritenin akıllıca kullanımı çocuklara rehberlik etmesinin yanı sıra öz-disiplini geliştiren sağlıklı bir vicdan gelişimine önemli katkı sağlamaktadır (Scachetti, 1959). Öz-disiplin davranışını geliştirmenin ve eğitimin bir yolu olan ebeveyn kontrolünün ergenler üzerinde zaman zaman negatif sonuçları da olabilmektedir. Ancak ebeveylerin çocukları ile açık görüşlülükle tartışarak anlaşmaya vardığı ve müzakereci ebeveyn kontrol tarzı, ergenlerin öz-disiplin geliştirmesine yardımcı olabilir (Chong ve diğ., 2014).

Ailelerin özellikle 10 yaşından küçük çocuklarına sorumluluk vermesi yeteneklerinin gelişimine katkıda bulunduğu gibi öz-disiplin geliştirmelerine de yardımcı olmaktadır (Scachetti, 1959).

Öğrencilerde öz-disiplinin geliştirilmesi zaman alan; ailelerin, eğitimcilerin ve öğrencilerin kendilerinin çaba harcamasını gerektiren bir süreçtir. Gösterilen bu çabalar ise çok değerlidir. Çünkü öğrencilerin öz-disiplin davranışını geliştirmesi okul içerisinde ve dışında toplumca arzu edilen davranışlar göstermesini, doğru ile yanlışı ayırt etmesini, sorumluluk almasını, diğerlerine karşı empati göstermesini ve davranışlarında çevresindekilerinin iyiliğini gözetmesini sağlar (Bear ve Duquette, 2008).

Okullardaki eğitimin temel amaçlarından biri de öğrencilerin toplumsal ve ahlaki açıdan uygun davranışlar geliştirmesini sağlayan öz-disiplini inşa etmektir (Bear ve

72

Duquette 2008; Rogus, 1985). Nitekim öz-disiplin karakter eğitimi ve sosyal-duygusal öğrenmenin temeli olarak kabul edilmektedir. Eğitimcilerin öğrencilerin öz-disiplinini geliştirilebilmesi sürecinde öğrencilerin doğru-yanlış arasındaki farkı, eylemlerindeki sorumluluğun önemini, ilişkilerdeki işbirliğinin önemini ve başkalarına gerçek ilgi ve bakım göstermenin önemini anlaması gerekir (Bear ve Duquette 2008).

Tarihi süreç içerisinde okullardaki eğitimciler okullardaki disiplinin şu iki temel amacı olduğunu fark etmiştir (Bear, 2011):

 Öğrencilerin davranışlarını yönetmek, uyumsuz davranışları önlemek ve düzeltmek için öğretmen merkezli tekniklerin kullanımı

 Öz-disiplini geliştirmek, öğrencilerin kendi davranışlarını yönetebilmeleri için gerekli olan sosyal, duygusal, ahlaki ve davranışsal yeterlilikleri öğretmen merkezli ve öğrenci merkezli teknikleri kullanarak öğretmek

Demokratik bir toplumun fonksiyonlarını başarılı bir şekilde yerine getirebilmesi için öz-disiplin, öz-belirleme ve otonomi hayati öneme sahiptir. Öz-disiplin okullar tarafından doğrudan veya dolaylı bir şekilde öğretilmelidir. Ancak bunun kapsamına kibarlık, saygı ve demokratik karar verme gibi spesifik davranışların yanı sıra demokratik ve prososyal davranışı destekleyen düşünce ve duyguların gelişimi de girmelidir (Dreikurs ve Cassel, 1972’den akt., Bear, 2009).

Öz-disiplini öğretmek, en üst düzey pedagojik becerileri ve tüm öğrenme- öğretme süreçlerinin kavranmasını gerektirir (Wayson, 1985). Sınıf içerisinde öğrencilere öz-disiplini kazandırmak demokratik metotlar ve uygun öğrenme uygulamalarının kombinasyonu ile mümkün hale gelmektedir (Pepper ve Henry, 1985). Öğrencilerin yıkıcı davranışlarını öz-disiplinli hale dönüştürmek öğrencilere ne yapacağını söylemekten çok daha karmaşıktır. Onlardaki içsel motivasyonu geliştirmek, özverili bireyler ve sosyal olarak sorumlu davranışlarda bulunan bireyler olmalarına katkı sağlar (O'Brien, 1999).

Öğrencilerin sınıf içinde öğretim sürecine dâhil edilmesi öz-disiplinin öğrenilmesi sürecinde bir zorunluluktur (Pepper, Henry, 1985). Ayrıca öğrencilerin karar verme süreçlerine dâhil edilmesi öz-disiplinin gelişimi için önemlidir. Çünkü karar verme sürecine dâhil edilen öğrenciler olaylar üzerinde kendi kontrollerinin olduğunu hissedecektir. Öğrencilerin problemlerle karşı karşıya bırakılması, sorunlara

73

çözüm üretmesi ve sonucunu da yaşamasına izin verilmesi gerekir. Nitekim her öğretmen her sınıfta öğrencilere sorumluluk vermenin bir yolunu bulabilir (Comb, 1985).

Öz-disiplin becerisi hem formal hem de informal aktiviteler aracılığıyla geliştirilibilir. Ayrıca öğrencilerin öz-disiplinli olmayı öğrenmeleri, standart müfredatın dışında ele alınması gereken bir amaçtır (Rogus, 1985). Geddes (1991) öğrencilerin öz- disiplinini artırmak ve yıkıcı davranışlar sergileyen öğrencilerin yönetimini geliştirmek için disiplin programı tasarlamış ve geliştirmiştir. Bu disiplin programı, içsel motivasyonu, öğrenci öz-yönetimini, sosyal olarak sorumlu davranışı ve öğrencilerin iyi bir topluluk oluşturmasını teşvik etmeyi amaçlamaktadır. Geddes programda şu ilkelere dikkat çekmiştir (O'Brien, 1999):

 Bütün öğrenciler gelişme/büyüme potansiyeline sahiptir.  Disiplin eğitimdir.

 Yetişkinler, öğrencilerin aidiyet, kontrol, bakım ve yetkinlik ihtiyaçlarına karşı duyarlıdır.

Kişilerin algılama biçimlerine ve olayları nasıl gördüğüne göre davrandığı görüşünde olan Comb (1985) etkili bir öz-disiplin programının öğrencilerin istekleri, umutları, değerleri, tutkuları, korkuları ve inançları gibi algılarına odaklanması gerektiğini savunmaktadır.

Bronson’a (2000) göre okul öncesi dönem çocuğun öz-disiplin geliştirmesinde en önemli aşamadır. Bu aşamada çocukların bilişsel gelişimlerinin bu tür bir öğrenmenin mümkün olduğu bir aşamaya ulaşmış olmasından dolayı, doğru ve yanlış olarak kabul edilen şeylerin farkında olması gerekir. Bu yaş grubundaki çocuklar zamanının çoğunu öğretmenleri ile birlikte geçirdiğinden dolayı öğretmenlerin çocukların öz-disiplin geliştirmesinde önemli bir rolü olduğu düşünülmektedir. Öğretmenlerin okul öncesi öğrencilerin öz-disiplin geliştirmesindeki rol ve sorumlulukları kısaca şu şekilde sıralanabilir (Lungka, 2014):

 Çocuklara iyi model olmak  Uygun sınıf atmosferi oluşturmak  Çocuklara dönüt vermek

74  Öz-disiplini öğretmek

Bear (2005, 2008) okul müdürlerinin, öğrencilerin okuldaki davranış problemlerinin ele alınmasında aktif rol oynadığını belirtmiştir. Müdürlerin okulun temel amacının öz-disiplini geliştirmek olduğunu vurgulaması gerektiğini ifade etmiştir. Öğrencilerin yanlış davranışlarını düzeltmek her zaman gerekli olsa da öz-disiplin geliştirmenin temel amaç olduğu her zaman göz önünde bulundurulmalı, davranışı düzeltme yöntemleri aşağıda sıralayacağımız tekniklerle birlikte kullanılmalıdır (Bear ve Duquette, 2008):

 Koşulsuz saygı, destek ve bakım göstermek  Karar verme süreçlerine ergenleri dâhil etmek  Aileleri sürece dâhil etmek

 Öğrencilerin, ergenler ve yetişkinler olarak sahip olması istenen modellerin nitelikleri

 Bireysel farklılıkların farkında olmak

 Kendi eylemlerinin sorumluluğunu almayı vurgulamak  Onlara ergen olduklarını hatırlatmak

 Ödül ve övgü kullanmak

 Müfredat boyunca sosyal ve duygusal yetkinliklerin tartışılması ve talimat verilmesi