• Sonuç bulunamadı

3. TÜRKİYE-AVRUPA BİRLİĞİ İLİŞKİLERİ

3.5. KATMA PROTOKOL

Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu arasında 1968 yılında başlayan görüşmeler sonucunda 23 Kasım 1970 yılında Katma Protokol imzalanmıştır. Katma Protokol 5 Temmuz 1971 yılında Türkiye Büyük Millet Meclisinde 69 ret oyuna karşılık 149 oyla kabul edildikten sonra Eylül 1971’de Senato’da kabul edilmiştir.

52

Avrupa Ekonomik Topluluğu üye devletlerindeki onay sürecinden sonra Katma Protokol, 1973 yılında yürürlüğe girmiştir. Katma Protokol, Malların Serbest Dolaşımı: Gümrük Birliği, Akit Taraflar Arasında Miktar Kısıtlamalarının Kaldırılması, Ortak Tarım Politikasının Uygulama Alanına Konulması Sonucu Olarak Topluluğa İthali Özel Düzene Bağlı Ürünler, Tarım; Kişilerin ve Hizmetlerin Dolaşımı: İşçiler, Yerleşme Hakkı, Hizmetler ve Ulaştırma; Ekonomi Politikalarının Yaklaştırılması: Rekabet, Vergileme ve Mevzuatın Yaklaştırılması, Ekonomi Politikası, Ticaret Politikası; Genel ve Son Hükümler: Ekler, Mali Protokol, Son Senet konularını hükme bağlamıştır.

Katma Protokol’ün temel ilkeleri ise şunlardır:

1. Akit taraflar arasındaki karşılıklı ve dengeli yükümlülükler ilişkilerde esas olacaktır,

2. Türkiye ile Topluluk arasında bir gümrük birliğinin gitgide yerleşmesi,

3. Ortaklığın iyi işlemesini sağlamak amacıyla Türkiye'nin ekonomik politikalarının Topluluğunkilere yaklaştırılmasını ve bunun için gerekli ortak eylemlerin geliştirilmesini sağlamak.

Topluluk, bu Protokolün yürürlüğe girişinde, Türkiye çıkışlı ithalata uyguladığı gümrük vergileri ile eş etkili vergi veya resimleri kaldırır (Katma Protokol, Madde 9). Her madde için Türkiye'nin yapacağı birbirini izleyecek indirimlerin uygulanacağı temel vergi, bu Protokolün imzası tarihinde Topluluğa karşı fiilen uygulanan vergidir (Katma Protokol, Madde 10). Katma Protokolün bu maddelerine dayanarak her iki tarafın aşamalı olarak gümrük vergilerini indirmesi vurgulanmıştır. Her ürün için yapılan her indirim temel vergisi % 10 azaltılarak yapılır. Türkiye tarafından yapılacak ilk indirim Protokolün yürürlüğe girişinden itibaren, ikinci indirim üç yıl sonra, üçüncü indirim ise beş yıl sonra diğer indirimlerin ise Geçiş Döneminin sonunda uygulanacağı belirtilmiştir. Ancak vergi indirimlerine istisna getirilerek Katma Protokolün 3 sayılı ekinde yer alan ürünlerin vergilerinin kaldırılması 22 yıllık bir süreye bağlanmıştır. Katma Protokolün 3 sayılı ekinde bulunan ürünler için, Bu Protokolün yürürlüğe girişinde her vergi üzerinden % 5 indirim yapılır. % 5 oranındaki diğer üç indirim sırasıyla üç, altı ve on yıl sonra uygulanır (Katma Protokol, Madde 11). % 10 oranındaki diğer sekiz indirimin her biri, sırasıyla, bu Protokolün yürürlüğe girişinden on iki, on üç, on beş, on yedi, on sekiz, yirmi, yirmi bir ve yirmi iki yıl sonra yapılır (Katma Protokol, Madde 11). Katma Protokol ile AET ve Türkiye arasında karşılıklı

53

olarak ithalat miktar kısıtlamaları ve bu yönde bulunan her türlü kısıtlama yasaklanmıştır. AET tarafından yapılan miktar kısıtlamaları, Türkiye yönünden bu hüküm, 1967 yılında Topluluk çıkışlı özel ithalatının ancak % 35'i için uygulanır. Bu Protokolün yürürlüğe girişinden üç, sekiz, on üç ve on sekiz yıl sonra bu oran, sırasıyla, % 40, 45, 60 ve 80'e yükseltilir. Yani Avrupa Ekonomik Topluluğu kademeli olarak miktar kısıtlamalarını kaldıracaktır. Türkiye ise Katma Protokolün yürürlüğe girişinden üç yıl sonra, tespit edilmiş bütün kontenjanları, bir yıl öncesine göre, toplam değer olarak en az % 10 ve her madde ile ilgili kontenjanın değerinde de en az % 5 oranında bir genişleme gerçekleştirilecek şekilde (Katma Protokol, Madde 25/4) arttıracaktır. Bu değerler, her iki yılda bir, önceki döneme göre aynı oranlarda arttırılır (Katma Protokol, Madde 25/4). Katma Protokolün yürürlüğe girişinden on üçüncü yılı ile birlikte her iki yılda bir % 20 oranında miktar kısıtlamalarının kaldırılma oranını artıracaktır. Bu protokolle gümrük birliğine geçiş süresi en geç 22 yıl sonra tamamlanmış olacaktır.

Katma Protokol’ün 2. Kısmında ise kişilerin ve hizmetlerin dolaşımı ile ilgili konular yer almaktadır. Türkiye ile Avrupa Ekonomik Topluluğu’na üye devletler arasında işçilerin serbest dolaşımı Ortaklık Antlaşmasının yürürlüğe girişinden on ikinci yılın sonu ile yirmi ikinci yılın sonuna kadar kademeli olarak gerçekleştirilmesi hükmüne bağlanmıştır. Avrupa Ekonomik Topluluğu’na her üye Devlet, Toplulukta çalışan Türk uyruklu işçilere, çalışma şartları ve ücret bakımından, Topluluk üyesi diğer Devletler uyruklu işçilere göre uyrukluktan ötürü herhangi bir farklı işleme yer vermeyen bir rejim tanır (Katma Protokol, Madde 37).

Madde 39’a göre,

1. Bu Protokolün yürürlüğe girişinin birinci yılının bitiminden önce, Ortaklık Konseyi, sosyal güvenlik alanında, Topluluk içinde yer değiştiren Türk uyruklu işçiler ve bunların Toplulukta oturan aileleri yararına hükümler tespit eder.

2. Bu hükümler, tespit edilecek usullere göre, Türk uyruklu işçilere yaşlılık, ölüm ve sakatlık gelir ve aylıkları ile işçi ve Topluluk içinde oturan ailesine sağlanan sağlık hizmetleri yönünden, çeşitli üye Devletlerde geçen sigorta veya çalışma sürelerinin birleştirilmesine imkan verecektir. Bu hükümler. Topluluk üyesi Devletler için, Türkiye'de geçmiş süreleri göz önünde tutmak zorunluğu yaratmaz.

3. Yukarıda belirtilen hükümler, işçinin ailesinin Topluluk içinde oturması halinde, aile yardımlarının ödenmesini sağlayacak nitelikte olmalıdır.

4. 2’nci fıkranın uygulanması sonucu kararlaştırılan hükümler uyarınca hak kazanılan yaşlılık, ölüm ve sakatlık gelir ve aylıkları Türkiye'ye gönderilebilecektir. 5. Bu maddede belirtilen hükümler, Türkiye ile Topluluk üyesi Devletler arasındaki ikili anlaşmalardan doğan hak ve yükümleri, bunlar Türk uyruklular yararına daha

54

elverişli bir rejim öngördükleri ölçüde, değiştirmez (Katma Protokol, Madde 39).

Ulaştırma ile ilgili olarak Avrupa Ekonomik Topluluğu tarafından herhangi bir karar alınırsa Ortaklık Konseyi bu kararın kapsamına Türkiye’yi de dahil edebilir. Ayrıca karayolu, demiryolu ve suyolu hakkında alınan kararlarda Ortaklık Konseyince Türkiye’ye teşmil edilebilir.

Katma Protokol’de vergiler ile ilgili alınan kararlar şöyledir:

1. Hiçbir Akit Taraf, diğer Tarafın mallarına, benzeri millî mallara dolaylı veya dolaysız şekilde uyguladıklarından, hangi nitelikte olursa olsun, dolaylı veya dolaysız daha yüksek hiçbir iç vergi uygulayamaz.

Hiçbir Akit Taraf, diğer Tarafın mallarına, başka üretimleri dolaylı olarak koruyacak nitelikte bir iç vergi uygulayamaz.

Akit Taraflar, imza tarihinde mevcut olan ve yukarıdaki kurallara aykırı bulunan hükümleri en geç bu Protokolün yürürlüğe girişinden sonraki üçüncü yılın başında kaldırırlar.

2. Türkiye ile Topluluk arasındaki mal alışverişlerinde, ihraç edilen mallar, dolaylı veya dolaysız olarak bu mallara uygulanan vergilerden daha yüksek bir iç vergi iadesinden yararlanamaz.

3. Muamele vergisi kademeli toplu vergi sistemine göre alınıyorsa, ithal mallarına uygulanan iç vergiler veya ihraç mallarına tanınan iadeler için, yukarıdaki fıkralarda yer alan ilkelere dokunmamak şartıyla, mallar veya mal grupları itibariyle ortalama hadler tespit olunabilir

Muamele vergileri, tüketim vergileri ve diğer dolaylı vergiler dışındaki vergilendirmelerde, Türkiye ile Topluluk arasındaki mal alışverişlerinde, muafiyet tanınması ve ihracatta vergi iadesi yapılması ile ithalatta fark giderici vergi veya resimler konulması, ancak alınması tasarlanan bu tedbirlerin Ortaklık Konseyince, sınırlı bir süre için önceden onaylanmış olmasına bağlıdır (Katma Protokol, Madde 44-45).